AKSA: İSRAİL'İN TAM İŞGALİ ALTINDA OLMAYAN FİLİSTİN'İN SON KÜÇÜK KÖŞESİ

20 Ağustos 2024

Turgut SAĞLAM

israilli askere direnen filistinliler
israilli askere direnen filistinliler
israilli askere direnen filistinliler

Aksa Tufanı Sonrası Kudüs ve Mescid-i Aksa’da Ne Değişti?

“…Aksa Tufanı isminin verilmesinin sebebi, tufanın bütün kötülükleri silip süpürme özelliğine sahip olmasıdır. Peki silip süpürmek istedikleri şey nedir? İşgali sonlandırmak amaç değildir, zulmü ortadan kaldırmak da değildir, aslında mutlak kötülüğü ortadan kaldırmak olabilir. Çünkü insanlar mutlak kötülüğün ne olduğunu ne olduğunu bilmiyorlardı ve inanmıyorlardı. Bütün insanlık canlı olarak mutlak kötülüğün ne olduğunu görmüş oldu. Aksa Tufanında, kötülüğü yeryüzünden silmek bağlamında Nuh tufanının payı vardır. Ta ki insanlar bu tufan sayesinde yeni değerler ile tanışsın.

- Tâhâ Abdurrahman

GİRİŞ

"Polis her gün öğrencileri ve hatta öğretmenler ve okul personeli de dahil olmak üzere vakıf çalışanlarını fiziksel olarak durdurup arıyor."
- (Kudüs’te bir öğrenci)     

7 Ekim 2023 Cumartesi günü Gazze Hükümeti HAMAS'ın Kassam Tugayları tarafından İsrail'e karşı bir 'yarma harekâtı' başlatılmıştır. Filistin için tarihi dönüm noktalarından birisi olan bu harekâta Aksa Tufanı ismi verilmiştir. Aksa, Kudüs'teki Mescid-i Aksa'yı ifade etmektedir. Hamas yetkililerinin ifadeleri ile harekâtın temel hedeflerinden birisi Mescid-i Aksa'yı bekleyen büyük tehlikelerin önüne geçmektir. HAMAS siyasi yetkilileri Aksa Tufanı’nın yapılmaması durumunda Mescid-i Aksa’nın yıkılma ihtimalinin bulunduğunu iddia etmiştir.

Bilindiği gibi 7 Ekim'den sonra İsrail Gazze'ye katliam boyutunu aşan yoğun hava saldırıları başlatmış ve ardından kara saldırıları ile işgale devam etmiştir. Savaş Gazze'yi ölümcül derecede etkilediği gibi Filistin'in diğer bölgelerinde de İsrail baskıları artmıştır. Bu bölgelerden birisi de Kudüs’ün eski şehir bölgesindeki (Doğu Kudüs olarak tarif edilen) İslâm dini için kutsal olan Mescid-i Aksa (Beytülmakdis) alanıdır.

Filistin-İsrail mücadelesi 7 Ekim'de başlamadığı gibi Kudüs ve Mescid-i Aksa üzerindeki İsrail ablukası da 7 Ekim'de başlamamıştır. 1967 Altı Gün Savaşı'ndan bu yana İsrail, Kudüs üzerinde gayrimeşru (BM kararlarına istinaden gayrimeşru) hakimiyet kurmaktadır.

Meşru olmayan yerleşimcilerin Kudüs' te Filistinlilerin evlerine (İsrail mahkemelerinin de kararıyla) el koyması, Mescid-i Aksa alanına İsrail tarafından baskınlar yapılması ve bu alanda yapılacak ibadetlere engeller çıkarması, Kudüs şehrinde kontrol noktaları oluşturarak yerel halkın hareketlerini kısıtlaması, Müslüman olanların ticaretlerine engeller çıkarması, Yahudi dinî ayinleri için - yasak olduğu halde- Mescid-i Aksa bölgesinde kışkırtıcı ayinler yapması, keyfî tutuklamaların yapılması gibi şehirde yaşamayı zorlaştıran hamleler İsrail'in 7 Ekim'den önce de uyguladığı abluka politikalarıdır. Aksa Tufanı'ndan sonra İsrail, insanlık erdemine, evrensel insan haklarına, uluslararası hukuka aykırı eylemlerinin dozunu artırmıştır. Bu doz artışı Siyonizm tarafından Mescid-i Aksa’nın gelecekte planlanan tam işgaline zemin oluşturmaktadır. Kudüs ve Mescid-i Aksa'daki işgal uygulamaları raporlar, dijital görüntüler, resmî kararlar, haberler, müslüman ve hristiyan yerel halkın ifadeleri ile de sabittir.

Bu çalışmamızda Aksa Tufanı Harekâtı'ndan sonra Kudüs şehri ve Mescid-i Aksa üzerinde İsrail'in dozu artan abluka uygulamalarını aktaracağız.

AKSA TUFANI'NDAN ÖNCE KUDÜS'TE 'NORMAL' YAŞAM

1967 Altı gün Savaşı’ndan sonra İsrail tarafından üzerinde hegemonya kurulmaya çalışılan Kudüs şehrin bugün İsrail’in resmî kurumlarınca yönetilmektedir. Mescid-i Aksa külliyesinin idarî yönetimi ise yapılan anlaşma ile Ürdün’e bırakılmıştır.

Ürdün, 26 Ekim 1994'te İsrail ile imzaladığı ‘Vadi Arabe Anlaşması’ kapsamında Mescid-i Aksa’nın bakım ve idari yönetiminden sorumludur. Anlaşmaya göre Mescid-i Aksa, Ürdün Vakıflar İslami İşler ve Mukaddesat Bakanlığına bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin himayesinde bulunmaktadır ancak 2003 yılından bu yana anlaşma dışı olarak Yahudiler İsrail polisinin refakatinde kutsal mekâna girmektedirler (Al-jnaidi, Biçeroğlu, & Karabacak, 2022). Uluslararası Hukuk’ta ağırlığı olan Pacta Sunt Servanda (Anlaşmalarda Ahde Vefa) ilkesi Vadi Arabe Anlaşması’nda tek taraflı olarak yok sayılmaktadır. 1995 yılındaki Oslo Anlaşmaları kapsamında Batı Şeria bölgesi A, B, C komplekslerine ayrılmıştır. İsrail Batı Şeria ve Doğu Kudüs (C) bölgelerine bugün ortalama 700.000 gayrimeşru yerleşimci yerleştirerek demografik yapıyı kendi lehine çevirmektedir. 7 Ekim’den önceki rakamlara bakıldığında 2018 itibariyle Doğu Kudüs’te 230.000 yerleşimci bulunmaktadır (Hussein & Duggal, 2024). Yerleşimciler için ‘gayrimeşru’ ifadesinin kullanılması, bu uygulamanın uluslararası hukuk kapsamında da ‘yasa dışı’ olarak tanımlanmış olmasından gelmektedir.

Batı Şeria işgal alanlarını ve yasa dışı yerleşimleri gösteren grafik (Al Jazeera)

Doğu Kudüs’te şafak vakti, on binlerce Filistinli işçi işe giderken İsrail kontrol noktalarından geçmekte, bazen ölümle sonuçlanan sıkışıklık içerisinde şehrin ortasındaki tünel kafeslerden geçmektedir.

7 Ekim’den önce işe giden Filistinlilerin kontrol noktalarındaki bekleyişleri.Fotoğraf: Activestills

Kudüs’te Filistinli müslümanların günlük yaşamı Aksa Tufanı’ndan önce de zorlu bir mücadele şeklindedir ve bu Kudüs’e misafir olarak giden birisinin gözlemlerine göre abluka altındaki yaşam ‘normal’ halini almıştır. 7 Ekim’den sadece 2 gün önce, 1.040 fanatik Yahudi Sukot Bayramı kutlamaları kapsamında (bayram boyunca toplam 3.830 yahudi) İsrail güvenlik güçlerinin refakatinde Mescid-i Aksa’ya baskın düzenlemişlerdir (TRT HABER, 2023). İsrail, kutsal alana yapılan bu tür baskınlarla yeni bir ‘normal’ durum oluşturarak statükoyu değiştirme çabasında olabilir. İsrail bu ve daha büyük baskınlar ile müslüman ülkeler olarak adlandırılan ülkelerin, İslam İşbirliği Teşkilatı’nın tepkilerini ölçmekte ve yeni statükoyu normalleştirmektedir. Kudüslü Filistinlilerin Mescid-i Aksa’ya baskınların amacı konusundaki tespitleri bu konuda önemlidir. Görüşlere göre İsrail Mescid-i Aksa’yı zaman ve mekân bağlamında bölmek istemektedir (Independent Türkçe, 2023). Bu durumda Yahudiler kendilerine ayrılan zaman ve alanlarda, Müslümanlar kendilerine ayrılan zaman ve alanlarda bulunacaklardır. Bu yöntem, bir toprağı alıştırarak işgal etmenin mikro ölçekte uygulanması yöntemidir. Benzer bir baskın 2023 yılı Nisan ayında İsrail güvenlik güçleri tarafından gerçekleştirilmiş, plastik mermi kullanılmıştır (Gritten & Lukov, 2023). İsrail açıklamalarına göre baskınların sebepleri ortaktır ve Mescid-i Aksa’daki Filistinlilerin şiddetli gösterileri olduğunu iddia etmektedirler.

Fanatik Yahudi yerleşimciler, 5 Ekim 2023'te, Aksa Tufanı Harekâtı'ndan birkaç gün önce, Kudüs'ün Eski Kent bölgesinde Sukot bayramı sırasında El-Aksa Camii'nin bahçesinde yürüyorlar.

Mescid-i Aksa bölgesinde uygulanan bir diğer politik yıldırma yöntemlerinden birisi de alana girişlerin kısıtlanmasıdır. Aksa Tufanı’ndan 14 yıl önce de Kudüs’te Mescid-i Aksa’ya girişler yasaklanmıştır.

5 Ekim 2009-İsrail’in Mescid-i Aksa bölgesine girişleri kısıtlaması sebebiyle yapılan gösteriler.
Fotoğraf: Oren Ziv-Activestills

İsrail, Mescid-i Aksa alanı üzerinde hakimiyet kurma amaçlı yoğun çabalarını ‘hukuka uygunluk’ ile açıklamak için Ürdün’ün Osmanlı’dan gelen gelenek üzerine Aksa’yı yönetmesi ile kendilerinin oluşturmak istediği yeni durumun farklı olduğunu iddia etmektedir. Ancak unutulmamalıdır ki, İsrail’in Kudüs’te bulunuyor olması yani 1967’deki sınırlarına geri çekilmemesi durumu uluslararası hukuk otoriteleri tarafından işgal olarak tanımlanmaktadır.

Haaretz gazetesi Kudüs muhabiri Nir Hasson Filistinlilerin Aksa'ya sahip çıkma azminin sebebini, "Aksa kaybedilirse sanki her şey kaybedilmiş gibi olacak. Hiçbir şey kalmayacak" şeklinde değerlendirmektedir
(Sella, 2023).

Baş Hahamın, Mescid-i Aksa bölgesinin kutsallığı nedeniyle Yahudileri içeri girmelerini yasakladığına dair bir uyarı tabelası. El-Aksa kompleksine girmeden önce yer almaktadır.

Aksa Tufanı’nın İsrail’de oluşturduğu öfkenin ve şokun en önemli sebeplerinden birisi de, İsrail'in dünya çapındaki en güçlü istihbarat servislerinden birine sahip olma itibarının zedelenmesi olmuştur. Bu durum 1973 Yom Kippur’dan bugüne kadar İsrail’in yaşadığı büyük istihbarat fiyaskosunu gözler önüne sermiştir. Harekatın İsrail tarafında oluşturduğu öfke ve her şeyi 7 Ekim’den başlatan bakış açısı, Kudüs ve Aksa bölgesindeki baskı uygulamalarının kendilerine göre moral üstünlükle yapılmasını sağlamıştır. 

7 EKİM SONRASI KUDÜS VE AKSA’DA GÜNLÜK HAYAT: YENİ ‘NORMAL’

7 Ekim sonrası günlük yaşamın bir parçası olan örnek bir vaka: “16 Temmuz 2024'te İsrailli yerleşimciler, Doğu Kudüs'te Batn al-Hawa'daki Filistinli Ebu Nab ailesinin geçici olarak boş olan evine girmiş ve tadilat çalışmalarına başlamıştır. Aynı mahallede 35 kişilik Şehadeh ailesine mahkeme tarafından, evlerini terk etmeleri için 20 gün süre verilmiş, aksi takdirde zorla sınır dışı edilecekleri yönünde bir  resmî tebligat almıştır.” (Jessica Buxbaum, Kuttab, & Assali, 2024) Bu vakalar 1970 tarihli Yasal ve İdari İşler Yasası'na (1948 sonrası Yahudilerin kaybettiklerini iddia ettikleri mülklerini alma hakkı) dayanılarak tekrarlanmaktadır.

Mescid-i Aksa’nın Müslümanlar İçin Son Kale Olmasının Anlaşılması

İsrail’in başlattığı katliam boyutunu aşan saldırılar henüz tam manasıyla işgal edilememiş 144 dönümlük Mescid-i Aksa külliyesinin Müslümanların elinde bulunmasının öneminin farkına varılmıştır. Bugün Ürdün vakıflarının idaresinde günlük hayatına devam eden tarihi külliye alanı, Filistin şehirlerinde Müslümanların birlikte en fazla sayıda ibadet maksadıyla bulunduğu, nispeten daha az işgal altında ibadetini yapabildiği tek mekândır. Aksa Tufanı sonrasında İsrail’in gözetiminde Mescid-i Aksa’yı Yahudi ibadetlerine açma girişimleri Müslümanlara şunu göstermiştir: Başta Filistinliler olmak üzere Müslümanların tamamı için Mescid-i Aksa bölgesi ve Kudüs kutsal bir alandır. İsrail’in 7 Ekim’den sonraki kutsal bölge üzerinde değiştirdiği baskıcı rutinlerin, kalıcı olarak mescidi etkilemesi riski bulunmaktadır. Burada İslam İşbirliği Teşkilatı, Ürdün ve çeşitli diplomatik yollar Mescid-i Aksa’nın üzerindeki baskının azaltılmasını sağlamakta yetersiz kalabilir.

Mescid-i Aksa’ya Girişlerin Kısıtlanması

İsrail, yaşadığı şok sürecin hemen ardından Gazze’ye bombardıman uçaklarıyla saldırırken, işgal altındaki diğer cephe olan Kudüs’te de kendi güvenlik önlemlerini artırmıştır. 7 Ekim’den sonraki ilk Cuma günü Aksa gibi kutsal bir bölgede toplanılacak olması, hatta yeni bir intifada hareketinin başlama ihtimali İsrail’in çok sert tedbirler almasına neden olmuştur. Beklenildiği gibi gösteriler gerçekleşmiş fakat ibadet için mescide kısıtlı sayıda ve tehlike arz etmeyecek müslümanlar alınmıştır. Bu tür toplumsal direniş hareketlerinin büyümesi ve hedefine ulaşabilmesi için liderin varlığı çok önemlidir. Filistin Ulusal Yönetimi ve Mescid-i Aksa’yı idare etmeye çalışan Ürdün de bu konuda etkisiz kalmıştır. Cumaların engellendiği 2024 yılında, Ramazan ayında Teravih namazlarında ortalama 90.000 müslüman namaz kılmıştır.  

Mescid-i Aksa’nın Faysal Kapısı’na Kurulan Demir Bariyerler, Fotoğraf: AA

Doğu Kudüs’ün Polis Şehri’ne Dönüşmesi

İsrail’in Filistin’de uyguladığı ablukanın en önemli ayaklarından birisi psikolojik şiddettir. Esnaflar dükkân önlerine müşterilerine yemek servisi için masa koyamamakta, İsrail polisi atlarla dükkan denetimleri gerçekleştirmekte ve atlar ise dükkan önlerine dışkılarını bırakmaktadır (Tekin, 2024). Halkı değersizleştirme ve yıldırma amacı taşıyan bir başka İsrail önlemi ise çok tartışmalıdır. İçeri alınmadıkları için Mescid-i Aksa etrafında toplanan Kudüslü insanların üzerine TOMA tabir edilen araçlardan, sokakları da uzun süre etkileyen kötü kokulu sular sıkılmaktadır (Aksiyon, 2023). Cuma günleri müslümanların Mescid-i Aksa’da Cuma namazı kılabilmesi için gereken İsrail şartları bulunmaktadır. 55 yaşından büyük erkek veya 50 yaşından büyük kadın olmak, güvenlik güçlerinden alması çok zaman alan manyetik güvenlik kartına sahip olmak, Kudüs’te oturuyor olmak gibi halkın %95’ini dışarıda bırakan şartlar konulmaktadır (Al Jazeera, 2024).

Kudüs’te normalleştirilmeye çalışılan yeni statükoda Doğu Kudüs’te hayatın her alanı 7 Ekim’den sonra zorlaştırılmış, polis şehrine dönüştürülmüştür. Evden çıkan herhangi bir Filistinli için yolda yerleşimci saldırısı tehlikesi, psikolojik şiddet içeren kontrol noktaları, gözaltına alınma riski, eşyalarının çalınma risklerinden dolayı şehrin asayişi daha da bozulmuştur. Keyfî para cezaları, mülkten atma tehditleri, ek vergiler, teftişler, sıklaşan kontrol noktalarından dolayı saatlerce trafikte bekleme, açtırılmayan ve yolları kapatılan işyerleri gibi psikolojik işkence seansları Kudüs’te kaos ortamını derinleştirmiştir (Al Jazeera, 2024). Haremüşşerif alanındaki Riyad Al Aksa erkek okuluna da girişler kapatılmış, ders kitaplarına İsrail tarafından el konulmuş ve uzaktan eğitime geçilmiştir (Assali & Kuttab, 2023).

7 Ekim’den sonra Kudüs’te artan kontrol noktaları Fotoğraf: Al Jazeera

Kudüslü müslüman bir kadın Ma'ale Hazitim yahudi yerleşim yerindeki bir yerleşimcinin internet üzerinde şu post’u yazdığını belirtiyor: “Cebel-i Mukaber Cebaliye'ye, Beyt Hanina da Beyt Hanun'a benziyor, Kudüslüler ile Gazzeliler arasında hiçbir fark yok, hepsi yok edilmeli ve Kudüs'ten sürülmeli.” (Al Jazeera, 2024). Benzer fikirlerdeki şiddet yanlısı gösteriler Doğu Kudüs’te Haziran ayında gerçekleşmiş ve Yahudiler tarafından “Araplara ölüm", "Köyünüz yansın” sloganları atılmıştır (Al Jazeera, 2024).

Gazze’deki İsrail işgaline Müslümanlardan başka Hristiyan toplum da belli ölçülerde karşı çıkmaktadır. Hristiyan Filistinli dükkan sahibi Fayaz Dakkak: "Burada su, yiyecek ve bir aileye sahip olan çocuklar var. Gazze'de olanlarla karşılaştırdığınızda, nasıl mutlu olabilirsiniz?" (AP News, 2024).

Doğu Kudüs’te Gayrimeşru Yerleşimler

Yerleşimcilerin yasa dışı ve gayrimeşru olarak Kudüs’e yerleştirilme politikaları 7 Ekim’den sonra daha şiddetli hale gelmiş, sadece Doğu Kudüs’te 178 bina İsrail tarafından yıkılmıştır (Peace Now, 2024). İskân Bakanlığı, Doğu Kudüs'te Filistin mahalleleri Beit Safafa, Sur Baher ve Kibbutz Ramat Rachel arasında yer alan Lower Aqueduct mahallesinde 1.047 konut birimi inşası kararı almıştır (Peace Now, 2024). Kudüs’te bina ruhsatının İsrail resmî makamlarından alınmasının çok zor olduğu bir ortamda, yıkımların sözde yasal dayanağı binaların ruhsatsız olduğu iddiası olmaktadır.

Gayrimeşru yerleşim kavramı Filistin literatüründe sadece sivil görünümlü kişilerin mülk alması veya mülklere el koyması şeklinde değerlendirilmemektedir. Örneğin ABD’nin 2017 yılında Büyükelçilik misyonunu Kudüs’e taşımasından sonra Kosova, Honduras ve Guatemala da aynı hamleyi yapmışlardır (AA, 2022). Bu tür girişimler de yasa dışı veya gayrimeşru olarak nitelenmektedir. Büyükelçilik taşımak sembol olarak İsrail’in başkentini Kudüs olarak kabul etmektir. 7 Ekim’den sonra yeni seçilen Arjantin devlet başkanı Javier Milei de İsrail’e gelerek Kudüs’e büyükelçilik açma niyetinden bahsetmiştir (Middle East Monitor, 2024). 

7 Ekim’den sonra Doğu Kudüs’teki yeni yerleşim inşaatları. Fotoğraf: Peace Now

Mescid-i Aksa’da Yahudi Ayinleri

Ayrım Duvarı (Utanç Duvarı) ve Yahudi Yerleşim Birimleriyle Mücadele Konseyinin yayımladığı rapora göre, yerleşimciler tarafından Aksa Tufanı’ndan bu yana Batı Şeria ve Kudüs’te yaşayanlara karşı 280 saldırı düzenlenmiştir (TRT HABER, 2023). 2024 yılının Temmuz ayına kadar ise bu iki bölgede 131’i çocuk olmak üzere 550’den fazla Filistinli öldürülmüştür. Aşırı Yahudi olarak nitelenen gruplar önceki yıllardan beri Mescid-i Aksa’ya girerek ayin yapma girişiminde bulunmaktadır. 2024 yılı haziran ayında 1.119 Yahudi baskın ile Aksa’ya girmiş ve talmudik ayin/ibadet yapmıştır (AA, 2024). Bu bölgeye Yahudilerin giriş izni bulunmadığını tekrar hatırlamakta fayda var. Aksa bölgesine Yahudilerin İsrail polisi refakatinde girişi ve Müslümanların ilk kıblesi olan ve başka sebeplerden dolayı da kutsal olan mescitte ayin yapmaları Filistin halkı üzerinde onur kırıcı etkiler bırakmaktadır. Bu kışkırtıcı eylemlerin sonucunda düzenlenen toplumsal bir gösteride gözaltı ve tutuklamalar yaşanmaktadır. İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, 22 Mayıs 2024 Çarşamba günü işgal altındaki Doğu Kudüs'teki Mescid-i Aksa’ya zorla girmiştir.

Bazı Yahudi gruplar Mescid-i Aksa’nın yıkılması gerektiğini ve yeni tapınak yapılmadan önce kızıl düve kurban edilmesi gerektiğine inanmaktadırlar. Bu arkaik ritüel için Amerika’da yetiştirilen özel kriterlere sahip düvenin kesilerek, Zeytindağı’nda mabedi gören bir araziden kanın serpilmesi gerekmektedir (Al Jazeera, 2024). Yüzlerce yıldır beklenen bu ritüel 7 Ekim’den sonra gündeme alınmış, Müslümanların da yoğun tepkisini çekmekle birlikte, uygulanamamıştır.

8 Maddede Savaş Mescid-i Aksa ve Doğu Kudüs’ü Nasıl Etkiledi

  1. Cuma namazları için Mescid-i Aksa’ya girişlere ağır ve kalıcı kriterler getirildi

  2. Müslümanlar, İsrail tarafından tam işgal edilemeyen tek bölgenin Mescid-i Aksa olduğunun farkına vardı

  3. Yapılan saldırılarda Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te 550’den fazla Filistinli hayatını kaybetti

  4. Doğu Kudüs’te meşru olmayan yerleşim alanlarının artırıldı ve yerleşimci sayısı artırıldı

  5. Doğu Kudüs’te yerleşimci saldırganlar evlere baskın düzenleyerek ele geçirdi

  6. Doğu Kudüs’te kontrol noktası sayıları artırıldı

  7. Bölge kapanmalarından dolayı insanların ticari faaliyetler için iş yerlerine ulaşamadı

  8. Müslüman olan esnafın işletmelerine fiziki zorluklar çıkarıldı

  9. Yahudiler, kendilerinin girmesi yasak olan Mescid-i Aksa’ya İsrail polisi gözetiminde girerek ibadetlerini yaptılar

  10. Sokakta rastgele saldırılar ve asayiş olayları ile Müslümanlar hedef alınmaya başlandı

Sonuç

7 Ekim 2023’te başlayan Aksa Tufanı harekâtı bölge için bir dönüm noktası olmuş, sadece Orta Doğu ülkelerindeki askerî ve sivil kararları değil, Avrupa ülkeleri, Amerika Birleşik Devletleri’nin politika ve seçimlerini de etkilemiştir. Özelde ise Mescid-i Aksa için bir dönüm noktası olacaktır. İsrail henüz psikolojik şiddet içeren fizikî engellemelerin dışında tam manasıyla Aksa Bölgesi’ni işgal edememiştir ancak Gazze’deki katliam savaşının sonucu, Mescid-i Aksa ve Kudüs’ün mevcut durumunu değiştirebilir. Savaşın sonucunda bağımsız Filistin Devleti’nin kurulması, buna bağlı olarak Mısır ve Ürdün’ün politika değişiklikleri, İsrail’in Kudüs’te askerî bir harekât yapması ve sayılabilecek birçok ihtimal, Aksa’nın geleceğini belirleyecektir.

Kaynakça

AA. (2022, 12 07). Trump'ın Kudüs’teki büyükelçilik adımı birkaç ülkeyle sınırlı kaldı. 07 25, 2024 tarihinde https://www.aa.com.tr: https://www.aa.com.tr/tr/dunya/trumpin-kudus-teki-buyukelcilik-adimi-birkac-ulkeyle-sinirli-kaldi/2757827 adresinden alındı

AA. (2024, 06 05). Yüzlerce fanatik Yahudi'den Doğu Kudüs'ün işgalinin 57. yılında Mescid-i Aksa'ya baskın. 07 21, 2024 tarihinde https://www.aa.com.tr: https://www.aa.com.tr/tr/dunya/yuzlerce-fanatik-yahudiden-dogu-kudusun-isgalinin-57-yilinda-mescid-i-aksaya-baskin/3240655 adresinden alındı

Aksiyon. (2023, 11 17). İsrail Cuma namazı için Mescid-i Aksa’ya gelen Filistinlilere pis su sıktı. 07 21, 2024 tarihinde https://www.aksiyon.com.tr/: https://www.aksiyon.com.tr/israil-cuma-namazi-icin-mescid-i-aksa-ya-gelen-filistinlilere-pis-su-sikti-6681 adresinden alındı

Al Jazeera. (2024, 03 15). Israel blocks thousands of Palestinians from visiting Al-Aqsa Mosque. 07 24, 2024 tarihinde https://www.aljazeera.com/: https://www.aljazeera.com/news/2024/3/15/israel-blocks-thousands-of-palestinians-from-visiting-al-aqsa-mosque adresinden alındı

Al Jazeera. (2024, 06 05). Thousands of Israelis march through Jerusalem, some attacking Palestinians. 07 26, 2024 tarihinde https://www.aljazeera.com: https://www.aljazeera.com/news/2024/6/5/thousands-of-israelis-march-through-jerusalem-some-attacking-palestinians adresinden alındı

Al Jazeera. (2024, 04 09). What do Texan red heifers have to do with Al-Aqsa and a Jewish temple? 07 25, 2024 tarihinde https://www.aljazeera.com/: https://www.aljazeera.com/news/2024/4/9/what-do-texan-red-heifers-have-to-do-with-al-aqsa-and-a-jewish-temple adresinden alındı

Al Jazeera. (2024, 04 03). نصف عام على عدوان غزة.. ماذا تغير في القدس؟. 07 25, 2024 tarihinde https://www.aljazeera.net: https://www.aljazeera.net/politics/2024/4/3/%D9%86%D8%B5%D9%81-%D8%B9%D8%A7%D9%85-%D8%B9%D9%84%D9%89-%D8%A7%D9%84%D8%AD%D8%B1%D8%A8-%D9%85%D8%A7%D8%B0%D8%A7-%D8%AA%D8%BA%D9%8A%D8%B1-%D9%81%D9%8A-%D8%A7%D9%84%D9%82%D8%AF%D8%B3 adresinden alındı

Al-jnaidi, L., Biçeroğlu, E., & Karabacak, S. (2022, 05 13). Ürdün 98 yıldır Kudüs'teki kutsal mekanların koruyuculuğunu üstleniyor. 07 22, 2024 tarihinde https://www.aa.com.tr/: https://www.aa.com.tr/tr/dunya/urdun-98-yildir-kudusteki-kutsal-mekanlarin-koruyuculugunu-ustleniyor/2587228 adresinden alındı

AP News. (2024, 03 30). In Jerusalem, Palestinian Christians observe scaled-down Good Friday rituals. 07 24, 2024 tarihinde https://apnews.com/: https://apnews.com/article/good-friday-christians-jerusalem-gaza-easter-palestinian-25e8c0243c0c97a5823d509d36fb04cb adresinden alındı

Assali, K., & Kuttab, D. (2023, 12 4). Islamic Schools around al-Aqsa Mosque Face Tough Choices amid Israel’s War on Gaza. 07 21, 2024 tarihinde https://www.jerusalemstory.com: https://www.jerusalemstory.com/en/article/islamic-schools-around-al-aqsa-mosque-face-tough-choices-amid-israels-war-gaza adresinden alındı

Gritten , D., & Lukov, Y. (2023, 04 05). Al-Aqsa mosque: Violence as Israeli police raid Jerusalem holy site. 07 26, 2024 tarihinde https://www.bbc.com: https://www.bbc.com/news/world-middle-east-65184207 adresinden alındı

Hussein, M., & Duggal, H. (2024, 05 15). Palestinian life under Israeli occupation. 07 25, 2024 tarihinde https://interactive.aljazeera.com/: https://interactive.aljazeera.com/aje/2024/israel-occupation-illustrated-guide/?utm_source=aljazeera.com&utm_medium=website&utm_campaign=ucms adresinden alındı

Independent Türkçe. (2023, 10 4). Mescid-i Aksa'ya yönelik baskınlar devam ederken Mısır Gazze'de gerilimin tırmanmasına karşı uyardı. 07 25, 2024 tarihinde https://www.indyturk.com/: https://www.indyturk.com/node/664986/d%C3%BCnya/mescid-i-aksaya-y%C3%B6nelik-bask%C4%B1nlar-devam-ederken-m%C4%B1s%C4%B1r-gazzede-gerilimin adresinden alındı

Jessica Buxbaum, Kuttab, D., & Assali, H. (2024, 07 22). Jerusalem Court Sides with Settlers, Ruling to Displace 66 Palestinians from Batn al-Hawa, Silwan. 07 25, 2024 tarihinde https://www.jerusalemstory.com/: https://www.jerusalemstory.com/en/article/jerusalem-court-sides-settlers-ruling-displace-66-palestinians-batn-al-hawa-silwan adresinden alındı

Middle East Monitor. (2024, 02 07). President announces Argentina's plans to move embassy to Jerusalem. 07 25, 2024 tarihinde https://www.middleeastmonitor.com/: https://www.middleeastmonitor.com/20240207-president-announces-argentinas-plans-to-move-embassy-to-jerusalem/ adresinden alındı

Peace Now. (2024, 04 18). The Housing Ministry published a tender for a new settlement in East Jerusalem. 07 21, 2024 tarihinde https://peacenow.org.il: https://peacenow.org.il/en/the-housing-ministry-published-a-tender-for-a-new-settlement-in-east-jerusalem adresinden alındı

Peace Now. (2024). The Israeli Government's Annexation Revolution In The West Bank Since October 7th. Peace Now.

Sella, A. (2023, 04 11). What does the ‘status quo’ mean at Jerusalem’s Al-Aqsa Mosque? 07 26, 2024 tarihinde https://www.aljazeera.com: https://www.aljazeera.com/news/2023/4/11/hldwhat-does-the-status-quo-mean-at-jerusalems-al-aqsa-mosque adresinden alındı

Tekin, B. A. (2024, 03 12). 7 Ekim sonrası Kudüs izlenimleri. 07 23, 2024 tarihinde https://www.gzt.com: https://www.gzt.com/gercek-hayat/7-ekim-sonrasi-kudus-izlenimleri-3785144 adresinden alındı

TRT HABER. (2023, 10 04). Fanatik Yahudilerin Mescid-i Aksa baskınları sürüyor. 07 25, 2024 tarihinde https://www.trthaber.com/: https://www.trthaber.com/haber/dunya/fanatik-yahudilerin-mescid-i-aksa-baskinlari-suruyor-800537.html adresinden alındı

TRT HABER. (2023, 10 26). Yahudi yerleşimciler Batı Şeria ve Kudüs'te 280 saldırı düzenledi. 07 20, 2024 tarihinde https://www.trthaber.com: https://www.trthaber.com/haber/dunya/yahudi-yerlesimciler-bati-seria-ve-kuduste-280-saldiri-duzenledi-807295.html adresinden alındı

Aksa Tufanı Sonrası Kudüs ve Mescid-i Aksa’da Ne Değişti?

“…Aksa Tufanı isminin verilmesinin sebebi, tufanın bütün kötülükleri silip süpürme özelliğine sahip olmasıdır. Peki silip süpürmek istedikleri şey nedir? İşgali sonlandırmak amaç değildir, zulmü ortadan kaldırmak da değildir, aslında mutlak kötülüğü ortadan kaldırmak olabilir. Çünkü insanlar mutlak kötülüğün ne olduğunu ne olduğunu bilmiyorlardı ve inanmıyorlardı. Bütün insanlık canlı olarak mutlak kötülüğün ne olduğunu görmüş oldu. Aksa Tufanında, kötülüğü yeryüzünden silmek bağlamında Nuh tufanının payı vardır. Ta ki insanlar bu tufan sayesinde yeni değerler ile tanışsın.

- Tâhâ Abdurrahman

GİRİŞ

"Polis her gün öğrencileri ve hatta öğretmenler ve okul personeli de dahil olmak üzere vakıf çalışanlarını fiziksel olarak durdurup arıyor."
- (Kudüs’te bir öğrenci)     

7 Ekim 2023 Cumartesi günü Gazze Hükümeti HAMAS'ın Kassam Tugayları tarafından İsrail'e karşı bir 'yarma harekâtı' başlatılmıştır. Filistin için tarihi dönüm noktalarından birisi olan bu harekâta Aksa Tufanı ismi verilmiştir. Aksa, Kudüs'teki Mescid-i Aksa'yı ifade etmektedir. Hamas yetkililerinin ifadeleri ile harekâtın temel hedeflerinden birisi Mescid-i Aksa'yı bekleyen büyük tehlikelerin önüne geçmektir. HAMAS siyasi yetkilileri Aksa Tufanı’nın yapılmaması durumunda Mescid-i Aksa’nın yıkılma ihtimalinin bulunduğunu iddia etmiştir.

Bilindiği gibi 7 Ekim'den sonra İsrail Gazze'ye katliam boyutunu aşan yoğun hava saldırıları başlatmış ve ardından kara saldırıları ile işgale devam etmiştir. Savaş Gazze'yi ölümcül derecede etkilediği gibi Filistin'in diğer bölgelerinde de İsrail baskıları artmıştır. Bu bölgelerden birisi de Kudüs’ün eski şehir bölgesindeki (Doğu Kudüs olarak tarif edilen) İslâm dini için kutsal olan Mescid-i Aksa (Beytülmakdis) alanıdır.

Filistin-İsrail mücadelesi 7 Ekim'de başlamadığı gibi Kudüs ve Mescid-i Aksa üzerindeki İsrail ablukası da 7 Ekim'de başlamamıştır. 1967 Altı Gün Savaşı'ndan bu yana İsrail, Kudüs üzerinde gayrimeşru (BM kararlarına istinaden gayrimeşru) hakimiyet kurmaktadır.

Meşru olmayan yerleşimcilerin Kudüs' te Filistinlilerin evlerine (İsrail mahkemelerinin de kararıyla) el koyması, Mescid-i Aksa alanına İsrail tarafından baskınlar yapılması ve bu alanda yapılacak ibadetlere engeller çıkarması, Kudüs şehrinde kontrol noktaları oluşturarak yerel halkın hareketlerini kısıtlaması, Müslüman olanların ticaretlerine engeller çıkarması, Yahudi dinî ayinleri için - yasak olduğu halde- Mescid-i Aksa bölgesinde kışkırtıcı ayinler yapması, keyfî tutuklamaların yapılması gibi şehirde yaşamayı zorlaştıran hamleler İsrail'in 7 Ekim'den önce de uyguladığı abluka politikalarıdır. Aksa Tufanı'ndan sonra İsrail, insanlık erdemine, evrensel insan haklarına, uluslararası hukuka aykırı eylemlerinin dozunu artırmıştır. Bu doz artışı Siyonizm tarafından Mescid-i Aksa’nın gelecekte planlanan tam işgaline zemin oluşturmaktadır. Kudüs ve Mescid-i Aksa'daki işgal uygulamaları raporlar, dijital görüntüler, resmî kararlar, haberler, müslüman ve hristiyan yerel halkın ifadeleri ile de sabittir.

Bu çalışmamızda Aksa Tufanı Harekâtı'ndan sonra Kudüs şehri ve Mescid-i Aksa üzerinde İsrail'in dozu artan abluka uygulamalarını aktaracağız.

AKSA TUFANI'NDAN ÖNCE KUDÜS'TE 'NORMAL' YAŞAM

1967 Altı gün Savaşı’ndan sonra İsrail tarafından üzerinde hegemonya kurulmaya çalışılan Kudüs şehrin bugün İsrail’in resmî kurumlarınca yönetilmektedir. Mescid-i Aksa külliyesinin idarî yönetimi ise yapılan anlaşma ile Ürdün’e bırakılmıştır.

Ürdün, 26 Ekim 1994'te İsrail ile imzaladığı ‘Vadi Arabe Anlaşması’ kapsamında Mescid-i Aksa’nın bakım ve idari yönetiminden sorumludur. Anlaşmaya göre Mescid-i Aksa, Ürdün Vakıflar İslami İşler ve Mukaddesat Bakanlığına bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin himayesinde bulunmaktadır ancak 2003 yılından bu yana anlaşma dışı olarak Yahudiler İsrail polisinin refakatinde kutsal mekâna girmektedirler (Al-jnaidi, Biçeroğlu, & Karabacak, 2022). Uluslararası Hukuk’ta ağırlığı olan Pacta Sunt Servanda (Anlaşmalarda Ahde Vefa) ilkesi Vadi Arabe Anlaşması’nda tek taraflı olarak yok sayılmaktadır. 1995 yılındaki Oslo Anlaşmaları kapsamında Batı Şeria bölgesi A, B, C komplekslerine ayrılmıştır. İsrail Batı Şeria ve Doğu Kudüs (C) bölgelerine bugün ortalama 700.000 gayrimeşru yerleşimci yerleştirerek demografik yapıyı kendi lehine çevirmektedir. 7 Ekim’den önceki rakamlara bakıldığında 2018 itibariyle Doğu Kudüs’te 230.000 yerleşimci bulunmaktadır (Hussein & Duggal, 2024). Yerleşimciler için ‘gayrimeşru’ ifadesinin kullanılması, bu uygulamanın uluslararası hukuk kapsamında da ‘yasa dışı’ olarak tanımlanmış olmasından gelmektedir.

Batı Şeria işgal alanlarını ve yasa dışı yerleşimleri gösteren grafik (Al Jazeera)

Doğu Kudüs’te şafak vakti, on binlerce Filistinli işçi işe giderken İsrail kontrol noktalarından geçmekte, bazen ölümle sonuçlanan sıkışıklık içerisinde şehrin ortasındaki tünel kafeslerden geçmektedir.

7 Ekim’den önce işe giden Filistinlilerin kontrol noktalarındaki bekleyişleri.Fotoğraf: Activestills

Kudüs’te Filistinli müslümanların günlük yaşamı Aksa Tufanı’ndan önce de zorlu bir mücadele şeklindedir ve bu Kudüs’e misafir olarak giden birisinin gözlemlerine göre abluka altındaki yaşam ‘normal’ halini almıştır. 7 Ekim’den sadece 2 gün önce, 1.040 fanatik Yahudi Sukot Bayramı kutlamaları kapsamında (bayram boyunca toplam 3.830 yahudi) İsrail güvenlik güçlerinin refakatinde Mescid-i Aksa’ya baskın düzenlemişlerdir (TRT HABER, 2023). İsrail, kutsal alana yapılan bu tür baskınlarla yeni bir ‘normal’ durum oluşturarak statükoyu değiştirme çabasında olabilir. İsrail bu ve daha büyük baskınlar ile müslüman ülkeler olarak adlandırılan ülkelerin, İslam İşbirliği Teşkilatı’nın tepkilerini ölçmekte ve yeni statükoyu normalleştirmektedir. Kudüslü Filistinlilerin Mescid-i Aksa’ya baskınların amacı konusundaki tespitleri bu konuda önemlidir. Görüşlere göre İsrail Mescid-i Aksa’yı zaman ve mekân bağlamında bölmek istemektedir (Independent Türkçe, 2023). Bu durumda Yahudiler kendilerine ayrılan zaman ve alanlarda, Müslümanlar kendilerine ayrılan zaman ve alanlarda bulunacaklardır. Bu yöntem, bir toprağı alıştırarak işgal etmenin mikro ölçekte uygulanması yöntemidir. Benzer bir baskın 2023 yılı Nisan ayında İsrail güvenlik güçleri tarafından gerçekleştirilmiş, plastik mermi kullanılmıştır (Gritten & Lukov, 2023). İsrail açıklamalarına göre baskınların sebepleri ortaktır ve Mescid-i Aksa’daki Filistinlilerin şiddetli gösterileri olduğunu iddia etmektedirler.

Fanatik Yahudi yerleşimciler, 5 Ekim 2023'te, Aksa Tufanı Harekâtı'ndan birkaç gün önce, Kudüs'ün Eski Kent bölgesinde Sukot bayramı sırasında El-Aksa Camii'nin bahçesinde yürüyorlar.

Mescid-i Aksa bölgesinde uygulanan bir diğer politik yıldırma yöntemlerinden birisi de alana girişlerin kısıtlanmasıdır. Aksa Tufanı’ndan 14 yıl önce de Kudüs’te Mescid-i Aksa’ya girişler yasaklanmıştır.

5 Ekim 2009-İsrail’in Mescid-i Aksa bölgesine girişleri kısıtlaması sebebiyle yapılan gösteriler.
Fotoğraf: Oren Ziv-Activestills

İsrail, Mescid-i Aksa alanı üzerinde hakimiyet kurma amaçlı yoğun çabalarını ‘hukuka uygunluk’ ile açıklamak için Ürdün’ün Osmanlı’dan gelen gelenek üzerine Aksa’yı yönetmesi ile kendilerinin oluşturmak istediği yeni durumun farklı olduğunu iddia etmektedir. Ancak unutulmamalıdır ki, İsrail’in Kudüs’te bulunuyor olması yani 1967’deki sınırlarına geri çekilmemesi durumu uluslararası hukuk otoriteleri tarafından işgal olarak tanımlanmaktadır.

Haaretz gazetesi Kudüs muhabiri Nir Hasson Filistinlilerin Aksa'ya sahip çıkma azminin sebebini, "Aksa kaybedilirse sanki her şey kaybedilmiş gibi olacak. Hiçbir şey kalmayacak" şeklinde değerlendirmektedir
(Sella, 2023).

Baş Hahamın, Mescid-i Aksa bölgesinin kutsallığı nedeniyle Yahudileri içeri girmelerini yasakladığına dair bir uyarı tabelası. El-Aksa kompleksine girmeden önce yer almaktadır.

Aksa Tufanı’nın İsrail’de oluşturduğu öfkenin ve şokun en önemli sebeplerinden birisi de, İsrail'in dünya çapındaki en güçlü istihbarat servislerinden birine sahip olma itibarının zedelenmesi olmuştur. Bu durum 1973 Yom Kippur’dan bugüne kadar İsrail’in yaşadığı büyük istihbarat fiyaskosunu gözler önüne sermiştir. Harekatın İsrail tarafında oluşturduğu öfke ve her şeyi 7 Ekim’den başlatan bakış açısı, Kudüs ve Aksa bölgesindeki baskı uygulamalarının kendilerine göre moral üstünlükle yapılmasını sağlamıştır. 

7 EKİM SONRASI KUDÜS VE AKSA’DA GÜNLÜK HAYAT: YENİ ‘NORMAL’

7 Ekim sonrası günlük yaşamın bir parçası olan örnek bir vaka: “16 Temmuz 2024'te İsrailli yerleşimciler, Doğu Kudüs'te Batn al-Hawa'daki Filistinli Ebu Nab ailesinin geçici olarak boş olan evine girmiş ve tadilat çalışmalarına başlamıştır. Aynı mahallede 35 kişilik Şehadeh ailesine mahkeme tarafından, evlerini terk etmeleri için 20 gün süre verilmiş, aksi takdirde zorla sınır dışı edilecekleri yönünde bir  resmî tebligat almıştır.” (Jessica Buxbaum, Kuttab, & Assali, 2024) Bu vakalar 1970 tarihli Yasal ve İdari İşler Yasası'na (1948 sonrası Yahudilerin kaybettiklerini iddia ettikleri mülklerini alma hakkı) dayanılarak tekrarlanmaktadır.

Mescid-i Aksa’nın Müslümanlar İçin Son Kale Olmasının Anlaşılması

İsrail’in başlattığı katliam boyutunu aşan saldırılar henüz tam manasıyla işgal edilememiş 144 dönümlük Mescid-i Aksa külliyesinin Müslümanların elinde bulunmasının öneminin farkına varılmıştır. Bugün Ürdün vakıflarının idaresinde günlük hayatına devam eden tarihi külliye alanı, Filistin şehirlerinde Müslümanların birlikte en fazla sayıda ibadet maksadıyla bulunduğu, nispeten daha az işgal altında ibadetini yapabildiği tek mekândır. Aksa Tufanı sonrasında İsrail’in gözetiminde Mescid-i Aksa’yı Yahudi ibadetlerine açma girişimleri Müslümanlara şunu göstermiştir: Başta Filistinliler olmak üzere Müslümanların tamamı için Mescid-i Aksa bölgesi ve Kudüs kutsal bir alandır. İsrail’in 7 Ekim’den sonraki kutsal bölge üzerinde değiştirdiği baskıcı rutinlerin, kalıcı olarak mescidi etkilemesi riski bulunmaktadır. Burada İslam İşbirliği Teşkilatı, Ürdün ve çeşitli diplomatik yollar Mescid-i Aksa’nın üzerindeki baskının azaltılmasını sağlamakta yetersiz kalabilir.

Mescid-i Aksa’ya Girişlerin Kısıtlanması

İsrail, yaşadığı şok sürecin hemen ardından Gazze’ye bombardıman uçaklarıyla saldırırken, işgal altındaki diğer cephe olan Kudüs’te de kendi güvenlik önlemlerini artırmıştır. 7 Ekim’den sonraki ilk Cuma günü Aksa gibi kutsal bir bölgede toplanılacak olması, hatta yeni bir intifada hareketinin başlama ihtimali İsrail’in çok sert tedbirler almasına neden olmuştur. Beklenildiği gibi gösteriler gerçekleşmiş fakat ibadet için mescide kısıtlı sayıda ve tehlike arz etmeyecek müslümanlar alınmıştır. Bu tür toplumsal direniş hareketlerinin büyümesi ve hedefine ulaşabilmesi için liderin varlığı çok önemlidir. Filistin Ulusal Yönetimi ve Mescid-i Aksa’yı idare etmeye çalışan Ürdün de bu konuda etkisiz kalmıştır. Cumaların engellendiği 2024 yılında, Ramazan ayında Teravih namazlarında ortalama 90.000 müslüman namaz kılmıştır.  

Mescid-i Aksa’nın Faysal Kapısı’na Kurulan Demir Bariyerler, Fotoğraf: AA

Doğu Kudüs’ün Polis Şehri’ne Dönüşmesi

İsrail’in Filistin’de uyguladığı ablukanın en önemli ayaklarından birisi psikolojik şiddettir. Esnaflar dükkân önlerine müşterilerine yemek servisi için masa koyamamakta, İsrail polisi atlarla dükkan denetimleri gerçekleştirmekte ve atlar ise dükkan önlerine dışkılarını bırakmaktadır (Tekin, 2024). Halkı değersizleştirme ve yıldırma amacı taşıyan bir başka İsrail önlemi ise çok tartışmalıdır. İçeri alınmadıkları için Mescid-i Aksa etrafında toplanan Kudüslü insanların üzerine TOMA tabir edilen araçlardan, sokakları da uzun süre etkileyen kötü kokulu sular sıkılmaktadır (Aksiyon, 2023). Cuma günleri müslümanların Mescid-i Aksa’da Cuma namazı kılabilmesi için gereken İsrail şartları bulunmaktadır. 55 yaşından büyük erkek veya 50 yaşından büyük kadın olmak, güvenlik güçlerinden alması çok zaman alan manyetik güvenlik kartına sahip olmak, Kudüs’te oturuyor olmak gibi halkın %95’ini dışarıda bırakan şartlar konulmaktadır (Al Jazeera, 2024).

Kudüs’te normalleştirilmeye çalışılan yeni statükoda Doğu Kudüs’te hayatın her alanı 7 Ekim’den sonra zorlaştırılmış, polis şehrine dönüştürülmüştür. Evden çıkan herhangi bir Filistinli için yolda yerleşimci saldırısı tehlikesi, psikolojik şiddet içeren kontrol noktaları, gözaltına alınma riski, eşyalarının çalınma risklerinden dolayı şehrin asayişi daha da bozulmuştur. Keyfî para cezaları, mülkten atma tehditleri, ek vergiler, teftişler, sıklaşan kontrol noktalarından dolayı saatlerce trafikte bekleme, açtırılmayan ve yolları kapatılan işyerleri gibi psikolojik işkence seansları Kudüs’te kaos ortamını derinleştirmiştir (Al Jazeera, 2024). Haremüşşerif alanındaki Riyad Al Aksa erkek okuluna da girişler kapatılmış, ders kitaplarına İsrail tarafından el konulmuş ve uzaktan eğitime geçilmiştir (Assali & Kuttab, 2023).

7 Ekim’den sonra Kudüs’te artan kontrol noktaları Fotoğraf: Al Jazeera

Kudüslü müslüman bir kadın Ma'ale Hazitim yahudi yerleşim yerindeki bir yerleşimcinin internet üzerinde şu post’u yazdığını belirtiyor: “Cebel-i Mukaber Cebaliye'ye, Beyt Hanina da Beyt Hanun'a benziyor, Kudüslüler ile Gazzeliler arasında hiçbir fark yok, hepsi yok edilmeli ve Kudüs'ten sürülmeli.” (Al Jazeera, 2024). Benzer fikirlerdeki şiddet yanlısı gösteriler Doğu Kudüs’te Haziran ayında gerçekleşmiş ve Yahudiler tarafından “Araplara ölüm", "Köyünüz yansın” sloganları atılmıştır (Al Jazeera, 2024).

Gazze’deki İsrail işgaline Müslümanlardan başka Hristiyan toplum da belli ölçülerde karşı çıkmaktadır. Hristiyan Filistinli dükkan sahibi Fayaz Dakkak: "Burada su, yiyecek ve bir aileye sahip olan çocuklar var. Gazze'de olanlarla karşılaştırdığınızda, nasıl mutlu olabilirsiniz?" (AP News, 2024).

Doğu Kudüs’te Gayrimeşru Yerleşimler

Yerleşimcilerin yasa dışı ve gayrimeşru olarak Kudüs’e yerleştirilme politikaları 7 Ekim’den sonra daha şiddetli hale gelmiş, sadece Doğu Kudüs’te 178 bina İsrail tarafından yıkılmıştır (Peace Now, 2024). İskân Bakanlığı, Doğu Kudüs'te Filistin mahalleleri Beit Safafa, Sur Baher ve Kibbutz Ramat Rachel arasında yer alan Lower Aqueduct mahallesinde 1.047 konut birimi inşası kararı almıştır (Peace Now, 2024). Kudüs’te bina ruhsatının İsrail resmî makamlarından alınmasının çok zor olduğu bir ortamda, yıkımların sözde yasal dayanağı binaların ruhsatsız olduğu iddiası olmaktadır.

Gayrimeşru yerleşim kavramı Filistin literatüründe sadece sivil görünümlü kişilerin mülk alması veya mülklere el koyması şeklinde değerlendirilmemektedir. Örneğin ABD’nin 2017 yılında Büyükelçilik misyonunu Kudüs’e taşımasından sonra Kosova, Honduras ve Guatemala da aynı hamleyi yapmışlardır (AA, 2022). Bu tür girişimler de yasa dışı veya gayrimeşru olarak nitelenmektedir. Büyükelçilik taşımak sembol olarak İsrail’in başkentini Kudüs olarak kabul etmektir. 7 Ekim’den sonra yeni seçilen Arjantin devlet başkanı Javier Milei de İsrail’e gelerek Kudüs’e büyükelçilik açma niyetinden bahsetmiştir (Middle East Monitor, 2024). 

7 Ekim’den sonra Doğu Kudüs’teki yeni yerleşim inşaatları. Fotoğraf: Peace Now

Mescid-i Aksa’da Yahudi Ayinleri

Ayrım Duvarı (Utanç Duvarı) ve Yahudi Yerleşim Birimleriyle Mücadele Konseyinin yayımladığı rapora göre, yerleşimciler tarafından Aksa Tufanı’ndan bu yana Batı Şeria ve Kudüs’te yaşayanlara karşı 280 saldırı düzenlenmiştir (TRT HABER, 2023). 2024 yılının Temmuz ayına kadar ise bu iki bölgede 131’i çocuk olmak üzere 550’den fazla Filistinli öldürülmüştür. Aşırı Yahudi olarak nitelenen gruplar önceki yıllardan beri Mescid-i Aksa’ya girerek ayin yapma girişiminde bulunmaktadır. 2024 yılı haziran ayında 1.119 Yahudi baskın ile Aksa’ya girmiş ve talmudik ayin/ibadet yapmıştır (AA, 2024). Bu bölgeye Yahudilerin giriş izni bulunmadığını tekrar hatırlamakta fayda var. Aksa bölgesine Yahudilerin İsrail polisi refakatinde girişi ve Müslümanların ilk kıblesi olan ve başka sebeplerden dolayı da kutsal olan mescitte ayin yapmaları Filistin halkı üzerinde onur kırıcı etkiler bırakmaktadır. Bu kışkırtıcı eylemlerin sonucunda düzenlenen toplumsal bir gösteride gözaltı ve tutuklamalar yaşanmaktadır. İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, 22 Mayıs 2024 Çarşamba günü işgal altındaki Doğu Kudüs'teki Mescid-i Aksa’ya zorla girmiştir.

Bazı Yahudi gruplar Mescid-i Aksa’nın yıkılması gerektiğini ve yeni tapınak yapılmadan önce kızıl düve kurban edilmesi gerektiğine inanmaktadırlar. Bu arkaik ritüel için Amerika’da yetiştirilen özel kriterlere sahip düvenin kesilerek, Zeytindağı’nda mabedi gören bir araziden kanın serpilmesi gerekmektedir (Al Jazeera, 2024). Yüzlerce yıldır beklenen bu ritüel 7 Ekim’den sonra gündeme alınmış, Müslümanların da yoğun tepkisini çekmekle birlikte, uygulanamamıştır.

8 Maddede Savaş Mescid-i Aksa ve Doğu Kudüs’ü Nasıl Etkiledi

  1. Cuma namazları için Mescid-i Aksa’ya girişlere ağır ve kalıcı kriterler getirildi

  2. Müslümanlar, İsrail tarafından tam işgal edilemeyen tek bölgenin Mescid-i Aksa olduğunun farkına vardı

  3. Yapılan saldırılarda Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te 550’den fazla Filistinli hayatını kaybetti

  4. Doğu Kudüs’te meşru olmayan yerleşim alanlarının artırıldı ve yerleşimci sayısı artırıldı

  5. Doğu Kudüs’te yerleşimci saldırganlar evlere baskın düzenleyerek ele geçirdi

  6. Doğu Kudüs’te kontrol noktası sayıları artırıldı

  7. Bölge kapanmalarından dolayı insanların ticari faaliyetler için iş yerlerine ulaşamadı

  8. Müslüman olan esnafın işletmelerine fiziki zorluklar çıkarıldı

  9. Yahudiler, kendilerinin girmesi yasak olan Mescid-i Aksa’ya İsrail polisi gözetiminde girerek ibadetlerini yaptılar

  10. Sokakta rastgele saldırılar ve asayiş olayları ile Müslümanlar hedef alınmaya başlandı

Sonuç

7 Ekim 2023’te başlayan Aksa Tufanı harekâtı bölge için bir dönüm noktası olmuş, sadece Orta Doğu ülkelerindeki askerî ve sivil kararları değil, Avrupa ülkeleri, Amerika Birleşik Devletleri’nin politika ve seçimlerini de etkilemiştir. Özelde ise Mescid-i Aksa için bir dönüm noktası olacaktır. İsrail henüz psikolojik şiddet içeren fizikî engellemelerin dışında tam manasıyla Aksa Bölgesi’ni işgal edememiştir ancak Gazze’deki katliam savaşının sonucu, Mescid-i Aksa ve Kudüs’ün mevcut durumunu değiştirebilir. Savaşın sonucunda bağımsız Filistin Devleti’nin kurulması, buna bağlı olarak Mısır ve Ürdün’ün politika değişiklikleri, İsrail’in Kudüs’te askerî bir harekât yapması ve sayılabilecek birçok ihtimal, Aksa’nın geleceğini belirleyecektir.

Kaynakça

AA. (2022, 12 07). Trump'ın Kudüs’teki büyükelçilik adımı birkaç ülkeyle sınırlı kaldı. 07 25, 2024 tarihinde https://www.aa.com.tr: https://www.aa.com.tr/tr/dunya/trumpin-kudus-teki-buyukelcilik-adimi-birkac-ulkeyle-sinirli-kaldi/2757827 adresinden alındı

AA. (2024, 06 05). Yüzlerce fanatik Yahudi'den Doğu Kudüs'ün işgalinin 57. yılında Mescid-i Aksa'ya baskın. 07 21, 2024 tarihinde https://www.aa.com.tr: https://www.aa.com.tr/tr/dunya/yuzlerce-fanatik-yahudiden-dogu-kudusun-isgalinin-57-yilinda-mescid-i-aksaya-baskin/3240655 adresinden alındı

Aksiyon. (2023, 11 17). İsrail Cuma namazı için Mescid-i Aksa’ya gelen Filistinlilere pis su sıktı. 07 21, 2024 tarihinde https://www.aksiyon.com.tr/: https://www.aksiyon.com.tr/israil-cuma-namazi-icin-mescid-i-aksa-ya-gelen-filistinlilere-pis-su-sikti-6681 adresinden alındı

Al Jazeera. (2024, 03 15). Israel blocks thousands of Palestinians from visiting Al-Aqsa Mosque. 07 24, 2024 tarihinde https://www.aljazeera.com/: https://www.aljazeera.com/news/2024/3/15/israel-blocks-thousands-of-palestinians-from-visiting-al-aqsa-mosque adresinden alındı

Al Jazeera. (2024, 06 05). Thousands of Israelis march through Jerusalem, some attacking Palestinians. 07 26, 2024 tarihinde https://www.aljazeera.com: https://www.aljazeera.com/news/2024/6/5/thousands-of-israelis-march-through-jerusalem-some-attacking-palestinians adresinden alındı

Al Jazeera. (2024, 04 09). What do Texan red heifers have to do with Al-Aqsa and a Jewish temple? 07 25, 2024 tarihinde https://www.aljazeera.com/: https://www.aljazeera.com/news/2024/4/9/what-do-texan-red-heifers-have-to-do-with-al-aqsa-and-a-jewish-temple adresinden alındı

Al Jazeera. (2024, 04 03). نصف عام على عدوان غزة.. ماذا تغير في القدس؟. 07 25, 2024 tarihinde https://www.aljazeera.net: https://www.aljazeera.net/politics/2024/4/3/%D9%86%D8%B5%D9%81-%D8%B9%D8%A7%D9%85-%D8%B9%D9%84%D9%89-%D8%A7%D9%84%D8%AD%D8%B1%D8%A8-%D9%85%D8%A7%D8%B0%D8%A7-%D8%AA%D8%BA%D9%8A%D8%B1-%D9%81%D9%8A-%D8%A7%D9%84%D9%82%D8%AF%D8%B3 adresinden alındı

Al-jnaidi, L., Biçeroğlu, E., & Karabacak, S. (2022, 05 13). Ürdün 98 yıldır Kudüs'teki kutsal mekanların koruyuculuğunu üstleniyor. 07 22, 2024 tarihinde https://www.aa.com.tr/: https://www.aa.com.tr/tr/dunya/urdun-98-yildir-kudusteki-kutsal-mekanlarin-koruyuculugunu-ustleniyor/2587228 adresinden alındı

AP News. (2024, 03 30). In Jerusalem, Palestinian Christians observe scaled-down Good Friday rituals. 07 24, 2024 tarihinde https://apnews.com/: https://apnews.com/article/good-friday-christians-jerusalem-gaza-easter-palestinian-25e8c0243c0c97a5823d509d36fb04cb adresinden alındı

Assali, K., & Kuttab, D. (2023, 12 4). Islamic Schools around al-Aqsa Mosque Face Tough Choices amid Israel’s War on Gaza. 07 21, 2024 tarihinde https://www.jerusalemstory.com: https://www.jerusalemstory.com/en/article/islamic-schools-around-al-aqsa-mosque-face-tough-choices-amid-israels-war-gaza adresinden alındı

Gritten , D., & Lukov, Y. (2023, 04 05). Al-Aqsa mosque: Violence as Israeli police raid Jerusalem holy site. 07 26, 2024 tarihinde https://www.bbc.com: https://www.bbc.com/news/world-middle-east-65184207 adresinden alındı

Hussein, M., & Duggal, H. (2024, 05 15). Palestinian life under Israeli occupation. 07 25, 2024 tarihinde https://interactive.aljazeera.com/: https://interactive.aljazeera.com/aje/2024/israel-occupation-illustrated-guide/?utm_source=aljazeera.com&utm_medium=website&utm_campaign=ucms adresinden alındı

Independent Türkçe. (2023, 10 4). Mescid-i Aksa'ya yönelik baskınlar devam ederken Mısır Gazze'de gerilimin tırmanmasına karşı uyardı. 07 25, 2024 tarihinde https://www.indyturk.com/: https://www.indyturk.com/node/664986/d%C3%BCnya/mescid-i-aksaya-y%C3%B6nelik-bask%C4%B1nlar-devam-ederken-m%C4%B1s%C4%B1r-gazzede-gerilimin adresinden alındı

Jessica Buxbaum, Kuttab, D., & Assali, H. (2024, 07 22). Jerusalem Court Sides with Settlers, Ruling to Displace 66 Palestinians from Batn al-Hawa, Silwan. 07 25, 2024 tarihinde https://www.jerusalemstory.com/: https://www.jerusalemstory.com/en/article/jerusalem-court-sides-settlers-ruling-displace-66-palestinians-batn-al-hawa-silwan adresinden alındı

Middle East Monitor. (2024, 02 07). President announces Argentina's plans to move embassy to Jerusalem. 07 25, 2024 tarihinde https://www.middleeastmonitor.com/: https://www.middleeastmonitor.com/20240207-president-announces-argentinas-plans-to-move-embassy-to-jerusalem/ adresinden alındı

Peace Now. (2024, 04 18). The Housing Ministry published a tender for a new settlement in East Jerusalem. 07 21, 2024 tarihinde https://peacenow.org.il: https://peacenow.org.il/en/the-housing-ministry-published-a-tender-for-a-new-settlement-in-east-jerusalem adresinden alındı

Peace Now. (2024). The Israeli Government's Annexation Revolution In The West Bank Since October 7th. Peace Now.

Sella, A. (2023, 04 11). What does the ‘status quo’ mean at Jerusalem’s Al-Aqsa Mosque? 07 26, 2024 tarihinde https://www.aljazeera.com: https://www.aljazeera.com/news/2023/4/11/hldwhat-does-the-status-quo-mean-at-jerusalems-al-aqsa-mosque adresinden alındı

Tekin, B. A. (2024, 03 12). 7 Ekim sonrası Kudüs izlenimleri. 07 23, 2024 tarihinde https://www.gzt.com: https://www.gzt.com/gercek-hayat/7-ekim-sonrasi-kudus-izlenimleri-3785144 adresinden alındı

TRT HABER. (2023, 10 04). Fanatik Yahudilerin Mescid-i Aksa baskınları sürüyor. 07 25, 2024 tarihinde https://www.trthaber.com/: https://www.trthaber.com/haber/dunya/fanatik-yahudilerin-mescid-i-aksa-baskinlari-suruyor-800537.html adresinden alındı

TRT HABER. (2023, 10 26). Yahudi yerleşimciler Batı Şeria ve Kudüs'te 280 saldırı düzenledi. 07 20, 2024 tarihinde https://www.trthaber.com: https://www.trthaber.com/haber/dunya/yahudi-yerlesimciler-bati-seria-ve-kuduste-280-saldiri-duzenledi-807295.html adresinden alındı

Aksa Tufanı Sonrası Kudüs ve Mescid-i Aksa’da Ne Değişti?

“…Aksa Tufanı isminin verilmesinin sebebi, tufanın bütün kötülükleri silip süpürme özelliğine sahip olmasıdır. Peki silip süpürmek istedikleri şey nedir? İşgali sonlandırmak amaç değildir, zulmü ortadan kaldırmak da değildir, aslında mutlak kötülüğü ortadan kaldırmak olabilir. Çünkü insanlar mutlak kötülüğün ne olduğunu ne olduğunu bilmiyorlardı ve inanmıyorlardı. Bütün insanlık canlı olarak mutlak kötülüğün ne olduğunu görmüş oldu. Aksa Tufanında, kötülüğü yeryüzünden silmek bağlamında Nuh tufanının payı vardır. Ta ki insanlar bu tufan sayesinde yeni değerler ile tanışsın.

- Tâhâ Abdurrahman

GİRİŞ

"Polis her gün öğrencileri ve hatta öğretmenler ve okul personeli de dahil olmak üzere vakıf çalışanlarını fiziksel olarak durdurup arıyor."
- (Kudüs’te bir öğrenci)     

7 Ekim 2023 Cumartesi günü Gazze Hükümeti HAMAS'ın Kassam Tugayları tarafından İsrail'e karşı bir 'yarma harekâtı' başlatılmıştır. Filistin için tarihi dönüm noktalarından birisi olan bu harekâta Aksa Tufanı ismi verilmiştir. Aksa, Kudüs'teki Mescid-i Aksa'yı ifade etmektedir. Hamas yetkililerinin ifadeleri ile harekâtın temel hedeflerinden birisi Mescid-i Aksa'yı bekleyen büyük tehlikelerin önüne geçmektir. HAMAS siyasi yetkilileri Aksa Tufanı’nın yapılmaması durumunda Mescid-i Aksa’nın yıkılma ihtimalinin bulunduğunu iddia etmiştir.

Bilindiği gibi 7 Ekim'den sonra İsrail Gazze'ye katliam boyutunu aşan yoğun hava saldırıları başlatmış ve ardından kara saldırıları ile işgale devam etmiştir. Savaş Gazze'yi ölümcül derecede etkilediği gibi Filistin'in diğer bölgelerinde de İsrail baskıları artmıştır. Bu bölgelerden birisi de Kudüs’ün eski şehir bölgesindeki (Doğu Kudüs olarak tarif edilen) İslâm dini için kutsal olan Mescid-i Aksa (Beytülmakdis) alanıdır.

Filistin-İsrail mücadelesi 7 Ekim'de başlamadığı gibi Kudüs ve Mescid-i Aksa üzerindeki İsrail ablukası da 7 Ekim'de başlamamıştır. 1967 Altı Gün Savaşı'ndan bu yana İsrail, Kudüs üzerinde gayrimeşru (BM kararlarına istinaden gayrimeşru) hakimiyet kurmaktadır.

Meşru olmayan yerleşimcilerin Kudüs' te Filistinlilerin evlerine (İsrail mahkemelerinin de kararıyla) el koyması, Mescid-i Aksa alanına İsrail tarafından baskınlar yapılması ve bu alanda yapılacak ibadetlere engeller çıkarması, Kudüs şehrinde kontrol noktaları oluşturarak yerel halkın hareketlerini kısıtlaması, Müslüman olanların ticaretlerine engeller çıkarması, Yahudi dinî ayinleri için - yasak olduğu halde- Mescid-i Aksa bölgesinde kışkırtıcı ayinler yapması, keyfî tutuklamaların yapılması gibi şehirde yaşamayı zorlaştıran hamleler İsrail'in 7 Ekim'den önce de uyguladığı abluka politikalarıdır. Aksa Tufanı'ndan sonra İsrail, insanlık erdemine, evrensel insan haklarına, uluslararası hukuka aykırı eylemlerinin dozunu artırmıştır. Bu doz artışı Siyonizm tarafından Mescid-i Aksa’nın gelecekte planlanan tam işgaline zemin oluşturmaktadır. Kudüs ve Mescid-i Aksa'daki işgal uygulamaları raporlar, dijital görüntüler, resmî kararlar, haberler, müslüman ve hristiyan yerel halkın ifadeleri ile de sabittir.

Bu çalışmamızda Aksa Tufanı Harekâtı'ndan sonra Kudüs şehri ve Mescid-i Aksa üzerinde İsrail'in dozu artan abluka uygulamalarını aktaracağız.

AKSA TUFANI'NDAN ÖNCE KUDÜS'TE 'NORMAL' YAŞAM

1967 Altı gün Savaşı’ndan sonra İsrail tarafından üzerinde hegemonya kurulmaya çalışılan Kudüs şehrin bugün İsrail’in resmî kurumlarınca yönetilmektedir. Mescid-i Aksa külliyesinin idarî yönetimi ise yapılan anlaşma ile Ürdün’e bırakılmıştır.

Ürdün, 26 Ekim 1994'te İsrail ile imzaladığı ‘Vadi Arabe Anlaşması’ kapsamında Mescid-i Aksa’nın bakım ve idari yönetiminden sorumludur. Anlaşmaya göre Mescid-i Aksa, Ürdün Vakıflar İslami İşler ve Mukaddesat Bakanlığına bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin himayesinde bulunmaktadır ancak 2003 yılından bu yana anlaşma dışı olarak Yahudiler İsrail polisinin refakatinde kutsal mekâna girmektedirler (Al-jnaidi, Biçeroğlu, & Karabacak, 2022). Uluslararası Hukuk’ta ağırlığı olan Pacta Sunt Servanda (Anlaşmalarda Ahde Vefa) ilkesi Vadi Arabe Anlaşması’nda tek taraflı olarak yok sayılmaktadır. 1995 yılındaki Oslo Anlaşmaları kapsamında Batı Şeria bölgesi A, B, C komplekslerine ayrılmıştır. İsrail Batı Şeria ve Doğu Kudüs (C) bölgelerine bugün ortalama 700.000 gayrimeşru yerleşimci yerleştirerek demografik yapıyı kendi lehine çevirmektedir. 7 Ekim’den önceki rakamlara bakıldığında 2018 itibariyle Doğu Kudüs’te 230.000 yerleşimci bulunmaktadır (Hussein & Duggal, 2024). Yerleşimciler için ‘gayrimeşru’ ifadesinin kullanılması, bu uygulamanın uluslararası hukuk kapsamında da ‘yasa dışı’ olarak tanımlanmış olmasından gelmektedir.

Batı Şeria işgal alanlarını ve yasa dışı yerleşimleri gösteren grafik (Al Jazeera)

Doğu Kudüs’te şafak vakti, on binlerce Filistinli işçi işe giderken İsrail kontrol noktalarından geçmekte, bazen ölümle sonuçlanan sıkışıklık içerisinde şehrin ortasındaki tünel kafeslerden geçmektedir.

7 Ekim’den önce işe giden Filistinlilerin kontrol noktalarındaki bekleyişleri.Fotoğraf: Activestills

Kudüs’te Filistinli müslümanların günlük yaşamı Aksa Tufanı’ndan önce de zorlu bir mücadele şeklindedir ve bu Kudüs’e misafir olarak giden birisinin gözlemlerine göre abluka altındaki yaşam ‘normal’ halini almıştır. 7 Ekim’den sadece 2 gün önce, 1.040 fanatik Yahudi Sukot Bayramı kutlamaları kapsamında (bayram boyunca toplam 3.830 yahudi) İsrail güvenlik güçlerinin refakatinde Mescid-i Aksa’ya baskın düzenlemişlerdir (TRT HABER, 2023). İsrail, kutsal alana yapılan bu tür baskınlarla yeni bir ‘normal’ durum oluşturarak statükoyu değiştirme çabasında olabilir. İsrail bu ve daha büyük baskınlar ile müslüman ülkeler olarak adlandırılan ülkelerin, İslam İşbirliği Teşkilatı’nın tepkilerini ölçmekte ve yeni statükoyu normalleştirmektedir. Kudüslü Filistinlilerin Mescid-i Aksa’ya baskınların amacı konusundaki tespitleri bu konuda önemlidir. Görüşlere göre İsrail Mescid-i Aksa’yı zaman ve mekân bağlamında bölmek istemektedir (Independent Türkçe, 2023). Bu durumda Yahudiler kendilerine ayrılan zaman ve alanlarda, Müslümanlar kendilerine ayrılan zaman ve alanlarda bulunacaklardır. Bu yöntem, bir toprağı alıştırarak işgal etmenin mikro ölçekte uygulanması yöntemidir. Benzer bir baskın 2023 yılı Nisan ayında İsrail güvenlik güçleri tarafından gerçekleştirilmiş, plastik mermi kullanılmıştır (Gritten & Lukov, 2023). İsrail açıklamalarına göre baskınların sebepleri ortaktır ve Mescid-i Aksa’daki Filistinlilerin şiddetli gösterileri olduğunu iddia etmektedirler.

Fanatik Yahudi yerleşimciler, 5 Ekim 2023'te, Aksa Tufanı Harekâtı'ndan birkaç gün önce, Kudüs'ün Eski Kent bölgesinde Sukot bayramı sırasında El-Aksa Camii'nin bahçesinde yürüyorlar.

Mescid-i Aksa bölgesinde uygulanan bir diğer politik yıldırma yöntemlerinden birisi de alana girişlerin kısıtlanmasıdır. Aksa Tufanı’ndan 14 yıl önce de Kudüs’te Mescid-i Aksa’ya girişler yasaklanmıştır.

5 Ekim 2009-İsrail’in Mescid-i Aksa bölgesine girişleri kısıtlaması sebebiyle yapılan gösteriler.
Fotoğraf: Oren Ziv-Activestills

İsrail, Mescid-i Aksa alanı üzerinde hakimiyet kurma amaçlı yoğun çabalarını ‘hukuka uygunluk’ ile açıklamak için Ürdün’ün Osmanlı’dan gelen gelenek üzerine Aksa’yı yönetmesi ile kendilerinin oluşturmak istediği yeni durumun farklı olduğunu iddia etmektedir. Ancak unutulmamalıdır ki, İsrail’in Kudüs’te bulunuyor olması yani 1967’deki sınırlarına geri çekilmemesi durumu uluslararası hukuk otoriteleri tarafından işgal olarak tanımlanmaktadır.

Haaretz gazetesi Kudüs muhabiri Nir Hasson Filistinlilerin Aksa'ya sahip çıkma azminin sebebini, "Aksa kaybedilirse sanki her şey kaybedilmiş gibi olacak. Hiçbir şey kalmayacak" şeklinde değerlendirmektedir
(Sella, 2023).

Baş Hahamın, Mescid-i Aksa bölgesinin kutsallığı nedeniyle Yahudileri içeri girmelerini yasakladığına dair bir uyarı tabelası. El-Aksa kompleksine girmeden önce yer almaktadır.

Aksa Tufanı’nın İsrail’de oluşturduğu öfkenin ve şokun en önemli sebeplerinden birisi de, İsrail'in dünya çapındaki en güçlü istihbarat servislerinden birine sahip olma itibarının zedelenmesi olmuştur. Bu durum 1973 Yom Kippur’dan bugüne kadar İsrail’in yaşadığı büyük istihbarat fiyaskosunu gözler önüne sermiştir. Harekatın İsrail tarafında oluşturduğu öfke ve her şeyi 7 Ekim’den başlatan bakış açısı, Kudüs ve Aksa bölgesindeki baskı uygulamalarının kendilerine göre moral üstünlükle yapılmasını sağlamıştır. 

7 EKİM SONRASI KUDÜS VE AKSA’DA GÜNLÜK HAYAT: YENİ ‘NORMAL’

7 Ekim sonrası günlük yaşamın bir parçası olan örnek bir vaka: “16 Temmuz 2024'te İsrailli yerleşimciler, Doğu Kudüs'te Batn al-Hawa'daki Filistinli Ebu Nab ailesinin geçici olarak boş olan evine girmiş ve tadilat çalışmalarına başlamıştır. Aynı mahallede 35 kişilik Şehadeh ailesine mahkeme tarafından, evlerini terk etmeleri için 20 gün süre verilmiş, aksi takdirde zorla sınır dışı edilecekleri yönünde bir  resmî tebligat almıştır.” (Jessica Buxbaum, Kuttab, & Assali, 2024) Bu vakalar 1970 tarihli Yasal ve İdari İşler Yasası'na (1948 sonrası Yahudilerin kaybettiklerini iddia ettikleri mülklerini alma hakkı) dayanılarak tekrarlanmaktadır.

Mescid-i Aksa’nın Müslümanlar İçin Son Kale Olmasının Anlaşılması

İsrail’in başlattığı katliam boyutunu aşan saldırılar henüz tam manasıyla işgal edilememiş 144 dönümlük Mescid-i Aksa külliyesinin Müslümanların elinde bulunmasının öneminin farkına varılmıştır. Bugün Ürdün vakıflarının idaresinde günlük hayatına devam eden tarihi külliye alanı, Filistin şehirlerinde Müslümanların birlikte en fazla sayıda ibadet maksadıyla bulunduğu, nispeten daha az işgal altında ibadetini yapabildiği tek mekândır. Aksa Tufanı sonrasında İsrail’in gözetiminde Mescid-i Aksa’yı Yahudi ibadetlerine açma girişimleri Müslümanlara şunu göstermiştir: Başta Filistinliler olmak üzere Müslümanların tamamı için Mescid-i Aksa bölgesi ve Kudüs kutsal bir alandır. İsrail’in 7 Ekim’den sonraki kutsal bölge üzerinde değiştirdiği baskıcı rutinlerin, kalıcı olarak mescidi etkilemesi riski bulunmaktadır. Burada İslam İşbirliği Teşkilatı, Ürdün ve çeşitli diplomatik yollar Mescid-i Aksa’nın üzerindeki baskının azaltılmasını sağlamakta yetersiz kalabilir.

Mescid-i Aksa’ya Girişlerin Kısıtlanması

İsrail, yaşadığı şok sürecin hemen ardından Gazze’ye bombardıman uçaklarıyla saldırırken, işgal altındaki diğer cephe olan Kudüs’te de kendi güvenlik önlemlerini artırmıştır. 7 Ekim’den sonraki ilk Cuma günü Aksa gibi kutsal bir bölgede toplanılacak olması, hatta yeni bir intifada hareketinin başlama ihtimali İsrail’in çok sert tedbirler almasına neden olmuştur. Beklenildiği gibi gösteriler gerçekleşmiş fakat ibadet için mescide kısıtlı sayıda ve tehlike arz etmeyecek müslümanlar alınmıştır. Bu tür toplumsal direniş hareketlerinin büyümesi ve hedefine ulaşabilmesi için liderin varlığı çok önemlidir. Filistin Ulusal Yönetimi ve Mescid-i Aksa’yı idare etmeye çalışan Ürdün de bu konuda etkisiz kalmıştır. Cumaların engellendiği 2024 yılında, Ramazan ayında Teravih namazlarında ortalama 90.000 müslüman namaz kılmıştır.  

Mescid-i Aksa’nın Faysal Kapısı’na Kurulan Demir Bariyerler, Fotoğraf: AA

Doğu Kudüs’ün Polis Şehri’ne Dönüşmesi

İsrail’in Filistin’de uyguladığı ablukanın en önemli ayaklarından birisi psikolojik şiddettir. Esnaflar dükkân önlerine müşterilerine yemek servisi için masa koyamamakta, İsrail polisi atlarla dükkan denetimleri gerçekleştirmekte ve atlar ise dükkan önlerine dışkılarını bırakmaktadır (Tekin, 2024). Halkı değersizleştirme ve yıldırma amacı taşıyan bir başka İsrail önlemi ise çok tartışmalıdır. İçeri alınmadıkları için Mescid-i Aksa etrafında toplanan Kudüslü insanların üzerine TOMA tabir edilen araçlardan, sokakları da uzun süre etkileyen kötü kokulu sular sıkılmaktadır (Aksiyon, 2023). Cuma günleri müslümanların Mescid-i Aksa’da Cuma namazı kılabilmesi için gereken İsrail şartları bulunmaktadır. 55 yaşından büyük erkek veya 50 yaşından büyük kadın olmak, güvenlik güçlerinden alması çok zaman alan manyetik güvenlik kartına sahip olmak, Kudüs’te oturuyor olmak gibi halkın %95’ini dışarıda bırakan şartlar konulmaktadır (Al Jazeera, 2024).

Kudüs’te normalleştirilmeye çalışılan yeni statükoda Doğu Kudüs’te hayatın her alanı 7 Ekim’den sonra zorlaştırılmış, polis şehrine dönüştürülmüştür. Evden çıkan herhangi bir Filistinli için yolda yerleşimci saldırısı tehlikesi, psikolojik şiddet içeren kontrol noktaları, gözaltına alınma riski, eşyalarının çalınma risklerinden dolayı şehrin asayişi daha da bozulmuştur. Keyfî para cezaları, mülkten atma tehditleri, ek vergiler, teftişler, sıklaşan kontrol noktalarından dolayı saatlerce trafikte bekleme, açtırılmayan ve yolları kapatılan işyerleri gibi psikolojik işkence seansları Kudüs’te kaos ortamını derinleştirmiştir (Al Jazeera, 2024). Haremüşşerif alanındaki Riyad Al Aksa erkek okuluna da girişler kapatılmış, ders kitaplarına İsrail tarafından el konulmuş ve uzaktan eğitime geçilmiştir (Assali & Kuttab, 2023).

7 Ekim’den sonra Kudüs’te artan kontrol noktaları Fotoğraf: Al Jazeera

Kudüslü müslüman bir kadın Ma'ale Hazitim yahudi yerleşim yerindeki bir yerleşimcinin internet üzerinde şu post’u yazdığını belirtiyor: “Cebel-i Mukaber Cebaliye'ye, Beyt Hanina da Beyt Hanun'a benziyor, Kudüslüler ile Gazzeliler arasında hiçbir fark yok, hepsi yok edilmeli ve Kudüs'ten sürülmeli.” (Al Jazeera, 2024). Benzer fikirlerdeki şiddet yanlısı gösteriler Doğu Kudüs’te Haziran ayında gerçekleşmiş ve Yahudiler tarafından “Araplara ölüm", "Köyünüz yansın” sloganları atılmıştır (Al Jazeera, 2024).

Gazze’deki İsrail işgaline Müslümanlardan başka Hristiyan toplum da belli ölçülerde karşı çıkmaktadır. Hristiyan Filistinli dükkan sahibi Fayaz Dakkak: "Burada su, yiyecek ve bir aileye sahip olan çocuklar var. Gazze'de olanlarla karşılaştırdığınızda, nasıl mutlu olabilirsiniz?" (AP News, 2024).

Doğu Kudüs’te Gayrimeşru Yerleşimler

Yerleşimcilerin yasa dışı ve gayrimeşru olarak Kudüs’e yerleştirilme politikaları 7 Ekim’den sonra daha şiddetli hale gelmiş, sadece Doğu Kudüs’te 178 bina İsrail tarafından yıkılmıştır (Peace Now, 2024). İskân Bakanlığı, Doğu Kudüs'te Filistin mahalleleri Beit Safafa, Sur Baher ve Kibbutz Ramat Rachel arasında yer alan Lower Aqueduct mahallesinde 1.047 konut birimi inşası kararı almıştır (Peace Now, 2024). Kudüs’te bina ruhsatının İsrail resmî makamlarından alınmasının çok zor olduğu bir ortamda, yıkımların sözde yasal dayanağı binaların ruhsatsız olduğu iddiası olmaktadır.

Gayrimeşru yerleşim kavramı Filistin literatüründe sadece sivil görünümlü kişilerin mülk alması veya mülklere el koyması şeklinde değerlendirilmemektedir. Örneğin ABD’nin 2017 yılında Büyükelçilik misyonunu Kudüs’e taşımasından sonra Kosova, Honduras ve Guatemala da aynı hamleyi yapmışlardır (AA, 2022). Bu tür girişimler de yasa dışı veya gayrimeşru olarak nitelenmektedir. Büyükelçilik taşımak sembol olarak İsrail’in başkentini Kudüs olarak kabul etmektir. 7 Ekim’den sonra yeni seçilen Arjantin devlet başkanı Javier Milei de İsrail’e gelerek Kudüs’e büyükelçilik açma niyetinden bahsetmiştir (Middle East Monitor, 2024). 

7 Ekim’den sonra Doğu Kudüs’teki yeni yerleşim inşaatları. Fotoğraf: Peace Now

Mescid-i Aksa’da Yahudi Ayinleri

Ayrım Duvarı (Utanç Duvarı) ve Yahudi Yerleşim Birimleriyle Mücadele Konseyinin yayımladığı rapora göre, yerleşimciler tarafından Aksa Tufanı’ndan bu yana Batı Şeria ve Kudüs’te yaşayanlara karşı 280 saldırı düzenlenmiştir (TRT HABER, 2023). 2024 yılının Temmuz ayına kadar ise bu iki bölgede 131’i çocuk olmak üzere 550’den fazla Filistinli öldürülmüştür. Aşırı Yahudi olarak nitelenen gruplar önceki yıllardan beri Mescid-i Aksa’ya girerek ayin yapma girişiminde bulunmaktadır. 2024 yılı haziran ayında 1.119 Yahudi baskın ile Aksa’ya girmiş ve talmudik ayin/ibadet yapmıştır (AA, 2024). Bu bölgeye Yahudilerin giriş izni bulunmadığını tekrar hatırlamakta fayda var. Aksa bölgesine Yahudilerin İsrail polisi refakatinde girişi ve Müslümanların ilk kıblesi olan ve başka sebeplerden dolayı da kutsal olan mescitte ayin yapmaları Filistin halkı üzerinde onur kırıcı etkiler bırakmaktadır. Bu kışkırtıcı eylemlerin sonucunda düzenlenen toplumsal bir gösteride gözaltı ve tutuklamalar yaşanmaktadır. İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, 22 Mayıs 2024 Çarşamba günü işgal altındaki Doğu Kudüs'teki Mescid-i Aksa’ya zorla girmiştir.

Bazı Yahudi gruplar Mescid-i Aksa’nın yıkılması gerektiğini ve yeni tapınak yapılmadan önce kızıl düve kurban edilmesi gerektiğine inanmaktadırlar. Bu arkaik ritüel için Amerika’da yetiştirilen özel kriterlere sahip düvenin kesilerek, Zeytindağı’nda mabedi gören bir araziden kanın serpilmesi gerekmektedir (Al Jazeera, 2024). Yüzlerce yıldır beklenen bu ritüel 7 Ekim’den sonra gündeme alınmış, Müslümanların da yoğun tepkisini çekmekle birlikte, uygulanamamıştır.

8 Maddede Savaş Mescid-i Aksa ve Doğu Kudüs’ü Nasıl Etkiledi

  1. Cuma namazları için Mescid-i Aksa’ya girişlere ağır ve kalıcı kriterler getirildi

  2. Müslümanlar, İsrail tarafından tam işgal edilemeyen tek bölgenin Mescid-i Aksa olduğunun farkına vardı

  3. Yapılan saldırılarda Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te 550’den fazla Filistinli hayatını kaybetti

  4. Doğu Kudüs’te meşru olmayan yerleşim alanlarının artırıldı ve yerleşimci sayısı artırıldı

  5. Doğu Kudüs’te yerleşimci saldırganlar evlere baskın düzenleyerek ele geçirdi

  6. Doğu Kudüs’te kontrol noktası sayıları artırıldı

  7. Bölge kapanmalarından dolayı insanların ticari faaliyetler için iş yerlerine ulaşamadı

  8. Müslüman olan esnafın işletmelerine fiziki zorluklar çıkarıldı

  9. Yahudiler, kendilerinin girmesi yasak olan Mescid-i Aksa’ya İsrail polisi gözetiminde girerek ibadetlerini yaptılar

  10. Sokakta rastgele saldırılar ve asayiş olayları ile Müslümanlar hedef alınmaya başlandı

Sonuç

7 Ekim 2023’te başlayan Aksa Tufanı harekâtı bölge için bir dönüm noktası olmuş, sadece Orta Doğu ülkelerindeki askerî ve sivil kararları değil, Avrupa ülkeleri, Amerika Birleşik Devletleri’nin politika ve seçimlerini de etkilemiştir. Özelde ise Mescid-i Aksa için bir dönüm noktası olacaktır. İsrail henüz psikolojik şiddet içeren fizikî engellemelerin dışında tam manasıyla Aksa Bölgesi’ni işgal edememiştir ancak Gazze’deki katliam savaşının sonucu, Mescid-i Aksa ve Kudüs’ün mevcut durumunu değiştirebilir. Savaşın sonucunda bağımsız Filistin Devleti’nin kurulması, buna bağlı olarak Mısır ve Ürdün’ün politika değişiklikleri, İsrail’in Kudüs’te askerî bir harekât yapması ve sayılabilecek birçok ihtimal, Aksa’nın geleceğini belirleyecektir.

Kaynakça

AA. (2022, 12 07). Trump'ın Kudüs’teki büyükelçilik adımı birkaç ülkeyle sınırlı kaldı. 07 25, 2024 tarihinde https://www.aa.com.tr: https://www.aa.com.tr/tr/dunya/trumpin-kudus-teki-buyukelcilik-adimi-birkac-ulkeyle-sinirli-kaldi/2757827 adresinden alındı

AA. (2024, 06 05). Yüzlerce fanatik Yahudi'den Doğu Kudüs'ün işgalinin 57. yılında Mescid-i Aksa'ya baskın. 07 21, 2024 tarihinde https://www.aa.com.tr: https://www.aa.com.tr/tr/dunya/yuzlerce-fanatik-yahudiden-dogu-kudusun-isgalinin-57-yilinda-mescid-i-aksaya-baskin/3240655 adresinden alındı

Aksiyon. (2023, 11 17). İsrail Cuma namazı için Mescid-i Aksa’ya gelen Filistinlilere pis su sıktı. 07 21, 2024 tarihinde https://www.aksiyon.com.tr/: https://www.aksiyon.com.tr/israil-cuma-namazi-icin-mescid-i-aksa-ya-gelen-filistinlilere-pis-su-sikti-6681 adresinden alındı

Al Jazeera. (2024, 03 15). Israel blocks thousands of Palestinians from visiting Al-Aqsa Mosque. 07 24, 2024 tarihinde https://www.aljazeera.com/: https://www.aljazeera.com/news/2024/3/15/israel-blocks-thousands-of-palestinians-from-visiting-al-aqsa-mosque adresinden alındı

Al Jazeera. (2024, 06 05). Thousands of Israelis march through Jerusalem, some attacking Palestinians. 07 26, 2024 tarihinde https://www.aljazeera.com: https://www.aljazeera.com/news/2024/6/5/thousands-of-israelis-march-through-jerusalem-some-attacking-palestinians adresinden alındı

Al Jazeera. (2024, 04 09). What do Texan red heifers have to do with Al-Aqsa and a Jewish temple? 07 25, 2024 tarihinde https://www.aljazeera.com/: https://www.aljazeera.com/news/2024/4/9/what-do-texan-red-heifers-have-to-do-with-al-aqsa-and-a-jewish-temple adresinden alındı

Al Jazeera. (2024, 04 03). نصف عام على عدوان غزة.. ماذا تغير في القدس؟. 07 25, 2024 tarihinde https://www.aljazeera.net: https://www.aljazeera.net/politics/2024/4/3/%D9%86%D8%B5%D9%81-%D8%B9%D8%A7%D9%85-%D8%B9%D9%84%D9%89-%D8%A7%D9%84%D8%AD%D8%B1%D8%A8-%D9%85%D8%A7%D8%B0%D8%A7-%D8%AA%D8%BA%D9%8A%D8%B1-%D9%81%D9%8A-%D8%A7%D9%84%D9%82%D8%AF%D8%B3 adresinden alındı

Al-jnaidi, L., Biçeroğlu, E., & Karabacak, S. (2022, 05 13). Ürdün 98 yıldır Kudüs'teki kutsal mekanların koruyuculuğunu üstleniyor. 07 22, 2024 tarihinde https://www.aa.com.tr/: https://www.aa.com.tr/tr/dunya/urdun-98-yildir-kudusteki-kutsal-mekanlarin-koruyuculugunu-ustleniyor/2587228 adresinden alındı

AP News. (2024, 03 30). In Jerusalem, Palestinian Christians observe scaled-down Good Friday rituals. 07 24, 2024 tarihinde https://apnews.com/: https://apnews.com/article/good-friday-christians-jerusalem-gaza-easter-palestinian-25e8c0243c0c97a5823d509d36fb04cb adresinden alındı

Assali, K., & Kuttab, D. (2023, 12 4). Islamic Schools around al-Aqsa Mosque Face Tough Choices amid Israel’s War on Gaza. 07 21, 2024 tarihinde https://www.jerusalemstory.com: https://www.jerusalemstory.com/en/article/islamic-schools-around-al-aqsa-mosque-face-tough-choices-amid-israels-war-gaza adresinden alındı

Gritten , D., & Lukov, Y. (2023, 04 05). Al-Aqsa mosque: Violence as Israeli police raid Jerusalem holy site. 07 26, 2024 tarihinde https://www.bbc.com: https://www.bbc.com/news/world-middle-east-65184207 adresinden alındı

Hussein, M., & Duggal, H. (2024, 05 15). Palestinian life under Israeli occupation. 07 25, 2024 tarihinde https://interactive.aljazeera.com/: https://interactive.aljazeera.com/aje/2024/israel-occupation-illustrated-guide/?utm_source=aljazeera.com&utm_medium=website&utm_campaign=ucms adresinden alındı

Independent Türkçe. (2023, 10 4). Mescid-i Aksa'ya yönelik baskınlar devam ederken Mısır Gazze'de gerilimin tırmanmasına karşı uyardı. 07 25, 2024 tarihinde https://www.indyturk.com/: https://www.indyturk.com/node/664986/d%C3%BCnya/mescid-i-aksaya-y%C3%B6nelik-bask%C4%B1nlar-devam-ederken-m%C4%B1s%C4%B1r-gazzede-gerilimin adresinden alındı

Jessica Buxbaum, Kuttab, D., & Assali, H. (2024, 07 22). Jerusalem Court Sides with Settlers, Ruling to Displace 66 Palestinians from Batn al-Hawa, Silwan. 07 25, 2024 tarihinde https://www.jerusalemstory.com/: https://www.jerusalemstory.com/en/article/jerusalem-court-sides-settlers-ruling-displace-66-palestinians-batn-al-hawa-silwan adresinden alındı

Middle East Monitor. (2024, 02 07). President announces Argentina's plans to move embassy to Jerusalem. 07 25, 2024 tarihinde https://www.middleeastmonitor.com/: https://www.middleeastmonitor.com/20240207-president-announces-argentinas-plans-to-move-embassy-to-jerusalem/ adresinden alındı

Peace Now. (2024, 04 18). The Housing Ministry published a tender for a new settlement in East Jerusalem. 07 21, 2024 tarihinde https://peacenow.org.il: https://peacenow.org.il/en/the-housing-ministry-published-a-tender-for-a-new-settlement-in-east-jerusalem adresinden alındı

Peace Now. (2024). The Israeli Government's Annexation Revolution In The West Bank Since October 7th. Peace Now.

Sella, A. (2023, 04 11). What does the ‘status quo’ mean at Jerusalem’s Al-Aqsa Mosque? 07 26, 2024 tarihinde https://www.aljazeera.com: https://www.aljazeera.com/news/2023/4/11/hldwhat-does-the-status-quo-mean-at-jerusalems-al-aqsa-mosque adresinden alındı

Tekin, B. A. (2024, 03 12). 7 Ekim sonrası Kudüs izlenimleri. 07 23, 2024 tarihinde https://www.gzt.com: https://www.gzt.com/gercek-hayat/7-ekim-sonrasi-kudus-izlenimleri-3785144 adresinden alındı

TRT HABER. (2023, 10 04). Fanatik Yahudilerin Mescid-i Aksa baskınları sürüyor. 07 25, 2024 tarihinde https://www.trthaber.com/: https://www.trthaber.com/haber/dunya/fanatik-yahudilerin-mescid-i-aksa-baskinlari-suruyor-800537.html adresinden alındı

TRT HABER. (2023, 10 26). Yahudi yerleşimciler Batı Şeria ve Kudüs'te 280 saldırı düzenledi. 07 20, 2024 tarihinde https://www.trthaber.com: https://www.trthaber.com/haber/dunya/yahudi-yerlesimciler-bati-seria-ve-kuduste-280-saldiri-duzenledi-807295.html adresinden alındı

Aksa Tufanı Sonrası Kudüs ve Mescid-i Aksa’da Ne Değişti?

“…Aksa Tufanı isminin verilmesinin sebebi, tufanın bütün kötülükleri silip süpürme özelliğine sahip olmasıdır. Peki silip süpürmek istedikleri şey nedir? İşgali sonlandırmak amaç değildir, zulmü ortadan kaldırmak da değildir, aslında mutlak kötülüğü ortadan kaldırmak olabilir. Çünkü insanlar mutlak kötülüğün ne olduğunu ne olduğunu bilmiyorlardı ve inanmıyorlardı. Bütün insanlık canlı olarak mutlak kötülüğün ne olduğunu görmüş oldu. Aksa Tufanında, kötülüğü yeryüzünden silmek bağlamında Nuh tufanının payı vardır. Ta ki insanlar bu tufan sayesinde yeni değerler ile tanışsın.

- Tâhâ Abdurrahman

GİRİŞ

"Polis her gün öğrencileri ve hatta öğretmenler ve okul personeli de dahil olmak üzere vakıf çalışanlarını fiziksel olarak durdurup arıyor."
- (Kudüs’te bir öğrenci)     

7 Ekim 2023 Cumartesi günü Gazze Hükümeti HAMAS'ın Kassam Tugayları tarafından İsrail'e karşı bir 'yarma harekâtı' başlatılmıştır. Filistin için tarihi dönüm noktalarından birisi olan bu harekâta Aksa Tufanı ismi verilmiştir. Aksa, Kudüs'teki Mescid-i Aksa'yı ifade etmektedir. Hamas yetkililerinin ifadeleri ile harekâtın temel hedeflerinden birisi Mescid-i Aksa'yı bekleyen büyük tehlikelerin önüne geçmektir. HAMAS siyasi yetkilileri Aksa Tufanı’nın yapılmaması durumunda Mescid-i Aksa’nın yıkılma ihtimalinin bulunduğunu iddia etmiştir.

Bilindiği gibi 7 Ekim'den sonra İsrail Gazze'ye katliam boyutunu aşan yoğun hava saldırıları başlatmış ve ardından kara saldırıları ile işgale devam etmiştir. Savaş Gazze'yi ölümcül derecede etkilediği gibi Filistin'in diğer bölgelerinde de İsrail baskıları artmıştır. Bu bölgelerden birisi de Kudüs’ün eski şehir bölgesindeki (Doğu Kudüs olarak tarif edilen) İslâm dini için kutsal olan Mescid-i Aksa (Beytülmakdis) alanıdır.

Filistin-İsrail mücadelesi 7 Ekim'de başlamadığı gibi Kudüs ve Mescid-i Aksa üzerindeki İsrail ablukası da 7 Ekim'de başlamamıştır. 1967 Altı Gün Savaşı'ndan bu yana İsrail, Kudüs üzerinde gayrimeşru (BM kararlarına istinaden gayrimeşru) hakimiyet kurmaktadır.

Meşru olmayan yerleşimcilerin Kudüs' te Filistinlilerin evlerine (İsrail mahkemelerinin de kararıyla) el koyması, Mescid-i Aksa alanına İsrail tarafından baskınlar yapılması ve bu alanda yapılacak ibadetlere engeller çıkarması, Kudüs şehrinde kontrol noktaları oluşturarak yerel halkın hareketlerini kısıtlaması, Müslüman olanların ticaretlerine engeller çıkarması, Yahudi dinî ayinleri için - yasak olduğu halde- Mescid-i Aksa bölgesinde kışkırtıcı ayinler yapması, keyfî tutuklamaların yapılması gibi şehirde yaşamayı zorlaştıran hamleler İsrail'in 7 Ekim'den önce de uyguladığı abluka politikalarıdır. Aksa Tufanı'ndan sonra İsrail, insanlık erdemine, evrensel insan haklarına, uluslararası hukuka aykırı eylemlerinin dozunu artırmıştır. Bu doz artışı Siyonizm tarafından Mescid-i Aksa’nın gelecekte planlanan tam işgaline zemin oluşturmaktadır. Kudüs ve Mescid-i Aksa'daki işgal uygulamaları raporlar, dijital görüntüler, resmî kararlar, haberler, müslüman ve hristiyan yerel halkın ifadeleri ile de sabittir.

Bu çalışmamızda Aksa Tufanı Harekâtı'ndan sonra Kudüs şehri ve Mescid-i Aksa üzerinde İsrail'in dozu artan abluka uygulamalarını aktaracağız.

AKSA TUFANI'NDAN ÖNCE KUDÜS'TE 'NORMAL' YAŞAM

1967 Altı gün Savaşı’ndan sonra İsrail tarafından üzerinde hegemonya kurulmaya çalışılan Kudüs şehrin bugün İsrail’in resmî kurumlarınca yönetilmektedir. Mescid-i Aksa külliyesinin idarî yönetimi ise yapılan anlaşma ile Ürdün’e bırakılmıştır.

Ürdün, 26 Ekim 1994'te İsrail ile imzaladığı ‘Vadi Arabe Anlaşması’ kapsamında Mescid-i Aksa’nın bakım ve idari yönetiminden sorumludur. Anlaşmaya göre Mescid-i Aksa, Ürdün Vakıflar İslami İşler ve Mukaddesat Bakanlığına bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin himayesinde bulunmaktadır ancak 2003 yılından bu yana anlaşma dışı olarak Yahudiler İsrail polisinin refakatinde kutsal mekâna girmektedirler (Al-jnaidi, Biçeroğlu, & Karabacak, 2022). Uluslararası Hukuk’ta ağırlığı olan Pacta Sunt Servanda (Anlaşmalarda Ahde Vefa) ilkesi Vadi Arabe Anlaşması’nda tek taraflı olarak yok sayılmaktadır. 1995 yılındaki Oslo Anlaşmaları kapsamında Batı Şeria bölgesi A, B, C komplekslerine ayrılmıştır. İsrail Batı Şeria ve Doğu Kudüs (C) bölgelerine bugün ortalama 700.000 gayrimeşru yerleşimci yerleştirerek demografik yapıyı kendi lehine çevirmektedir. 7 Ekim’den önceki rakamlara bakıldığında 2018 itibariyle Doğu Kudüs’te 230.000 yerleşimci bulunmaktadır (Hussein & Duggal, 2024). Yerleşimciler için ‘gayrimeşru’ ifadesinin kullanılması, bu uygulamanın uluslararası hukuk kapsamında da ‘yasa dışı’ olarak tanımlanmış olmasından gelmektedir.

Batı Şeria işgal alanlarını ve yasa dışı yerleşimleri gösteren grafik (Al Jazeera)

Doğu Kudüs’te şafak vakti, on binlerce Filistinli işçi işe giderken İsrail kontrol noktalarından geçmekte, bazen ölümle sonuçlanan sıkışıklık içerisinde şehrin ortasındaki tünel kafeslerden geçmektedir.

7 Ekim’den önce işe giden Filistinlilerin kontrol noktalarındaki bekleyişleri.Fotoğraf: Activestills

Kudüs’te Filistinli müslümanların günlük yaşamı Aksa Tufanı’ndan önce de zorlu bir mücadele şeklindedir ve bu Kudüs’e misafir olarak giden birisinin gözlemlerine göre abluka altındaki yaşam ‘normal’ halini almıştır. 7 Ekim’den sadece 2 gün önce, 1.040 fanatik Yahudi Sukot Bayramı kutlamaları kapsamında (bayram boyunca toplam 3.830 yahudi) İsrail güvenlik güçlerinin refakatinde Mescid-i Aksa’ya baskın düzenlemişlerdir (TRT HABER, 2023). İsrail, kutsal alana yapılan bu tür baskınlarla yeni bir ‘normal’ durum oluşturarak statükoyu değiştirme çabasında olabilir. İsrail bu ve daha büyük baskınlar ile müslüman ülkeler olarak adlandırılan ülkelerin, İslam İşbirliği Teşkilatı’nın tepkilerini ölçmekte ve yeni statükoyu normalleştirmektedir. Kudüslü Filistinlilerin Mescid-i Aksa’ya baskınların amacı konusundaki tespitleri bu konuda önemlidir. Görüşlere göre İsrail Mescid-i Aksa’yı zaman ve mekân bağlamında bölmek istemektedir (Independent Türkçe, 2023). Bu durumda Yahudiler kendilerine ayrılan zaman ve alanlarda, Müslümanlar kendilerine ayrılan zaman ve alanlarda bulunacaklardır. Bu yöntem, bir toprağı alıştırarak işgal etmenin mikro ölçekte uygulanması yöntemidir. Benzer bir baskın 2023 yılı Nisan ayında İsrail güvenlik güçleri tarafından gerçekleştirilmiş, plastik mermi kullanılmıştır (Gritten & Lukov, 2023). İsrail açıklamalarına göre baskınların sebepleri ortaktır ve Mescid-i Aksa’daki Filistinlilerin şiddetli gösterileri olduğunu iddia etmektedirler.

Fanatik Yahudi yerleşimciler, 5 Ekim 2023'te, Aksa Tufanı Harekâtı'ndan birkaç gün önce, Kudüs'ün Eski Kent bölgesinde Sukot bayramı sırasında El-Aksa Camii'nin bahçesinde yürüyorlar.

Mescid-i Aksa bölgesinde uygulanan bir diğer politik yıldırma yöntemlerinden birisi de alana girişlerin kısıtlanmasıdır. Aksa Tufanı’ndan 14 yıl önce de Kudüs’te Mescid-i Aksa’ya girişler yasaklanmıştır.

5 Ekim 2009-İsrail’in Mescid-i Aksa bölgesine girişleri kısıtlaması sebebiyle yapılan gösteriler.
Fotoğraf: Oren Ziv-Activestills

İsrail, Mescid-i Aksa alanı üzerinde hakimiyet kurma amaçlı yoğun çabalarını ‘hukuka uygunluk’ ile açıklamak için Ürdün’ün Osmanlı’dan gelen gelenek üzerine Aksa’yı yönetmesi ile kendilerinin oluşturmak istediği yeni durumun farklı olduğunu iddia etmektedir. Ancak unutulmamalıdır ki, İsrail’in Kudüs’te bulunuyor olması yani 1967’deki sınırlarına geri çekilmemesi durumu uluslararası hukuk otoriteleri tarafından işgal olarak tanımlanmaktadır.

Haaretz gazetesi Kudüs muhabiri Nir Hasson Filistinlilerin Aksa'ya sahip çıkma azminin sebebini, "Aksa kaybedilirse sanki her şey kaybedilmiş gibi olacak. Hiçbir şey kalmayacak" şeklinde değerlendirmektedir
(Sella, 2023).

Baş Hahamın, Mescid-i Aksa bölgesinin kutsallığı nedeniyle Yahudileri içeri girmelerini yasakladığına dair bir uyarı tabelası. El-Aksa kompleksine girmeden önce yer almaktadır.

Aksa Tufanı’nın İsrail’de oluşturduğu öfkenin ve şokun en önemli sebeplerinden birisi de, İsrail'in dünya çapındaki en güçlü istihbarat servislerinden birine sahip olma itibarının zedelenmesi olmuştur. Bu durum 1973 Yom Kippur’dan bugüne kadar İsrail’in yaşadığı büyük istihbarat fiyaskosunu gözler önüne sermiştir. Harekatın İsrail tarafında oluşturduğu öfke ve her şeyi 7 Ekim’den başlatan bakış açısı, Kudüs ve Aksa bölgesindeki baskı uygulamalarının kendilerine göre moral üstünlükle yapılmasını sağlamıştır. 

7 EKİM SONRASI KUDÜS VE AKSA’DA GÜNLÜK HAYAT: YENİ ‘NORMAL’

7 Ekim sonrası günlük yaşamın bir parçası olan örnek bir vaka: “16 Temmuz 2024'te İsrailli yerleşimciler, Doğu Kudüs'te Batn al-Hawa'daki Filistinli Ebu Nab ailesinin geçici olarak boş olan evine girmiş ve tadilat çalışmalarına başlamıştır. Aynı mahallede 35 kişilik Şehadeh ailesine mahkeme tarafından, evlerini terk etmeleri için 20 gün süre verilmiş, aksi takdirde zorla sınır dışı edilecekleri yönünde bir  resmî tebligat almıştır.” (Jessica Buxbaum, Kuttab, & Assali, 2024) Bu vakalar 1970 tarihli Yasal ve İdari İşler Yasası'na (1948 sonrası Yahudilerin kaybettiklerini iddia ettikleri mülklerini alma hakkı) dayanılarak tekrarlanmaktadır.

Mescid-i Aksa’nın Müslümanlar İçin Son Kale Olmasının Anlaşılması

İsrail’in başlattığı katliam boyutunu aşan saldırılar henüz tam manasıyla işgal edilememiş 144 dönümlük Mescid-i Aksa külliyesinin Müslümanların elinde bulunmasının öneminin farkına varılmıştır. Bugün Ürdün vakıflarının idaresinde günlük hayatına devam eden tarihi külliye alanı, Filistin şehirlerinde Müslümanların birlikte en fazla sayıda ibadet maksadıyla bulunduğu, nispeten daha az işgal altında ibadetini yapabildiği tek mekândır. Aksa Tufanı sonrasında İsrail’in gözetiminde Mescid-i Aksa’yı Yahudi ibadetlerine açma girişimleri Müslümanlara şunu göstermiştir: Başta Filistinliler olmak üzere Müslümanların tamamı için Mescid-i Aksa bölgesi ve Kudüs kutsal bir alandır. İsrail’in 7 Ekim’den sonraki kutsal bölge üzerinde değiştirdiği baskıcı rutinlerin, kalıcı olarak mescidi etkilemesi riski bulunmaktadır. Burada İslam İşbirliği Teşkilatı, Ürdün ve çeşitli diplomatik yollar Mescid-i Aksa’nın üzerindeki baskının azaltılmasını sağlamakta yetersiz kalabilir.

Mescid-i Aksa’ya Girişlerin Kısıtlanması

İsrail, yaşadığı şok sürecin hemen ardından Gazze’ye bombardıman uçaklarıyla saldırırken, işgal altındaki diğer cephe olan Kudüs’te de kendi güvenlik önlemlerini artırmıştır. 7 Ekim’den sonraki ilk Cuma günü Aksa gibi kutsal bir bölgede toplanılacak olması, hatta yeni bir intifada hareketinin başlama ihtimali İsrail’in çok sert tedbirler almasına neden olmuştur. Beklenildiği gibi gösteriler gerçekleşmiş fakat ibadet için mescide kısıtlı sayıda ve tehlike arz etmeyecek müslümanlar alınmıştır. Bu tür toplumsal direniş hareketlerinin büyümesi ve hedefine ulaşabilmesi için liderin varlığı çok önemlidir. Filistin Ulusal Yönetimi ve Mescid-i Aksa’yı idare etmeye çalışan Ürdün de bu konuda etkisiz kalmıştır. Cumaların engellendiği 2024 yılında, Ramazan ayında Teravih namazlarında ortalama 90.000 müslüman namaz kılmıştır.  

Mescid-i Aksa’nın Faysal Kapısı’na Kurulan Demir Bariyerler, Fotoğraf: AA

Doğu Kudüs’ün Polis Şehri’ne Dönüşmesi

İsrail’in Filistin’de uyguladığı ablukanın en önemli ayaklarından birisi psikolojik şiddettir. Esnaflar dükkân önlerine müşterilerine yemek servisi için masa koyamamakta, İsrail polisi atlarla dükkan denetimleri gerçekleştirmekte ve atlar ise dükkan önlerine dışkılarını bırakmaktadır (Tekin, 2024). Halkı değersizleştirme ve yıldırma amacı taşıyan bir başka İsrail önlemi ise çok tartışmalıdır. İçeri alınmadıkları için Mescid-i Aksa etrafında toplanan Kudüslü insanların üzerine TOMA tabir edilen araçlardan, sokakları da uzun süre etkileyen kötü kokulu sular sıkılmaktadır (Aksiyon, 2023). Cuma günleri müslümanların Mescid-i Aksa’da Cuma namazı kılabilmesi için gereken İsrail şartları bulunmaktadır. 55 yaşından büyük erkek veya 50 yaşından büyük kadın olmak, güvenlik güçlerinden alması çok zaman alan manyetik güvenlik kartına sahip olmak, Kudüs’te oturuyor olmak gibi halkın %95’ini dışarıda bırakan şartlar konulmaktadır (Al Jazeera, 2024).

Kudüs’te normalleştirilmeye çalışılan yeni statükoda Doğu Kudüs’te hayatın her alanı 7 Ekim’den sonra zorlaştırılmış, polis şehrine dönüştürülmüştür. Evden çıkan herhangi bir Filistinli için yolda yerleşimci saldırısı tehlikesi, psikolojik şiddet içeren kontrol noktaları, gözaltına alınma riski, eşyalarının çalınma risklerinden dolayı şehrin asayişi daha da bozulmuştur. Keyfî para cezaları, mülkten atma tehditleri, ek vergiler, teftişler, sıklaşan kontrol noktalarından dolayı saatlerce trafikte bekleme, açtırılmayan ve yolları kapatılan işyerleri gibi psikolojik işkence seansları Kudüs’te kaos ortamını derinleştirmiştir (Al Jazeera, 2024). Haremüşşerif alanındaki Riyad Al Aksa erkek okuluna da girişler kapatılmış, ders kitaplarına İsrail tarafından el konulmuş ve uzaktan eğitime geçilmiştir (Assali & Kuttab, 2023).

7 Ekim’den sonra Kudüs’te artan kontrol noktaları Fotoğraf: Al Jazeera

Kudüslü müslüman bir kadın Ma'ale Hazitim yahudi yerleşim yerindeki bir yerleşimcinin internet üzerinde şu post’u yazdığını belirtiyor: “Cebel-i Mukaber Cebaliye'ye, Beyt Hanina da Beyt Hanun'a benziyor, Kudüslüler ile Gazzeliler arasında hiçbir fark yok, hepsi yok edilmeli ve Kudüs'ten sürülmeli.” (Al Jazeera, 2024). Benzer fikirlerdeki şiddet yanlısı gösteriler Doğu Kudüs’te Haziran ayında gerçekleşmiş ve Yahudiler tarafından “Araplara ölüm", "Köyünüz yansın” sloganları atılmıştır (Al Jazeera, 2024).

Gazze’deki İsrail işgaline Müslümanlardan başka Hristiyan toplum da belli ölçülerde karşı çıkmaktadır. Hristiyan Filistinli dükkan sahibi Fayaz Dakkak: "Burada su, yiyecek ve bir aileye sahip olan çocuklar var. Gazze'de olanlarla karşılaştırdığınızda, nasıl mutlu olabilirsiniz?" (AP News, 2024).

Doğu Kudüs’te Gayrimeşru Yerleşimler

Yerleşimcilerin yasa dışı ve gayrimeşru olarak Kudüs’e yerleştirilme politikaları 7 Ekim’den sonra daha şiddetli hale gelmiş, sadece Doğu Kudüs’te 178 bina İsrail tarafından yıkılmıştır (Peace Now, 2024). İskân Bakanlığı, Doğu Kudüs'te Filistin mahalleleri Beit Safafa, Sur Baher ve Kibbutz Ramat Rachel arasında yer alan Lower Aqueduct mahallesinde 1.047 konut birimi inşası kararı almıştır (Peace Now, 2024). Kudüs’te bina ruhsatının İsrail resmî makamlarından alınmasının çok zor olduğu bir ortamda, yıkımların sözde yasal dayanağı binaların ruhsatsız olduğu iddiası olmaktadır.

Gayrimeşru yerleşim kavramı Filistin literatüründe sadece sivil görünümlü kişilerin mülk alması veya mülklere el koyması şeklinde değerlendirilmemektedir. Örneğin ABD’nin 2017 yılında Büyükelçilik misyonunu Kudüs’e taşımasından sonra Kosova, Honduras ve Guatemala da aynı hamleyi yapmışlardır (AA, 2022). Bu tür girişimler de yasa dışı veya gayrimeşru olarak nitelenmektedir. Büyükelçilik taşımak sembol olarak İsrail’in başkentini Kudüs olarak kabul etmektir. 7 Ekim’den sonra yeni seçilen Arjantin devlet başkanı Javier Milei de İsrail’e gelerek Kudüs’e büyükelçilik açma niyetinden bahsetmiştir (Middle East Monitor, 2024). 

7 Ekim’den sonra Doğu Kudüs’teki yeni yerleşim inşaatları. Fotoğraf: Peace Now

Mescid-i Aksa’da Yahudi Ayinleri

Ayrım Duvarı (Utanç Duvarı) ve Yahudi Yerleşim Birimleriyle Mücadele Konseyinin yayımladığı rapora göre, yerleşimciler tarafından Aksa Tufanı’ndan bu yana Batı Şeria ve Kudüs’te yaşayanlara karşı 280 saldırı düzenlenmiştir (TRT HABER, 2023). 2024 yılının Temmuz ayına kadar ise bu iki bölgede 131’i çocuk olmak üzere 550’den fazla Filistinli öldürülmüştür. Aşırı Yahudi olarak nitelenen gruplar önceki yıllardan beri Mescid-i Aksa’ya girerek ayin yapma girişiminde bulunmaktadır. 2024 yılı haziran ayında 1.119 Yahudi baskın ile Aksa’ya girmiş ve talmudik ayin/ibadet yapmıştır (AA, 2024). Bu bölgeye Yahudilerin giriş izni bulunmadığını tekrar hatırlamakta fayda var. Aksa bölgesine Yahudilerin İsrail polisi refakatinde girişi ve Müslümanların ilk kıblesi olan ve başka sebeplerden dolayı da kutsal olan mescitte ayin yapmaları Filistin halkı üzerinde onur kırıcı etkiler bırakmaktadır. Bu kışkırtıcı eylemlerin sonucunda düzenlenen toplumsal bir gösteride gözaltı ve tutuklamalar yaşanmaktadır. İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, 22 Mayıs 2024 Çarşamba günü işgal altındaki Doğu Kudüs'teki Mescid-i Aksa’ya zorla girmiştir.

Bazı Yahudi gruplar Mescid-i Aksa’nın yıkılması gerektiğini ve yeni tapınak yapılmadan önce kızıl düve kurban edilmesi gerektiğine inanmaktadırlar. Bu arkaik ritüel için Amerika’da yetiştirilen özel kriterlere sahip düvenin kesilerek, Zeytindağı’nda mabedi gören bir araziden kanın serpilmesi gerekmektedir (Al Jazeera, 2024). Yüzlerce yıldır beklenen bu ritüel 7 Ekim’den sonra gündeme alınmış, Müslümanların da yoğun tepkisini çekmekle birlikte, uygulanamamıştır.

8 Maddede Savaş Mescid-i Aksa ve Doğu Kudüs’ü Nasıl Etkiledi

  1. Cuma namazları için Mescid-i Aksa’ya girişlere ağır ve kalıcı kriterler getirildi

  2. Müslümanlar, İsrail tarafından tam işgal edilemeyen tek bölgenin Mescid-i Aksa olduğunun farkına vardı

  3. Yapılan saldırılarda Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te 550’den fazla Filistinli hayatını kaybetti

  4. Doğu Kudüs’te meşru olmayan yerleşim alanlarının artırıldı ve yerleşimci sayısı artırıldı

  5. Doğu Kudüs’te yerleşimci saldırganlar evlere baskın düzenleyerek ele geçirdi

  6. Doğu Kudüs’te kontrol noktası sayıları artırıldı

  7. Bölge kapanmalarından dolayı insanların ticari faaliyetler için iş yerlerine ulaşamadı

  8. Müslüman olan esnafın işletmelerine fiziki zorluklar çıkarıldı

  9. Yahudiler, kendilerinin girmesi yasak olan Mescid-i Aksa’ya İsrail polisi gözetiminde girerek ibadetlerini yaptılar

  10. Sokakta rastgele saldırılar ve asayiş olayları ile Müslümanlar hedef alınmaya başlandı

Sonuç

7 Ekim 2023’te başlayan Aksa Tufanı harekâtı bölge için bir dönüm noktası olmuş, sadece Orta Doğu ülkelerindeki askerî ve sivil kararları değil, Avrupa ülkeleri, Amerika Birleşik Devletleri’nin politika ve seçimlerini de etkilemiştir. Özelde ise Mescid-i Aksa için bir dönüm noktası olacaktır. İsrail henüz psikolojik şiddet içeren fizikî engellemelerin dışında tam manasıyla Aksa Bölgesi’ni işgal edememiştir ancak Gazze’deki katliam savaşının sonucu, Mescid-i Aksa ve Kudüs’ün mevcut durumunu değiştirebilir. Savaşın sonucunda bağımsız Filistin Devleti’nin kurulması, buna bağlı olarak Mısır ve Ürdün’ün politika değişiklikleri, İsrail’in Kudüs’te askerî bir harekât yapması ve sayılabilecek birçok ihtimal, Aksa’nın geleceğini belirleyecektir.

Kaynakça

AA. (2022, 12 07). Trump'ın Kudüs’teki büyükelçilik adımı birkaç ülkeyle sınırlı kaldı. 07 25, 2024 tarihinde https://www.aa.com.tr: https://www.aa.com.tr/tr/dunya/trumpin-kudus-teki-buyukelcilik-adimi-birkac-ulkeyle-sinirli-kaldi/2757827 adresinden alındı

AA. (2024, 06 05). Yüzlerce fanatik Yahudi'den Doğu Kudüs'ün işgalinin 57. yılında Mescid-i Aksa'ya baskın. 07 21, 2024 tarihinde https://www.aa.com.tr: https://www.aa.com.tr/tr/dunya/yuzlerce-fanatik-yahudiden-dogu-kudusun-isgalinin-57-yilinda-mescid-i-aksaya-baskin/3240655 adresinden alındı

Aksiyon. (2023, 11 17). İsrail Cuma namazı için Mescid-i Aksa’ya gelen Filistinlilere pis su sıktı. 07 21, 2024 tarihinde https://www.aksiyon.com.tr/: https://www.aksiyon.com.tr/israil-cuma-namazi-icin-mescid-i-aksa-ya-gelen-filistinlilere-pis-su-sikti-6681 adresinden alındı

Al Jazeera. (2024, 03 15). Israel blocks thousands of Palestinians from visiting Al-Aqsa Mosque. 07 24, 2024 tarihinde https://www.aljazeera.com/: https://www.aljazeera.com/news/2024/3/15/israel-blocks-thousands-of-palestinians-from-visiting-al-aqsa-mosque adresinden alındı

Al Jazeera. (2024, 06 05). Thousands of Israelis march through Jerusalem, some attacking Palestinians. 07 26, 2024 tarihinde https://www.aljazeera.com: https://www.aljazeera.com/news/2024/6/5/thousands-of-israelis-march-through-jerusalem-some-attacking-palestinians adresinden alındı

Al Jazeera. (2024, 04 09). What do Texan red heifers have to do with Al-Aqsa and a Jewish temple? 07 25, 2024 tarihinde https://www.aljazeera.com/: https://www.aljazeera.com/news/2024/4/9/what-do-texan-red-heifers-have-to-do-with-al-aqsa-and-a-jewish-temple adresinden alındı

Al Jazeera. (2024, 04 03). نصف عام على عدوان غزة.. ماذا تغير في القدس؟. 07 25, 2024 tarihinde https://www.aljazeera.net: https://www.aljazeera.net/politics/2024/4/3/%D9%86%D8%B5%D9%81-%D8%B9%D8%A7%D9%85-%D8%B9%D9%84%D9%89-%D8%A7%D9%84%D8%AD%D8%B1%D8%A8-%D9%85%D8%A7%D8%B0%D8%A7-%D8%AA%D8%BA%D9%8A%D8%B1-%D9%81%D9%8A-%D8%A7%D9%84%D9%82%D8%AF%D8%B3 adresinden alındı

Al-jnaidi, L., Biçeroğlu, E., & Karabacak, S. (2022, 05 13). Ürdün 98 yıldır Kudüs'teki kutsal mekanların koruyuculuğunu üstleniyor. 07 22, 2024 tarihinde https://www.aa.com.tr/: https://www.aa.com.tr/tr/dunya/urdun-98-yildir-kudusteki-kutsal-mekanlarin-koruyuculugunu-ustleniyor/2587228 adresinden alındı

AP News. (2024, 03 30). In Jerusalem, Palestinian Christians observe scaled-down Good Friday rituals. 07 24, 2024 tarihinde https://apnews.com/: https://apnews.com/article/good-friday-christians-jerusalem-gaza-easter-palestinian-25e8c0243c0c97a5823d509d36fb04cb adresinden alındı

Assali, K., & Kuttab, D. (2023, 12 4). Islamic Schools around al-Aqsa Mosque Face Tough Choices amid Israel’s War on Gaza. 07 21, 2024 tarihinde https://www.jerusalemstory.com: https://www.jerusalemstory.com/en/article/islamic-schools-around-al-aqsa-mosque-face-tough-choices-amid-israels-war-gaza adresinden alındı

Gritten , D., & Lukov, Y. (2023, 04 05). Al-Aqsa mosque: Violence as Israeli police raid Jerusalem holy site. 07 26, 2024 tarihinde https://www.bbc.com: https://www.bbc.com/news/world-middle-east-65184207 adresinden alındı

Hussein, M., & Duggal, H. (2024, 05 15). Palestinian life under Israeli occupation. 07 25, 2024 tarihinde https://interactive.aljazeera.com/: https://interactive.aljazeera.com/aje/2024/israel-occupation-illustrated-guide/?utm_source=aljazeera.com&utm_medium=website&utm_campaign=ucms adresinden alındı

Independent Türkçe. (2023, 10 4). Mescid-i Aksa'ya yönelik baskınlar devam ederken Mısır Gazze'de gerilimin tırmanmasına karşı uyardı. 07 25, 2024 tarihinde https://www.indyturk.com/: https://www.indyturk.com/node/664986/d%C3%BCnya/mescid-i-aksaya-y%C3%B6nelik-bask%C4%B1nlar-devam-ederken-m%C4%B1s%C4%B1r-gazzede-gerilimin adresinden alındı

Jessica Buxbaum, Kuttab, D., & Assali, H. (2024, 07 22). Jerusalem Court Sides with Settlers, Ruling to Displace 66 Palestinians from Batn al-Hawa, Silwan. 07 25, 2024 tarihinde https://www.jerusalemstory.com/: https://www.jerusalemstory.com/en/article/jerusalem-court-sides-settlers-ruling-displace-66-palestinians-batn-al-hawa-silwan adresinden alındı

Middle East Monitor. (2024, 02 07). President announces Argentina's plans to move embassy to Jerusalem. 07 25, 2024 tarihinde https://www.middleeastmonitor.com/: https://www.middleeastmonitor.com/20240207-president-announces-argentinas-plans-to-move-embassy-to-jerusalem/ adresinden alındı

Peace Now. (2024, 04 18). The Housing Ministry published a tender for a new settlement in East Jerusalem. 07 21, 2024 tarihinde https://peacenow.org.il: https://peacenow.org.il/en/the-housing-ministry-published-a-tender-for-a-new-settlement-in-east-jerusalem adresinden alındı

Peace Now. (2024). The Israeli Government's Annexation Revolution In The West Bank Since October 7th. Peace Now.

Sella, A. (2023, 04 11). What does the ‘status quo’ mean at Jerusalem’s Al-Aqsa Mosque? 07 26, 2024 tarihinde https://www.aljazeera.com: https://www.aljazeera.com/news/2023/4/11/hldwhat-does-the-status-quo-mean-at-jerusalems-al-aqsa-mosque adresinden alındı

Tekin, B. A. (2024, 03 12). 7 Ekim sonrası Kudüs izlenimleri. 07 23, 2024 tarihinde https://www.gzt.com: https://www.gzt.com/gercek-hayat/7-ekim-sonrasi-kudus-izlenimleri-3785144 adresinden alındı

TRT HABER. (2023, 10 04). Fanatik Yahudilerin Mescid-i Aksa baskınları sürüyor. 07 25, 2024 tarihinde https://www.trthaber.com/: https://www.trthaber.com/haber/dunya/fanatik-yahudilerin-mescid-i-aksa-baskinlari-suruyor-800537.html adresinden alındı

TRT HABER. (2023, 10 26). Yahudi yerleşimciler Batı Şeria ve Kudüs'te 280 saldırı düzenledi. 07 20, 2024 tarihinde https://www.trthaber.com: https://www.trthaber.com/haber/dunya/yahudi-yerlesimciler-bati-seria-ve-kuduste-280-saldiri-duzenledi-807295.html adresinden alındı

Bu Sayfada:

Title

Title

Title

#

aksa tufanı
mescid-i aksa
kudüs
yerleşimci
işgal
israil
filistin

İlginizi çekebilir

İlginizi çekebilir

İlginizi çekebilir

• Kudüs Çalışma Grubu • Kudüs Çalışma Grubu