PESAH BAYRAMI VE RAMAZAN SÜRECİNDE YAŞANANLAR

23 Nisan 2023

Zehra Yavuz

Pesah Bayramı
Pesah Bayramı
Pesah Bayramı

Yahudilerin Pesah /Fısıh/ Hamursuz Bayramı Nedir?

Sözlükte “üstünden geçmek” veya “atlamak” anlamına gelen Pesah (פסח), Yahudilerin Mısır’dan kurtuluşunun kutlamasıdır. İbranî takvimine göre Nisan ayının 15- 22. günleri arasında kutlanır.  Tevrat’a göre Mısırlılar, Yahudilerin bölgeden gitmesine izin vermediğinde, Tanrı Mısır Halkına çeşitli belalar göndermiştir ve bu belalardan sonuncusu da Rabbin Mısır halkının ilk doğan çocuklarını ve hayvanlarını öldürmesi olmuştur. Rab İsrailoğullarına bu beladan yalnızca kusursuz, erkek ve bir yaşında olan koyun veya keçi kurbanı ile kurtulabileceklerini söylemiştir. Bu kurban sayesinde İsrailoğulları beladan hariç tutulmuş geriye kalan tüm Mısır halkının ilk doğan erkek çocukları ve hayvanları ölmüş, Firavun ise daha fazla belaya uğramadan Yahudilerden bölgeyi derhal terk etmelerini istemiştir.

Pesah Bayramı Yahudilikte hac bayramlarından biridir. Kurban kesimi ancak Mabed içerisinde olmalıdır. Günümüzde Mescid-i Aksa alanında bir Yahudi mabedi bulunmasa da Yahudiler için o toprağın kutsiyeti devam etmektedir. Mescid-i Aksa alanı içerisinde kurban kesme girişimleri bu çerçevede şekillense de tüm bunlar yaşanan şiddet olayları için bir meşruiyet zemini değildir.

Bu Bayramda Yapılması Beklenilen Ritüeller Nelerdir?

Pesah’tan önceki arife gecesi, sinagog ibadetiyle başlar. Bayram süresince mayalanarak yapılan hiçbir yiyecek yenilmez. Bu yüzden bu bayramın bir diğer adı da Hamursuz’dur. Etler, sebzeler ve meyveler dışında Rabbi’lerin (din adamları) gözetimi altında üretilmiş mayasız olduğu teyitli olan “pesah için koşer” olarak isimlendirilmiş yiyecekler tüketilebilir. En önemli ibadet ise mabet içerisinde kesilmek üzere kurbandır.

Her sene Pesah Bayramında İsrail aşırı sağı içerisinden tapınak gruplarının öncülük ettiği dindarlar, Mescidi Aksa’da kurban ritüeli için girişimde bulunurlar. Tapınak grupları, her sene günler öncesinden çağrıya başlar. Keçisini veya koyununu alıp bölgeye gelene, bu uğurda İsrail polisi tarafından tutuklanana maddi teşvikleri bile vardır. İsrail polisi Mescid-i Aksa’da mevcut statükoyu koruma kararından dolayı kurban ritüeline izin vermez, bu yüzden her Pesah’ta aşırı dindar Yahudilerin gözaltına alınması veya alandan uzaklaştırılması oldukça olağandır. Genelde aşırı sağ gruplar Mescid-i Aksa’ya yakın bir yerde kurbanlarını keser ve Pesah geleneğini canlı tutmaya çalışırlar.

2023 Pesah’ında Neler Yaşandı?

Pesah’tan önce İsrail polislerince Mescid-i Aksa alanının boşaltılmasına yönelik ön hazırlık süreci başlamış ve bazı Filistinlilerin Mescid-i Aksa’ya girişlerini önlemek için uzaklaştırma kararı verilmişti. 1 Nisan akşamı ise Silsile Kapısı önünde 26 yaşında genç bir Filistinli öldürülmüştü. 5 Nisan sabahı, Tapınak gruplarının aşırı söylemlerine, baskın ve kurban çağrılarına karşılık Filistinli Müslümanlar, yerleşimcilerin alana girişine, Mescid-i Aksa içerisinde kalarak tepki göstermek istemişlerdir. İsrail polisi ise Kıble Mescidi içerisinde bulunan Müslümanlara saldırmış, ses bombası, plastik mermi ve cop kullanarak ibadet eden Müslümanları zorla dışarıya çıkarmıştır.

 O gün içerisinde 400’den fazla kişi göz altına alınmış, yaşanan olaylar ve yayılan şiddet görüntüleri özelinde İsrail, başta Türkiye olmak üzere uluslararası pek çok tepki almıştır. 6 Nisan sabahı ise İsrail 40 yaş üstü Filistinli Müslümanların Aksa içerisine girişine müsaade etmemiş ve ibadeti engellemiştir. Aksa’ya giremeyen Filistinli Müslümanlar namazlarını Aslanlı Kapı ve Silsile kapısı önlerinde kılmışlardır. Sabah saatlerinde Mescid-i Aksa yerleşimcilerin baskınları için boşaltılmıştır. İsrail polisi resmi Twitter hesabından yaptığı paylaşımında Aksa avlusunun bomboş olduğu videosunu, tweet başlığına “calm & quiet conduct at the Temple Mount Square” (Tapınak Dağı Meydanında sessizlik ve sakinlik havası”) yazarak paylaşmıştır. Müslümanların ibadetini böylesine engelledikten sonra İsrail basınının, Mescid-i Aksa’da namaz kılan insanların veya Aksa’nın sakin olduğu zamanların görüntülerini “İbadet Özgürlüğü” ifadeleriyle paylaşması ve burada sanki asayişi İsrail polisi sağlamışçasına ifadeler kullanması gerçeği yansıtmamaktadır. İsrail Polisinin Ramazan ayı içerisinde yalnızca Müslümanlara değil, Kıyamet Kilisesi önünde “kutsal ateş ayini” yapmak isteyen Ortodoks Hristayanlara da saldırması, tüm bu yaşananların Müslümanlar özelinde olmadığının, İsrail’in medyada ve uluslararası mecradaki söylemlerinin aksine ibadet özgürlüğüne saygı duymadığının, bunu bizzat kısıtladığının açık göstergesidir.[1]

Devam eden günlerde İsrail’in Aksa baskınına karşılık olarak Hamas (İslami Direniş Hareketi, حركة المقاومة الاسلامية) , abluka altındaki Gazze’den ve Lübnan’ın Kuzeyi üzerinden İsrail yönüne pek çok roket göndermiştir. Roketlerin pek çoğu İsrail tarafından havada etkisiz hale getirilse de bir kısmı yollara ve arazilere zarar vermiştir. Atılan roketler sebebiyle İsrail kendi hava sahasında sivil uçuşları durdurmuş ve eş zamanlı olarak Gazze şeridine hava saldırısında bulunmuştur. Yalnızca 6 Nisan’da Lübnan üzerinden İsrail’e 34 roket fırlatılmıştır. Filistin içerisinde de özellikle Batı Şeria ve Nablus’ta Aksa baskınına tepkiler yükselmiş, 11 Nisan’da Netanyahu tarafından yapılacak olan açıklamaya kadar bölgede gerginlik tırmanmaya devam etmiştir.

11 Nisan ile birlikte Pesah Bayramı devam ederken Başbakan Binyamin Netanyahu (בִּנְיָמִיןנְתַנְיָהוּ‎)’nun ofisi tarafından yapılan açıklamada Yahudilerin Ramazan Bayramı’na kadar Aksa içerisine girmesi yasaklanmıştır. Açıklanan bu karar, haber sayfalarımıza “İsrail’den Şaşırtan Karar” gibi başlıklarla düşse de bu yeni alınmış bir karar değildir. Yıllardır süregelen mevcut statüko kararı içerisinde Yahudilerin Ramazan’ın son 10 günü Mescid-i Aksa’ya girişi zaten yasaktır. Geçmiş senelerde olduğu gibi bu sene de itikaf günlerinde yaşanan baskınlar mevcut statükonun ihlalidir. Ramazan’ın son 10 gününe denk gelen Pesah günleri sebebiyle aşırı sağ gruplar açıklanan bu karara sert tepkiler göstermişler, bunu hükumetin “teröre” teslim olması şeklinde yorumlamışlardır. 10 Nisan’dan önceki bu süreçte toplam 3430 Yahudi yerleşimci İsrail polisi korumaları eşliğinde Aksa’ya baskın yapmıştır. Ayrıca 2022 Ramazan ayında zarar görmüş olanlar haricinde Kıble Mescidi içerisindeki diğer vitray camlar da zarar görmüş ve Kadim Aksa Mescidi içerisindeki duvarlardan birisi de tahrip olmuştur.

Her ne kadar kurban ritüeline izin verilmese de son yıllara doğru aşırı sağın siyasi elit içerisinde yükselmesinden ve dindarların taleplerinin siyaseten etkin olmasından kaynaklı Mescid’i Aksa’ya yönelik baskınlar oldukça kalabalık gruplar halinde gerçekleşmektedir. İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben Gvir (אִיתָמָר בֶּן גְּבִיר) yerel basına verdiği röportajında baskınları ciddi şekilde desteklediğini ancak kurban ritüelini onaylamadığını dile getirmiştir. Hükumetin de desteği ile yerleşimci baskınlarında rakamsal verilerin yıldan yıla ivme kazanması oldukça endişe vericidir. Çünkü yerleşimci gruplar ne kadar kalabalık olursa, İsrail polisi de güvenlik gerekçesiyle Aksa içerisinde öylesine sıkı tedbirler (!) alır. Tedbirlerin kapsamına “barışçıl olmayan ibadetçilerin/”teröristlerin” yani Müslümanların alandan uzaklaştırılması, giriş ve çıkışlarına kısıtlamaların konulması; namaz kılmak gibi “kışkırtıcı” eylemlerin orantısız güç ile bastırılması girmiş olmalıdır ki 5 Nisan günü sosyal medyada yayılan şiddet görüntülerinin başka bir izahı bulunmamaktadır.

Kaynakça
[1] https://www.aa.com.tr/tr/dunya/israil-gucleri-kuduste-kutsal-ates-ayinine-katilmak-isteyen-hristiyanlara-saldirdi/2873035

Yahudilerin Pesah /Fısıh/ Hamursuz Bayramı Nedir?

Sözlükte “üstünden geçmek” veya “atlamak” anlamına gelen Pesah (פסח), Yahudilerin Mısır’dan kurtuluşunun kutlamasıdır. İbranî takvimine göre Nisan ayının 15- 22. günleri arasında kutlanır.  Tevrat’a göre Mısırlılar, Yahudilerin bölgeden gitmesine izin vermediğinde, Tanrı Mısır Halkına çeşitli belalar göndermiştir ve bu belalardan sonuncusu da Rabbin Mısır halkının ilk doğan çocuklarını ve hayvanlarını öldürmesi olmuştur. Rab İsrailoğullarına bu beladan yalnızca kusursuz, erkek ve bir yaşında olan koyun veya keçi kurbanı ile kurtulabileceklerini söylemiştir. Bu kurban sayesinde İsrailoğulları beladan hariç tutulmuş geriye kalan tüm Mısır halkının ilk doğan erkek çocukları ve hayvanları ölmüş, Firavun ise daha fazla belaya uğramadan Yahudilerden bölgeyi derhal terk etmelerini istemiştir.

Pesah Bayramı Yahudilikte hac bayramlarından biridir. Kurban kesimi ancak Mabed içerisinde olmalıdır. Günümüzde Mescid-i Aksa alanında bir Yahudi mabedi bulunmasa da Yahudiler için o toprağın kutsiyeti devam etmektedir. Mescid-i Aksa alanı içerisinde kurban kesme girişimleri bu çerçevede şekillense de tüm bunlar yaşanan şiddet olayları için bir meşruiyet zemini değildir.

Bu Bayramda Yapılması Beklenilen Ritüeller Nelerdir?

Pesah’tan önceki arife gecesi, sinagog ibadetiyle başlar. Bayram süresince mayalanarak yapılan hiçbir yiyecek yenilmez. Bu yüzden bu bayramın bir diğer adı da Hamursuz’dur. Etler, sebzeler ve meyveler dışında Rabbi’lerin (din adamları) gözetimi altında üretilmiş mayasız olduğu teyitli olan “pesah için koşer” olarak isimlendirilmiş yiyecekler tüketilebilir. En önemli ibadet ise mabet içerisinde kesilmek üzere kurbandır.

Her sene Pesah Bayramında İsrail aşırı sağı içerisinden tapınak gruplarının öncülük ettiği dindarlar, Mescidi Aksa’da kurban ritüeli için girişimde bulunurlar. Tapınak grupları, her sene günler öncesinden çağrıya başlar. Keçisini veya koyununu alıp bölgeye gelene, bu uğurda İsrail polisi tarafından tutuklanana maddi teşvikleri bile vardır. İsrail polisi Mescid-i Aksa’da mevcut statükoyu koruma kararından dolayı kurban ritüeline izin vermez, bu yüzden her Pesah’ta aşırı dindar Yahudilerin gözaltına alınması veya alandan uzaklaştırılması oldukça olağandır. Genelde aşırı sağ gruplar Mescid-i Aksa’ya yakın bir yerde kurbanlarını keser ve Pesah geleneğini canlı tutmaya çalışırlar.

2023 Pesah’ında Neler Yaşandı?

Pesah’tan önce İsrail polislerince Mescid-i Aksa alanının boşaltılmasına yönelik ön hazırlık süreci başlamış ve bazı Filistinlilerin Mescid-i Aksa’ya girişlerini önlemek için uzaklaştırma kararı verilmişti. 1 Nisan akşamı ise Silsile Kapısı önünde 26 yaşında genç bir Filistinli öldürülmüştü. 5 Nisan sabahı, Tapınak gruplarının aşırı söylemlerine, baskın ve kurban çağrılarına karşılık Filistinli Müslümanlar, yerleşimcilerin alana girişine, Mescid-i Aksa içerisinde kalarak tepki göstermek istemişlerdir. İsrail polisi ise Kıble Mescidi içerisinde bulunan Müslümanlara saldırmış, ses bombası, plastik mermi ve cop kullanarak ibadet eden Müslümanları zorla dışarıya çıkarmıştır.

 O gün içerisinde 400’den fazla kişi göz altına alınmış, yaşanan olaylar ve yayılan şiddet görüntüleri özelinde İsrail, başta Türkiye olmak üzere uluslararası pek çok tepki almıştır. 6 Nisan sabahı ise İsrail 40 yaş üstü Filistinli Müslümanların Aksa içerisine girişine müsaade etmemiş ve ibadeti engellemiştir. Aksa’ya giremeyen Filistinli Müslümanlar namazlarını Aslanlı Kapı ve Silsile kapısı önlerinde kılmışlardır. Sabah saatlerinde Mescid-i Aksa yerleşimcilerin baskınları için boşaltılmıştır. İsrail polisi resmi Twitter hesabından yaptığı paylaşımında Aksa avlusunun bomboş olduğu videosunu, tweet başlığına “calm & quiet conduct at the Temple Mount Square” (Tapınak Dağı Meydanında sessizlik ve sakinlik havası”) yazarak paylaşmıştır. Müslümanların ibadetini böylesine engelledikten sonra İsrail basınının, Mescid-i Aksa’da namaz kılan insanların veya Aksa’nın sakin olduğu zamanların görüntülerini “İbadet Özgürlüğü” ifadeleriyle paylaşması ve burada sanki asayişi İsrail polisi sağlamışçasına ifadeler kullanması gerçeği yansıtmamaktadır. İsrail Polisinin Ramazan ayı içerisinde yalnızca Müslümanlara değil, Kıyamet Kilisesi önünde “kutsal ateş ayini” yapmak isteyen Ortodoks Hristayanlara da saldırması, tüm bu yaşananların Müslümanlar özelinde olmadığının, İsrail’in medyada ve uluslararası mecradaki söylemlerinin aksine ibadet özgürlüğüne saygı duymadığının, bunu bizzat kısıtladığının açık göstergesidir.[1]

Devam eden günlerde İsrail’in Aksa baskınına karşılık olarak Hamas (İslami Direniş Hareketi, حركة المقاومة الاسلامية) , abluka altındaki Gazze’den ve Lübnan’ın Kuzeyi üzerinden İsrail yönüne pek çok roket göndermiştir. Roketlerin pek çoğu İsrail tarafından havada etkisiz hale getirilse de bir kısmı yollara ve arazilere zarar vermiştir. Atılan roketler sebebiyle İsrail kendi hava sahasında sivil uçuşları durdurmuş ve eş zamanlı olarak Gazze şeridine hava saldırısında bulunmuştur. Yalnızca 6 Nisan’da Lübnan üzerinden İsrail’e 34 roket fırlatılmıştır. Filistin içerisinde de özellikle Batı Şeria ve Nablus’ta Aksa baskınına tepkiler yükselmiş, 11 Nisan’da Netanyahu tarafından yapılacak olan açıklamaya kadar bölgede gerginlik tırmanmaya devam etmiştir.

11 Nisan ile birlikte Pesah Bayramı devam ederken Başbakan Binyamin Netanyahu (בִּנְיָמִיןנְתַנְיָהוּ‎)’nun ofisi tarafından yapılan açıklamada Yahudilerin Ramazan Bayramı’na kadar Aksa içerisine girmesi yasaklanmıştır. Açıklanan bu karar, haber sayfalarımıza “İsrail’den Şaşırtan Karar” gibi başlıklarla düşse de bu yeni alınmış bir karar değildir. Yıllardır süregelen mevcut statüko kararı içerisinde Yahudilerin Ramazan’ın son 10 günü Mescid-i Aksa’ya girişi zaten yasaktır. Geçmiş senelerde olduğu gibi bu sene de itikaf günlerinde yaşanan baskınlar mevcut statükonun ihlalidir. Ramazan’ın son 10 gününe denk gelen Pesah günleri sebebiyle aşırı sağ gruplar açıklanan bu karara sert tepkiler göstermişler, bunu hükumetin “teröre” teslim olması şeklinde yorumlamışlardır. 10 Nisan’dan önceki bu süreçte toplam 3430 Yahudi yerleşimci İsrail polisi korumaları eşliğinde Aksa’ya baskın yapmıştır. Ayrıca 2022 Ramazan ayında zarar görmüş olanlar haricinde Kıble Mescidi içerisindeki diğer vitray camlar da zarar görmüş ve Kadim Aksa Mescidi içerisindeki duvarlardan birisi de tahrip olmuştur.

Her ne kadar kurban ritüeline izin verilmese de son yıllara doğru aşırı sağın siyasi elit içerisinde yükselmesinden ve dindarların taleplerinin siyaseten etkin olmasından kaynaklı Mescid’i Aksa’ya yönelik baskınlar oldukça kalabalık gruplar halinde gerçekleşmektedir. İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben Gvir (אִיתָמָר בֶּן גְּבִיר) yerel basına verdiği röportajında baskınları ciddi şekilde desteklediğini ancak kurban ritüelini onaylamadığını dile getirmiştir. Hükumetin de desteği ile yerleşimci baskınlarında rakamsal verilerin yıldan yıla ivme kazanması oldukça endişe vericidir. Çünkü yerleşimci gruplar ne kadar kalabalık olursa, İsrail polisi de güvenlik gerekçesiyle Aksa içerisinde öylesine sıkı tedbirler (!) alır. Tedbirlerin kapsamına “barışçıl olmayan ibadetçilerin/”teröristlerin” yani Müslümanların alandan uzaklaştırılması, giriş ve çıkışlarına kısıtlamaların konulması; namaz kılmak gibi “kışkırtıcı” eylemlerin orantısız güç ile bastırılması girmiş olmalıdır ki 5 Nisan günü sosyal medyada yayılan şiddet görüntülerinin başka bir izahı bulunmamaktadır.

Kaynakça
[1] https://www.aa.com.tr/tr/dunya/israil-gucleri-kuduste-kutsal-ates-ayinine-katilmak-isteyen-hristiyanlara-saldirdi/2873035

Yahudilerin Pesah /Fısıh/ Hamursuz Bayramı Nedir?

Sözlükte “üstünden geçmek” veya “atlamak” anlamına gelen Pesah (פסח), Yahudilerin Mısır’dan kurtuluşunun kutlamasıdır. İbranî takvimine göre Nisan ayının 15- 22. günleri arasında kutlanır.  Tevrat’a göre Mısırlılar, Yahudilerin bölgeden gitmesine izin vermediğinde, Tanrı Mısır Halkına çeşitli belalar göndermiştir ve bu belalardan sonuncusu da Rabbin Mısır halkının ilk doğan çocuklarını ve hayvanlarını öldürmesi olmuştur. Rab İsrailoğullarına bu beladan yalnızca kusursuz, erkek ve bir yaşında olan koyun veya keçi kurbanı ile kurtulabileceklerini söylemiştir. Bu kurban sayesinde İsrailoğulları beladan hariç tutulmuş geriye kalan tüm Mısır halkının ilk doğan erkek çocukları ve hayvanları ölmüş, Firavun ise daha fazla belaya uğramadan Yahudilerden bölgeyi derhal terk etmelerini istemiştir.

Pesah Bayramı Yahudilikte hac bayramlarından biridir. Kurban kesimi ancak Mabed içerisinde olmalıdır. Günümüzde Mescid-i Aksa alanında bir Yahudi mabedi bulunmasa da Yahudiler için o toprağın kutsiyeti devam etmektedir. Mescid-i Aksa alanı içerisinde kurban kesme girişimleri bu çerçevede şekillense de tüm bunlar yaşanan şiddet olayları için bir meşruiyet zemini değildir.

Bu Bayramda Yapılması Beklenilen Ritüeller Nelerdir?

Pesah’tan önceki arife gecesi, sinagog ibadetiyle başlar. Bayram süresince mayalanarak yapılan hiçbir yiyecek yenilmez. Bu yüzden bu bayramın bir diğer adı da Hamursuz’dur. Etler, sebzeler ve meyveler dışında Rabbi’lerin (din adamları) gözetimi altında üretilmiş mayasız olduğu teyitli olan “pesah için koşer” olarak isimlendirilmiş yiyecekler tüketilebilir. En önemli ibadet ise mabet içerisinde kesilmek üzere kurbandır.

Her sene Pesah Bayramında İsrail aşırı sağı içerisinden tapınak gruplarının öncülük ettiği dindarlar, Mescidi Aksa’da kurban ritüeli için girişimde bulunurlar. Tapınak grupları, her sene günler öncesinden çağrıya başlar. Keçisini veya koyununu alıp bölgeye gelene, bu uğurda İsrail polisi tarafından tutuklanana maddi teşvikleri bile vardır. İsrail polisi Mescid-i Aksa’da mevcut statükoyu koruma kararından dolayı kurban ritüeline izin vermez, bu yüzden her Pesah’ta aşırı dindar Yahudilerin gözaltına alınması veya alandan uzaklaştırılması oldukça olağandır. Genelde aşırı sağ gruplar Mescid-i Aksa’ya yakın bir yerde kurbanlarını keser ve Pesah geleneğini canlı tutmaya çalışırlar.

2023 Pesah’ında Neler Yaşandı?

Pesah’tan önce İsrail polislerince Mescid-i Aksa alanının boşaltılmasına yönelik ön hazırlık süreci başlamış ve bazı Filistinlilerin Mescid-i Aksa’ya girişlerini önlemek için uzaklaştırma kararı verilmişti. 1 Nisan akşamı ise Silsile Kapısı önünde 26 yaşında genç bir Filistinli öldürülmüştü. 5 Nisan sabahı, Tapınak gruplarının aşırı söylemlerine, baskın ve kurban çağrılarına karşılık Filistinli Müslümanlar, yerleşimcilerin alana girişine, Mescid-i Aksa içerisinde kalarak tepki göstermek istemişlerdir. İsrail polisi ise Kıble Mescidi içerisinde bulunan Müslümanlara saldırmış, ses bombası, plastik mermi ve cop kullanarak ibadet eden Müslümanları zorla dışarıya çıkarmıştır.

 O gün içerisinde 400’den fazla kişi göz altına alınmış, yaşanan olaylar ve yayılan şiddet görüntüleri özelinde İsrail, başta Türkiye olmak üzere uluslararası pek çok tepki almıştır. 6 Nisan sabahı ise İsrail 40 yaş üstü Filistinli Müslümanların Aksa içerisine girişine müsaade etmemiş ve ibadeti engellemiştir. Aksa’ya giremeyen Filistinli Müslümanlar namazlarını Aslanlı Kapı ve Silsile kapısı önlerinde kılmışlardır. Sabah saatlerinde Mescid-i Aksa yerleşimcilerin baskınları için boşaltılmıştır. İsrail polisi resmi Twitter hesabından yaptığı paylaşımında Aksa avlusunun bomboş olduğu videosunu, tweet başlığına “calm & quiet conduct at the Temple Mount Square” (Tapınak Dağı Meydanında sessizlik ve sakinlik havası”) yazarak paylaşmıştır. Müslümanların ibadetini böylesine engelledikten sonra İsrail basınının, Mescid-i Aksa’da namaz kılan insanların veya Aksa’nın sakin olduğu zamanların görüntülerini “İbadet Özgürlüğü” ifadeleriyle paylaşması ve burada sanki asayişi İsrail polisi sağlamışçasına ifadeler kullanması gerçeği yansıtmamaktadır. İsrail Polisinin Ramazan ayı içerisinde yalnızca Müslümanlara değil, Kıyamet Kilisesi önünde “kutsal ateş ayini” yapmak isteyen Ortodoks Hristayanlara da saldırması, tüm bu yaşananların Müslümanlar özelinde olmadığının, İsrail’in medyada ve uluslararası mecradaki söylemlerinin aksine ibadet özgürlüğüne saygı duymadığının, bunu bizzat kısıtladığının açık göstergesidir.[1]

Devam eden günlerde İsrail’in Aksa baskınına karşılık olarak Hamas (İslami Direniş Hareketi, حركة المقاومة الاسلامية) , abluka altındaki Gazze’den ve Lübnan’ın Kuzeyi üzerinden İsrail yönüne pek çok roket göndermiştir. Roketlerin pek çoğu İsrail tarafından havada etkisiz hale getirilse de bir kısmı yollara ve arazilere zarar vermiştir. Atılan roketler sebebiyle İsrail kendi hava sahasında sivil uçuşları durdurmuş ve eş zamanlı olarak Gazze şeridine hava saldırısında bulunmuştur. Yalnızca 6 Nisan’da Lübnan üzerinden İsrail’e 34 roket fırlatılmıştır. Filistin içerisinde de özellikle Batı Şeria ve Nablus’ta Aksa baskınına tepkiler yükselmiş, 11 Nisan’da Netanyahu tarafından yapılacak olan açıklamaya kadar bölgede gerginlik tırmanmaya devam etmiştir.

11 Nisan ile birlikte Pesah Bayramı devam ederken Başbakan Binyamin Netanyahu (בִּנְיָמִיןנְתַנְיָהוּ‎)’nun ofisi tarafından yapılan açıklamada Yahudilerin Ramazan Bayramı’na kadar Aksa içerisine girmesi yasaklanmıştır. Açıklanan bu karar, haber sayfalarımıza “İsrail’den Şaşırtan Karar” gibi başlıklarla düşse de bu yeni alınmış bir karar değildir. Yıllardır süregelen mevcut statüko kararı içerisinde Yahudilerin Ramazan’ın son 10 günü Mescid-i Aksa’ya girişi zaten yasaktır. Geçmiş senelerde olduğu gibi bu sene de itikaf günlerinde yaşanan baskınlar mevcut statükonun ihlalidir. Ramazan’ın son 10 gününe denk gelen Pesah günleri sebebiyle aşırı sağ gruplar açıklanan bu karara sert tepkiler göstermişler, bunu hükumetin “teröre” teslim olması şeklinde yorumlamışlardır. 10 Nisan’dan önceki bu süreçte toplam 3430 Yahudi yerleşimci İsrail polisi korumaları eşliğinde Aksa’ya baskın yapmıştır. Ayrıca 2022 Ramazan ayında zarar görmüş olanlar haricinde Kıble Mescidi içerisindeki diğer vitray camlar da zarar görmüş ve Kadim Aksa Mescidi içerisindeki duvarlardan birisi de tahrip olmuştur.

Her ne kadar kurban ritüeline izin verilmese de son yıllara doğru aşırı sağın siyasi elit içerisinde yükselmesinden ve dindarların taleplerinin siyaseten etkin olmasından kaynaklı Mescid’i Aksa’ya yönelik baskınlar oldukça kalabalık gruplar halinde gerçekleşmektedir. İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben Gvir (אִיתָמָר בֶּן גְּבִיר) yerel basına verdiği röportajında baskınları ciddi şekilde desteklediğini ancak kurban ritüelini onaylamadığını dile getirmiştir. Hükumetin de desteği ile yerleşimci baskınlarında rakamsal verilerin yıldan yıla ivme kazanması oldukça endişe vericidir. Çünkü yerleşimci gruplar ne kadar kalabalık olursa, İsrail polisi de güvenlik gerekçesiyle Aksa içerisinde öylesine sıkı tedbirler (!) alır. Tedbirlerin kapsamına “barışçıl olmayan ibadetçilerin/”teröristlerin” yani Müslümanların alandan uzaklaştırılması, giriş ve çıkışlarına kısıtlamaların konulması; namaz kılmak gibi “kışkırtıcı” eylemlerin orantısız güç ile bastırılması girmiş olmalıdır ki 5 Nisan günü sosyal medyada yayılan şiddet görüntülerinin başka bir izahı bulunmamaktadır.

Kaynakça
[1] https://www.aa.com.tr/tr/dunya/israil-gucleri-kuduste-kutsal-ates-ayinine-katilmak-isteyen-hristiyanlara-saldirdi/2873035

Yahudilerin Pesah /Fısıh/ Hamursuz Bayramı Nedir?

Sözlükte “üstünden geçmek” veya “atlamak” anlamına gelen Pesah (פסח), Yahudilerin Mısır’dan kurtuluşunun kutlamasıdır. İbranî takvimine göre Nisan ayının 15- 22. günleri arasında kutlanır.  Tevrat’a göre Mısırlılar, Yahudilerin bölgeden gitmesine izin vermediğinde, Tanrı Mısır Halkına çeşitli belalar göndermiştir ve bu belalardan sonuncusu da Rabbin Mısır halkının ilk doğan çocuklarını ve hayvanlarını öldürmesi olmuştur. Rab İsrailoğullarına bu beladan yalnızca kusursuz, erkek ve bir yaşında olan koyun veya keçi kurbanı ile kurtulabileceklerini söylemiştir. Bu kurban sayesinde İsrailoğulları beladan hariç tutulmuş geriye kalan tüm Mısır halkının ilk doğan erkek çocukları ve hayvanları ölmüş, Firavun ise daha fazla belaya uğramadan Yahudilerden bölgeyi derhal terk etmelerini istemiştir.

Pesah Bayramı Yahudilikte hac bayramlarından biridir. Kurban kesimi ancak Mabed içerisinde olmalıdır. Günümüzde Mescid-i Aksa alanında bir Yahudi mabedi bulunmasa da Yahudiler için o toprağın kutsiyeti devam etmektedir. Mescid-i Aksa alanı içerisinde kurban kesme girişimleri bu çerçevede şekillense de tüm bunlar yaşanan şiddet olayları için bir meşruiyet zemini değildir.

Bu Bayramda Yapılması Beklenilen Ritüeller Nelerdir?

Pesah’tan önceki arife gecesi, sinagog ibadetiyle başlar. Bayram süresince mayalanarak yapılan hiçbir yiyecek yenilmez. Bu yüzden bu bayramın bir diğer adı da Hamursuz’dur. Etler, sebzeler ve meyveler dışında Rabbi’lerin (din adamları) gözetimi altında üretilmiş mayasız olduğu teyitli olan “pesah için koşer” olarak isimlendirilmiş yiyecekler tüketilebilir. En önemli ibadet ise mabet içerisinde kesilmek üzere kurbandır.

Her sene Pesah Bayramında İsrail aşırı sağı içerisinden tapınak gruplarının öncülük ettiği dindarlar, Mescidi Aksa’da kurban ritüeli için girişimde bulunurlar. Tapınak grupları, her sene günler öncesinden çağrıya başlar. Keçisini veya koyununu alıp bölgeye gelene, bu uğurda İsrail polisi tarafından tutuklanana maddi teşvikleri bile vardır. İsrail polisi Mescid-i Aksa’da mevcut statükoyu koruma kararından dolayı kurban ritüeline izin vermez, bu yüzden her Pesah’ta aşırı dindar Yahudilerin gözaltına alınması veya alandan uzaklaştırılması oldukça olağandır. Genelde aşırı sağ gruplar Mescid-i Aksa’ya yakın bir yerde kurbanlarını keser ve Pesah geleneğini canlı tutmaya çalışırlar.

2023 Pesah’ında Neler Yaşandı?

Pesah’tan önce İsrail polislerince Mescid-i Aksa alanının boşaltılmasına yönelik ön hazırlık süreci başlamış ve bazı Filistinlilerin Mescid-i Aksa’ya girişlerini önlemek için uzaklaştırma kararı verilmişti. 1 Nisan akşamı ise Silsile Kapısı önünde 26 yaşında genç bir Filistinli öldürülmüştü. 5 Nisan sabahı, Tapınak gruplarının aşırı söylemlerine, baskın ve kurban çağrılarına karşılık Filistinli Müslümanlar, yerleşimcilerin alana girişine, Mescid-i Aksa içerisinde kalarak tepki göstermek istemişlerdir. İsrail polisi ise Kıble Mescidi içerisinde bulunan Müslümanlara saldırmış, ses bombası, plastik mermi ve cop kullanarak ibadet eden Müslümanları zorla dışarıya çıkarmıştır.

 O gün içerisinde 400’den fazla kişi göz altına alınmış, yaşanan olaylar ve yayılan şiddet görüntüleri özelinde İsrail, başta Türkiye olmak üzere uluslararası pek çok tepki almıştır. 6 Nisan sabahı ise İsrail 40 yaş üstü Filistinli Müslümanların Aksa içerisine girişine müsaade etmemiş ve ibadeti engellemiştir. Aksa’ya giremeyen Filistinli Müslümanlar namazlarını Aslanlı Kapı ve Silsile kapısı önlerinde kılmışlardır. Sabah saatlerinde Mescid-i Aksa yerleşimcilerin baskınları için boşaltılmıştır. İsrail polisi resmi Twitter hesabından yaptığı paylaşımında Aksa avlusunun bomboş olduğu videosunu, tweet başlığına “calm & quiet conduct at the Temple Mount Square” (Tapınak Dağı Meydanında sessizlik ve sakinlik havası”) yazarak paylaşmıştır. Müslümanların ibadetini böylesine engelledikten sonra İsrail basınının, Mescid-i Aksa’da namaz kılan insanların veya Aksa’nın sakin olduğu zamanların görüntülerini “İbadet Özgürlüğü” ifadeleriyle paylaşması ve burada sanki asayişi İsrail polisi sağlamışçasına ifadeler kullanması gerçeği yansıtmamaktadır. İsrail Polisinin Ramazan ayı içerisinde yalnızca Müslümanlara değil, Kıyamet Kilisesi önünde “kutsal ateş ayini” yapmak isteyen Ortodoks Hristayanlara da saldırması, tüm bu yaşananların Müslümanlar özelinde olmadığının, İsrail’in medyada ve uluslararası mecradaki söylemlerinin aksine ibadet özgürlüğüne saygı duymadığının, bunu bizzat kısıtladığının açık göstergesidir.[1]

Devam eden günlerde İsrail’in Aksa baskınına karşılık olarak Hamas (İslami Direniş Hareketi, حركة المقاومة الاسلامية) , abluka altındaki Gazze’den ve Lübnan’ın Kuzeyi üzerinden İsrail yönüne pek çok roket göndermiştir. Roketlerin pek çoğu İsrail tarafından havada etkisiz hale getirilse de bir kısmı yollara ve arazilere zarar vermiştir. Atılan roketler sebebiyle İsrail kendi hava sahasında sivil uçuşları durdurmuş ve eş zamanlı olarak Gazze şeridine hava saldırısında bulunmuştur. Yalnızca 6 Nisan’da Lübnan üzerinden İsrail’e 34 roket fırlatılmıştır. Filistin içerisinde de özellikle Batı Şeria ve Nablus’ta Aksa baskınına tepkiler yükselmiş, 11 Nisan’da Netanyahu tarafından yapılacak olan açıklamaya kadar bölgede gerginlik tırmanmaya devam etmiştir.

11 Nisan ile birlikte Pesah Bayramı devam ederken Başbakan Binyamin Netanyahu (בִּנְיָמִיןנְתַנְיָהוּ‎)’nun ofisi tarafından yapılan açıklamada Yahudilerin Ramazan Bayramı’na kadar Aksa içerisine girmesi yasaklanmıştır. Açıklanan bu karar, haber sayfalarımıza “İsrail’den Şaşırtan Karar” gibi başlıklarla düşse de bu yeni alınmış bir karar değildir. Yıllardır süregelen mevcut statüko kararı içerisinde Yahudilerin Ramazan’ın son 10 günü Mescid-i Aksa’ya girişi zaten yasaktır. Geçmiş senelerde olduğu gibi bu sene de itikaf günlerinde yaşanan baskınlar mevcut statükonun ihlalidir. Ramazan’ın son 10 gününe denk gelen Pesah günleri sebebiyle aşırı sağ gruplar açıklanan bu karara sert tepkiler göstermişler, bunu hükumetin “teröre” teslim olması şeklinde yorumlamışlardır. 10 Nisan’dan önceki bu süreçte toplam 3430 Yahudi yerleşimci İsrail polisi korumaları eşliğinde Aksa’ya baskın yapmıştır. Ayrıca 2022 Ramazan ayında zarar görmüş olanlar haricinde Kıble Mescidi içerisindeki diğer vitray camlar da zarar görmüş ve Kadim Aksa Mescidi içerisindeki duvarlardan birisi de tahrip olmuştur.

Her ne kadar kurban ritüeline izin verilmese de son yıllara doğru aşırı sağın siyasi elit içerisinde yükselmesinden ve dindarların taleplerinin siyaseten etkin olmasından kaynaklı Mescid’i Aksa’ya yönelik baskınlar oldukça kalabalık gruplar halinde gerçekleşmektedir. İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben Gvir (אִיתָמָר בֶּן גְּבִיר) yerel basına verdiği röportajında baskınları ciddi şekilde desteklediğini ancak kurban ritüelini onaylamadığını dile getirmiştir. Hükumetin de desteği ile yerleşimci baskınlarında rakamsal verilerin yıldan yıla ivme kazanması oldukça endişe vericidir. Çünkü yerleşimci gruplar ne kadar kalabalık olursa, İsrail polisi de güvenlik gerekçesiyle Aksa içerisinde öylesine sıkı tedbirler (!) alır. Tedbirlerin kapsamına “barışçıl olmayan ibadetçilerin/”teröristlerin” yani Müslümanların alandan uzaklaştırılması, giriş ve çıkışlarına kısıtlamaların konulması; namaz kılmak gibi “kışkırtıcı” eylemlerin orantısız güç ile bastırılması girmiş olmalıdır ki 5 Nisan günü sosyal medyada yayılan şiddet görüntülerinin başka bir izahı bulunmamaktadır.

Kaynakça
[1] https://www.aa.com.tr/tr/dunya/israil-gucleri-kuduste-kutsal-ates-ayinine-katilmak-isteyen-hristiyanlara-saldirdi/2873035

Bu Sayfada:

Title

Title

Title

İlginizi çekebilir

İlginizi çekebilir

İlginizi çekebilir

• Kudüs Çalışma Grubu • Kudüs Çalışma Grubu