SOYKIRIMIN PERDE ARKASI

Filistin Soykırmının Perde Arkası
Filistin Soykırmının Perde Arkası
Filistin Soykırmının Perde Arkası

ZAMAN TÜNELİ

2023

  • 7 Ekim 2023:  sabahın erken saatlerinde  Gazze'li direniş grupları Hamas ile koordineli bir şekilde Aksa Tufanı operasyonunu başlattı. İsrail ise buna karşılık Demir kılıç Harekatını başlatarak savaş ilan etti.

  • 8 Ekim 2023: Hizbullah üçüncü bir taraf olarak İsrail’in Kuzeyini bombaladı. İsrail ise mülteci kamplarının bulunduğu Lübnan’ın güneyini bombalamaya başladı.

  • 13 Ekim: İsrail Gazze halkına Güneye gitmesi için çağrıda bulundu.

  • 17 Ekim: Gazze'deki El-Ehli Hastanesi bombalandı. İsrail’in günler sonra üstlendiği katliamda 500’den fazla Filistinli şehit oldu.

  • 19 Ekim 2023: Yemen Husileri İsrail’e fırlattığı roketlerle savaşın bir tarafı olduğunu ilan etti.

  • 27 Ekim 2023; İsrail, HAMAS'ı yok etme ve rehineleri kurtarma bahanesiyle Gazze’nin Kuzeyine kara harekâtı başlattı.

  • 31 Ekim 2023: Cebaliye Mülteci kampı İsrail tarafından bombalandı.

  • 15 Kasım:  içinde Hamas’a ait tünellerin bulunduğu gerekçesiyle İsrail ordusu Şifa hastanesini kuşattı ve günlerce süren bir katliam gerçekleştirdi.

  • 17 Kasım: İsrail ablukasının şiddeti nedeniyle Gazzelilerin açlıkla mücadelesi başladı.

  • 18 Kasım: İsrail zorla yerinden ettiği Gazzelilerin sığındığı UNRWA'ya ait El-Fahura Okulu'nu  bombalayarak 200 Filistinliyi şehit etti.

  • 24 Kasım: İsrail ve Hamas arasında geçici ateşkese varıldı. 7 gün süren ateşkeste esir takası ve gıda yardımı sağlandı.

  • 3 Aralık: İsrail ordusu güvenli bölge olarak ilan ettiği Han Yunus’a Hamas Liderlerin bulunduğu gerekçesiyle kara harekatı başlattı. ( 7 Nisan 2024’te çekildi.)

  • 15 Aralık: İsrail Ordusu Gazze’de 3 rehinesini öldürdüğünü ilan etti.

  • 29 Aralık: Güney Afrika İsrail aleyhine Uluslararası Adalet Divanında Soykırım suçu davasını başlattı.

2024

  • 3 Ocak: Hamas lider yardımcısı Salih el-Aruri, İsrail tarafından Beyrut’ta suikastle şehit oldu.

  • 15 Şubat: İsrail ordusu 10 gün boyunca Nasır Hastanesi'ni kuşatarak yüzlerce Gazzeli’yi tutuklayıp öldürdü.

  • 29 Şubat: İsrail askerleri Gazze şehrinin güneyinde yardım tırlarını bekleyen Gazzelileri öldürüldü. (Un Katliamı)

  • 8 Mart: Amerika Başbakanı Joe Biden yardım amaçlı Gazze sahiline Geçici bir liman kuracaklarını ilan etti. Liman 17 Mayıs’ta açıldı. ABD 10 Temmuz’da İsrail’e askeri yardım desteği gerekçeleri nedeniyle limandan çekildi.

  • 18 Mart: İsrail Ordusu 2. kez Şifa hastanesini kuşattı. Hastane bahçesinde sıra sıra dizilmiş cesetler akılda kaldı.

  • 24 Mart: 2. Nasır Hastanesi kuşatması yaşandı, tanıklar içeride toplu mezarlıkların olduğunu ispat ettiler.

  • 25 Mart: BM Güvenlik Konseyi Ramazan ayında ateşkesi kabul etti ancak İsrail bu karara uymadı

  • 2 Nisan: İsrail ordusu yabancı vatandaşlığa sahip olan Dünya Merkez Mutfağı çalışanlarını öldürdü.

  • 9 Nisan: Türkiye İsrail ile ticareti kısıtladı. 2 Mayıs’ta ise ticareti tamamen kesti.

  • 13 Nisan: İsrail'in Şam’ın İran büyükelçisini öldürmesine karşılık olarak İran, İsrail’e 350 roket fırlattı.

  • 6 Mayıs: İsrail güvenli bölge ilan ettiği Refaha kara harekatı başlattı. Uluslararası tepkilere rağmen İsrail 2 milyon Gazzeli’nin bulunduğu Refah şehrine girdi.

  • 24 Mayıs: Adalet Divanı İsrail’e Refah Kara Harekâtını bitirmesini emretti.

  • 26 Mayıs: Refah katliamından göç eden Gazellilerin çadırları bombalandı.

  • 29 Mayıs: İsrail Gazze ve Mısır arasında bulunan Philadelphi Koridorunu aldığını ilan etti. Resmen 7 Haziran’da bu koridoru ele geçirdi.

  • 31 Mayıs: Biden İsrail’e 3 aşamalı ateşkes müzakeresi sunduğunu ve bu anlaşmada tüm rehinlerin verilmesi, Gazze’den tamamen çekilmek ve Gazze’nin imarı gibi şartların olduğunu belirtti. 2 Temmuz’da Hamas anlaşmayı kabul etse de Natenyahu yeni şartlar ekleyerek anlaşma sürecini bitirdi.

  • 8 Haziran: İsrail askerleri 4 rehineyi kurtarma bahanesiyle -Nusayrat Mülteci Kampı'nda katliam gerçekleştirdi.

  • 10 Haziran: BM güvenlik Konseyi Biden’ın 31 Mayıs’ta sunduğu ateşkes müzakere önerisini kabul etti.

  • 13 Temmuz: İsrail, Kassam lideri Muhammed Dayf’ın bulunduğunu idea ederek Han Yunus’taki Al-Mevasi bölgesinde katliam gerçekleştirdi.

  • 31 Temmuz: İsrail İsmail Haniye’yi Tahran ziyareti sırasında suikastla öldürdü.

  • 6 Ağustos: Hamas’ın yeni lideri Yahya Sinwar başa geldi.

  • 10 Ağustos: İsrail, Gazze'de zorla yerinden ettiği insanların barındığı bir okulu bombaladı.

  • 12 Ağustos: Hamas bir İsrailli rehineyi öldürdüğünü ilan etti.

  • 18 Ağustos: Gazze sivil savunma merkezi 1760 cesedin yok olduğunu ve 8240 cesedin bulunamadığını açıkladı.

  • 20 Ağustos: İsrail askerleri Gazze’den 6 rehinenin cesedini aldığını açıkladı.

  • 28 Ağustos: İsrail Ordusu Batı Şeria’da 20 yılın en geniş çaplı saldırısını gerçekleştirdi.

  • 30 Ağustos: İsrail Savaş Kabinesi ordunun Philadelphi Koridorunda kalmasını onayladı.

  • 9 Eylül: Gazze çocukları okula gitmedi.

  • 10 Eylül: İsrail Han Yunus’un Mevasi bölgesine saldırı düzenledi. 40 Filistinli hayatını kaybetti 60 kişi ise yaralandı.

  • 17 Eylül: İsrail Lübnan’da bulunan Hizbullah üyelerine yönelik büyük bir siber saldırı gerçekleştirdi.

  • 18 Eylül: Filistin tarafından ilk kez BM Genel Kurulu'na sunulan, İsrail'in işgal altındaki topraklardan 12 ay içinde çekilmesini talep eden karar tasarısı, 14’e karşı 124 oy ile kabul edildi.

  • 28 Eylül:  İsrail Hizbullah Lideri Nasrullah'ı öldürdü.

  • 1 Ekim:  İran ikinci kez Şehit İsmail Haniye ve Hizbullah Lideri Nasrallah için İsrail’e roketlerle saldırdı.

  • İsrail’in tekrar İran’ı vurması bekleniyor.

İsrail mühimmatlarını hangi ülkelerden alıyor?

Ayten Rumeysa ÜNSAÇAN

Kurulduğu yıldan bugüne dek İsrail’in en büyük müttefiki ve silah tedarikçisi ABD’dir. Onun ardından bir nevi Nazi soykırımını hafızalardan silmeye çalışan Almanya gelmektedir. İtalya ve diğer bazı devletlerle birlikte, bu durum 7 Ekim sonrası da değişmemiştir. Aslında büyük bir silah ihracatçısı olan İsrail, tarihindeki en yıkıcı saldırıları gerçekleştirirken ithal bomba, füze ve mühimmatlara gereksinim duymaktadır. Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü’nün (SIPRI) raporuna göre, ABD İsrail savunma sanayi ithalatının %69’unu sağlamaktadır. İkinci sıradaki Almanya %30 ve İtalya ise %0,9’luk bir paya sahiptir.

2018 yılında Başkan Obama döneminde imzalanan 10 yıllık bir mutabakata göre, ABD İsrail’e her yıl ortalama 3,8 milyar dolar değerinde askeri yardım sağlamaktadır. Yabancı Askeri Finansman (FMF) programı ve füze savunma sistemleri iş birliği de buna dâhildir. ABD’nin bu yardımları, İsrail’in gelişmiş silah endüstrisini kurmasına olanak tanımıştır. Yıllık yardımın yanı sıra ABD, İsrail’in bölgedeki Niteliksel Askeri Üstünlüğü’nü (QME) de korumaktadır.

Bu durum; ABD’nin, Ortadoğu’da İsrail dışında herhangi bir ülkeye askeri destek sağladığında, İsrail’e her zaman komşu ülkeler açısından caydırıcılığı daha yüksek bir yardım gerçekleştirmesi anlamına gelmektedir. Bu sayede İsrail’in bölgedeki askeri üstünlüğü istikrarını koruyabilmektedir. Yapılan yıllık yardımlara ek olarak Biden yönetimi 7 Ekim sonrasında İsrail’e ek askeri yardımda bulunulacağını açıklamıştır.

Uzun vadede teslim edilecek olan ve yaklaşık 26 milyar doları bulan bu yardımın kısa, orta ve uzun menzilli “Demir Kubbe” “Davut Sapanı” ve “Demir Kiriş” sistemleri için mühimmatın yanı sıra bölgedeki ABD stoklarını yenileme amacı da içerdiği belirtilmiştir. Bununla birlikte 7 Ekim’den bu yana ABD İsrail’e binlerce ton askeri teçhizat, mühimmat, koruyucu ekipman ve tıbbi malzemenin yanı sıra istihbarat desteği ve üst düzey danışmanlık da sağlamıştır. Eski bir Biden hükümeti yetkilisi, İsrail’in Gazze’deki saldırısını ABD desteği olmadan sürdüremeyeceğini ifade etmiştir.

Şekil 1. İsrail’in yıllara göre silah ithalat oranı (Kaynak:  Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü)

ABD’nin İsrail’e sağladığı desteğin katlanarak artması, bölgede güç asimetrisi oluşturarak bir silahlanma yarışı başlatmıştır. Bununla birlikte yıllardır devam eden koşulsuz destek, İsrail’i hukuka aykırı davranmak konusunda cesaretlendirmektedir. Zira ABD Dış İlişkiler Konseyi’nin (CFR) üyesi Elliot Abrams’a göre, ABD’nin İsrail’e askeri desteğini durdurması, en büyük müttefikinin geri çekildiğini göstererek Yahudi devletine yönelik saldırıları cesaretlendirecektir.

İşgalci devletin ikinci en büyük silah ihracatçısı olan Almanya ise 2023 yılında yaklaşık 350 milyon dolarlık askeri teçhizatın İsrail’e sevkiyatını gerçekleştirmiştir. Bu rakam bir önceki yılın verilerine göre 10 kat daha yüksektir. Satış kararlarının çoğunluğu ise 7 Ekim sonrasında verilmiştir. Bu da savaşın başlamasının ardından ülkenin İsrail’e açık desteğinin bir göstergesidir. Teçhizatın yanı sıra İsrail ordusu hâlihazırda envanterinde bulunan Alman denizaltılarını da yenilemek için yine Almanya ile anlaşma imzalanmıştır. Ancak ülkenin 2023’teki üstün desteğine rağmen, 2024 yılı başından itibaren artan uluslararası eleştiriler nedeniyle İsrail’e savaş silahları ihracatını azalttığı belirtilmektedir.

Şekil 2. Biden ve Netanyahu 2023 Ekim ayında Kudüs'te düzenlenen Savaş Kabinesi toplantısında (Kaynak: Miriam Alster- https://www.jpost.com/breaking-news/article-807975)

İsrail’e, ABD ve Almanya’ya göre daha az miktarda silah ihracatı yapan üçüncü ülke ise İtalya’dır. Hükümetinin insan haklarını ihlal ettiği düşünülen ülkelere silah satışını engelleyen bir yasası bulunmasına rağmen, 7 Ekim’in ardından yalnızca üç ay içerisinde İsrail’e 2,1 milyon euroluk ihracat onaylanmıştır. 9 Mayıs 2024 tarihinde ise İtalya Dışişleri Bakanlığı, yeni ihracat onaylarının durdurulduğunu bildirmiştir. Savunma Bakanlığı ise önceden imzalanmış anlaşmaların teslimatının gerçekleştirildiğini, ancak silahların Gazze’de sivillere karşı kullanılmayacağına dair denetimlerin yapıldığını belirtmiştir.

Diğer bir Avrupa ülkesi olan İngiltere ise, İsrail’in büyük silah tedarikçilerinden değildir. Diğer devletlerden farklı olarak, İsrail hükümetine doğrudan silah satışı yapmak yerine şirketlere satış lisansı vermektedir. 7 Ekim’den Mayıs 2024’e kadar 42 ihracat lisansı verilmiş olup, bunlar askeri uçaklar, araçlar ve gemilerin bileşenlerini içermektedir. Ancak Eylül 2024’e gelindiğinde İngiltere, Gazze’de kullanıldığı tespit edilen yaklaşık 30 askeri ekipmanın lisansını durdurduğunu bildirmiştir. Bu durum İsrail güvenlik kuvvetleri için küçük bir miktarı karşılasa da, Netanyahu İngiltere’nin bu kararını “utanç verici” ve “Hamas’ı cesaretlendirici” olarak değerlendirerek kınamıştır.

İspanya’nın da İsrail’e silah ihracatı yapan ülkelerden biri olduğu bilinmektedir.

Sanayi, Ticaret ve Turizm Bakanlığı’nın 2024 Şubat ayı verilerine göre İspanya 7 Ekim’den itibaren İsrail’e 987 bin euro değerinde silah ihraç etmiştir. Bunların arasında bombalar, el bombaları, torpidolar, mayınlar, füzeler, mermiler ve diğer mühimmat türlerinin bulunduğu belirtilmektedir.

İsrail’e ihracatı nispeten küçük olan ülkelerden bir diğeri ise Hollanda’dır. Yine Şubat ayında bir Hollanda mahkemesi, ülkenin İsrail’e sağladığı F-35 uçağı parça tedarikini durdurma kararı almıştır. Ekipmanların uluslararası hukukun ciddi ihlallerinde kullanıldığını gerekçe gösteren mahkemeye karşın Hollanda hükümeti, bu teslimatın İsrail’in bölgesel güvenliği açısından büyük önem taşıdığını ileri sürerek karara karşı çıkmıştır.

7 Ekim’den bu yana devam eden süreçte Sırbistan’ın da işgalci devletin istikrarlı bir müttefiki olduğu bilinmektedir. Ülke İsrail’e hava savunma sistemi tedariki sağlamaktadır. Bunun yanında Fransa ve Avusturya gibi devletler de İsrail’e silah ihracatı yapan ülkeler arasında yer almaktadır.

Öte yandan yukarıda bahsedilen ülkelerden bir kısmı da dâhil olmak üzere giderek daha fazla ülke ve şirket İsrail’e yaptıkları silah sevkiyatlarını durdurma kararı almaktadır. Belçika, Kanada, İtalya, İspanya ve Hollanda gibi ülkeler, savaşın dokuzuncu ayından itibaren gelinen noktada ihraç edilen teçhizatın kullanımının Gazze’de sivil kayıplara yol açabileceği endişesiyle sevkiyatları durdurduklarını belirtmişlerdir.

Bu ülkelerin geri çekilmesi ise İsrail’i Hindistan’a daha çok bağımlı hale getirmektedir. İşgalci devletin güçlü destekçilerinden olan Hindistan, ülkenin hem başlıca silah alıcısı konumundadır hem de savaş sürecinde ülkeye hammadde tedariki sağlamaktadır. Hindistan’ın deniz yoluyla gerçekleştirdiği 27 ton patlayıcı madde içeren bir sevkiyat ise İspanya tarafından engellemiştir. Tüm bunlar sonucunda İsrail kuvvetlerinin tanklar, buldozerler ve zırhlı taşıyıcılar için parça ile silah ve mühimmat sıkıntısı yaşayabileceği endişesi taşıdığı belirtilmektedir.

İsrail Savaş Sürecinde Hangi Mühimmatları Kullandı?

Şekil 3. ABD ve İsrail ordu subayları bir ABD Patriot füze savunma sisteminin önünde (Kaynak: Jack Guez- https://www.cfr.org/article/us-aid-israel-four-charts)

Aksa Tufanı henüz ikinci ayını doldurmamışken, İsrail topçu birlikleri 100 binden fazla mermi kullanıldığını bildirmiştir. Diğer taraftan Wall Street Journal’a göre 7 Ekim’in ardından başlayan süreçte yalnızca ilk üç ay içerisinde ABD İsrail’e 230 kargo uçağı ve 20 gemi ile askeri teçhizat göndermiştir. Gönderilen mühimmatlar arasında 5 bin 400 adet MK-84 ve 5 bin adet MK-82 bombası bulunmaktadır. İsrael Hayom Gazetesi’ne göre ise, Ekim ayından sonra yalnızca 6 ay içerisinde 300’den fazla uçak ve 50 geminin ulaştırdığı 35 bin ton silah ve mühimmat İsrail’e gönderilmiştir. Çoğunluğu ABD’den olmak üzere farklı ülkelerin bu gönderimde yer aldığı bilinmektedir.

Bununla birlikte ABD’den İsrail’e yüzden fazla satış yapıldığı, ancak bunların yalnızca ikisinin kamuoyuna bildirildiği belirtilmektedir. Bu iki satış 253 milyon dolar değerindeki 14 bin tank mermisi ve 155 milimetrelik top mermisi bileşenlerini içermektedir.

Diğer satışların ise resmi olarak bildirilmesi gereken tutarın alt eşiğinde planlandığı ve binlerce hassas güdümlü mühimmat, küçük bombalar ve hafif silahlar içerdiği söylenmektedir. Bunun yanında bin adet GBU-39 küçük çaplı patlayıcı ve 3 bin adet KMU-572 Ortak Doğrudan Saldırı Mühimmatı (JDAM), binlerce sığınak delici mühimmat ve 200 kamikaze İHA’nın da sağlanan mühimmatlar arasında yer aldığı belirtilmektedir. Askeri mühimmatların yanı sıra ABD ile yapılan antlaşmada İsrail ordusuna F-35 ve F-15 savaş uçakları ile Apache helikopterinin de tedarik edildiği bildirilmektedir. İsrail, Boeing şirketi tarafından üretilen F-35 uçaklarını teslim alan ilk ülke konumuna gelmektedir. Hava savunmada önemli rol oynayan diğer bileşenlerden Demir Kubbe füze savunma sistemi ve Davut Sapanı sistemine sağlanacak mühimmat ve finansman da anlaşma içinde yer almaktadır.

Ekim 2023-Ocak 2024 arası dönemde ABD’den İsrail’e günlük 15 kargo uçuşunun gerçekleştiği de belirtilmiştir. Haziran 2024’e kadar ise toplam 173 uçuş gerçekleşmiştir. Savaşın dokuzuncu ayına gelindiğinde ise isimleri açıklanmayan ABD yetkilileri Reuters’a güncellenmiş sevkiyat listesini açıklamışlardır.

Buna göre Gazze’deki savaşın başlangıcından bu yana Biden hükümetinin İsrail’e gönderdiği çok sayıda mühimmat arasında en az 14 bin adet yüksek tahrip gücüne sahip 2 bin poundluk (907 kg) bomba, 6 bin adet 500 poundluk (227 kg) bomba, 2 bin adet Hellfire hassas güdümlü havadan yere füze, bin adet sığınak delici bomba ve 2 bin 600 adet havadan atılan küçük çaplı bomba bulunduğu açıklanmıştır.

Bunun yanında yetkililer sevkiyat takvimini paylaşmamış ve kamuoyuna resmi bir açıklama yapma yetkilerinin bulunmadığını belirtmişlerdir. Bununla birlikte bildirilen teçhizatı, İsrail’de olduğu gibi her gelişmiş ordunun sahip olabileceği tipik eşyalar olarak tanımlamışlardır. Stratejik ve Uluslararası Araştırmalar Merkezi'nden silah uzmanı Tom Karako’ya göre ise bu rakamlar büyük bir çatışmada hızlıca tüketilebilirken, diğer yandan ABD’nin müttefikine verdiği askeri desteğin büyüklüğünü vurgulamaktadır.

Şekil 4. Bir ABD C-17 uçağı, 13 Ekim 2023'te Nevatim Hava Üssü'nde İsrail'e gönderilen Amerikan mühimmatlarıyla dolu kasalarla duruyor (Kaynak: Lolita Baldor- https://www.timesofisrael.com/who-are-israels-key-weapons-suppliers-and-who-has-halted-exports-since-oct-7/)

İsrail’e milyarlarca dolarlık askeri destek sağlayan ABD, ilk kez Mayıs 2024’te kentsel alanlarda kullanımıyla sivillerin ölebileceği endişesini belirterek 1.800 adet 2 bin poundluk (907 kg) ve 1.700 adet 500 poundluk bomba teslimatının geri çekileceğini duyurmuştur. Ancak Temmuz ayına gelindiğinde 500 poundluk bombaların teslim edileceğini, 2 bin poundluk olanların ise geri çekilmeye devam edileceğini açıklamıştır. 2 bin poundluk bir bomba kalın beton tabakasını ve metali parçalayarak geniş bir patlama çapı oluşturma özelliğine sahiptir. Öte yandan bombaların duraklatılan sevkiyatının, ABD tarafından sağlanan askeri desteğin %1’inden daha azını karşıladığı söylenmektedir. Bunun ardından ise ABD ve İsrail tekrar 20 milyar dolarlık bir anlaşma imzalamıştır. Önümüzdeki iki ila beş yıl içerisinde teslim edilecek bu ürünler 18,82 milyar dolar değerindeki 50 adet F-15 uçağını, 774 milyon dolar değerindeki 120 mm’lik top mermilerini, 102 milyon dolarlık orta menzilli hava-hava füzelerini ve 583 milyon dolarlık taktik araçlarını içermektedir.

Savaşın yaklaşık bir yılının geride kalmasının ardından İsrail, ekimden bu yana 500. ABD askeri ikmal uçağını teslim aldığını duyurmuştur. Süreç içerisinde toplam 50 bin tondan fazla askeri teçhizat 500 uçuş ve 107 deniz sevkiyatı ile İsrail’e ulaştırılmıştır. ABD, Rusya-Ukrayna savaşı boyunca Ukrayna’ya yaptığı yardımların ayrıntı ve miktarlarını açıklamasına rağmen İsrail’e yapılanların detaylarını paylaşmamaktadır.

İsrail’in bir diğer silah tedarikçisi olan Almanya ise, İsrail’e hava savunma sistemleri ve iletişim ekipmanları sevkiyatı gerçekleştirmiştir. Bunun yanı sıra mühimmat olarak 3 bin taşınabilir tanksavar silahı ve ateşli silahlar için 500 bin mermi ihraç edilmiştir. 7 Ekim’in hemen sonrasında da İsrail’in yanında yer alan Almanya, 2023 yılına dek son 5 yıl içerisinde İsrail askeri yardımının %30’unu sağlamıştır.

Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü'nün (IISS) 2023 yılındaki istatistiğine göre İsrail ordusunda 169.500 aktif ve 465.000 yedek olmak üzere 634.500 personel mevcuttur. İsrail ordusu Gazze Şeridine yaklaşık 300 bin İsrail askerinin konuşlandığını belirmiştir. Ordu aktif ve yedek kuvvetlerin yanı sıra karada 2 bin 200 tank ve 530 top, havada 339 savaş uçağı ve 142 helikopter, denizde ise 5 denizaltı ve 49 kıyı devriyesi ile güçlendirilmiştir. Ayrıca İsrail’in Gazze’yi işgal sürecinde beyaz fosfor bombası kullandığı da bilinmekte, nükleer silah varlığının da üzerinde durulmaktadır.

İsrail Askeri Harcama ve Mühimmatlara Ne Kadar Bütçe Ayırıyor?

Pentagon, başta ABD olmak üzere diğer ülkelerle yapılan silah anlaşmalarının maliyetinin büyük kısmının ABD yardım parasından karşılandığını belirtmiştir. ABD yıllık yardımının çoğunluğu yine ABD’den askeri teçhizat ve hizmetlerin satın alındığı Yabancı Askeri Finansman (FMF) uygulaması kapsamında kullanılmaktadır. ABD’den alınan bu hibe desteğinin, İsrail savunma bütçesinin %15’ini oluşturduğu belirtilmektedir. Buna verilebilecek örnek olarak, İsrail en gelişmiş savaş uçağı olan F-35’lerin 75 siparişinden 39’nu teslim almış ve bunların bedelini ABD yardımlarıyla ödemiştir.

Şekil 5. İsrail Ordusu'nun, dört ay boyunca kara saldırısı düzenlediği Han Yunus kentinden çekilmesinin ardından kara harekâtında kullandığı ABD menşeli silah ve mühimmatların görünümü, 16 Mayıs 2024 (Kaynak: Anas Zeyad Fteha- https://www.middleeastmonitor.com/20240827-israel-receives-500th-us-military-supply-aircraft-since-7-october)

İsrail’in maddi kazanç sağladığı en önemli sektörlerden biri ise silah ticaretidir. İsrail’den silah ithal eden ülkeler başta Hindistan olmak üzere Azerbaycan, Filipinler ve ABD şeklinde sıralanmaktadır. Bunun yanında İspanya, 7 Ekim’den bugüne İsrail’den 1,07 milyon değerinde euro silah satın almıştır. Ancak tarih boyunca ithalatı ihracatından hep daha fazla olan İsrail’in, son on yılda ise silah ihracat miktarı ithalatını geride bırakmaktadır.

Stockholm Uluslararası Barış Araştırma Enstitüsü'ne (SIPRI) göre İsrail’in ordusuna ayırdığı bütçenin en güncel verisi 2022 yılında 23,4 milyar dolar olarak belirtilmektedir. İsrail, dünyada kişi başına yapılan askeri harcamada ikinci sırada yer almaktadır. İsrail’de gayri safi yurtiçi hasılanın %4,5’i orduya ayrılmaktadır. Öte yandan savaşın yol açtığı finansal sıkıntılar sebebiyle önceki yıllara göre hükümetin bütçe açığında da artış olduğu görülmektedir. 2023’te gayri safi yurtiçi hasılasının %4,2 oranında bütçe açığı olduğunu belirten İsrail’in 2024 yılında ise bütçe açığı %6,6 oranına yükselmiştir.

İsrail kabinesi, 2023 Mayıs’ta onaylanan ve iki yılı (2023-2024) kapsayan bütçe planını artırmak üzere yeniden toplanmıştır. Başlangıçta bu bütçe 270 milyar dolar olarak öngörülmüştür. 2024 yılına gelindiğinde ise Netanyahu ve kabinesi, savaş için ek olarak 55 milyar şekel (15 milyar dolar) destek sağlayan ve diğer hükümet dairelerine ayrılmış fonlarda %3 oranında azaltmaya giderek savunma alanını büyüten bütçe düzenlemesini onaylamıştır. Zira savaşın (!) henüz üçüncü ayında çoğunluğu borçlanma yoluyla finanse edilen 30 milyar şekele (7,85 milyar dolar) rağmen fonların yetersiz olduğu görülmüştür. Ancak başta eğitim bakanlığı olmak üzere fonların kesilmesinden duyulan rahatsızlık üzerine Netanyahu, sağlık ve eğitim bütçesinde artış yapacağını belirterek itirazları yatıştırmıştır. Kabine bütçe düzenlemesi üzerinde mutabık kaldıktan sonra Netanyahu, iç güvenlik ve savunma bütçesindeki artışların gelecekteki zaferleri için büyük önem taşıdığına vurgu yapmıştır. Hemen ardından aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Ben-Gvir’in yeni bütçesine 534 milyon dolar ilave edilmiştir. Düzenlenen 15 milyar dolarlık ek bütçe, başta askeri donanım satın almakta ve İsrail’in 360.000 yedek askerine ödeme yapmak için kullanılmaktadır. İşgal edilen Filistin topraklarındaki İsrail yerleşim birimlerinin finansmanı için ayrılan miktar da bu bütçenin içinde yer almaktadır.

Gazze’ye açılan savaş, başladığı andan itibaren her gün İsrail’e yaklaşık 269 milyon dolara mal olmaktadır. İsrail Merkez Bankası ise savaş maliyetinin 2023-2025 yılları arasında 55,6 milyar dolara ulaşabileceğini öngörmektedir.

Bunun yanında savaşa ayrılan fonların kısa vadede tükenmeyeceği görülmektedir. İsrail’in bu kapsamda finansal kaynakları üzerinde ne kadar baskı olursa olsun, ABD’nin sonu gelmeyen parasal ve askeri desteğinin bunu mümkün kıldığı açıktır.

Savaş Kabinesi İçerisindeki Anlaşmazlıklar Neler Ve İkilemler Soykırımın Seyrini Ne Yönde Etkiliyor?

Nigar GÜMÜŞ

Birinci Dünya Savaşı sonrasında Filistin bölgesinde ortaya çıkan siyasi ve idari boşluk dönemin koşullarında İngilizlerin bölgede hakimiyet kurmaya çalışması şeklinde doldurulmaya çalışılmıştır. Fakat Yahudi terör gruplarının eylemleri ve bölgenin bir çıkmaza doğru gidiyor oluşu İngilizlerin bu bölgeyi BM’ye bırakmasına ve devamında 1948 yılında İsrail’in kurulmasına yol açmıştır. Devamlı çatışmanın hâkim olduğu bölge için tapınak gruplarının Mescid-i Aksa’ya olan baskınları, Filistinlilere yapılan eziyetler; Bünyamin Netanyahu’nun aşırılık yanlısı sağ hükümetinin başa geçmesi sonucunda artarak devam etmiş ve süreci 7 Ekim’e taşımıştır.  7 Ekim 2023 yılında Hamas İsrail tarafına ‘Aksa Tufanı’ adını verdiği operasyonu düzenlemiş ve birçok İsrail vatandaşı bu operasyon neticesinde esir alınmıştır. Bununla beraber İsrail’in askeri olarak çok güçlü olduğu intibası ve yenilmezliği büyük bir darbe almıştır.

Görsel 6. Bünyamin Netanyahu (Aydoğan, 2024)

Aksa Tufanı operasyonunun yapıldığı 7 Ekim günü birlik ve beraberlik mesajı veren İsrail Meclisi Knesset’teki muhalefet parti liderleri ortak bir açıklamada bulunarak orduya desteklerini bildirmişlerdir. Bu birlik beraberliğin devamı olarak ise 11 Ekim günü içerisinde muhalif Ulusal Birlik Partisi Başkanı Benny Gantz’ın da yer aldığı bir savaş kabinesi kurulmuştur.

7 Ekim’de verilen birlik beraberlik mesajının ardından 4 gün içerisinde bu birliğin uzun süreli olmayacağını gösteren sinyaller kendisini göstermeye başlamış ve 7 Ekim’de birlik mesajı verenler içerisinde yer alan ülkenin ana muhalefet partisi başkanı Yair Lapid 11 Ekim’de kurulan kabinede yer almamıştır. Savaş kabinesine katılmamasına ilişkin olarak bir işe yaramayacağını düşündüğünü ve aşırılık yanlılarının hükümetten uzaklaştırılması gerektiğini belirten Lapid, kabinenin kurulması fikrini ilk defa önerenlerden biriydi (Keller-Lynn, 2023).

İsrail ordusu bu süreçte savaş(!) için iki hedef belirlemiştir. İlk olarak Hamas’ın askeri kanadını yok etmek, ikinci olarak ise Hamas’ın liderliğini ortadan kaldırmak. Bu konuda başarıya ulaşmak ve yapılan katliamların sorumluluğunu yaymak için kurulan savaş kabinesi, kurulmasından bir ay kadar bir süre sonra çatırdamaya başlamıştır. Beş üyeden oluşan savaş kabinesinde; Başbakan Netanyahu, Savunma Bakanı Yoav Gallant, daha önce savunma bakanı olarak görev yapan muhalif Ulusal Birlik Partisi Başkanı Benny Gantz lider olarak görev alırken, Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer ve daha önce İsrail Savunma Güçleri (IDF) Genelkurmay Başkanı olarak görev yapan Gadi Eisenkot gözlemci olarak yer almıştır.

17 Ekim 2023 tarihinde El-Ehli Hastanesi’ni bombalayan işgal güçleri hastane bombalamasının ardından dünya kamuoyundan büyük bir tepki almıştır. Birçok ülke tarafından yapılan kınama açıklamaları sonrası hastanenin kendileri tarafından bombalanmadığını belirterek çelişkili ifadelerde bulunan İsrailli yetkililer ilerleyen günlerde Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı İletişim Ofisi Dezenformasyonla Mücadele Ekibi’nin yayınladığı bir video ile yalanlanmıştır. 18 Ekim’de ABD Başkanı Biden’ın Tel Aviv’e gitmesi ile ABD’nin her hal ve koşulda İsraili destekleyeceği mesajı dünyaya verilirken kara harekatı için ortam hazırlanmış, Gazze Şeridi’ne kara harekatı yapılmasının gerekliliği Biden’a iletilmiş ve destek vereceği sözü alınmıştır (Haber Merkezi, 2023).

Hastane katliamının üstüne kara harekatı için ABD’den gerekli desteği alan İsrail yine de ekim ayının sonuna kadarki süreçte kara harekatına başlayamamıştır. Daha önce açıklamalarında kara harekatının savaş kabinesinin belirleyeceği bir tarihte yapılacağını belirten Netanyahu kara harekatının başlangıcına kadar pek çok defa başladıkları ve başlayacaklarına dair açıklamalarda bulunmuştur. Bu süreçte kara harekatı başlamamış olsa da İsrail Gazze’yi yaptığı hava saldırıları ile sivil hedefleri kasten vurmaya devam etmiştir.

Görsel 7. Benny Gantz (Anadolu Staff, 2024)

Süreç içerisinde yapılan açıklamalar ordunun, Netanyahu’nun istifa etmesini istediği yönünde ilerlemiş ve ordu ile başbakan arasında bir sürtüşme olduğu basına yansımıştır. 29 Ekim tarihinde Netanyahu öncelikle X hesabından saldırılarla ilgili kendisine önceden bir uyarının gelmediği şeklinde bir tweet atmış ve bir süre sonra tweetini silerek özür dilediği bir paylaşımda bulunmuştur. Bu olay askeri yetkililer ile başbakanın bir sürtüşme içerisinde olduğu intibasını güçlendirmiştir. Konuya yönelik savaş kabinesinde yer alan Benny Gantz tweete ilk tepki verenlerden birisi olmuş ve  “Başbakan dün geceki açıklamasını geri çekmeli ve bu konuyla uğraşmayı bırakmalıdır” şeklinde X hesabından paylaşımda bulunmuştur (Independent Türkçe, 2023). Aynı şekilde basın sözcüsü de konu hakkında soru yönelten gazetecilere bir açıklama yapmaktan kaçınmıştır. Bu olay dışarıya birlik beraberlik mesajı veren kabinenin içeride daha farklı bir durumda olduğunu göstermektedir. 2 gün sonra 31 Ekim günü İsrail fiili olarak kara harekatına başlamıştır. Öncesinde ufak çaplı kara operasyonları düzenlemiş olmalarına rağmen büyük çaplı bir harekata başladıkları tarihin, basına yansıyan başbakan-ordu arasındaki soğukluk haberlerinin 2 gün sonrasına denk gelmesi ise manidardır. Kara harekatının Hamas’ı yok etmek ve esirleri kurtarmak şeklinde iki ana hedefi bulunmaktadır. Fakat bu hedefler savaşın birinci yılına girerken halen amacına ulaşmamıştır.

Kasım ayında savaş kabinesinde kriz olduğuna dair haberler ortaya çıktmıştır. Eski İsrail Genelkurmay Başkanı Gadi Eisenkot ve görevdeki Savunma Bakanı Yoav Gallant arasında olduğu öne sürülen krizin, iki ismin savaşa olan yaklaşım politikalarının farklılığından dolayı olduğu ve savaş kabinesinin yanı sıra büyük kabineye de krizin yansıdığı haberleri basına yansımıştır. Haberi yapan İsrail Kamu Yayın Kuruluşu Kan’ın siyasi işler muhabiri Michael Shemesh’e göre bu kriz daha geniş bir anlaşmazlığın sadece küçük bir parçasıdır (Kudüs Haber Ajansı , 2023).  Ateşkes olup olmayacağına yönelik olarak ise 8 Kasım tarihinde Netanyahu esirleri kurtarana kadar ateşkese varmayacaklarını belirtirken 13 Kasım tarihinde Gallant ise esirlerin kurtarılmasının anlaşma ya da operasyonların devamı şeklinde olabileceğini söyleyerek ateşkes ya da anlaşma ihtimaline dolaylı olarak değinmiştir. Buna müteakip Kasım’ın 15’inde savaş kabinesinin esirlerin kurtarılması ve rehine anlaşmasının maddelerini görüşmek için toplanacakları belirtilmiş, 22 Kasım’da ise İsrail’in esir takası anlaşmasını kabul ettiği bildirilmiş ve Netanyahu ordunun da bu anlaşmayı desteklediğini belirtmiştir. Aşırılık yanlısı bazı sağcılar anlaşmaya karşı çıkarken, İsrail Devlet Televizyonu KAN’a göre anlaşma Gazze’nin Güneyine doğru harekatı genişletmek için alınmış bir karar olarak açıklanmıştır. İsrail Dışişleri ise insani ara sebebinin yalnızca esirlerin kurtarılması olduğunu öne sürmüştür. İlerleyen günlerde ise savaş kabinesindeki yetkililerden Gazze’ye yönelik harekatların tüm Gazze’yi ele geçirene kadar devam edeceği ve harekatın amaçlarına ulaşılana kadar durulmayacağı yönünde peş peşe açıklamalar gelmiştir. Bu süreçte insani ara 3 gün daha eklenerek 1 Aralık’a kadar uzatılmıştır.

İsrail iç siyasetinde işlerin karıştığı; sağcıların Gazze’ye daha ağır bombardımanlar yapılmasını beklerken, muhalefetin Netanyahu’nun istifasını istediği bir döneme girilmiştir. Netanyahu’nun başkanı olduğu Likud partisinin içerisinde savaş sonrası seçim yapılması gerekliliğinin vurgulandığı ve esir yakınlarının başbakana tüm esirleri kurtarması için baskı yaptığı bir durumda, savaş kabinesi kararının “savaşa devam” olması şaşırılan bir durum olmadı. Buna ek olarak daha önce güvenli bölge ilan edilen Gazze’nin güneyine de harekâtın yayılacak olması iç siyasette sıkışan hükümetin kamuoyunu bastırmak için kullandığı bir araç olmuştur. İnsani aranın ardından İsrail Katar’da yer alan heyetini ateşkese dair sonuç alınamadığına ilişkin geri çağırmış, bir süre sonra tekrar Katar’a giden heyet ile görüşmelere devam edilmiş fakat aralık ayı içerisinde bu görüşmelerden de bir sonuç alınamamıştır. Aralık ayının sonuna doğru ise basına Netanyahu ve Gallant’ın arasının açık olduğu haberleri yansımıştır.

Netanyahu’nun esirler ile ilgili olarak Galllant ile Katar’da görüşmeler yapan Mossad Başkanı Barnea’nın yalnız görüşmelerine izin vermediği haberlerinin ardından ikilinin Tel Aviv’de aynı saatlerde ayrı olarak basın toplatısı düzenlemeleri de dikkat çekmiştir. Konuya ilişkin Netanyahu ‘Savunma Bakanına bu akşam ortak bir basın toplantısı düzenlemeyi önerdim. O da kendi kararını verdi’ diyerek yanıt verirken Gallant’ın ofisi ise ‘Bazen birlikte bazen de ayrı ayrı basın toplantıları düzenliyoruz’ şeklinde yanıt vermiştir. İkilinin Lübnan’a (Hizbullah’a) yoğun bir saldırı başlatılması konusunda da ayrıştığı ve Gallant’ın bunun için Netanyahu’ya baskı yapmasına rağmen Netanyahu’nun bunu desteklemediği iddialar arasında yer almıştır (Sputnik Türkiye, 2023).

Yeni bir yıla girildiği günlerde İsrail’de muhalefet partisi başkanının savaş kabinesi liderlerinden Benny Gantz’a kabineden istifa etmesini ve başbakan olarak kendisini destekleyeceklerini bildirmesi ile beraber İsrail’de yeni bir lider arayışına girildiği görülmektedir. Bu açıklamaya Benny Gantz’dan istifa etmeyeceği ve en önemli hedeflerinin esirleri kurtarmak olduğu yönünde bir cevap gelmiştir. Bu açıklama toparlayıcı olarak görünmekle beraber Netanyahu’nun Hamas’ı tamamen yok etmek olan amacı ile de çelişmektedir (Kudüs Haber Ajansı, 2024). Savaş kabinesi üyelerinin savaşın gidişatı ile alakalı birçok konuda farklı düşüncelere sahip olmaları iplerin gitgide gerildiğini gösterirken İsrail Yüksek Mahkemesi’nin yargı reformunu iptal etmiş olması da Netanyahu’yu ve hükümetini kazanamadıkları bu savaşta büyük bir çıkmaza doğru ilerletmektedir.

Görsel 8. Yaov Gallant (TRT Haber, 2024)

18 Ocak’ta yapılan bir habere göre, savaşın devamı ve Gazze’nin savaş sonunda kim tarafından yönetileceği hususunda tartışmalarının ana gündem olduğu savaş kabinesinde; Gantz ve Eisenkot Hamas’ın esirleri bırakması halinde savaşı bitirme yanlısı iken Netanyahu bu fikrin tam karşında yer almaktadır (Kudüs Haber Ajansı, 2024).  Kuzeyde Lübnan Hizbullahı ile çatışan İsrail; Lübnan, Batı Şeria ve Gazze olmak üzere üç koldan yürüttüğü savaşında gitgide bir bataklığa çekilmektedir. Bu süreçte Netanyahu’dan daha iyi çalıştığı düşünülen Ulusal Birlik Partisi başkanı Benny Gantz’ın yapılacak olası bir seçimde seçimleri kazanacağına yönelik anket çalışmaları dikkat çekmektedir (Kudüs Haber Ajansı, 2024). Üstüne Benny Gantz’ın Mart ayının başında Amerika’ya giderek üst düzey yetkililerle görüşmeler yapması, akla Amerika’nın Netanyahu yerine alternatif bir lider aradığı sorularını getirmiştir. Savaş kabinesi içerisinde liderlik görevi gören Netanyahu, Gantz ve Gallant arasındaki gizli yarış da bu şekilde yavaş yavaş kendisini göstermeye başlamıştır. Netanyahu’nun Refah’a karadan saldırmak istediği ve Amerika’nın buna olumlu bakmadığı biliniyor olsa da süreç bir şekilde Netanyahu’nun istekleri doğrultusunda ilerlemekte, Amerika ise söylemlerinin tersine yardım etmekten geri durmamaktadır. Savaş kabinesi içerisinde yer alan anlaşmazlıklar ise süreci yavaşlatırken zaman zaman küçük yön değişikliklerine sebep olmaktadır. Katliam konusunda ayrışmayan savaş kabinesi üyelerinin ayrıştıkları noktaların nereye, ne zaman gibi konular ve bunların yanı sıra iç siyasi meseleler olduğu gözlemlenmektedir.

Savaş uzadıkça ekonominin bozulması, esirlerin kurtarılamaması ve savaşın bölgeye yayılacak olmasına yönelik endişeler İsrail kamuoyunun protestolarının artmasına sebep olmuştur. 16 Nisan’da Eisenkot ordunun çok güzel işler yapmış olsa dahi esirleri getiremediğini belirterek bir eleştiride bulunurken (Kudüs Haber Ajansı, 2024), nisanın sonunda Gantz’da yaptığı açıklamada benzer şekilde esirleri geri getirmenin önemine değinmiştir (Yılmaz & Topçu, 2024).

7 Mayıs günü Hamas’ın ateşkesi kabul ettiğini bildirmesinin ardından Refah Sınır Kapısının Gazze tarafını işgal ettiğini duyuran İsrail’in Refah’a olan harekatı savaş kabinesi tarafından onaylanarak gerçekleştirilmiştir. Savaş kabinesi Refah’a girişleri için ‘İsrailli esirlerin serbest kalması ve savaşın amaçlarına ulaşılmasının hedeflendiği’ belirtilmiştir (Koşak, İsrail Savaş Kabinesi, Refah’ta saldırılara devam kararı aldı, 2024). İsrailli üç subayın yaptığı açıklamalarda Netanyahu’nun asıl amacının Yahya Sinvar’ı yakalamak olduğu ve bunun kişisel bir meseleye dönüştüğü söylenmiş, esirlerin ise artık umursanmadığı belirtilmiştir (Kudüs Haber Ajansı, 2024). Gazze’ye yapılan saldırılarda daha önce Yahya Sinvar’ın evine yapılan operasyon göz önüne alındığı zaman bunun olası bir çıkarım olduğu varsayılabilir. Bununla beraber kasım ayındaki insani aranın yapıldığı süreçte de Hamas yetkililerinin öldürülmesi için talimat verildiği hatırlanacak olursa savaşın başından beri var olan hedefin artık farklı bir boyut kazandığı söylenebilir.

İSRAİL’DE YENİ DÖNEM

Mayıs’ta Aksa Tufanı 7. ayını geride bırakmışken İsrail masum sivilleri öldürmek ve soykırımın şiddetini günden güne arttırmak dışında bir sonuca ulaşamamıştır. Bu süreçte savaş kabinesi ile ayrışmalar derinleşmiştir. 20 Mayıs’ta savaş kabinesi içerisinde tartışma yaşandığı haberleri basına yansımıştır. Bu tartışma daha öncekilerden farklı olarak Gantz’ın, İsrail saldırılarından sonra Gazze’nin idaresinin 8 Haziran’a kadar oylanmaması halinde hükümetten istifa edeceğini bildirmesi açısından önemlidir (Koşak, İsrail Savaş Kabinesinde Başbakan Netanyahu, Gantz ve Eisenkot ile tartıştı, 2024). Daha önce de tartışmalar yaşanmış olsa da Gantz tarafından hükümetten çekilme tehdidi ilk defa dile getirilmiştir. Bu durum yaşanan fikir ayrılıklarının gitgide arttığının göstergesidir. Bunun kuru bir tehdit olmadığı ise 10 gün sonra Gantz’ın partisi Ulusal Birlik’ in meclisin feshedilmesi için sunduğu tasarı ile görülmüştür.

Görsel 9. Savaş Kabinesi Üyeleri (Yaov Gallant, Benny Gantz, Benjamin Netanyahu, Ron Dermer, Gadi Eisenkot) (Zilber & Shotter, 2024)

Haziran ayında Benny Gantz hükümetten ve savaş kabinesinden istifa etmiş ve erken seçim talebinde bulunmuştur. Gantz ayrıca "Netanyahu'nun nefret söylemlerine rağmen hala birlik için kendisiyle konuşanların olmasına anlam veremediğini" belirtmiştir. Gantz’ın ardından eski genelkurmay başkanı ve kabinede gözlemci olarak yer alan Gadi Eisenkot da Netanyahu’ya istifa mektubunu iletmiştir. Eisenkot, Netanyahu’yu ülke çıkarlarını korumaya yönelik kararlar almamakla da eleştirmiştir. Netanyahu ise, Gantz’ı yanlış zamanda istifa etmekle suçlarken, tüm siyonist partilere kapısının açık olduğunu belirtmiştir (Fırat, 2024). Gelen istifaların ardından 17 Haziran’da  Netanyahu savaş kabinesini tamamen feshetmiştir. Savaş kabinesinin yerine birkaç kişi ile danışma toplantıları yapabileceği söylenmiştir. Toplantılara savaş kabinesindeki toplantılara da katılan Aryeh Deri, Savunma Bakanı Yoav Gallant, Stratejik İlişkiler Bakanı Ron Dermer’in katılacağı belirtilmiştir (BBC NEWS Türkçe, 2024).

İstifa haberleri ani gibi görünse de süreç incelendiği zaman kabinenin haziran ayına kadar devam edebilmiş olması bile şaşırtıcı olarak yorumlanabilir. Öncelikli olarak ayrıştıkları noktalardan biri olan esir takası meselesinde Netanyahu’nun bir türlü anlaşmaya yanaşmaması ayrıca savaşı bitirecek her türlü duruma da karşı çıkıyor oluşu ana sebeplerdendir. Bununla beraber İsrail’in Gazze’den çekilmesinin ardından Gazze’yi kimin yöneteceği ile ilgili de aralarında fikir ayrılıkları olduğu bilinen kabinenin erken seçim talepleri ile süreç bir liderlik yarışına da dönüşmüştür. Savaş kabinesinin feshedilmesi ile hükümet düşmemiş aksine merkezileşmiştir. Netanyahu’nun savaş kabinesinin feshinden sonra Gazze’de yaşanan başarısızlığın suçunu kabineye yüklemesinin önü açılmıştır.  

SAVAŞ KABİNESİNİN FESHEDİLMESİNDEN SONRA

Kabinenin dağıtılmasının ardından İsrail saldırılarını artırmıştır. Gerilimin son derece yükseldiği, Lübnan Hizbullahı ile çatışmaların sürdüğü, Gazze’ye olan saldırıların devam ettiği, Batı Şeria’da şiddet olaylarının arttığı ve esir ailelerinin greve başladığı günlerde bu sefer de Gallant Amerika’ya giderek gerginleşen Tel Aviv-Washington arasındaki ilişkiler hakkında görüşmeler yapmıştır. Bundan 1 ay kadar sonra Temmuz sonunda ise bu sefer Netanyahu Amerika’ya giderek kongrede konuşmuş ve uzun süre ayakta alkışlanmıştır. Amerika’nın sorgusuz desteği bir kez daha bu olayla görülmüştür.

31 Temmuz tarihine gelindiğinde İsrail saldırganlığını farklı bir boyuta taşıyarak Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye’yi İran’da şehit etmiş fakat bu konuda açıklama yapmaktan kaçınmıştır. İlerleyen günlerde İran’dan bir misilleme beklense de kayda değer bir durum olmamıştır.

Sonuç

Olayların 1. yılına girilirken artık esir takasının çok da gündemde olmadığı görülmektedir. İsrail’de halk ayaklanmaları artmış, iç savaş çıkabileceğine yönelik haberler basına yansımıştır. Fakat süreç içerisinde İsrail Hamas’ın Gazze’deki liderliğini bitirme, Hamas’ı yok etme, esirleri kurtarma şeklinde koyduğu hedeflerine ulaşamamıştır. İsrail hedeflerine ulaşamadıkça yayılmacılığı ve saldırganlığı artmaktadır. Mısır’da Philedelphia Koridoru’ndan çekilmeyi reddederken, Lübnan’a da saldırılarını artırmaktadır. Bu gidişatta sürecin Amerika’daki başkanlık seçimleri ile beraber daha çok belli olacağı ve şekilleneceği düşünülebilir.

İsrail’in Uluslararası İtibarı ve Soykırım Suçlamalarının Dış Politikadaki Etkileri

İlayda Kara

Giriş

İsrail, 1948’deki kuruluşundan bu yana, özellikle Filistin topraklarında uyguladığı politikalar nedeniyle uluslararası arenada çeşitli suçlamalarla karşı karşıya kalmıştır. Bu suçlamalar arasında en dikkat çekici olanı, İsrail’in Filistinlilere yönelik eylemlerinin soykırım olarak nitelendirilmesidir. Bu metinde, İsrail’in uluslararası itibarı ve soykırım suçlamalarının dış politikadaki etkileri derinlemesine incelenecektir.

Tarihsel Arka Plan

İsrail’in kuruluşu, 1948 Arap-İsrail Savaşı ve sonrasında yaşanan çatışmalar, uluslararası toplumun dikkatini çekmiştir. İsrail’in askeri operasyonları ve yerleşim politikaları, özellikle 1967 Altı Gün Savaşı sonrasında işgal ettiği topraklarda uyguladığı politikalar, sürekli olarak eleştirilmiştir. Bu eleştiriler, İsrail’in uluslararası itibarını zedelemiş ve ülkenin dış politikasını şekillendirmiştir.

Soykırım Suçlamaları

İsrail’e yönelik soykırım suçlamaları, özellikle Gazze Şeridi’ndeki askeri operasyonlar sırasında yoğunlaşmıştır. Uluslararası Adalet Divanı’nda (UAD) açılan davalar, İsrail’in Filistinlilere yönelik eylemlerinin soykırım niteliği taşıdığı iddialarını içermektedir. Güney Afrika’nın 2023 yılında UAD’ye yaptığı başvuru, bu suçlamaların en dikkat çekici örneklerinden biridir. Bu başvuruda, İsrail’in Gazze’deki Filistinlilere yönelik eylemlerinin soykırım özellikleri taşıdığı ve bu eylemlerin uluslararası hukuka aykırı olduğu savunulmaktadır (BBC News Türkçe, 2024) .

Uluslararası İtibar

İsrail’in uluslararası itibarı, soykırım suçlamaları nedeniyle ciddi şekilde zarar görmüştür. Birçok ülke ve uluslararası örgüt, İsrail’in politikalarını eleştirmiş ve yaptırımlar uygulamıştır. Bu durum, İsrail’in diplomatik ilişkilerini ve dış politikasını olumsuz etkilemiştir. Özellikle Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler gibi uluslararası kuruluşlar, İsrail’in politikalarını sert bir şekilde eleştirmiştir (Uluslararası Af Örgütü, 2024) .

Dış Politikadaki Etkiler

Soykırım suçlamaları, İsrail’in dış politikasında önemli değişikliklere yol açmıştır. İsrail, uluslararası arenada kendini savunmak ve itibarını korumak için yoğun diplomatik çabalar sarf etmektedir. Bu çabalar arasında, uluslararası kamuoyunu etkilemek için medya kampanyaları düzenlemek ve diplomatik ilişkileri güçlendirmek yer almaktadır. Ayrıca, bu suçlamalar İsrail’in bölgesel ilişkilerini de etkilemiştir. Özellikle Arap ülkeleriyle olan ilişkilerde gerginlikler yaşanmıştır. İsrail, bu gerginlikleri azaltmak için çeşitli diplomatik girişimlerde bulunmuş, ancak bu girişimler genellikle sınırlı başarı elde etmiştir (BBC News Türkçe, 2024) .

Bölgesel ve Küresel Tepkiler

İsrail’in Filistin topraklarındaki eylemleri, bölgesel ve küresel düzeyde geniş çaplı tepkilere yol açmıştır. Arap Birliği, İsrail’in politikalarını sürekli olarak kınamış ve Filistin halkına destek vermiştir. Ayrıca, Türkiye gibi bazı ülkeler de İsrail’e karşı sert eleştirilerde bulunmuş ve diplomatik ilişkilerini askıya almıştır. Bu tepkiler, İsrail’in bölgesel izolasyonunu artırmış ve ülkenin dış politikadaki manevra alanını daraltmıştır (Dergipark, 2024).

Uluslararası Hukuk ve İnsan Hakları

İsrail’in Filistin topraklarındaki eylemleri, uluslararası hukuk ve insan hakları bağlamında da yoğun eleştirilere maruz kalmıştır. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi, İsrail’in eylemlerini kınayan birçok karar almış ve bu eylemlerin uluslararası hukuka aykırı olduğunu belirtmiştir. Ayrıca, Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) de İsrail’in Filistin topraklarındaki eylemlerini incelemeye almıştır. Bu durum, İsrail’in uluslararası itibarını daha da zedelemiş ve ülkenin dış politikadaki hareket alanını kısıtlamıştır (Al Jazeera Türk, 2024) .

Medya ve Kamuoyu

Medya, İsrail’in Filistin topraklarındaki eylemlerini geniş çapta haberleştirmiş ve kamuoyunun dikkatini bu konuya çekmiştir. Özellikle sosyal medya, İsrail’in eylemlerine karşı küresel bir farkındalık yaratmada önemli bir rol oynamıştır. Bu durum, İsrail’in uluslararası itibarını olumsuz etkilemiş ve ülkenin dış politikadaki stratejilerini yeniden gözden geçirmesine yol açmıştır (Hürriyet, 2024) .

Sonuç

İsrail’in uluslararası itibarı ve soykırım suçlamalarının dış politikadaki etkileri, ülkenin diplomatik ilişkilerini ve uluslararası konumunu derinden etkilemiştir. Bu durum, İsrail’in gelecekteki dış politika stratejilerini şekillendirecek önemli bir faktör olmaya devam edecektir. İsrail, uluslararası itibarını korumak ve soykırım suçlamalarına karşı kendini savunmak için yoğun çabalar sarf etmeye devam edecektir.

İsrail Tarafındaki Kayıplar Neler?

Şerife Sena ŞEN

7 Ekim 2023’te başlayan Aksa Tufanı’nın ilk gününden beri Filistin tarafındaki kayıpların paylaşılan istatistikleri İsrail’in Gazze üzerinde yaptığı soykırım, hak ihlalleri ve savaş suçlarının boyutunu gözler önüne serdi. Filistin tarafındaki kayıplar, İsrail tarafında hükumetin “savaşta” ne kadar başarılı ve etkili olduğunu düşündürse de aslında İsrail’in de çok fazla kayıp verdiği ve zarara uğradığı bir gerçek. İsrail tarafındaki kayıplardan birçok kişi haberdar değil. Bunun en önemli sebeplerinden biri; İsrail ordu mensuplarının, halkın ve ordunun kendilerine olan inancını kaybetmemek adına kendi aleyhinde olan gerçek verileri paylaşmamasıdır.  Askeri sansür sebebiyle ordudaki ölü sayısı, tutsak ve rehabilite olanların sayısı İsrail askerlerinden ve kamuoyundan gizli tutulmaktadır.

Fotoğraf: İsrail ordu mensupları, Mostafa Alkharouf’un kadrajından (AA)

İsrailli askeri uzman Amos Harel, Aralık 2023’te yaptığı açıklamada işgal kuvvetlerinin Gazze’deki hedeflerine ulaşamayacağını öngördüğünü söylemişti. Harel, İsrail gazetesi Haaretz’de yayımlanan makalesinde, İsrail’in Hamas askeri gücünü tamamen ortadan kaldırmaya yönelik açıkladığı savaş hedeflerinin önündeki zorluk ve engellere değindi. Haaretz gazetesi için kaleme aldığı “İsrailli Politikacılar Gazze Savaşı Konusunda Ordunun Tutamayacağı Sözler Veriyor.” başlıklı makalede “Ordunun paylaştığı yaralı asker sayısı ile hastane verileri arasında uçurum var.” dedi. Harel; İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi için “… verilen kayıplara rağmen savaşın gidişatından oldukça memnun ancak Hamas’ın çöküşünün yakın olduğuna dair hiçbir işaret yok.” yorumunda bulundu. “Hamas’ın yok edilmesi, esirlerin geri getirilmesi, Gazze sınırında yıkılan tüm İsrail yerleşkelerinin yeniden inşası ve sınır güvenliğinin sağlanması” hedeflerine işaret eden Harel, “Bunlar iddialı hedefler ve bazılarına ulaşılamayacağı açıkça ortada. İsrail’in bu gerçeği ABD baskısıyla kabul edeceği de ortada.” ifadesini kullandı. "Hızla artmakta olan ekonomik sıkıntılar, yedek askerlerin üzerindeki yük ve ABD’nin beklentileri" gibi İsrail'in karşı karşıya olduğu sorunların, Gazze'deki yoğun saldırıların yakın zamanda sonlandırılmasıyla sonuçlanabileceğini" söyleyen Harel, şöyle devam etti: "Eğer bu gerçekleşirse, hükümet ve ordu iki ucu keskin bir sorunla karşı karşıya kalacak. Halkın büyük bir kısmı, rehinelerin serbest bırakılmasının İsrail'in birinci önceliği olması gerektiğine inanıyor ve onların geri dönüşlerindeki herhangi bir gecikmeyi büyük bir başarısızlık olarak değerlendiriyor."  

Fotoğraf: Amos Harel, 24 TV

Yine Amos Harel, 12 Eylül 2024’te Haaretz Gazetesi için kaleme aldığı manşette, İsrail ordusunun ünlü birim 8200'ünün başındaki Tuğgeneral Yossi Sariel’in; 7 Ekim saldırılarına yol açan istihbarat başarısızlığındaki “kişisel sorumluluğu” sebebiyle istifa ettiğini yazdı. Sariel, “Birim 8200’ün istihbarat başarısızlığı ve operasyonel başarısızlıktaki rolünün sorumluluğu tamamen bana aittir.” demişti. İstifa etmesi sonucu görevinden azledilen Yossi Sariel “Önceki yıllarda, önceki aylarda ve 7 Ekim’de resmin tamamını görmek ve tehditle yüzleşmeye hazırlanmak adına noktaları birleştiremediğimiz için siyasi ve operasyonel bir sistem olarak hepimiz başarısız olduk.” açıklamasını yaptı.

Raporlar 7 Ekim’den Bu Yana 1664 İsraillinin Öldüğünü ve 143 bin İsraillinin Yerinden Edildiğini Yazıyor

İsrail medya ve araştırma merkezlerinin verileri, 7 Ekim 2023’te Aksa Tufanı’nın başlamasından bu yana 706’sı asker olmak üzere yaklaşık 1664 İsraillinin öldüğünü ve 17.809 kişinin yaralandığını gösterdi. İsrail merkezli Walla haber sitesinin yaptığı habere göre Gazze’de 101 İsrailli tutuklu kalırken, savaşın başlamasından bu yana 143.000 İsrailli şehirlerinden ve evlerinden tahliye edildi. Savaşın başlamasından bu yana yedek kuvvetlerden 300.000 İsrail askeri seferber edilirken 935 İsrail yerleşim birimi ve kasabası bombardıman altında kaldı, sirenler çaldı ve bölge sakinleri yaklaşık 15.000 kez sığınaklara ve korunaklı alanlara saklanmak zorunda kaldı. Hamas’ın Gazze’deki yerleşimlere ve güneydeki İsrail kasabalarına yönelik beklenmedik çıkışında Ekim 2023’te toplam 7.771 roket ve patlayıcı fırlatma uyarısı kaydedilirken, Kasım ayında bu sayı 1.303, Aralık ayında ise 1.277 olmuştur. O tarihten bu yana siren sayısı, İran’ın 14 Nisan’da İsrail’e saldırması nedeniyle 1.000’den fazla alarmın yeniden kaydedildiği Nisan 2024 hariç, her ay 1000’in altına düşmüştür.

Hizbullah ile kuzey cephesinde yürütülen savaşa gelince, son veriler 24’ü asker olmak üzere 50 İsraillinin öldüğünü, Lübnan ve Suriye’den 7.560 roket ve patlayıcı drone atıldığını, 43 sınır kasabası ile Yukarı Celile ve Batı Celile’den 68.500 İsraillinin tahliye edildiğini göstermektedir.

İşgal altındaki Batı Şeria’da tırmanan gerilim bağlamında, Filistin direniş operasyonlarında 12 asker ve 3 polis memuru dâhil 41 yerleşimci öldü ve 285 yerleşimci yaralandı. İran’ın 14 Nisan’da İsrail’e yönelik saldırısında ise İsrail cephesi 120 balistik füzeyle vurulmuş, bunlardan 30’u önlenmiş, 170 patlayıcı drone fırlatılmış ve İran saldırısı 32 İsraillinin yaralanmasına neden olmuş ancak herhangi bir ölüm vakası rapor edilmemiştir. Ulusal Güvenlik Araştırma Enstitüsü, Yemen’deki Husi Ensarullah grubunun İsrail’e ve Kızıldeniz’deki deniz çıkarlarına yönelik saldırılarını izlemiş; 200 füze, mermi ve insansız hava aracının fırlatıldığı belgelenmiş, Hayfa ve Aşdod limanlarına doğru seyreden İsrail bağlantılı kargo gemilerine 340 deniz saldırısı gerçekleşmiştir.

El- Cezira’nın 14 Temmuz 2024’te yaptığı habere göre; İsrail ordu mensupları, Gazze Şeridi’nde uğradığı insani kayıplara ilişkin rakamları açıkladı. Söz konusu rakamlar; ölü, yaralı ve travma geçiren insanları içeriyordu.

Fotoğraf: İsrail her ay, savaşta yaralanan en az 1000 kişiyi Gazze’den tahliye ediyor. (el-Cezira)

Resmi verilere göre İsrail Savunma Bakanlığına bağlı rehabilitasyon merkezine; 7 Ekim 2023’ten itibaren 10.566 yaralı asker nakledildi, bu sayı hemen hemen her ay takriben 1000’den fazla yeni yaralı anlamına gelmekte. Bakanlığın yaptığı açıklamaya göre; 192 kafa yaralanması, 168 göz yaralanması, 690 omurilik yaralanması ve rehabilitasyon merkezinde tedavi gören 50 ampute dahil olmak üzere 3.700’den fazla yaralı uzuv vakası kaydedildi. Yaralı askerlerin %35’inin anksiyete, depresyon, ve travma sonrası stres bozukluğundan; %37’sinin ise uzuv yaralanmalarından muzdarip olduğu belirtildi. Bakanlık, yaralı askerlerin %68’inin yedek asker olduğunu ve çoğunun genç olduğunu, %51’inin 18- 30 yaş arasında, %31’inin ise 30-40 yaş arasında olduğunu ekledi. Tüm yaralı sayısının %28’inin ise temel probleminin zihinsel başa çıkamama sorunuyla ilgili olduğu söylendi.

İsrail ordu mensuplarının ölü sayısına ilişkin veriler, 330’u Gazze Şeridi’ndeki kara çatışmalarında olmak üzere Aksa Tufanı sürecinin başlamasından bu yana 690 asker ve subayın öldüğünü gösteriyor. Bu veriler, Tel Aviv’in Gazze Şeridi’ndeki gerçek ölü ve yaralı sayısını gizlediği söylenirken açıklandı. İsrail yetkilileri birden fazla kez ordunun Gazze Şeridi’ndeki çatışmalarda ağır bedeller ödediğini ve Hamas’la çetin bir mücadele verdiğini söyledi.

El-Cezira’nın 2024 Haziran ayının henüz ortalarında yaptığı habere göre, haziran ayının ilk iki haftasında Gazze Şeridi ve Güney Lübnan cephelerinde en az 19 İsrail askeri öldürüldü ve 70’ten fazla asker de yaralandı. İsrail Savunma Kuvvetlerinin (IDF) haziran ayının ilk yarısındaki en kötü tek günlük ölü sayısı, Refah’ta bir personel taşıyıcısını hedef alan bombalı saldırıda sekiz askerin öldüğü gün kaydedildi. İsrail’in yayınlanmasına izin verdiği resmi rakamlara göre 7 Ekim Aksa Tufanı operasyonunun ardından Gazze Şeridi’ne yönelik İsrail kara harekatının başlamasından bu yana, 306’sı 27 Ekim’de başlayan kara çatışmalarında olmak üzere 658 İsrailli asker ve subay öldürüldü. Veriler, ayrıca Aksa Tufanı başlamasından itibaren 1936’sı kara çatışmalarında olmak üzere 3835 işgal ordusu mensubunun yaralandığını göstermektedir.

Fotoğraf: Gazze’de ölen meslektaşları için düzenlenen cenaze töreninde İsrail askerleri, el-Cezira

Haziran ayının ilk yarı bilançosunu inceleyelim:

5 Haziran: Lübnan Hizbullahı tarafından Harviş’te askerlerin toplandığı bir yere düzenlenen insansız hava aracı saldırısında bir asker öldü.

6 Haziran: Refah’ta cephe gerisinde çıkan silahlı çatışmada bir asker öldü.

8 Haziran: Yamam Özel Biriminde görevli bir subay Nuseyrat Mülteci Kampı bölgesindeki 4 İsrailli rehineyi geri almak için düzenlenen operasyon sırasında öldü.

10 Haziran:  Refah’ın merkezinde bubi tuzaklı bir binada kurulan pusuda dört asker öldü, biri subay olmak üzere 6 asker de yaralandı. İsrail ordu radyosu askerlerin Refah’ın Shaboura mahallesindeki bir binada meydana gelen patlama sonucu öldüğünü bildirdi. Times of Israel gazetesinin askeri muhabiri patlamada beşi ağır olmak üzere 7 askerin yaralandığını söyledi.

11 Haziran: 24 saat içinde 10 asker yaralandı.

12 Haziran: 24 saat içinde 29 asker yaralandı.

13 Haziran: Ordu, Lübnan’dan atılan bir roket nedeniyle iki askerin yaralandığını kabul etti.

13 Haziran: Ordu, Lübnan’dan atılan bir roket nedeniyle iki askerin yaralandığını kabul etti. 24 saat içerisinde 11 asker yaralandı.

14 Haziran: 24 saat içerisinde 10 asker yaralandı.

15 Haziran: Gazze Şeridi’nin merkezinde bir tanka yerleştirilen patlayıcının infilak etmesi sonucu iki asker öldü. Refah’ta 10 Haziran’da bubi tuzaklı bir binanın patlaması sonucu Givati Tugayı’nda görevli bir asker hayatını kaybetti.

16 Haziran: Refah çatışmaları sırasında bir asker öldü.

İsrail’in Ekonomik Kaybı

7 Ekim 2023’ten günümüze kadar süregelen çatışmalar, İsrail’de enflasyonu son bir yılın en yüksek seviyesine çıkardı.

Merkezi İstatistik Bürosunun Ağustos ayında açıkladığı verilere göre Temmuz ayında %3,2 olan yıllık enflasyon oranı geçen ay %3,6’ya yükselerek ekim ayından bu yana en yüksek seviyesine ulaştı.

Fotoğraf: el-Cezira

İstatistik ofisine göre Ağustos ayında taze sebze maliyetleri %13,2; ulaştırma maliyetleri %2,8 konut maliyetleri %0,6; kültür ve eğlence maliyetleri ise %0,5 oranında artış kaydetti. Verilere göre giyim fiyatları %4,1 ve rafine petrol ürünleri %5,9 oranında düştü. Emlak piyasasında yenilenen sözleşmelerdeki kiralar %2,6 yeni kiracı sözleşmelerindeki kiralar ise %5,3 oranında arttı.

Enflasyondaki bu artış daha fazla faiz indirimini azaltırken, hükümet yetkilileri enflasyondaki yükselişten büyük ölçüde Gazze savaşıyla (!) bağlantılı mal ve hizmet arzını sorumlu tuttu. Ocak ayındaki rekor faiz indiriminin ardından İsrail Merkez Bankası Şubat, Nisan, Mayıs, Temmuz ve Ağustos aylarında yaptığı toplantılarda jeopolitik gerilimler, artan fiyat baskıları ve İsrail’in savaş nedeniyle maliye politikasının gevşetilmesini gerekçe göstererek faiz oranlarını değiştirmedi. İsrail Merkez Bankası’nın 9 Ekim’de bir faiz kararı alması bekleniyor ve İsrail Merkez Bankası uzmanları 2025 yılına kadar bir faiz indirimi beklemediklerini söylediler. Merkez Bankası Aksa Tufanı’nın enflasyon üzerindeki etkisine ilişkin endişelerini defalarca dile getirmiştir.

Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Landru Aber, geçen ayın sonlarında Bloomberg’e verdiği bir röportajda, faiz indiriminin gelecek yıla kadar masadan kalkabileceğini söyledi.

Mizrahi Tefahot Bank stratejisti Yonni Fanning “Enflasyon tarihsel açıdan bile alışılmadık derecede yüksek hale geldi.” dedi.

Fotoğraf: İsrail Merkez Bankası

“Savaş”ın Knesset’i (İsrail Parlamentosu) 2024 mali yılı için daha önce onaylanan ek bütçe artışını 727,4 milyar şekele (192 milyar dolar) çıkarmaya sevk etmesi dikkat çekici. Knesset, sivillerin tahliyesi ve yedek askerlerin bu yılın sonuna kadar bakımının finanse edilmesine yardımcı olmak için 3,4 milyar şekellik (924 milyon dolar) yeni artışı onayladı. Aksa Tufanı beklenenden daha uzun sürdüğü için başlangıçtaki bütçenin artan maliyetleri karşılaması mümkün görünmemektedir. 

Aksa Tufanı Devam Ederken Batı Şeria Ve Gazze’de Yaşanan Olaylar

Şerife Sena ŞEN

7 Ekim 2023’te, İzzeddin el-Kassam Tugayları “Aksa Tufanı” adlı kapsamlı bir operasyona başladı. Operasyonun temel gerekçesi, İsrail’in Mescid-i Aksa ve Filistinlilerin kutsal değerlerine yönelik saldırıları ve İsrail’in işgal altındaki Filistin topraklarında sürdürdüğü insan hakları ihlalleriydi.  İsrail ordusu, Gazze’den silahlı bir grubun İsrail topraklarına sızdığını ve savaş durumu ilan ettiğini duyurdu ve Gazze Şeridi’ne yönelik yoğun hava saldırısı başlattı. İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, Gazze Şeridi etrafında 80 km yarıçapındaki bölgeyi askeri alan ilan etti.  

İşgal güçleri, 7 Ekim ile başlayan süreçte Gazze ve Batı Şeria üzerinde pek çok savaş suçuna imza attı;

  • Beyaz fosfor kullanımı

  • Soykırım, toplu yok etme ve öldürme

  • İnsani yardım kaynaklarına, savunmasız yer ve araçlara, hastanelere saldırı

  • Göçe zorlama, nüfusun zorla nakli, sürgün

  • İnsani yardımın engellenmesi (ayrıntılar için bkz; Kudüs Çalışma Grubu Aksa Tufanı İlk 100 Gün Raporu)

Fotoğraf: Yerinden edilmiş bir Filistinli aile, İsrail operasyonunun ardından Tulkarm mülteci kampında yıkılan evlerinin enkazı arasında oturuyor, OCHA

KAYNAKÇA

ABD Dışişleri Bakanlığı, Siyasi-Askeri İşler Bürosyu. (2023). U.S. Security Cooperation with Israel. Erişim adresi: https://www.state.gov/u-s-security-cooperation-with-israel/. Erişim tarihi: 19.09.2024.

AJLabs. (2023). How big is Israel’s military and how much funding does it get from the US.  Erişim adresi: https://www.aljazeera.com/news/2023/10/11/how-big-is-israels-military-and-how-much-funding-does-it-get-from-the-us. Erişim tarihi: 19.09.2024.

Ali, R. (2024). Israel’s war on Gaza: How has the US extended military support to its biggest recipient. Erişim adresi: https://www.aa.com.tr/en/middle-east/israel-s-war-on-gaza-how-has-the-us-extended-military-support-to-its-biggest-recipient/3148155. Erişim tarihi: 19.09.2024.

Anonim, (2024). Israel receives 500th US military supply aircraft since 7 October. Erişim adresi: https://www.middleeastmonitor.com/20240827-israel-receives-500th-us-military-supply-aircraft-since-7-october/. Erişim tarihi: 19.09.2024.

Anonim, (2024). Israel’s munition shortage worsens as western states impose 'informal boycott’: Report. Erişim adresi: https://thecradle.co/articles-id/25843. Erişim tarihi: 19.09.2024.

Arnaout, A. R., Fırat, E. (2024). İsrail basınına göre 7 Ekim'den beri İsrail'e 35 bin ton silah ve mühimmat sevkiyatı yapıldı. Erişim adresi: https://www.aa.com.tr/tr/dunya/israil-basinina-gore-7-ekimden-beri-israile-35-bin-ton-silah-ve-muhimmat-sevkiyati-yapildi/3167444. Erişim tarihi: 19.09.2024.

Doğru, İ. (2024). US continues to provide military aid to Israel despite civilian casualties in Gaza. Erişim adresi: https://www.aa.com.tr/en/middle-east/us-continues-to-provide-military-aid-to-israel-despite-civilian-casualties-in-gaza/3268761. Erişim tarihi: 19.09.2024.

González, E. (2024). Spain has bought weapons from Israel for 1,027 million euros since October 7. Erişim adresi: https://thediplomatinspain.com/en/2024/07/10/spain-has-bought-weapons-from-israel-for-1027-million-euros-since-october-7/88530/.  Erişim tarihi: 19.09.2024.

Gritten, D. (2024). Gaza war: Where does Israel get its weapons.  Erişim adresi: https://www.bbc.com/news/world-middle-east-68737412. Erişim tarihi: 19.09.2024.

Kerr, P. K. (2024). Arms Sales: Congressional Review Process. Congressional Research Service.

Khan, M. (2024). The devil’s advocate: US aid and assistance to Israel post-7 October. Erişim adresi: https://www.middleeastmonitor.com/20240720-the-devils-advocate-us-aid-and-assistance-to-israel-post-7-october/. Erişim tarihi: 19.09.2024.

Khan, M. (2024). U.S. Aıd and assıstance to Israel post-october 7, Instıtute Of Strategıc Studıes Islamabad.

Masters, J., Merrow, W. (2024). U.S. Aid to Israel in Four Charts. Erişim adresi: https://www.cfr.org/article/us-aid-israel-four-charts. Erişim tarihi: 19.09.2024.

Pamuk, H., Stone, M. (2024). Exclusive: US has sent Israel thousands of 2,000-pound bombs since Oct. 7. Erişim adresi: https://www.reuters.com/world/us-has-sent-israel-thousands-2000-pound-bombs-since-oct-7-2024-06-28/. Erişim tarihi: 19.09.2024.

Sakman, T. (2024). Görüş – Soykırıma mühimmat desteği: İsrail’e kim ne kadar silah gönderiyor. Erişim adresi: https://www.aa.com.tr/tr/analiz/gorus-soykirima-muhimmat-destegi-israile-kim-ne-kadar-silah-gonderiyor/3202823. Erişim tarihi: 19.09.2024.

Sde, Y. (2024). Gayri resmi boykot: ülkeler İsrail’e “basit” mühimmat satmayı bırakıyor. Erişim adresi: https://www.calcalist.co.il/local_news/article/bja9gfyv0. Erişim tarihi: 19.09.2024.

Soussi, A. (2024). Israel’s new $15bn war budget: What’s it for and what gets cut. Erişim adresi: https://www.aljazeera.com/news/2024/1/16/israels-new-15bn-war-budget-whats-it-for-and-what-gets-cut. Erişim tarihi: 19.09.2024.

The Times of Israel ekibi. (2024). Report: US quietly approved more than 100 arms sales to Israel since October 7. Erişim adresi: https://www.timesofisrael.com/report-us-quietly-approved-more-than-100-arms-sales-to-israel-since-october-7/. Erişim tarihi: 19.09.2024.

The Times of Israel ekibi. (2024). Who are Israel’s key weapons suppliers, and who has halted exports since Oct. 7. Erişim adresi: https://www.timesofisrael.com/who-are-israels-key-weapons-suppliers-and-who-has-halted-exports-since-oct-7/. Erişim tarihi: 19.09.2024.

The Jerusalem Post ekibi. (2024). US government provided $6.5 billion in security aid to Israel since Oct. 7 – report. Erişim adresi: https://www.jpost.com/breaking-news/article-807975. Erişim tarihi: 19.09.2024.

Wezeman, P. D. (2024). Trends in international arms transfers, 2023. Stockholm International Peace Research Institue.

Alaca, M. (2024, 07 12). İsraillilerin yüzde 72'sine göre Netanyahu "7 Ekim'deki başarısızlık" nedeniyle istifa etmeli. 09 18, 2024 tarihinde AA: https://www.aa.com.tr/tr/dunya/israillilerin-yuzde-72sine-gore-netanyahu-7-ekimdeki-basarisizlik-nedeniyle-istifa-etmeli/3273921 adresinden alındı

Anadolu Staff. (2024, 03 29). 45% of Israelis prefer Benny Gantz as prime mini. 09 23, 2024 tarihinde AA: https://www.aa.com.tr/en/middle-east/45-of-israelis-prefer-benny-gantz-as-prime-minister-poll/3178128 adresinden alındı

Aydoğan, B. (2024, 07 31). Netanyahu, İsrail'i "ileride zorlu günlerin beklediğini" söyledi. 09 23, 2024 tarihinde AA: https://www.aa.com.tr/tr/dunya/netanyahu-israili-ileride-zorlu-gunlerin-bekledigini-soyledi/3291640 adresinden alındı

BBC NEWS Türkçe. (2024, 06 17). İsrail Başbakanı Netanyahu savaş kabinesini feshetti. 09 18, 2024 tarihinde BBC NEWS Türkçe: https://www.bbc.com/turkce/articles/ce55j638j1go adresinden alındı

Canlı, E. (2024, 07 07). İsrailliler, esir takası anlaşması ve Netanyahu'nun istifası talebiyle sokaklara indi. 09 18, 2024 tarihinde AA: https://www.aa.com.tr/tr/dunya/israilliler-esir-takasi-anlasmasi-ve-netanyahunun-istifasi-talebiyle-sokaklara-indi/3268215 adresinden alındı

Deveci, M. (2024, 08 11). İsrail ordusundan Heniyye suikastına ilişkin açıklama. 09 18, 2024 tarihinde AA: https://www.aa.com.tr/tr/dunya/israil-ordusundan-heniyye-suikastina-iliskin-aciklama/3292813 adresinden alındı

Deveci, M. (2024, 05 30). İsrail Savaş Kabinesi üyesi Gantz'ın partisi, Meclisin feshedilmesi için tasarı sundu. 09 18, 2024 tarihinde AA: https://www.aa.com.tr/tr/dunya/israil-savas-kabinesi-uyesi-gantzin-partisi-meclisin-feshedilmesi-icin-tasari-sundu/3235574 adresinden alındı

Fırat, E. (2024, 06 09). İsrail Savaş Kabinesi üyesi Gantz, kabineden istifa ettiğini duyurdu. 09 18, 2024 tarihinde AA: https://www.aa.com.tr/tr/dunya/israil-savas-kabinesi-uyesi-gantz-kabineden-istifa-ettigini-duyurdu/3245065 adresinden alındı

Haber Merkezi. (2023, 10 19). İsrail'in Gazze'ye saldırıları sürüyor (İsrail-Hamas çatışmalarında 13. gün). 09 14, 2024 tarihinde NTV: https://www.ntv.com.tr/galeri/dunya/israilin-gazzeye-saldirilari-suruyor-israil-hamas-catismalarinda-13-gun,SWc3X-LJVkaHy4-y9yWEjg/buaoqnZocUKWqaUCKNgL_Q adresinden alındı

İlhan, B. (2024, 07 25). Netanyahu'nun Kongre konuşması: Yalan, ezber ve ABD içişlerine müdahale. 09 18, 2024 tarihinde AA: https://www.aa.com.tr/tr/analiz/netanyahunun-kongre-konusmasi-yalan-ezber-ve-abd-icislerine-mudahale/3285014 adresinden alındı

Independent Türkçe. (2023, 10 30). Netanyahu ‘ordu ve istihbaratı’ suçlayan tweetini neden sildi? 09 14, 2024 tarihinde INDEPENDENT Türkçe: https://www.indyturk.com/node/670731/d%C3%BCnya/netanyahu-%E2%80%98ordu-ve-istihbarat%C4%B1%E2%80%99-su%C3%A7layan-tweetini-neden-sildi adresinden alındı

Keller-Lynn, C. (2023, 10 12). Knesset okays war cabinet; PM: Saturday ‘most horrible day for Jews since Holocaust’. 09 12, 2024 tarihinde The Times Of Israil: https://www.timesofisrael.com/knesset-okays-war-cabinet-pm-saturday-most-horrible-day-for-jews-since-holocaust/ adresinden alındı

Koşak, Ç. (2024, 05 07). İsrail Savaş Kabinesi, Refah’ta saldırılara devam kararı aldı. 09 17, 2024 tarihinde AA: https://www.aa.com.tr/tr/dunya/israil-savas-kabinesi-refah-ta-saldirilara-devam-karari-aldi/3211925 adresinden alındı

Koşak, Ç. (2024, 05 20). İsrail Savaş Kabinesinde Başbakan Netanyahu, Gantz ve Eisenkot ile tartıştı. 09 18, 2024 tarihinde AA: https://www.aa.com.tr/tr/dunya/israil-savas-kabinesinde-basbakan-netanyahu-gantz-ve-eisenkot-ile-tartisti/3224233 adresinden alındı

Kudüs Haber Ajansı . (2023, 11 10). İsrail Savaş Kabinesinde Kriz Derinleşiyor. 09 15, 2024 tarihinde Kudüs Haber. adresinden alındı

Kudüs Haber Ajansı. (2024, 06 26). Gallant, Blinken İle Görüştü. 09 18, 2024 tarihinde Kudüs Haber: https://kudushaber.com.tr/d/14389/gallant-blinken-ile-gorustu adresinden alındı

Kudüs Haber Ajansı. (2024, 02 16). İngiliz Gazetesi: Netanyahu'yla Askerler Ayrışıyor. 09 17, 2024 tarihinde Kudüs Haber: https://kudushaber.com.tr/d/13763/ingiliz-gazetesi-netanyahu-yla-askerler-ayrisiyor adresinden alındı

Kudüs Haber Ajansı. (2024, 01 18). İsrail Savaş Kabinesi Kaynıyor. 09 17, 2024 tarihinde Kudüs Haber: https://kudushaber.com.tr/d/13537/israil-savas-kabinesi-kayniyor adresinden alındı

Kudüs Haber Ajansı. (2024, 04 16). İsrail Savaş Kabinesi Üyesinden Gazze İtirafı. 09 17, 2024 tarihinde Kudüs Haber: https://kudushaber.com.tr/d/14101/israil-savas-kabinesi-uyesinden-gazze-itirafi adresinden alındı

Kudüs Haber Ajansı. (2024, 01 11). İsrail Savaş Kabinesinde Çatışma Tırmanıyor. 09 17, 2024 tarihinde Kudüs Haber: https://kudushaber.com.tr/d/13493/israil-savas-kabinesinde-catisma-tirmaniyor adresinden alındı

Kudüs Haber Ajansı. (2024, 05 07). İsrail: Refah Sınır Kapısını Ele Geçirdik. 09 18, 2024 tarihinde Kudüs Haber: https://kudushaber.com.tr/d/14224/israil-refah-sinir-kapisini-ele-gecirdik adresinden alındı

Kudüs Haber Ajansı. (2024, 08 13). İsrailli Siyasi Lider: İç Savaşın Eşiğindeyiz. 09 18, 2024 tarihinde Kudüs Haber: https://kudushaber.com.tr/d/14626/israilli-siyasi-lider-ic-savasin-esigindeyiz adresinden alındı

Kudüs Haber Ajansı. (2024, 05 10). İsrailli Subay: Netanyahu'nun Asıl Hedefi Başka. 09 17, 2024 tarihinde Kudüs Haber: https://kudushaber.com.tr/d/14249/israilli-subay-netanyahu-nun-asil-hedefi-baska adresinden alındı

Kudüs Haber Ajansı. (2024, 01 02). Netanyahu'ya Kötü Haber; Siyasi Kriz Kapıda. 09 18, 2024 tarihinde Kudüs Haber: https://kudushaber.com.tr/d/13392/netanyahu-ya-kotu-haber-siyasi-kriz-kapida adresinden alındı

Özkan, Ş. (2024, 06 15). ANALİZ- İsrail iç siyasetinde karışıklık: Gantz’ın istifası ne anlama geliyor? 09 18, 2024 tarihinde AA: https://www.aa.com.tr/tr/analiz/analiz-israil-ic-siyasetinde-karisiklik-gantz-in-istifasi-ne-anlama-geliyor/3249729 adresinden alındı

Rakipoğlu, D. M. (2024, 06 19). ANALİZ - Netanyahu’nun Savaş Kabinesini feshetmesi ne anlama geliyor? 09 18, 2024 tarihinde AA: https://www.aa.com.tr/tr/analiz/analiz-netanyahu-nun-savas-kabinesini-feshetmesi-ne-anlama-geliyor/3252429 adresinden alındı

Sputnik Türkiye. (2023, 12 31). 2023'te İsrail-Filistin çatışmasında neler yaşandı? 09 16, 2024 tarihinde Sputnik Türkiye: https://anlatilaninotesi.com.tr/20231231/2023te-israil-filistin-catismasinda-neler-yasandi-1078750400.html adresinden alındı

Sputnik Türkiye. (2023, 11 22). İsrail basını: Ordu, ateşkes anlaşmasını Gazze'nin güneyine saldırı hazırlığı için kabul etti. 09 18, 2024 tarihinde Sputnik Türkiye: https://anlatilaninotesi.com.tr/20231122/canli--israil-sonunda-onayladi-ablukanin-47-gununde-gazzede-ateskes-karari-1077657442.html?full_online=1#1077664081 adresinden alındı

Sputnik Türkiye. (2023, 11 17). İsrail Başbakanı Netanyahu: Gazze'yi işgal etmeye çalışmıyoruz. 09 18, 2024 tarihinde Sputnik Türkiye: https://anlatilaninotesi.com.tr/20231117/canli--gazze-seridine-uluslararasi-baris-gucu-konuslandirma-plani-gerceklesecek-mi-1077484631.html?full_online=1#1077486339 adresinden alındı

Sputnik Türkiye. (2023, 12 04). İsrail Genelkurmay Başkanı Halevi: Gazze'nin güneyindeki çatışmalar, kuzeyindeki kadar yoğun olacak. 09 16, 2024 tarihinde Sputnik Türkiye: https://anlatilaninotesi.com.tr/20231204/israil-genelkurmay-baskani-halevi-gazzenin-guneyindeki-catismalar-kuzeyindeki-kadar-yogun-olacak-1078042783.html adresinden alındı

Sputnik Türkiye. (2023, 12 26). İsrail Savunma Bakanı Gallant, ülkesinin ‘7 cepheden saldırı altında olduğunu’ iddia etti. 09 16, 2024 tarihinde Sputnik Türkiye: https://anlatilaninotesi.com.tr/20231226/israil-savunma-bakani-gallant-ulkesinin-7-cepheden-saldiri-altinda-oldugunu-iddia-etti-1078982450.html adresinden alındı

Sputnik Türkiye. (2023, 11 13). İsrail Savunma Bakanı'ndan 'esirlerin kurtarılması için anlaşma yapılabileceği' sinyali. 09 18, 2024 tarihinde Sputnik Türkiye: https://anlatilaninotesi.com.tr/20231113/israil-savunma-bakanindan-esirlerin-kurtarilmasi-icin-anlasma-yapilabilecegi-sinyali-1077324057.html adresinden alındı

Sputnik Türkiye. (2023, 12 27). İsrail'de hükümet krizi: 'Netanyahu, Savunma Bakanı ile MOSSAD Başkanı'nın görüşmesini engelliyor'. 09 16, 2024 tarihinde Sputnik Türkiye: https://anlatilaninotesi.com.tr/20231227/israilde-hukumet-krizi-netanyahu-savunma-bakani-ile-mossad-baskaninin-gorusmesini-engelliyor-1079031287.html adresinden alındı

Sputnik Türkiye. (2023, 11 21). İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, Hamas ile yapılması öngörülen esir takası anlaşmasını eleştirerek, bunun bir “felaket getirebileceğini” söyledi. 09 18, 2024 tarihinde Sputnik Türkiye: https://anlatilaninotesi.com.tr/20231121/israilli-asiri-sagci-bakan-ben-gvirden-esir-takasi-anlasmasi-icin-felaket-getirebilir-yorumu-1077647143.html adresinden alındı

Sputnik Türkiye. (2023, 12 14). İsrailli esirlerin yakınlarından Netanyahu'ya "Hamas'la müzakerelere yeniden başlanması" çağrısı. 09 18, 2024 tarihinde Sputnik Türkiye: https://anlatilaninotesi.com.tr/20231214/israilli-esirlerin-yakinlarindan-netanyahuya-hamasla-muzakerelere-yeniden-baslanmasi-cagrisi-1078479998.html adresinden alındı

Sputnik Türkiye. (2023, 12 05). Netanyahu ile İsrailli esir yakınları arasında tartışma: 'Şu anda herkesi eve getirme imkanı yok'. 09 16, 2024 tarihinde Sputnik Türkiye: https://anlatilaninotesi.com.tr/20231205/netanyahu-ile-israilli-esir-yakinlari-arasinda-tartisma-su-anda-herkesi-eve-getirme-imkani-yok-1078116293.html adresinden alındı

Sputnik Türkiye. (2023, 10 23). Netanyahu ile ordu arasında kriz iddiası: 'İstifasını istiyorlar'. 09 18, 2024 tarihinde Sputnik Türkiye: https://anlatilaninotesi.com.tr/20231023/netanyahu-ile-ordu-arasinda-kriz-iddiasi-istifasini-istiyorlar-1076628596.html adresinden alındı

Sputnik Türkiye. (2023, 11 22). Netanyahu: Güvenlik güçleri rehine anlaşmasını destekliyor. 09 18, 2024 tarihinde Sputnik Türkiye: https://anlatilaninotesi.com.tr/20231122/netanyahu-guvenlik-gucleri-rehine-anlasmasini-destekliyor-1077655549.html adresinden alındı

Sputnik Türkiye. (2023, 11 23). Netanyahu’dan Mossad'a Hamas liderlerini ‘dünyanın neresinde olursa olsun’ vur emri. 09 18, 2024 tarihinde Sputnik Türkiye: https://anlatilaninotesi.com.tr/20231123/netanyahudan-mossada-hamas-liderlerini-dunyanin-neresinde-olursa-olsun-vur-emri-1077696958.html adresinden alındı

Sputnik Türkiye. (2023, 12 20). Netanyahu’nun ‘Gazze’ bahanesi yolsuzluk davasıyla mı ilgili? 09 18, 2024 tarihinde Sputnik Türkiye: https://anlatilaninotesi.com.tr/20231220/netanyahunun-gazze-bahanesi-yolsuzluk-davasiyla-mi-ilgili-1078630371.html adresinden alındı

Sputnik Türkiye. (2023, 12 05). Netanyahu'nun iktidarı sallanıyor mu: 'İsrail Ekonomi Bakanı Netanyahu'ya başkaldırdı'. 09 16, 2024 tarihinde Sputnik Türkiye: https://anlatilaninotesi.com.tr/20231205/netanyahunun-iktidari-sallaniyor-mu-israil-ekonomi-bakani-netanyahuya-baskaldirdi-1078086693.html adresinden alındı

TRT Haber. (2024, 05 22). İsrail Savunma Bakanı Gallant: Hiç kimsenin İsrail'i eleştirme hakkı yok. 09 23, 2024 tarihinde TRT Haber: https://www.trthaber.com/haber/dunya/israil-savunma-bakani-gallant-hic-kimsenin-israili-elestirme-hakki-yok-859011.html adresinden alındı

Yılmaz, H., & Topçu, G. (2024, 04 28). İsrail Savaş Kabinesi üyesinden, "esir takası anlaşması imzalanmazsa hükümetin düşebileceği" uyarısı. 09 17, 2024 tarihinde AA: https://www.aa.com.tr/tr/dunya/israil-savas-kabinesi-uyesinden-esir-takasi-anlasmasi-imzalanmazsa-hukumetin-dusebilecegi-uyarisi/3204688 adresinden alındı

Zilber, N., & Shotter, J. (2024, 01 19). Split in Israel’s war leadership breaks into the open. 09 23, 2024 tarihinde FINANCIAL TIMES: https://www.ft.com/content/e1a54af7-2ee7-416c-af2b-e4af42621556 adresinden alındı

 BBC News Türkçe. (2024). Uluslararası Adalet Divanı nedir, ‘İsrail’in Gazze’de soykırım yapmakla’ suçlandığı dava neden bu mahkemede görülecek? BBC.

Uluslararası Af Örgütü. (2024). Uluslararası Adalet Divanı’nda İsrail hakkında Soykırım Sözleşmesi’ni ihlal gerekçesiyle başlayan dava. Amnesty.

BBC News Türkçe. (2024). İsrail’e karşı ‘soykırım’ davası: Uluslararası Adalet Divanı’nın ara kararı. BBC.

Dergipark. (2024). Bir İnsanlık Suçu ve Soykırım Trajedisi: İsrail’in Filistinlilere yönelik eylemleri. Dergipark.

Al Jazeera Türk. (2024). Arap Birliği’nden İsrail’e kınama. Al Jazeera.

Hürriyet. (2024). Türkiye-İsrail ilişkilerinde yeni dönem. Hürriyet.

Birleşmiş Milletler. (2024). İnsan Hakları Konseyi İsrail’i kınadı. UN.

Uluslararası Ceza Mahkemesi. (2024). İsrail’in Filistin topraklarındaki eylemleri inceleme altında. ICC.

The Guardian. (2024). Social media and the Israel-Palestine conflict. The Guardian.

Vad, M. (2024, Eylül 8).          تقارير: مقتل 1664 إسرائيليا ونزوح 143 ألفا منذ 7 أكتوبر .   el-Cezira.https://www.aljazeera.net/politics/2024/9/8/%D8%AA%D9%82%D8%A7%D8%B1%D9%8A%D8%B1-%D9%85%D9%82%D8%AA%D9%84-1664-%D8%A5%D8%B3%D8%B1%D8%A7%D8%A6%D9%8A%D9%84%D9%8A%D8%A7-%D9%88%D9%86%D8%B2%D9%88%D8%AD-143-%D8%A3%D9%84%D9%81%D8%A7

Aydemir, M. (2023, Aralık 12). İsrailli askeri uzmana göre, İsrail ordusu Gazze’deki hedeflerine ulaşamayacak. Anadolu Ajansı. https://www.aa.com.tr/tr/dunya/israilli-askeri-uzmana-gore-israil-ordusu-gazze-deki-hedeflerine-ulasamayacak/3080707

Harel, A. (2024, Eylül 12). Commander of Elite Israeli Army Intelligence Unit Resigns Due to 'Failure' of Oct. 7. Haaretz. https://www.haaretz.com/israel-news/2024-09-12/ty-article/.premium/commander-of-elite-israeli-army-intelligence-unit-resigns-due-to-failure-of-oct-7/00000191-e664-d1c1-adbf-f7f6b5220000

El-Cezira. (2024, Ağustos 14). أرقام تفصيلية جديدة عن خسائر الجيش الإسرائيلي في غزة. https://www.aljazeera.net/news/2024/8/14/%D8%B9%D8%A7%D8%AC%D9%84-%D9%82%D8%B3%D9%85-%D8%A5%D8%B9%D8%A7%D8%AF%D8%A9-%D8%AA%D8%A3%D9%87%D9%8A%D9%84-%D8%A7%D9%84%D8%AC%D9%86%D9%88%D8%AF-%D9%81%D9%8A-%D9%88%D8%B2%D8%A7%D8%B1%D8%A9

El-Cezira. (2024, Haziran 16). خسائر بشرية ثقيلة للجيش الإسرائيلي منذ بداية يونيو. https://www.aljazeera.net/news/2024/6/16/%D8%AE%D8%B3%D8%A7%D8%A6%D8%B1-%D8%A8%D8%B4%D8%B1%D9%8A%D8%A9-%D8%AB%D9%82%D9%8A%D9%84%D8%A9-%D9%84%D9%84%D8%AC%D9%8A%D8%B4-%D8%A7%D9%84%D8%A5%D8%B3%D8%B1%D8%A7%D8%A6%D9%8A%D9%84%D9%8A

El-Cezira. (2024, Eylül 15). حرب غزة تدفع التضخم في إسرائيل لأعلى مستوى بعام. https://www.aljazeera.net/ebusiness/2024/9/15/%D8%AD%D8%B1%D8%A8-%D8%BA%D8%B2%D8%A9-%D8%AA%D8%AF%D9%81%D8%B9-%D8%A7%D9%84%D8%AA%D8%B6%D8%AE%D9%85-%D9%81%D9%8A-%D8%A5%D8%B3%D8%B1%D8%A7%D8%A6%D9%8A%D9%84-%D9%84%D8%A3%D8%B9%D9%84%D9%89

Filistin Davamız, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Yayınları (2024). https://www.iletisim.gov.tr/images/uploads/dosyalar/Filistin_Davamiz_TR.pdf

Ayabakan, Ş. (2024). Suç Dosyası: İşgalci İsrail’in 7 Ekim’den Bu Yana Gazze’de İşlediği Savaş Suçları. Demirbaş ve Aydoğan (Editörler) Aksa Tufanı İlk 100 Gün Raporu (s.41-59). https://www.kuduscalismagrubu.com/

Marsad Shireen (2024, Eylül 21). في فلسطين منذ بداية هذا العام. https://www.shireen.ps/home

ZAMAN TÜNELİ

2023

  • 7 Ekim 2023:  sabahın erken saatlerinde  Gazze'li direniş grupları Hamas ile koordineli bir şekilde Aksa Tufanı operasyonunu başlattı. İsrail ise buna karşılık Demir kılıç Harekatını başlatarak savaş ilan etti.

  • 8 Ekim 2023: Hizbullah üçüncü bir taraf olarak İsrail’in Kuzeyini bombaladı. İsrail ise mülteci kamplarının bulunduğu Lübnan’ın güneyini bombalamaya başladı.

  • 13 Ekim: İsrail Gazze halkına Güneye gitmesi için çağrıda bulundu.

  • 17 Ekim: Gazze'deki El-Ehli Hastanesi bombalandı. İsrail’in günler sonra üstlendiği katliamda 500’den fazla Filistinli şehit oldu.

  • 19 Ekim 2023: Yemen Husileri İsrail’e fırlattığı roketlerle savaşın bir tarafı olduğunu ilan etti.

  • 27 Ekim 2023; İsrail, HAMAS'ı yok etme ve rehineleri kurtarma bahanesiyle Gazze’nin Kuzeyine kara harekâtı başlattı.

  • 31 Ekim 2023: Cebaliye Mülteci kampı İsrail tarafından bombalandı.

  • 15 Kasım:  içinde Hamas’a ait tünellerin bulunduğu gerekçesiyle İsrail ordusu Şifa hastanesini kuşattı ve günlerce süren bir katliam gerçekleştirdi.

  • 17 Kasım: İsrail ablukasının şiddeti nedeniyle Gazzelilerin açlıkla mücadelesi başladı.

  • 18 Kasım: İsrail zorla yerinden ettiği Gazzelilerin sığındığı UNRWA'ya ait El-Fahura Okulu'nu  bombalayarak 200 Filistinliyi şehit etti.

  • 24 Kasım: İsrail ve Hamas arasında geçici ateşkese varıldı. 7 gün süren ateşkeste esir takası ve gıda yardımı sağlandı.

  • 3 Aralık: İsrail ordusu güvenli bölge olarak ilan ettiği Han Yunus’a Hamas Liderlerin bulunduğu gerekçesiyle kara harekatı başlattı. ( 7 Nisan 2024’te çekildi.)

  • 15 Aralık: İsrail Ordusu Gazze’de 3 rehinesini öldürdüğünü ilan etti.

  • 29 Aralık: Güney Afrika İsrail aleyhine Uluslararası Adalet Divanında Soykırım suçu davasını başlattı.

2024

  • 3 Ocak: Hamas lider yardımcısı Salih el-Aruri, İsrail tarafından Beyrut’ta suikastle şehit oldu.

  • 15 Şubat: İsrail ordusu 10 gün boyunca Nasır Hastanesi'ni kuşatarak yüzlerce Gazzeli’yi tutuklayıp öldürdü.

  • 29 Şubat: İsrail askerleri Gazze şehrinin güneyinde yardım tırlarını bekleyen Gazzelileri öldürüldü. (Un Katliamı)

  • 8 Mart: Amerika Başbakanı Joe Biden yardım amaçlı Gazze sahiline Geçici bir liman kuracaklarını ilan etti. Liman 17 Mayıs’ta açıldı. ABD 10 Temmuz’da İsrail’e askeri yardım desteği gerekçeleri nedeniyle limandan çekildi.

  • 18 Mart: İsrail Ordusu 2. kez Şifa hastanesini kuşattı. Hastane bahçesinde sıra sıra dizilmiş cesetler akılda kaldı.

  • 24 Mart: 2. Nasır Hastanesi kuşatması yaşandı, tanıklar içeride toplu mezarlıkların olduğunu ispat ettiler.

  • 25 Mart: BM Güvenlik Konseyi Ramazan ayında ateşkesi kabul etti ancak İsrail bu karara uymadı

  • 2 Nisan: İsrail ordusu yabancı vatandaşlığa sahip olan Dünya Merkez Mutfağı çalışanlarını öldürdü.

  • 9 Nisan: Türkiye İsrail ile ticareti kısıtladı. 2 Mayıs’ta ise ticareti tamamen kesti.

  • 13 Nisan: İsrail'in Şam’ın İran büyükelçisini öldürmesine karşılık olarak İran, İsrail’e 350 roket fırlattı.

  • 6 Mayıs: İsrail güvenli bölge ilan ettiği Refaha kara harekatı başlattı. Uluslararası tepkilere rağmen İsrail 2 milyon Gazzeli’nin bulunduğu Refah şehrine girdi.

  • 24 Mayıs: Adalet Divanı İsrail’e Refah Kara Harekâtını bitirmesini emretti.

  • 26 Mayıs: Refah katliamından göç eden Gazellilerin çadırları bombalandı.

  • 29 Mayıs: İsrail Gazze ve Mısır arasında bulunan Philadelphi Koridorunu aldığını ilan etti. Resmen 7 Haziran’da bu koridoru ele geçirdi.

  • 31 Mayıs: Biden İsrail’e 3 aşamalı ateşkes müzakeresi sunduğunu ve bu anlaşmada tüm rehinlerin verilmesi, Gazze’den tamamen çekilmek ve Gazze’nin imarı gibi şartların olduğunu belirtti. 2 Temmuz’da Hamas anlaşmayı kabul etse de Natenyahu yeni şartlar ekleyerek anlaşma sürecini bitirdi.

  • 8 Haziran: İsrail askerleri 4 rehineyi kurtarma bahanesiyle -Nusayrat Mülteci Kampı'nda katliam gerçekleştirdi.

  • 10 Haziran: BM güvenlik Konseyi Biden’ın 31 Mayıs’ta sunduğu ateşkes müzakere önerisini kabul etti.

  • 13 Temmuz: İsrail, Kassam lideri Muhammed Dayf’ın bulunduğunu idea ederek Han Yunus’taki Al-Mevasi bölgesinde katliam gerçekleştirdi.

  • 31 Temmuz: İsrail İsmail Haniye’yi Tahran ziyareti sırasında suikastla öldürdü.

  • 6 Ağustos: Hamas’ın yeni lideri Yahya Sinwar başa geldi.

  • 10 Ağustos: İsrail, Gazze'de zorla yerinden ettiği insanların barındığı bir okulu bombaladı.

  • 12 Ağustos: Hamas bir İsrailli rehineyi öldürdüğünü ilan etti.

  • 18 Ağustos: Gazze sivil savunma merkezi 1760 cesedin yok olduğunu ve 8240 cesedin bulunamadığını açıkladı.

  • 20 Ağustos: İsrail askerleri Gazze’den 6 rehinenin cesedini aldığını açıkladı.

  • 28 Ağustos: İsrail Ordusu Batı Şeria’da 20 yılın en geniş çaplı saldırısını gerçekleştirdi.

  • 30 Ağustos: İsrail Savaş Kabinesi ordunun Philadelphi Koridorunda kalmasını onayladı.

  • 9 Eylül: Gazze çocukları okula gitmedi.

  • 10 Eylül: İsrail Han Yunus’un Mevasi bölgesine saldırı düzenledi. 40 Filistinli hayatını kaybetti 60 kişi ise yaralandı.

  • 17 Eylül: İsrail Lübnan’da bulunan Hizbullah üyelerine yönelik büyük bir siber saldırı gerçekleştirdi.

  • 18 Eylül: Filistin tarafından ilk kez BM Genel Kurulu'na sunulan, İsrail'in işgal altındaki topraklardan 12 ay içinde çekilmesini talep eden karar tasarısı, 14’e karşı 124 oy ile kabul edildi.

  • 28 Eylül:  İsrail Hizbullah Lideri Nasrullah'ı öldürdü.

  • 1 Ekim:  İran ikinci kez Şehit İsmail Haniye ve Hizbullah Lideri Nasrallah için İsrail’e roketlerle saldırdı.

  • İsrail’in tekrar İran’ı vurması bekleniyor.

İsrail mühimmatlarını hangi ülkelerden alıyor?

Ayten Rumeysa ÜNSAÇAN

Kurulduğu yıldan bugüne dek İsrail’in en büyük müttefiki ve silah tedarikçisi ABD’dir. Onun ardından bir nevi Nazi soykırımını hafızalardan silmeye çalışan Almanya gelmektedir. İtalya ve diğer bazı devletlerle birlikte, bu durum 7 Ekim sonrası da değişmemiştir. Aslında büyük bir silah ihracatçısı olan İsrail, tarihindeki en yıkıcı saldırıları gerçekleştirirken ithal bomba, füze ve mühimmatlara gereksinim duymaktadır. Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü’nün (SIPRI) raporuna göre, ABD İsrail savunma sanayi ithalatının %69’unu sağlamaktadır. İkinci sıradaki Almanya %30 ve İtalya ise %0,9’luk bir paya sahiptir.

2018 yılında Başkan Obama döneminde imzalanan 10 yıllık bir mutabakata göre, ABD İsrail’e her yıl ortalama 3,8 milyar dolar değerinde askeri yardım sağlamaktadır. Yabancı Askeri Finansman (FMF) programı ve füze savunma sistemleri iş birliği de buna dâhildir. ABD’nin bu yardımları, İsrail’in gelişmiş silah endüstrisini kurmasına olanak tanımıştır. Yıllık yardımın yanı sıra ABD, İsrail’in bölgedeki Niteliksel Askeri Üstünlüğü’nü (QME) de korumaktadır.

Bu durum; ABD’nin, Ortadoğu’da İsrail dışında herhangi bir ülkeye askeri destek sağladığında, İsrail’e her zaman komşu ülkeler açısından caydırıcılığı daha yüksek bir yardım gerçekleştirmesi anlamına gelmektedir. Bu sayede İsrail’in bölgedeki askeri üstünlüğü istikrarını koruyabilmektedir. Yapılan yıllık yardımlara ek olarak Biden yönetimi 7 Ekim sonrasında İsrail’e ek askeri yardımda bulunulacağını açıklamıştır.

Uzun vadede teslim edilecek olan ve yaklaşık 26 milyar doları bulan bu yardımın kısa, orta ve uzun menzilli “Demir Kubbe” “Davut Sapanı” ve “Demir Kiriş” sistemleri için mühimmatın yanı sıra bölgedeki ABD stoklarını yenileme amacı da içerdiği belirtilmiştir. Bununla birlikte 7 Ekim’den bu yana ABD İsrail’e binlerce ton askeri teçhizat, mühimmat, koruyucu ekipman ve tıbbi malzemenin yanı sıra istihbarat desteği ve üst düzey danışmanlık da sağlamıştır. Eski bir Biden hükümeti yetkilisi, İsrail’in Gazze’deki saldırısını ABD desteği olmadan sürdüremeyeceğini ifade etmiştir.

Şekil 1. İsrail’in yıllara göre silah ithalat oranı (Kaynak:  Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü)

ABD’nin İsrail’e sağladığı desteğin katlanarak artması, bölgede güç asimetrisi oluşturarak bir silahlanma yarışı başlatmıştır. Bununla birlikte yıllardır devam eden koşulsuz destek, İsrail’i hukuka aykırı davranmak konusunda cesaretlendirmektedir. Zira ABD Dış İlişkiler Konseyi’nin (CFR) üyesi Elliot Abrams’a göre, ABD’nin İsrail’e askeri desteğini durdurması, en büyük müttefikinin geri çekildiğini göstererek Yahudi devletine yönelik saldırıları cesaretlendirecektir.

İşgalci devletin ikinci en büyük silah ihracatçısı olan Almanya ise 2023 yılında yaklaşık 350 milyon dolarlık askeri teçhizatın İsrail’e sevkiyatını gerçekleştirmiştir. Bu rakam bir önceki yılın verilerine göre 10 kat daha yüksektir. Satış kararlarının çoğunluğu ise 7 Ekim sonrasında verilmiştir. Bu da savaşın başlamasının ardından ülkenin İsrail’e açık desteğinin bir göstergesidir. Teçhizatın yanı sıra İsrail ordusu hâlihazırda envanterinde bulunan Alman denizaltılarını da yenilemek için yine Almanya ile anlaşma imzalanmıştır. Ancak ülkenin 2023’teki üstün desteğine rağmen, 2024 yılı başından itibaren artan uluslararası eleştiriler nedeniyle İsrail’e savaş silahları ihracatını azalttığı belirtilmektedir.

Şekil 2. Biden ve Netanyahu 2023 Ekim ayında Kudüs'te düzenlenen Savaş Kabinesi toplantısında (Kaynak: Miriam Alster- https://www.jpost.com/breaking-news/article-807975)

İsrail’e, ABD ve Almanya’ya göre daha az miktarda silah ihracatı yapan üçüncü ülke ise İtalya’dır. Hükümetinin insan haklarını ihlal ettiği düşünülen ülkelere silah satışını engelleyen bir yasası bulunmasına rağmen, 7 Ekim’in ardından yalnızca üç ay içerisinde İsrail’e 2,1 milyon euroluk ihracat onaylanmıştır. 9 Mayıs 2024 tarihinde ise İtalya Dışişleri Bakanlığı, yeni ihracat onaylarının durdurulduğunu bildirmiştir. Savunma Bakanlığı ise önceden imzalanmış anlaşmaların teslimatının gerçekleştirildiğini, ancak silahların Gazze’de sivillere karşı kullanılmayacağına dair denetimlerin yapıldığını belirtmiştir.

Diğer bir Avrupa ülkesi olan İngiltere ise, İsrail’in büyük silah tedarikçilerinden değildir. Diğer devletlerden farklı olarak, İsrail hükümetine doğrudan silah satışı yapmak yerine şirketlere satış lisansı vermektedir. 7 Ekim’den Mayıs 2024’e kadar 42 ihracat lisansı verilmiş olup, bunlar askeri uçaklar, araçlar ve gemilerin bileşenlerini içermektedir. Ancak Eylül 2024’e gelindiğinde İngiltere, Gazze’de kullanıldığı tespit edilen yaklaşık 30 askeri ekipmanın lisansını durdurduğunu bildirmiştir. Bu durum İsrail güvenlik kuvvetleri için küçük bir miktarı karşılasa da, Netanyahu İngiltere’nin bu kararını “utanç verici” ve “Hamas’ı cesaretlendirici” olarak değerlendirerek kınamıştır.

İspanya’nın da İsrail’e silah ihracatı yapan ülkelerden biri olduğu bilinmektedir.

Sanayi, Ticaret ve Turizm Bakanlığı’nın 2024 Şubat ayı verilerine göre İspanya 7 Ekim’den itibaren İsrail’e 987 bin euro değerinde silah ihraç etmiştir. Bunların arasında bombalar, el bombaları, torpidolar, mayınlar, füzeler, mermiler ve diğer mühimmat türlerinin bulunduğu belirtilmektedir.

İsrail’e ihracatı nispeten küçük olan ülkelerden bir diğeri ise Hollanda’dır. Yine Şubat ayında bir Hollanda mahkemesi, ülkenin İsrail’e sağladığı F-35 uçağı parça tedarikini durdurma kararı almıştır. Ekipmanların uluslararası hukukun ciddi ihlallerinde kullanıldığını gerekçe gösteren mahkemeye karşın Hollanda hükümeti, bu teslimatın İsrail’in bölgesel güvenliği açısından büyük önem taşıdığını ileri sürerek karara karşı çıkmıştır.

7 Ekim’den bu yana devam eden süreçte Sırbistan’ın da işgalci devletin istikrarlı bir müttefiki olduğu bilinmektedir. Ülke İsrail’e hava savunma sistemi tedariki sağlamaktadır. Bunun yanında Fransa ve Avusturya gibi devletler de İsrail’e silah ihracatı yapan ülkeler arasında yer almaktadır.

Öte yandan yukarıda bahsedilen ülkelerden bir kısmı da dâhil olmak üzere giderek daha fazla ülke ve şirket İsrail’e yaptıkları silah sevkiyatlarını durdurma kararı almaktadır. Belçika, Kanada, İtalya, İspanya ve Hollanda gibi ülkeler, savaşın dokuzuncu ayından itibaren gelinen noktada ihraç edilen teçhizatın kullanımının Gazze’de sivil kayıplara yol açabileceği endişesiyle sevkiyatları durdurduklarını belirtmişlerdir.

Bu ülkelerin geri çekilmesi ise İsrail’i Hindistan’a daha çok bağımlı hale getirmektedir. İşgalci devletin güçlü destekçilerinden olan Hindistan, ülkenin hem başlıca silah alıcısı konumundadır hem de savaş sürecinde ülkeye hammadde tedariki sağlamaktadır. Hindistan’ın deniz yoluyla gerçekleştirdiği 27 ton patlayıcı madde içeren bir sevkiyat ise İspanya tarafından engellemiştir. Tüm bunlar sonucunda İsrail kuvvetlerinin tanklar, buldozerler ve zırhlı taşıyıcılar için parça ile silah ve mühimmat sıkıntısı yaşayabileceği endişesi taşıdığı belirtilmektedir.

İsrail Savaş Sürecinde Hangi Mühimmatları Kullandı?

Şekil 3. ABD ve İsrail ordu subayları bir ABD Patriot füze savunma sisteminin önünde (Kaynak: Jack Guez- https://www.cfr.org/article/us-aid-israel-four-charts)

Aksa Tufanı henüz ikinci ayını doldurmamışken, İsrail topçu birlikleri 100 binden fazla mermi kullanıldığını bildirmiştir. Diğer taraftan Wall Street Journal’a göre 7 Ekim’in ardından başlayan süreçte yalnızca ilk üç ay içerisinde ABD İsrail’e 230 kargo uçağı ve 20 gemi ile askeri teçhizat göndermiştir. Gönderilen mühimmatlar arasında 5 bin 400 adet MK-84 ve 5 bin adet MK-82 bombası bulunmaktadır. İsrael Hayom Gazetesi’ne göre ise, Ekim ayından sonra yalnızca 6 ay içerisinde 300’den fazla uçak ve 50 geminin ulaştırdığı 35 bin ton silah ve mühimmat İsrail’e gönderilmiştir. Çoğunluğu ABD’den olmak üzere farklı ülkelerin bu gönderimde yer aldığı bilinmektedir.

Bununla birlikte ABD’den İsrail’e yüzden fazla satış yapıldığı, ancak bunların yalnızca ikisinin kamuoyuna bildirildiği belirtilmektedir. Bu iki satış 253 milyon dolar değerindeki 14 bin tank mermisi ve 155 milimetrelik top mermisi bileşenlerini içermektedir.

Diğer satışların ise resmi olarak bildirilmesi gereken tutarın alt eşiğinde planlandığı ve binlerce hassas güdümlü mühimmat, küçük bombalar ve hafif silahlar içerdiği söylenmektedir. Bunun yanında bin adet GBU-39 küçük çaplı patlayıcı ve 3 bin adet KMU-572 Ortak Doğrudan Saldırı Mühimmatı (JDAM), binlerce sığınak delici mühimmat ve 200 kamikaze İHA’nın da sağlanan mühimmatlar arasında yer aldığı belirtilmektedir. Askeri mühimmatların yanı sıra ABD ile yapılan antlaşmada İsrail ordusuna F-35 ve F-15 savaş uçakları ile Apache helikopterinin de tedarik edildiği bildirilmektedir. İsrail, Boeing şirketi tarafından üretilen F-35 uçaklarını teslim alan ilk ülke konumuna gelmektedir. Hava savunmada önemli rol oynayan diğer bileşenlerden Demir Kubbe füze savunma sistemi ve Davut Sapanı sistemine sağlanacak mühimmat ve finansman da anlaşma içinde yer almaktadır.

Ekim 2023-Ocak 2024 arası dönemde ABD’den İsrail’e günlük 15 kargo uçuşunun gerçekleştiği de belirtilmiştir. Haziran 2024’e kadar ise toplam 173 uçuş gerçekleşmiştir. Savaşın dokuzuncu ayına gelindiğinde ise isimleri açıklanmayan ABD yetkilileri Reuters’a güncellenmiş sevkiyat listesini açıklamışlardır.

Buna göre Gazze’deki savaşın başlangıcından bu yana Biden hükümetinin İsrail’e gönderdiği çok sayıda mühimmat arasında en az 14 bin adet yüksek tahrip gücüne sahip 2 bin poundluk (907 kg) bomba, 6 bin adet 500 poundluk (227 kg) bomba, 2 bin adet Hellfire hassas güdümlü havadan yere füze, bin adet sığınak delici bomba ve 2 bin 600 adet havadan atılan küçük çaplı bomba bulunduğu açıklanmıştır.

Bunun yanında yetkililer sevkiyat takvimini paylaşmamış ve kamuoyuna resmi bir açıklama yapma yetkilerinin bulunmadığını belirtmişlerdir. Bununla birlikte bildirilen teçhizatı, İsrail’de olduğu gibi her gelişmiş ordunun sahip olabileceği tipik eşyalar olarak tanımlamışlardır. Stratejik ve Uluslararası Araştırmalar Merkezi'nden silah uzmanı Tom Karako’ya göre ise bu rakamlar büyük bir çatışmada hızlıca tüketilebilirken, diğer yandan ABD’nin müttefikine verdiği askeri desteğin büyüklüğünü vurgulamaktadır.

Şekil 4. Bir ABD C-17 uçağı, 13 Ekim 2023'te Nevatim Hava Üssü'nde İsrail'e gönderilen Amerikan mühimmatlarıyla dolu kasalarla duruyor (Kaynak: Lolita Baldor- https://www.timesofisrael.com/who-are-israels-key-weapons-suppliers-and-who-has-halted-exports-since-oct-7/)

İsrail’e milyarlarca dolarlık askeri destek sağlayan ABD, ilk kez Mayıs 2024’te kentsel alanlarda kullanımıyla sivillerin ölebileceği endişesini belirterek 1.800 adet 2 bin poundluk (907 kg) ve 1.700 adet 500 poundluk bomba teslimatının geri çekileceğini duyurmuştur. Ancak Temmuz ayına gelindiğinde 500 poundluk bombaların teslim edileceğini, 2 bin poundluk olanların ise geri çekilmeye devam edileceğini açıklamıştır. 2 bin poundluk bir bomba kalın beton tabakasını ve metali parçalayarak geniş bir patlama çapı oluşturma özelliğine sahiptir. Öte yandan bombaların duraklatılan sevkiyatının, ABD tarafından sağlanan askeri desteğin %1’inden daha azını karşıladığı söylenmektedir. Bunun ardından ise ABD ve İsrail tekrar 20 milyar dolarlık bir anlaşma imzalamıştır. Önümüzdeki iki ila beş yıl içerisinde teslim edilecek bu ürünler 18,82 milyar dolar değerindeki 50 adet F-15 uçağını, 774 milyon dolar değerindeki 120 mm’lik top mermilerini, 102 milyon dolarlık orta menzilli hava-hava füzelerini ve 583 milyon dolarlık taktik araçlarını içermektedir.

Savaşın yaklaşık bir yılının geride kalmasının ardından İsrail, ekimden bu yana 500. ABD askeri ikmal uçağını teslim aldığını duyurmuştur. Süreç içerisinde toplam 50 bin tondan fazla askeri teçhizat 500 uçuş ve 107 deniz sevkiyatı ile İsrail’e ulaştırılmıştır. ABD, Rusya-Ukrayna savaşı boyunca Ukrayna’ya yaptığı yardımların ayrıntı ve miktarlarını açıklamasına rağmen İsrail’e yapılanların detaylarını paylaşmamaktadır.

İsrail’in bir diğer silah tedarikçisi olan Almanya ise, İsrail’e hava savunma sistemleri ve iletişim ekipmanları sevkiyatı gerçekleştirmiştir. Bunun yanı sıra mühimmat olarak 3 bin taşınabilir tanksavar silahı ve ateşli silahlar için 500 bin mermi ihraç edilmiştir. 7 Ekim’in hemen sonrasında da İsrail’in yanında yer alan Almanya, 2023 yılına dek son 5 yıl içerisinde İsrail askeri yardımının %30’unu sağlamıştır.

Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü'nün (IISS) 2023 yılındaki istatistiğine göre İsrail ordusunda 169.500 aktif ve 465.000 yedek olmak üzere 634.500 personel mevcuttur. İsrail ordusu Gazze Şeridine yaklaşık 300 bin İsrail askerinin konuşlandığını belirmiştir. Ordu aktif ve yedek kuvvetlerin yanı sıra karada 2 bin 200 tank ve 530 top, havada 339 savaş uçağı ve 142 helikopter, denizde ise 5 denizaltı ve 49 kıyı devriyesi ile güçlendirilmiştir. Ayrıca İsrail’in Gazze’yi işgal sürecinde beyaz fosfor bombası kullandığı da bilinmekte, nükleer silah varlığının da üzerinde durulmaktadır.

İsrail Askeri Harcama ve Mühimmatlara Ne Kadar Bütçe Ayırıyor?

Pentagon, başta ABD olmak üzere diğer ülkelerle yapılan silah anlaşmalarının maliyetinin büyük kısmının ABD yardım parasından karşılandığını belirtmiştir. ABD yıllık yardımının çoğunluğu yine ABD’den askeri teçhizat ve hizmetlerin satın alındığı Yabancı Askeri Finansman (FMF) uygulaması kapsamında kullanılmaktadır. ABD’den alınan bu hibe desteğinin, İsrail savunma bütçesinin %15’ini oluşturduğu belirtilmektedir. Buna verilebilecek örnek olarak, İsrail en gelişmiş savaş uçağı olan F-35’lerin 75 siparişinden 39’nu teslim almış ve bunların bedelini ABD yardımlarıyla ödemiştir.

Şekil 5. İsrail Ordusu'nun, dört ay boyunca kara saldırısı düzenlediği Han Yunus kentinden çekilmesinin ardından kara harekâtında kullandığı ABD menşeli silah ve mühimmatların görünümü, 16 Mayıs 2024 (Kaynak: Anas Zeyad Fteha- https://www.middleeastmonitor.com/20240827-israel-receives-500th-us-military-supply-aircraft-since-7-october)

İsrail’in maddi kazanç sağladığı en önemli sektörlerden biri ise silah ticaretidir. İsrail’den silah ithal eden ülkeler başta Hindistan olmak üzere Azerbaycan, Filipinler ve ABD şeklinde sıralanmaktadır. Bunun yanında İspanya, 7 Ekim’den bugüne İsrail’den 1,07 milyon değerinde euro silah satın almıştır. Ancak tarih boyunca ithalatı ihracatından hep daha fazla olan İsrail’in, son on yılda ise silah ihracat miktarı ithalatını geride bırakmaktadır.

Stockholm Uluslararası Barış Araştırma Enstitüsü'ne (SIPRI) göre İsrail’in ordusuna ayırdığı bütçenin en güncel verisi 2022 yılında 23,4 milyar dolar olarak belirtilmektedir. İsrail, dünyada kişi başına yapılan askeri harcamada ikinci sırada yer almaktadır. İsrail’de gayri safi yurtiçi hasılanın %4,5’i orduya ayrılmaktadır. Öte yandan savaşın yol açtığı finansal sıkıntılar sebebiyle önceki yıllara göre hükümetin bütçe açığında da artış olduğu görülmektedir. 2023’te gayri safi yurtiçi hasılasının %4,2 oranında bütçe açığı olduğunu belirten İsrail’in 2024 yılında ise bütçe açığı %6,6 oranına yükselmiştir.

İsrail kabinesi, 2023 Mayıs’ta onaylanan ve iki yılı (2023-2024) kapsayan bütçe planını artırmak üzere yeniden toplanmıştır. Başlangıçta bu bütçe 270 milyar dolar olarak öngörülmüştür. 2024 yılına gelindiğinde ise Netanyahu ve kabinesi, savaş için ek olarak 55 milyar şekel (15 milyar dolar) destek sağlayan ve diğer hükümet dairelerine ayrılmış fonlarda %3 oranında azaltmaya giderek savunma alanını büyüten bütçe düzenlemesini onaylamıştır. Zira savaşın (!) henüz üçüncü ayında çoğunluğu borçlanma yoluyla finanse edilen 30 milyar şekele (7,85 milyar dolar) rağmen fonların yetersiz olduğu görülmüştür. Ancak başta eğitim bakanlığı olmak üzere fonların kesilmesinden duyulan rahatsızlık üzerine Netanyahu, sağlık ve eğitim bütçesinde artış yapacağını belirterek itirazları yatıştırmıştır. Kabine bütçe düzenlemesi üzerinde mutabık kaldıktan sonra Netanyahu, iç güvenlik ve savunma bütçesindeki artışların gelecekteki zaferleri için büyük önem taşıdığına vurgu yapmıştır. Hemen ardından aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Ben-Gvir’in yeni bütçesine 534 milyon dolar ilave edilmiştir. Düzenlenen 15 milyar dolarlık ek bütçe, başta askeri donanım satın almakta ve İsrail’in 360.000 yedek askerine ödeme yapmak için kullanılmaktadır. İşgal edilen Filistin topraklarındaki İsrail yerleşim birimlerinin finansmanı için ayrılan miktar da bu bütçenin içinde yer almaktadır.

Gazze’ye açılan savaş, başladığı andan itibaren her gün İsrail’e yaklaşık 269 milyon dolara mal olmaktadır. İsrail Merkez Bankası ise savaş maliyetinin 2023-2025 yılları arasında 55,6 milyar dolara ulaşabileceğini öngörmektedir.

Bunun yanında savaşa ayrılan fonların kısa vadede tükenmeyeceği görülmektedir. İsrail’in bu kapsamda finansal kaynakları üzerinde ne kadar baskı olursa olsun, ABD’nin sonu gelmeyen parasal ve askeri desteğinin bunu mümkün kıldığı açıktır.

Savaş Kabinesi İçerisindeki Anlaşmazlıklar Neler Ve İkilemler Soykırımın Seyrini Ne Yönde Etkiliyor?

Nigar GÜMÜŞ

Birinci Dünya Savaşı sonrasında Filistin bölgesinde ortaya çıkan siyasi ve idari boşluk dönemin koşullarında İngilizlerin bölgede hakimiyet kurmaya çalışması şeklinde doldurulmaya çalışılmıştır. Fakat Yahudi terör gruplarının eylemleri ve bölgenin bir çıkmaza doğru gidiyor oluşu İngilizlerin bu bölgeyi BM’ye bırakmasına ve devamında 1948 yılında İsrail’in kurulmasına yol açmıştır. Devamlı çatışmanın hâkim olduğu bölge için tapınak gruplarının Mescid-i Aksa’ya olan baskınları, Filistinlilere yapılan eziyetler; Bünyamin Netanyahu’nun aşırılık yanlısı sağ hükümetinin başa geçmesi sonucunda artarak devam etmiş ve süreci 7 Ekim’e taşımıştır.  7 Ekim 2023 yılında Hamas İsrail tarafına ‘Aksa Tufanı’ adını verdiği operasyonu düzenlemiş ve birçok İsrail vatandaşı bu operasyon neticesinde esir alınmıştır. Bununla beraber İsrail’in askeri olarak çok güçlü olduğu intibası ve yenilmezliği büyük bir darbe almıştır.

Görsel 6. Bünyamin Netanyahu (Aydoğan, 2024)

Aksa Tufanı operasyonunun yapıldığı 7 Ekim günü birlik ve beraberlik mesajı veren İsrail Meclisi Knesset’teki muhalefet parti liderleri ortak bir açıklamada bulunarak orduya desteklerini bildirmişlerdir. Bu birlik beraberliğin devamı olarak ise 11 Ekim günü içerisinde muhalif Ulusal Birlik Partisi Başkanı Benny Gantz’ın da yer aldığı bir savaş kabinesi kurulmuştur.

7 Ekim’de verilen birlik beraberlik mesajının ardından 4 gün içerisinde bu birliğin uzun süreli olmayacağını gösteren sinyaller kendisini göstermeye başlamış ve 7 Ekim’de birlik mesajı verenler içerisinde yer alan ülkenin ana muhalefet partisi başkanı Yair Lapid 11 Ekim’de kurulan kabinede yer almamıştır. Savaş kabinesine katılmamasına ilişkin olarak bir işe yaramayacağını düşündüğünü ve aşırılık yanlılarının hükümetten uzaklaştırılması gerektiğini belirten Lapid, kabinenin kurulması fikrini ilk defa önerenlerden biriydi (Keller-Lynn, 2023).

İsrail ordusu bu süreçte savaş(!) için iki hedef belirlemiştir. İlk olarak Hamas’ın askeri kanadını yok etmek, ikinci olarak ise Hamas’ın liderliğini ortadan kaldırmak. Bu konuda başarıya ulaşmak ve yapılan katliamların sorumluluğunu yaymak için kurulan savaş kabinesi, kurulmasından bir ay kadar bir süre sonra çatırdamaya başlamıştır. Beş üyeden oluşan savaş kabinesinde; Başbakan Netanyahu, Savunma Bakanı Yoav Gallant, daha önce savunma bakanı olarak görev yapan muhalif Ulusal Birlik Partisi Başkanı Benny Gantz lider olarak görev alırken, Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer ve daha önce İsrail Savunma Güçleri (IDF) Genelkurmay Başkanı olarak görev yapan Gadi Eisenkot gözlemci olarak yer almıştır.

17 Ekim 2023 tarihinde El-Ehli Hastanesi’ni bombalayan işgal güçleri hastane bombalamasının ardından dünya kamuoyundan büyük bir tepki almıştır. Birçok ülke tarafından yapılan kınama açıklamaları sonrası hastanenin kendileri tarafından bombalanmadığını belirterek çelişkili ifadelerde bulunan İsrailli yetkililer ilerleyen günlerde Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı İletişim Ofisi Dezenformasyonla Mücadele Ekibi’nin yayınladığı bir video ile yalanlanmıştır. 18 Ekim’de ABD Başkanı Biden’ın Tel Aviv’e gitmesi ile ABD’nin her hal ve koşulda İsraili destekleyeceği mesajı dünyaya verilirken kara harekatı için ortam hazırlanmış, Gazze Şeridi’ne kara harekatı yapılmasının gerekliliği Biden’a iletilmiş ve destek vereceği sözü alınmıştır (Haber Merkezi, 2023).

Hastane katliamının üstüne kara harekatı için ABD’den gerekli desteği alan İsrail yine de ekim ayının sonuna kadarki süreçte kara harekatına başlayamamıştır. Daha önce açıklamalarında kara harekatının savaş kabinesinin belirleyeceği bir tarihte yapılacağını belirten Netanyahu kara harekatının başlangıcına kadar pek çok defa başladıkları ve başlayacaklarına dair açıklamalarda bulunmuştur. Bu süreçte kara harekatı başlamamış olsa da İsrail Gazze’yi yaptığı hava saldırıları ile sivil hedefleri kasten vurmaya devam etmiştir.

Görsel 7. Benny Gantz (Anadolu Staff, 2024)

Süreç içerisinde yapılan açıklamalar ordunun, Netanyahu’nun istifa etmesini istediği yönünde ilerlemiş ve ordu ile başbakan arasında bir sürtüşme olduğu basına yansımıştır. 29 Ekim tarihinde Netanyahu öncelikle X hesabından saldırılarla ilgili kendisine önceden bir uyarının gelmediği şeklinde bir tweet atmış ve bir süre sonra tweetini silerek özür dilediği bir paylaşımda bulunmuştur. Bu olay askeri yetkililer ile başbakanın bir sürtüşme içerisinde olduğu intibasını güçlendirmiştir. Konuya yönelik savaş kabinesinde yer alan Benny Gantz tweete ilk tepki verenlerden birisi olmuş ve  “Başbakan dün geceki açıklamasını geri çekmeli ve bu konuyla uğraşmayı bırakmalıdır” şeklinde X hesabından paylaşımda bulunmuştur (Independent Türkçe, 2023). Aynı şekilde basın sözcüsü de konu hakkında soru yönelten gazetecilere bir açıklama yapmaktan kaçınmıştır. Bu olay dışarıya birlik beraberlik mesajı veren kabinenin içeride daha farklı bir durumda olduğunu göstermektedir. 2 gün sonra 31 Ekim günü İsrail fiili olarak kara harekatına başlamıştır. Öncesinde ufak çaplı kara operasyonları düzenlemiş olmalarına rağmen büyük çaplı bir harekata başladıkları tarihin, basına yansıyan başbakan-ordu arasındaki soğukluk haberlerinin 2 gün sonrasına denk gelmesi ise manidardır. Kara harekatının Hamas’ı yok etmek ve esirleri kurtarmak şeklinde iki ana hedefi bulunmaktadır. Fakat bu hedefler savaşın birinci yılına girerken halen amacına ulaşmamıştır.

Kasım ayında savaş kabinesinde kriz olduğuna dair haberler ortaya çıktmıştır. Eski İsrail Genelkurmay Başkanı Gadi Eisenkot ve görevdeki Savunma Bakanı Yoav Gallant arasında olduğu öne sürülen krizin, iki ismin savaşa olan yaklaşım politikalarının farklılığından dolayı olduğu ve savaş kabinesinin yanı sıra büyük kabineye de krizin yansıdığı haberleri basına yansımıştır. Haberi yapan İsrail Kamu Yayın Kuruluşu Kan’ın siyasi işler muhabiri Michael Shemesh’e göre bu kriz daha geniş bir anlaşmazlığın sadece küçük bir parçasıdır (Kudüs Haber Ajansı , 2023).  Ateşkes olup olmayacağına yönelik olarak ise 8 Kasım tarihinde Netanyahu esirleri kurtarana kadar ateşkese varmayacaklarını belirtirken 13 Kasım tarihinde Gallant ise esirlerin kurtarılmasının anlaşma ya da operasyonların devamı şeklinde olabileceğini söyleyerek ateşkes ya da anlaşma ihtimaline dolaylı olarak değinmiştir. Buna müteakip Kasım’ın 15’inde savaş kabinesinin esirlerin kurtarılması ve rehine anlaşmasının maddelerini görüşmek için toplanacakları belirtilmiş, 22 Kasım’da ise İsrail’in esir takası anlaşmasını kabul ettiği bildirilmiş ve Netanyahu ordunun da bu anlaşmayı desteklediğini belirtmiştir. Aşırılık yanlısı bazı sağcılar anlaşmaya karşı çıkarken, İsrail Devlet Televizyonu KAN’a göre anlaşma Gazze’nin Güneyine doğru harekatı genişletmek için alınmış bir karar olarak açıklanmıştır. İsrail Dışişleri ise insani ara sebebinin yalnızca esirlerin kurtarılması olduğunu öne sürmüştür. İlerleyen günlerde ise savaş kabinesindeki yetkililerden Gazze’ye yönelik harekatların tüm Gazze’yi ele geçirene kadar devam edeceği ve harekatın amaçlarına ulaşılana kadar durulmayacağı yönünde peş peşe açıklamalar gelmiştir. Bu süreçte insani ara 3 gün daha eklenerek 1 Aralık’a kadar uzatılmıştır.

İsrail iç siyasetinde işlerin karıştığı; sağcıların Gazze’ye daha ağır bombardımanlar yapılmasını beklerken, muhalefetin Netanyahu’nun istifasını istediği bir döneme girilmiştir. Netanyahu’nun başkanı olduğu Likud partisinin içerisinde savaş sonrası seçim yapılması gerekliliğinin vurgulandığı ve esir yakınlarının başbakana tüm esirleri kurtarması için baskı yaptığı bir durumda, savaş kabinesi kararının “savaşa devam” olması şaşırılan bir durum olmadı. Buna ek olarak daha önce güvenli bölge ilan edilen Gazze’nin güneyine de harekâtın yayılacak olması iç siyasette sıkışan hükümetin kamuoyunu bastırmak için kullandığı bir araç olmuştur. İnsani aranın ardından İsrail Katar’da yer alan heyetini ateşkese dair sonuç alınamadığına ilişkin geri çağırmış, bir süre sonra tekrar Katar’a giden heyet ile görüşmelere devam edilmiş fakat aralık ayı içerisinde bu görüşmelerden de bir sonuç alınamamıştır. Aralık ayının sonuna doğru ise basına Netanyahu ve Gallant’ın arasının açık olduğu haberleri yansımıştır.

Netanyahu’nun esirler ile ilgili olarak Galllant ile Katar’da görüşmeler yapan Mossad Başkanı Barnea’nın yalnız görüşmelerine izin vermediği haberlerinin ardından ikilinin Tel Aviv’de aynı saatlerde ayrı olarak basın toplatısı düzenlemeleri de dikkat çekmiştir. Konuya ilişkin Netanyahu ‘Savunma Bakanına bu akşam ortak bir basın toplantısı düzenlemeyi önerdim. O da kendi kararını verdi’ diyerek yanıt verirken Gallant’ın ofisi ise ‘Bazen birlikte bazen de ayrı ayrı basın toplantıları düzenliyoruz’ şeklinde yanıt vermiştir. İkilinin Lübnan’a (Hizbullah’a) yoğun bir saldırı başlatılması konusunda da ayrıştığı ve Gallant’ın bunun için Netanyahu’ya baskı yapmasına rağmen Netanyahu’nun bunu desteklemediği iddialar arasında yer almıştır (Sputnik Türkiye, 2023).

Yeni bir yıla girildiği günlerde İsrail’de muhalefet partisi başkanının savaş kabinesi liderlerinden Benny Gantz’a kabineden istifa etmesini ve başbakan olarak kendisini destekleyeceklerini bildirmesi ile beraber İsrail’de yeni bir lider arayışına girildiği görülmektedir. Bu açıklamaya Benny Gantz’dan istifa etmeyeceği ve en önemli hedeflerinin esirleri kurtarmak olduğu yönünde bir cevap gelmiştir. Bu açıklama toparlayıcı olarak görünmekle beraber Netanyahu’nun Hamas’ı tamamen yok etmek olan amacı ile de çelişmektedir (Kudüs Haber Ajansı, 2024). Savaş kabinesi üyelerinin savaşın gidişatı ile alakalı birçok konuda farklı düşüncelere sahip olmaları iplerin gitgide gerildiğini gösterirken İsrail Yüksek Mahkemesi’nin yargı reformunu iptal etmiş olması da Netanyahu’yu ve hükümetini kazanamadıkları bu savaşta büyük bir çıkmaza doğru ilerletmektedir.

Görsel 8. Yaov Gallant (TRT Haber, 2024)

18 Ocak’ta yapılan bir habere göre, savaşın devamı ve Gazze’nin savaş sonunda kim tarafından yönetileceği hususunda tartışmalarının ana gündem olduğu savaş kabinesinde; Gantz ve Eisenkot Hamas’ın esirleri bırakması halinde savaşı bitirme yanlısı iken Netanyahu bu fikrin tam karşında yer almaktadır (Kudüs Haber Ajansı, 2024).  Kuzeyde Lübnan Hizbullahı ile çatışan İsrail; Lübnan, Batı Şeria ve Gazze olmak üzere üç koldan yürüttüğü savaşında gitgide bir bataklığa çekilmektedir. Bu süreçte Netanyahu’dan daha iyi çalıştığı düşünülen Ulusal Birlik Partisi başkanı Benny Gantz’ın yapılacak olası bir seçimde seçimleri kazanacağına yönelik anket çalışmaları dikkat çekmektedir (Kudüs Haber Ajansı, 2024). Üstüne Benny Gantz’ın Mart ayının başında Amerika’ya giderek üst düzey yetkililerle görüşmeler yapması, akla Amerika’nın Netanyahu yerine alternatif bir lider aradığı sorularını getirmiştir. Savaş kabinesi içerisinde liderlik görevi gören Netanyahu, Gantz ve Gallant arasındaki gizli yarış da bu şekilde yavaş yavaş kendisini göstermeye başlamıştır. Netanyahu’nun Refah’a karadan saldırmak istediği ve Amerika’nın buna olumlu bakmadığı biliniyor olsa da süreç bir şekilde Netanyahu’nun istekleri doğrultusunda ilerlemekte, Amerika ise söylemlerinin tersine yardım etmekten geri durmamaktadır. Savaş kabinesi içerisinde yer alan anlaşmazlıklar ise süreci yavaşlatırken zaman zaman küçük yön değişikliklerine sebep olmaktadır. Katliam konusunda ayrışmayan savaş kabinesi üyelerinin ayrıştıkları noktaların nereye, ne zaman gibi konular ve bunların yanı sıra iç siyasi meseleler olduğu gözlemlenmektedir.

Savaş uzadıkça ekonominin bozulması, esirlerin kurtarılamaması ve savaşın bölgeye yayılacak olmasına yönelik endişeler İsrail kamuoyunun protestolarının artmasına sebep olmuştur. 16 Nisan’da Eisenkot ordunun çok güzel işler yapmış olsa dahi esirleri getiremediğini belirterek bir eleştiride bulunurken (Kudüs Haber Ajansı, 2024), nisanın sonunda Gantz’da yaptığı açıklamada benzer şekilde esirleri geri getirmenin önemine değinmiştir (Yılmaz & Topçu, 2024).

7 Mayıs günü Hamas’ın ateşkesi kabul ettiğini bildirmesinin ardından Refah Sınır Kapısının Gazze tarafını işgal ettiğini duyuran İsrail’in Refah’a olan harekatı savaş kabinesi tarafından onaylanarak gerçekleştirilmiştir. Savaş kabinesi Refah’a girişleri için ‘İsrailli esirlerin serbest kalması ve savaşın amaçlarına ulaşılmasının hedeflendiği’ belirtilmiştir (Koşak, İsrail Savaş Kabinesi, Refah’ta saldırılara devam kararı aldı, 2024). İsrailli üç subayın yaptığı açıklamalarda Netanyahu’nun asıl amacının Yahya Sinvar’ı yakalamak olduğu ve bunun kişisel bir meseleye dönüştüğü söylenmiş, esirlerin ise artık umursanmadığı belirtilmiştir (Kudüs Haber Ajansı, 2024). Gazze’ye yapılan saldırılarda daha önce Yahya Sinvar’ın evine yapılan operasyon göz önüne alındığı zaman bunun olası bir çıkarım olduğu varsayılabilir. Bununla beraber kasım ayındaki insani aranın yapıldığı süreçte de Hamas yetkililerinin öldürülmesi için talimat verildiği hatırlanacak olursa savaşın başından beri var olan hedefin artık farklı bir boyut kazandığı söylenebilir.

İSRAİL’DE YENİ DÖNEM

Mayıs’ta Aksa Tufanı 7. ayını geride bırakmışken İsrail masum sivilleri öldürmek ve soykırımın şiddetini günden güne arttırmak dışında bir sonuca ulaşamamıştır. Bu süreçte savaş kabinesi ile ayrışmalar derinleşmiştir. 20 Mayıs’ta savaş kabinesi içerisinde tartışma yaşandığı haberleri basına yansımıştır. Bu tartışma daha öncekilerden farklı olarak Gantz’ın, İsrail saldırılarından sonra Gazze’nin idaresinin 8 Haziran’a kadar oylanmaması halinde hükümetten istifa edeceğini bildirmesi açısından önemlidir (Koşak, İsrail Savaş Kabinesinde Başbakan Netanyahu, Gantz ve Eisenkot ile tartıştı, 2024). Daha önce de tartışmalar yaşanmış olsa da Gantz tarafından hükümetten çekilme tehdidi ilk defa dile getirilmiştir. Bu durum yaşanan fikir ayrılıklarının gitgide arttığının göstergesidir. Bunun kuru bir tehdit olmadığı ise 10 gün sonra Gantz’ın partisi Ulusal Birlik’ in meclisin feshedilmesi için sunduğu tasarı ile görülmüştür.

Görsel 9. Savaş Kabinesi Üyeleri (Yaov Gallant, Benny Gantz, Benjamin Netanyahu, Ron Dermer, Gadi Eisenkot) (Zilber & Shotter, 2024)

Haziran ayında Benny Gantz hükümetten ve savaş kabinesinden istifa etmiş ve erken seçim talebinde bulunmuştur. Gantz ayrıca "Netanyahu'nun nefret söylemlerine rağmen hala birlik için kendisiyle konuşanların olmasına anlam veremediğini" belirtmiştir. Gantz’ın ardından eski genelkurmay başkanı ve kabinede gözlemci olarak yer alan Gadi Eisenkot da Netanyahu’ya istifa mektubunu iletmiştir. Eisenkot, Netanyahu’yu ülke çıkarlarını korumaya yönelik kararlar almamakla da eleştirmiştir. Netanyahu ise, Gantz’ı yanlış zamanda istifa etmekle suçlarken, tüm siyonist partilere kapısının açık olduğunu belirtmiştir (Fırat, 2024). Gelen istifaların ardından 17 Haziran’da  Netanyahu savaş kabinesini tamamen feshetmiştir. Savaş kabinesinin yerine birkaç kişi ile danışma toplantıları yapabileceği söylenmiştir. Toplantılara savaş kabinesindeki toplantılara da katılan Aryeh Deri, Savunma Bakanı Yoav Gallant, Stratejik İlişkiler Bakanı Ron Dermer’in katılacağı belirtilmiştir (BBC NEWS Türkçe, 2024).

İstifa haberleri ani gibi görünse de süreç incelendiği zaman kabinenin haziran ayına kadar devam edebilmiş olması bile şaşırtıcı olarak yorumlanabilir. Öncelikli olarak ayrıştıkları noktalardan biri olan esir takası meselesinde Netanyahu’nun bir türlü anlaşmaya yanaşmaması ayrıca savaşı bitirecek her türlü duruma da karşı çıkıyor oluşu ana sebeplerdendir. Bununla beraber İsrail’in Gazze’den çekilmesinin ardından Gazze’yi kimin yöneteceği ile ilgili de aralarında fikir ayrılıkları olduğu bilinen kabinenin erken seçim talepleri ile süreç bir liderlik yarışına da dönüşmüştür. Savaş kabinesinin feshedilmesi ile hükümet düşmemiş aksine merkezileşmiştir. Netanyahu’nun savaş kabinesinin feshinden sonra Gazze’de yaşanan başarısızlığın suçunu kabineye yüklemesinin önü açılmıştır.  

SAVAŞ KABİNESİNİN FESHEDİLMESİNDEN SONRA

Kabinenin dağıtılmasının ardından İsrail saldırılarını artırmıştır. Gerilimin son derece yükseldiği, Lübnan Hizbullahı ile çatışmaların sürdüğü, Gazze’ye olan saldırıların devam ettiği, Batı Şeria’da şiddet olaylarının arttığı ve esir ailelerinin greve başladığı günlerde bu sefer de Gallant Amerika’ya giderek gerginleşen Tel Aviv-Washington arasındaki ilişkiler hakkında görüşmeler yapmıştır. Bundan 1 ay kadar sonra Temmuz sonunda ise bu sefer Netanyahu Amerika’ya giderek kongrede konuşmuş ve uzun süre ayakta alkışlanmıştır. Amerika’nın sorgusuz desteği bir kez daha bu olayla görülmüştür.

31 Temmuz tarihine gelindiğinde İsrail saldırganlığını farklı bir boyuta taşıyarak Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye’yi İran’da şehit etmiş fakat bu konuda açıklama yapmaktan kaçınmıştır. İlerleyen günlerde İran’dan bir misilleme beklense de kayda değer bir durum olmamıştır.

Sonuç

Olayların 1. yılına girilirken artık esir takasının çok da gündemde olmadığı görülmektedir. İsrail’de halk ayaklanmaları artmış, iç savaş çıkabileceğine yönelik haberler basına yansımıştır. Fakat süreç içerisinde İsrail Hamas’ın Gazze’deki liderliğini bitirme, Hamas’ı yok etme, esirleri kurtarma şeklinde koyduğu hedeflerine ulaşamamıştır. İsrail hedeflerine ulaşamadıkça yayılmacılığı ve saldırganlığı artmaktadır. Mısır’da Philedelphia Koridoru’ndan çekilmeyi reddederken, Lübnan’a da saldırılarını artırmaktadır. Bu gidişatta sürecin Amerika’daki başkanlık seçimleri ile beraber daha çok belli olacağı ve şekilleneceği düşünülebilir.

İsrail’in Uluslararası İtibarı ve Soykırım Suçlamalarının Dış Politikadaki Etkileri

İlayda Kara

Giriş

İsrail, 1948’deki kuruluşundan bu yana, özellikle Filistin topraklarında uyguladığı politikalar nedeniyle uluslararası arenada çeşitli suçlamalarla karşı karşıya kalmıştır. Bu suçlamalar arasında en dikkat çekici olanı, İsrail’in Filistinlilere yönelik eylemlerinin soykırım olarak nitelendirilmesidir. Bu metinde, İsrail’in uluslararası itibarı ve soykırım suçlamalarının dış politikadaki etkileri derinlemesine incelenecektir.

Tarihsel Arka Plan

İsrail’in kuruluşu, 1948 Arap-İsrail Savaşı ve sonrasında yaşanan çatışmalar, uluslararası toplumun dikkatini çekmiştir. İsrail’in askeri operasyonları ve yerleşim politikaları, özellikle 1967 Altı Gün Savaşı sonrasında işgal ettiği topraklarda uyguladığı politikalar, sürekli olarak eleştirilmiştir. Bu eleştiriler, İsrail’in uluslararası itibarını zedelemiş ve ülkenin dış politikasını şekillendirmiştir.

Soykırım Suçlamaları

İsrail’e yönelik soykırım suçlamaları, özellikle Gazze Şeridi’ndeki askeri operasyonlar sırasında yoğunlaşmıştır. Uluslararası Adalet Divanı’nda (UAD) açılan davalar, İsrail’in Filistinlilere yönelik eylemlerinin soykırım niteliği taşıdığı iddialarını içermektedir. Güney Afrika’nın 2023 yılında UAD’ye yaptığı başvuru, bu suçlamaların en dikkat çekici örneklerinden biridir. Bu başvuruda, İsrail’in Gazze’deki Filistinlilere yönelik eylemlerinin soykırım özellikleri taşıdığı ve bu eylemlerin uluslararası hukuka aykırı olduğu savunulmaktadır (BBC News Türkçe, 2024) .

Uluslararası İtibar

İsrail’in uluslararası itibarı, soykırım suçlamaları nedeniyle ciddi şekilde zarar görmüştür. Birçok ülke ve uluslararası örgüt, İsrail’in politikalarını eleştirmiş ve yaptırımlar uygulamıştır. Bu durum, İsrail’in diplomatik ilişkilerini ve dış politikasını olumsuz etkilemiştir. Özellikle Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler gibi uluslararası kuruluşlar, İsrail’in politikalarını sert bir şekilde eleştirmiştir (Uluslararası Af Örgütü, 2024) .

Dış Politikadaki Etkiler

Soykırım suçlamaları, İsrail’in dış politikasında önemli değişikliklere yol açmıştır. İsrail, uluslararası arenada kendini savunmak ve itibarını korumak için yoğun diplomatik çabalar sarf etmektedir. Bu çabalar arasında, uluslararası kamuoyunu etkilemek için medya kampanyaları düzenlemek ve diplomatik ilişkileri güçlendirmek yer almaktadır. Ayrıca, bu suçlamalar İsrail’in bölgesel ilişkilerini de etkilemiştir. Özellikle Arap ülkeleriyle olan ilişkilerde gerginlikler yaşanmıştır. İsrail, bu gerginlikleri azaltmak için çeşitli diplomatik girişimlerde bulunmuş, ancak bu girişimler genellikle sınırlı başarı elde etmiştir (BBC News Türkçe, 2024) .

Bölgesel ve Küresel Tepkiler

İsrail’in Filistin topraklarındaki eylemleri, bölgesel ve küresel düzeyde geniş çaplı tepkilere yol açmıştır. Arap Birliği, İsrail’in politikalarını sürekli olarak kınamış ve Filistin halkına destek vermiştir. Ayrıca, Türkiye gibi bazı ülkeler de İsrail’e karşı sert eleştirilerde bulunmuş ve diplomatik ilişkilerini askıya almıştır. Bu tepkiler, İsrail’in bölgesel izolasyonunu artırmış ve ülkenin dış politikadaki manevra alanını daraltmıştır (Dergipark, 2024).

Uluslararası Hukuk ve İnsan Hakları

İsrail’in Filistin topraklarındaki eylemleri, uluslararası hukuk ve insan hakları bağlamında da yoğun eleştirilere maruz kalmıştır. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi, İsrail’in eylemlerini kınayan birçok karar almış ve bu eylemlerin uluslararası hukuka aykırı olduğunu belirtmiştir. Ayrıca, Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) de İsrail’in Filistin topraklarındaki eylemlerini incelemeye almıştır. Bu durum, İsrail’in uluslararası itibarını daha da zedelemiş ve ülkenin dış politikadaki hareket alanını kısıtlamıştır (Al Jazeera Türk, 2024) .

Medya ve Kamuoyu

Medya, İsrail’in Filistin topraklarındaki eylemlerini geniş çapta haberleştirmiş ve kamuoyunun dikkatini bu konuya çekmiştir. Özellikle sosyal medya, İsrail’in eylemlerine karşı küresel bir farkındalık yaratmada önemli bir rol oynamıştır. Bu durum, İsrail’in uluslararası itibarını olumsuz etkilemiş ve ülkenin dış politikadaki stratejilerini yeniden gözden geçirmesine yol açmıştır (Hürriyet, 2024) .

Sonuç

İsrail’in uluslararası itibarı ve soykırım suçlamalarının dış politikadaki etkileri, ülkenin diplomatik ilişkilerini ve uluslararası konumunu derinden etkilemiştir. Bu durum, İsrail’in gelecekteki dış politika stratejilerini şekillendirecek önemli bir faktör olmaya devam edecektir. İsrail, uluslararası itibarını korumak ve soykırım suçlamalarına karşı kendini savunmak için yoğun çabalar sarf etmeye devam edecektir.

İsrail Tarafındaki Kayıplar Neler?

Şerife Sena ŞEN

7 Ekim 2023’te başlayan Aksa Tufanı’nın ilk gününden beri Filistin tarafındaki kayıpların paylaşılan istatistikleri İsrail’in Gazze üzerinde yaptığı soykırım, hak ihlalleri ve savaş suçlarının boyutunu gözler önüne serdi. Filistin tarafındaki kayıplar, İsrail tarafında hükumetin “savaşta” ne kadar başarılı ve etkili olduğunu düşündürse de aslında İsrail’in de çok fazla kayıp verdiği ve zarara uğradığı bir gerçek. İsrail tarafındaki kayıplardan birçok kişi haberdar değil. Bunun en önemli sebeplerinden biri; İsrail ordu mensuplarının, halkın ve ordunun kendilerine olan inancını kaybetmemek adına kendi aleyhinde olan gerçek verileri paylaşmamasıdır.  Askeri sansür sebebiyle ordudaki ölü sayısı, tutsak ve rehabilite olanların sayısı İsrail askerlerinden ve kamuoyundan gizli tutulmaktadır.

Fotoğraf: İsrail ordu mensupları, Mostafa Alkharouf’un kadrajından (AA)

İsrailli askeri uzman Amos Harel, Aralık 2023’te yaptığı açıklamada işgal kuvvetlerinin Gazze’deki hedeflerine ulaşamayacağını öngördüğünü söylemişti. Harel, İsrail gazetesi Haaretz’de yayımlanan makalesinde, İsrail’in Hamas askeri gücünü tamamen ortadan kaldırmaya yönelik açıkladığı savaş hedeflerinin önündeki zorluk ve engellere değindi. Haaretz gazetesi için kaleme aldığı “İsrailli Politikacılar Gazze Savaşı Konusunda Ordunun Tutamayacağı Sözler Veriyor.” başlıklı makalede “Ordunun paylaştığı yaralı asker sayısı ile hastane verileri arasında uçurum var.” dedi. Harel; İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi için “… verilen kayıplara rağmen savaşın gidişatından oldukça memnun ancak Hamas’ın çöküşünün yakın olduğuna dair hiçbir işaret yok.” yorumunda bulundu. “Hamas’ın yok edilmesi, esirlerin geri getirilmesi, Gazze sınırında yıkılan tüm İsrail yerleşkelerinin yeniden inşası ve sınır güvenliğinin sağlanması” hedeflerine işaret eden Harel, “Bunlar iddialı hedefler ve bazılarına ulaşılamayacağı açıkça ortada. İsrail’in bu gerçeği ABD baskısıyla kabul edeceği de ortada.” ifadesini kullandı. "Hızla artmakta olan ekonomik sıkıntılar, yedek askerlerin üzerindeki yük ve ABD’nin beklentileri" gibi İsrail'in karşı karşıya olduğu sorunların, Gazze'deki yoğun saldırıların yakın zamanda sonlandırılmasıyla sonuçlanabileceğini" söyleyen Harel, şöyle devam etti: "Eğer bu gerçekleşirse, hükümet ve ordu iki ucu keskin bir sorunla karşı karşıya kalacak. Halkın büyük bir kısmı, rehinelerin serbest bırakılmasının İsrail'in birinci önceliği olması gerektiğine inanıyor ve onların geri dönüşlerindeki herhangi bir gecikmeyi büyük bir başarısızlık olarak değerlendiriyor."  

Fotoğraf: Amos Harel, 24 TV

Yine Amos Harel, 12 Eylül 2024’te Haaretz Gazetesi için kaleme aldığı manşette, İsrail ordusunun ünlü birim 8200'ünün başındaki Tuğgeneral Yossi Sariel’in; 7 Ekim saldırılarına yol açan istihbarat başarısızlığındaki “kişisel sorumluluğu” sebebiyle istifa ettiğini yazdı. Sariel, “Birim 8200’ün istihbarat başarısızlığı ve operasyonel başarısızlıktaki rolünün sorumluluğu tamamen bana aittir.” demişti. İstifa etmesi sonucu görevinden azledilen Yossi Sariel “Önceki yıllarda, önceki aylarda ve 7 Ekim’de resmin tamamını görmek ve tehditle yüzleşmeye hazırlanmak adına noktaları birleştiremediğimiz için siyasi ve operasyonel bir sistem olarak hepimiz başarısız olduk.” açıklamasını yaptı.

Raporlar 7 Ekim’den Bu Yana 1664 İsraillinin Öldüğünü ve 143 bin İsraillinin Yerinden Edildiğini Yazıyor

İsrail medya ve araştırma merkezlerinin verileri, 7 Ekim 2023’te Aksa Tufanı’nın başlamasından bu yana 706’sı asker olmak üzere yaklaşık 1664 İsraillinin öldüğünü ve 17.809 kişinin yaralandığını gösterdi. İsrail merkezli Walla haber sitesinin yaptığı habere göre Gazze’de 101 İsrailli tutuklu kalırken, savaşın başlamasından bu yana 143.000 İsrailli şehirlerinden ve evlerinden tahliye edildi. Savaşın başlamasından bu yana yedek kuvvetlerden 300.000 İsrail askeri seferber edilirken 935 İsrail yerleşim birimi ve kasabası bombardıman altında kaldı, sirenler çaldı ve bölge sakinleri yaklaşık 15.000 kez sığınaklara ve korunaklı alanlara saklanmak zorunda kaldı. Hamas’ın Gazze’deki yerleşimlere ve güneydeki İsrail kasabalarına yönelik beklenmedik çıkışında Ekim 2023’te toplam 7.771 roket ve patlayıcı fırlatma uyarısı kaydedilirken, Kasım ayında bu sayı 1.303, Aralık ayında ise 1.277 olmuştur. O tarihten bu yana siren sayısı, İran’ın 14 Nisan’da İsrail’e saldırması nedeniyle 1.000’den fazla alarmın yeniden kaydedildiği Nisan 2024 hariç, her ay 1000’in altına düşmüştür.

Hizbullah ile kuzey cephesinde yürütülen savaşa gelince, son veriler 24’ü asker olmak üzere 50 İsraillinin öldüğünü, Lübnan ve Suriye’den 7.560 roket ve patlayıcı drone atıldığını, 43 sınır kasabası ile Yukarı Celile ve Batı Celile’den 68.500 İsraillinin tahliye edildiğini göstermektedir.

İşgal altındaki Batı Şeria’da tırmanan gerilim bağlamında, Filistin direniş operasyonlarında 12 asker ve 3 polis memuru dâhil 41 yerleşimci öldü ve 285 yerleşimci yaralandı. İran’ın 14 Nisan’da İsrail’e yönelik saldırısında ise İsrail cephesi 120 balistik füzeyle vurulmuş, bunlardan 30’u önlenmiş, 170 patlayıcı drone fırlatılmış ve İran saldırısı 32 İsraillinin yaralanmasına neden olmuş ancak herhangi bir ölüm vakası rapor edilmemiştir. Ulusal Güvenlik Araştırma Enstitüsü, Yemen’deki Husi Ensarullah grubunun İsrail’e ve Kızıldeniz’deki deniz çıkarlarına yönelik saldırılarını izlemiş; 200 füze, mermi ve insansız hava aracının fırlatıldığı belgelenmiş, Hayfa ve Aşdod limanlarına doğru seyreden İsrail bağlantılı kargo gemilerine 340 deniz saldırısı gerçekleşmiştir.

El- Cezira’nın 14 Temmuz 2024’te yaptığı habere göre; İsrail ordu mensupları, Gazze Şeridi’nde uğradığı insani kayıplara ilişkin rakamları açıkladı. Söz konusu rakamlar; ölü, yaralı ve travma geçiren insanları içeriyordu.

Fotoğraf: İsrail her ay, savaşta yaralanan en az 1000 kişiyi Gazze’den tahliye ediyor. (el-Cezira)

Resmi verilere göre İsrail Savunma Bakanlığına bağlı rehabilitasyon merkezine; 7 Ekim 2023’ten itibaren 10.566 yaralı asker nakledildi, bu sayı hemen hemen her ay takriben 1000’den fazla yeni yaralı anlamına gelmekte. Bakanlığın yaptığı açıklamaya göre; 192 kafa yaralanması, 168 göz yaralanması, 690 omurilik yaralanması ve rehabilitasyon merkezinde tedavi gören 50 ampute dahil olmak üzere 3.700’den fazla yaralı uzuv vakası kaydedildi. Yaralı askerlerin %35’inin anksiyete, depresyon, ve travma sonrası stres bozukluğundan; %37’sinin ise uzuv yaralanmalarından muzdarip olduğu belirtildi. Bakanlık, yaralı askerlerin %68’inin yedek asker olduğunu ve çoğunun genç olduğunu, %51’inin 18- 30 yaş arasında, %31’inin ise 30-40 yaş arasında olduğunu ekledi. Tüm yaralı sayısının %28’inin ise temel probleminin zihinsel başa çıkamama sorunuyla ilgili olduğu söylendi.

İsrail ordu mensuplarının ölü sayısına ilişkin veriler, 330’u Gazze Şeridi’ndeki kara çatışmalarında olmak üzere Aksa Tufanı sürecinin başlamasından bu yana 690 asker ve subayın öldüğünü gösteriyor. Bu veriler, Tel Aviv’in Gazze Şeridi’ndeki gerçek ölü ve yaralı sayısını gizlediği söylenirken açıklandı. İsrail yetkilileri birden fazla kez ordunun Gazze Şeridi’ndeki çatışmalarda ağır bedeller ödediğini ve Hamas’la çetin bir mücadele verdiğini söyledi.

El-Cezira’nın 2024 Haziran ayının henüz ortalarında yaptığı habere göre, haziran ayının ilk iki haftasında Gazze Şeridi ve Güney Lübnan cephelerinde en az 19 İsrail askeri öldürüldü ve 70’ten fazla asker de yaralandı. İsrail Savunma Kuvvetlerinin (IDF) haziran ayının ilk yarısındaki en kötü tek günlük ölü sayısı, Refah’ta bir personel taşıyıcısını hedef alan bombalı saldırıda sekiz askerin öldüğü gün kaydedildi. İsrail’in yayınlanmasına izin verdiği resmi rakamlara göre 7 Ekim Aksa Tufanı operasyonunun ardından Gazze Şeridi’ne yönelik İsrail kara harekatının başlamasından bu yana, 306’sı 27 Ekim’de başlayan kara çatışmalarında olmak üzere 658 İsrailli asker ve subay öldürüldü. Veriler, ayrıca Aksa Tufanı başlamasından itibaren 1936’sı kara çatışmalarında olmak üzere 3835 işgal ordusu mensubunun yaralandığını göstermektedir.

Fotoğraf: Gazze’de ölen meslektaşları için düzenlenen cenaze töreninde İsrail askerleri, el-Cezira

Haziran ayının ilk yarı bilançosunu inceleyelim:

5 Haziran: Lübnan Hizbullahı tarafından Harviş’te askerlerin toplandığı bir yere düzenlenen insansız hava aracı saldırısında bir asker öldü.

6 Haziran: Refah’ta cephe gerisinde çıkan silahlı çatışmada bir asker öldü.

8 Haziran: Yamam Özel Biriminde görevli bir subay Nuseyrat Mülteci Kampı bölgesindeki 4 İsrailli rehineyi geri almak için düzenlenen operasyon sırasında öldü.

10 Haziran:  Refah’ın merkezinde bubi tuzaklı bir binada kurulan pusuda dört asker öldü, biri subay olmak üzere 6 asker de yaralandı. İsrail ordu radyosu askerlerin Refah’ın Shaboura mahallesindeki bir binada meydana gelen patlama sonucu öldüğünü bildirdi. Times of Israel gazetesinin askeri muhabiri patlamada beşi ağır olmak üzere 7 askerin yaralandığını söyledi.

11 Haziran: 24 saat içinde 10 asker yaralandı.

12 Haziran: 24 saat içinde 29 asker yaralandı.

13 Haziran: Ordu, Lübnan’dan atılan bir roket nedeniyle iki askerin yaralandığını kabul etti.

13 Haziran: Ordu, Lübnan’dan atılan bir roket nedeniyle iki askerin yaralandığını kabul etti. 24 saat içerisinde 11 asker yaralandı.

14 Haziran: 24 saat içerisinde 10 asker yaralandı.

15 Haziran: Gazze Şeridi’nin merkezinde bir tanka yerleştirilen patlayıcının infilak etmesi sonucu iki asker öldü. Refah’ta 10 Haziran’da bubi tuzaklı bir binanın patlaması sonucu Givati Tugayı’nda görevli bir asker hayatını kaybetti.

16 Haziran: Refah çatışmaları sırasında bir asker öldü.

İsrail’in Ekonomik Kaybı

7 Ekim 2023’ten günümüze kadar süregelen çatışmalar, İsrail’de enflasyonu son bir yılın en yüksek seviyesine çıkardı.

Merkezi İstatistik Bürosunun Ağustos ayında açıkladığı verilere göre Temmuz ayında %3,2 olan yıllık enflasyon oranı geçen ay %3,6’ya yükselerek ekim ayından bu yana en yüksek seviyesine ulaştı.

Fotoğraf: el-Cezira

İstatistik ofisine göre Ağustos ayında taze sebze maliyetleri %13,2; ulaştırma maliyetleri %2,8 konut maliyetleri %0,6; kültür ve eğlence maliyetleri ise %0,5 oranında artış kaydetti. Verilere göre giyim fiyatları %4,1 ve rafine petrol ürünleri %5,9 oranında düştü. Emlak piyasasında yenilenen sözleşmelerdeki kiralar %2,6 yeni kiracı sözleşmelerindeki kiralar ise %5,3 oranında arttı.

Enflasyondaki bu artış daha fazla faiz indirimini azaltırken, hükümet yetkilileri enflasyondaki yükselişten büyük ölçüde Gazze savaşıyla (!) bağlantılı mal ve hizmet arzını sorumlu tuttu. Ocak ayındaki rekor faiz indiriminin ardından İsrail Merkez Bankası Şubat, Nisan, Mayıs, Temmuz ve Ağustos aylarında yaptığı toplantılarda jeopolitik gerilimler, artan fiyat baskıları ve İsrail’in savaş nedeniyle maliye politikasının gevşetilmesini gerekçe göstererek faiz oranlarını değiştirmedi. İsrail Merkez Bankası’nın 9 Ekim’de bir faiz kararı alması bekleniyor ve İsrail Merkez Bankası uzmanları 2025 yılına kadar bir faiz indirimi beklemediklerini söylediler. Merkez Bankası Aksa Tufanı’nın enflasyon üzerindeki etkisine ilişkin endişelerini defalarca dile getirmiştir.

Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Landru Aber, geçen ayın sonlarında Bloomberg’e verdiği bir röportajda, faiz indiriminin gelecek yıla kadar masadan kalkabileceğini söyledi.

Mizrahi Tefahot Bank stratejisti Yonni Fanning “Enflasyon tarihsel açıdan bile alışılmadık derecede yüksek hale geldi.” dedi.

Fotoğraf: İsrail Merkez Bankası

“Savaş”ın Knesset’i (İsrail Parlamentosu) 2024 mali yılı için daha önce onaylanan ek bütçe artışını 727,4 milyar şekele (192 milyar dolar) çıkarmaya sevk etmesi dikkat çekici. Knesset, sivillerin tahliyesi ve yedek askerlerin bu yılın sonuna kadar bakımının finanse edilmesine yardımcı olmak için 3,4 milyar şekellik (924 milyon dolar) yeni artışı onayladı. Aksa Tufanı beklenenden daha uzun sürdüğü için başlangıçtaki bütçenin artan maliyetleri karşılaması mümkün görünmemektedir. 

Aksa Tufanı Devam Ederken Batı Şeria Ve Gazze’de Yaşanan Olaylar

Şerife Sena ŞEN

7 Ekim 2023’te, İzzeddin el-Kassam Tugayları “Aksa Tufanı” adlı kapsamlı bir operasyona başladı. Operasyonun temel gerekçesi, İsrail’in Mescid-i Aksa ve Filistinlilerin kutsal değerlerine yönelik saldırıları ve İsrail’in işgal altındaki Filistin topraklarında sürdürdüğü insan hakları ihlalleriydi.  İsrail ordusu, Gazze’den silahlı bir grubun İsrail topraklarına sızdığını ve savaş durumu ilan ettiğini duyurdu ve Gazze Şeridi’ne yönelik yoğun hava saldırısı başlattı. İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, Gazze Şeridi etrafında 80 km yarıçapındaki bölgeyi askeri alan ilan etti.  

İşgal güçleri, 7 Ekim ile başlayan süreçte Gazze ve Batı Şeria üzerinde pek çok savaş suçuna imza attı;

  • Beyaz fosfor kullanımı

  • Soykırım, toplu yok etme ve öldürme

  • İnsani yardım kaynaklarına, savunmasız yer ve araçlara, hastanelere saldırı

  • Göçe zorlama, nüfusun zorla nakli, sürgün

  • İnsani yardımın engellenmesi (ayrıntılar için bkz; Kudüs Çalışma Grubu Aksa Tufanı İlk 100 Gün Raporu)

Fotoğraf: Yerinden edilmiş bir Filistinli aile, İsrail operasyonunun ardından Tulkarm mülteci kampında yıkılan evlerinin enkazı arasında oturuyor, OCHA

KAYNAKÇA

ABD Dışişleri Bakanlığı, Siyasi-Askeri İşler Bürosyu. (2023). U.S. Security Cooperation with Israel. Erişim adresi: https://www.state.gov/u-s-security-cooperation-with-israel/. Erişim tarihi: 19.09.2024.

AJLabs. (2023). How big is Israel’s military and how much funding does it get from the US.  Erişim adresi: https://www.aljazeera.com/news/2023/10/11/how-big-is-israels-military-and-how-much-funding-does-it-get-from-the-us. Erişim tarihi: 19.09.2024.

Ali, R. (2024). Israel’s war on Gaza: How has the US extended military support to its biggest recipient. Erişim adresi: https://www.aa.com.tr/en/middle-east/israel-s-war-on-gaza-how-has-the-us-extended-military-support-to-its-biggest-recipient/3148155. Erişim tarihi: 19.09.2024.

Anonim, (2024). Israel receives 500th US military supply aircraft since 7 October. Erişim adresi: https://www.middleeastmonitor.com/20240827-israel-receives-500th-us-military-supply-aircraft-since-7-october/. Erişim tarihi: 19.09.2024.

Anonim, (2024). Israel’s munition shortage worsens as western states impose 'informal boycott’: Report. Erişim adresi: https://thecradle.co/articles-id/25843. Erişim tarihi: 19.09.2024.

Arnaout, A. R., Fırat, E. (2024). İsrail basınına göre 7 Ekim'den beri İsrail'e 35 bin ton silah ve mühimmat sevkiyatı yapıldı. Erişim adresi: https://www.aa.com.tr/tr/dunya/israil-basinina-gore-7-ekimden-beri-israile-35-bin-ton-silah-ve-muhimmat-sevkiyati-yapildi/3167444. Erişim tarihi: 19.09.2024.

Doğru, İ. (2024). US continues to provide military aid to Israel despite civilian casualties in Gaza. Erişim adresi: https://www.aa.com.tr/en/middle-east/us-continues-to-provide-military-aid-to-israel-despite-civilian-casualties-in-gaza/3268761. Erişim tarihi: 19.09.2024.

González, E. (2024). Spain has bought weapons from Israel for 1,027 million euros since October 7. Erişim adresi: https://thediplomatinspain.com/en/2024/07/10/spain-has-bought-weapons-from-israel-for-1027-million-euros-since-october-7/88530/.  Erişim tarihi: 19.09.2024.

Gritten, D. (2024). Gaza war: Where does Israel get its weapons.  Erişim adresi: https://www.bbc.com/news/world-middle-east-68737412. Erişim tarihi: 19.09.2024.

Kerr, P. K. (2024). Arms Sales: Congressional Review Process. Congressional Research Service.

Khan, M. (2024). The devil’s advocate: US aid and assistance to Israel post-7 October. Erişim adresi: https://www.middleeastmonitor.com/20240720-the-devils-advocate-us-aid-and-assistance-to-israel-post-7-october/. Erişim tarihi: 19.09.2024.

Khan, M. (2024). U.S. Aıd and assıstance to Israel post-october 7, Instıtute Of Strategıc Studıes Islamabad.

Masters, J., Merrow, W. (2024). U.S. Aid to Israel in Four Charts. Erişim adresi: https://www.cfr.org/article/us-aid-israel-four-charts. Erişim tarihi: 19.09.2024.

Pamuk, H., Stone, M. (2024). Exclusive: US has sent Israel thousands of 2,000-pound bombs since Oct. 7. Erişim adresi: https://www.reuters.com/world/us-has-sent-israel-thousands-2000-pound-bombs-since-oct-7-2024-06-28/. Erişim tarihi: 19.09.2024.

Sakman, T. (2024). Görüş – Soykırıma mühimmat desteği: İsrail’e kim ne kadar silah gönderiyor. Erişim adresi: https://www.aa.com.tr/tr/analiz/gorus-soykirima-muhimmat-destegi-israile-kim-ne-kadar-silah-gonderiyor/3202823. Erişim tarihi: 19.09.2024.

Sde, Y. (2024). Gayri resmi boykot: ülkeler İsrail’e “basit” mühimmat satmayı bırakıyor. Erişim adresi: https://www.calcalist.co.il/local_news/article/bja9gfyv0. Erişim tarihi: 19.09.2024.

Soussi, A. (2024). Israel’s new $15bn war budget: What’s it for and what gets cut. Erişim adresi: https://www.aljazeera.com/news/2024/1/16/israels-new-15bn-war-budget-whats-it-for-and-what-gets-cut. Erişim tarihi: 19.09.2024.

The Times of Israel ekibi. (2024). Report: US quietly approved more than 100 arms sales to Israel since October 7. Erişim adresi: https://www.timesofisrael.com/report-us-quietly-approved-more-than-100-arms-sales-to-israel-since-october-7/. Erişim tarihi: 19.09.2024.

The Times of Israel ekibi. (2024). Who are Israel’s key weapons suppliers, and who has halted exports since Oct. 7. Erişim adresi: https://www.timesofisrael.com/who-are-israels-key-weapons-suppliers-and-who-has-halted-exports-since-oct-7/. Erişim tarihi: 19.09.2024.

The Jerusalem Post ekibi. (2024). US government provided $6.5 billion in security aid to Israel since Oct. 7 – report. Erişim adresi: https://www.jpost.com/breaking-news/article-807975. Erişim tarihi: 19.09.2024.

Wezeman, P. D. (2024). Trends in international arms transfers, 2023. Stockholm International Peace Research Institue.

Alaca, M. (2024, 07 12). İsraillilerin yüzde 72'sine göre Netanyahu "7 Ekim'deki başarısızlık" nedeniyle istifa etmeli. 09 18, 2024 tarihinde AA: https://www.aa.com.tr/tr/dunya/israillilerin-yuzde-72sine-gore-netanyahu-7-ekimdeki-basarisizlik-nedeniyle-istifa-etmeli/3273921 adresinden alındı

Anadolu Staff. (2024, 03 29). 45% of Israelis prefer Benny Gantz as prime mini. 09 23, 2024 tarihinde AA: https://www.aa.com.tr/en/middle-east/45-of-israelis-prefer-benny-gantz-as-prime-minister-poll/3178128 adresinden alındı

Aydoğan, B. (2024, 07 31). Netanyahu, İsrail'i "ileride zorlu günlerin beklediğini" söyledi. 09 23, 2024 tarihinde AA: https://www.aa.com.tr/tr/dunya/netanyahu-israili-ileride-zorlu-gunlerin-bekledigini-soyledi/3291640 adresinden alındı

BBC NEWS Türkçe. (2024, 06 17). İsrail Başbakanı Netanyahu savaş kabinesini feshetti. 09 18, 2024 tarihinde BBC NEWS Türkçe: https://www.bbc.com/turkce/articles/ce55j638j1go adresinden alındı

Canlı, E. (2024, 07 07). İsrailliler, esir takası anlaşması ve Netanyahu'nun istifası talebiyle sokaklara indi. 09 18, 2024 tarihinde AA: https://www.aa.com.tr/tr/dunya/israilliler-esir-takasi-anlasmasi-ve-netanyahunun-istifasi-talebiyle-sokaklara-indi/3268215 adresinden alındı

Deveci, M. (2024, 08 11). İsrail ordusundan Heniyye suikastına ilişkin açıklama. 09 18, 2024 tarihinde AA: https://www.aa.com.tr/tr/dunya/israil-ordusundan-heniyye-suikastina-iliskin-aciklama/3292813 adresinden alındı

Deveci, M. (2024, 05 30). İsrail Savaş Kabinesi üyesi Gantz'ın partisi, Meclisin feshedilmesi için tasarı sundu. 09 18, 2024 tarihinde AA: https://www.aa.com.tr/tr/dunya/israil-savas-kabinesi-uyesi-gantzin-partisi-meclisin-feshedilmesi-icin-tasari-sundu/3235574 adresinden alındı

Fırat, E. (2024, 06 09). İsrail Savaş Kabinesi üyesi Gantz, kabineden istifa ettiğini duyurdu. 09 18, 2024 tarihinde AA: https://www.aa.com.tr/tr/dunya/israil-savas-kabinesi-uyesi-gantz-kabineden-istifa-ettigini-duyurdu/3245065 adresinden alındı

Haber Merkezi. (2023, 10 19). İsrail'in Gazze'ye saldırıları sürüyor (İsrail-Hamas çatışmalarında 13. gün). 09 14, 2024 tarihinde NTV: https://www.ntv.com.tr/galeri/dunya/israilin-gazzeye-saldirilari-suruyor-israil-hamas-catismalarinda-13-gun,SWc3X-LJVkaHy4-y9yWEjg/buaoqnZocUKWqaUCKNgL_Q adresinden alındı

İlhan, B. (2024, 07 25). Netanyahu'nun Kongre konuşması: Yalan, ezber ve ABD içişlerine müdahale. 09 18, 2024 tarihinde AA: https://www.aa.com.tr/tr/analiz/netanyahunun-kongre-konusmasi-yalan-ezber-ve-abd-icislerine-mudahale/3285014 adresinden alındı

Independent Türkçe. (2023, 10 30). Netanyahu ‘ordu ve istihbaratı’ suçlayan tweetini neden sildi? 09 14, 2024 tarihinde INDEPENDENT Türkçe: https://www.indyturk.com/node/670731/d%C3%BCnya/netanyahu-%E2%80%98ordu-ve-istihbarat%C4%B1%E2%80%99-su%C3%A7layan-tweetini-neden-sildi adresinden alındı

Keller-Lynn, C. (2023, 10 12). Knesset okays war cabinet; PM: Saturday ‘most horrible day for Jews since Holocaust’. 09 12, 2024 tarihinde The Times Of Israil: https://www.timesofisrael.com/knesset-okays-war-cabinet-pm-saturday-most-horrible-day-for-jews-since-holocaust/ adresinden alındı

Koşak, Ç. (2024, 05 07). İsrail Savaş Kabinesi, Refah’ta saldırılara devam kararı aldı. 09 17, 2024 tarihinde AA: https://www.aa.com.tr/tr/dunya/israil-savas-kabinesi-refah-ta-saldirilara-devam-karari-aldi/3211925 adresinden alındı

Koşak, Ç. (2024, 05 20). İsrail Savaş Kabinesinde Başbakan Netanyahu, Gantz ve Eisenkot ile tartıştı. 09 18, 2024 tarihinde AA: https://www.aa.com.tr/tr/dunya/israil-savas-kabinesinde-basbakan-netanyahu-gantz-ve-eisenkot-ile-tartisti/3224233 adresinden alındı

Kudüs Haber Ajansı . (2023, 11 10). İsrail Savaş Kabinesinde Kriz Derinleşiyor. 09 15, 2024 tarihinde Kudüs Haber. adresinden alındı

Kudüs Haber Ajansı. (2024, 06 26). Gallant, Blinken İle Görüştü. 09 18, 2024 tarihinde Kudüs Haber: https://kudushaber.com.tr/d/14389/gallant-blinken-ile-gorustu adresinden alındı

Kudüs Haber Ajansı. (2024, 02 16). İngiliz Gazetesi: Netanyahu'yla Askerler Ayrışıyor. 09 17, 2024 tarihinde Kudüs Haber: https://kudushaber.com.tr/d/13763/ingiliz-gazetesi-netanyahu-yla-askerler-ayrisiyor adresinden alındı

Kudüs Haber Ajansı. (2024, 01 18). İsrail Savaş Kabinesi Kaynıyor. 09 17, 2024 tarihinde Kudüs Haber: https://kudushaber.com.tr/d/13537/israil-savas-kabinesi-kayniyor adresinden alındı

Kudüs Haber Ajansı. (2024, 04 16). İsrail Savaş Kabinesi Üyesinden Gazze İtirafı. 09 17, 2024 tarihinde Kudüs Haber: https://kudushaber.com.tr/d/14101/israil-savas-kabinesi-uyesinden-gazze-itirafi adresinden alındı

Kudüs Haber Ajansı. (2024, 01 11). İsrail Savaş Kabinesinde Çatışma Tırmanıyor. 09 17, 2024 tarihinde Kudüs Haber: https://kudushaber.com.tr/d/13493/israil-savas-kabinesinde-catisma-tirmaniyor adresinden alındı

Kudüs Haber Ajansı. (2024, 05 07). İsrail: Refah Sınır Kapısını Ele Geçirdik. 09 18, 2024 tarihinde Kudüs Haber: https://kudushaber.com.tr/d/14224/israil-refah-sinir-kapisini-ele-gecirdik adresinden alındı

Kudüs Haber Ajansı. (2024, 08 13). İsrailli Siyasi Lider: İç Savaşın Eşiğindeyiz. 09 18, 2024 tarihinde Kudüs Haber: https://kudushaber.com.tr/d/14626/israilli-siyasi-lider-ic-savasin-esigindeyiz adresinden alındı

Kudüs Haber Ajansı. (2024, 05 10). İsrailli Subay: Netanyahu'nun Asıl Hedefi Başka. 09 17, 2024 tarihinde Kudüs Haber: https://kudushaber.com.tr/d/14249/israilli-subay-netanyahu-nun-asil-hedefi-baska adresinden alındı

Kudüs Haber Ajansı. (2024, 01 02). Netanyahu'ya Kötü Haber; Siyasi Kriz Kapıda. 09 18, 2024 tarihinde Kudüs Haber: https://kudushaber.com.tr/d/13392/netanyahu-ya-kotu-haber-siyasi-kriz-kapida adresinden alındı

Özkan, Ş. (2024, 06 15). ANALİZ- İsrail iç siyasetinde karışıklık: Gantz’ın istifası ne anlama geliyor? 09 18, 2024 tarihinde AA: https://www.aa.com.tr/tr/analiz/analiz-israil-ic-siyasetinde-karisiklik-gantz-in-istifasi-ne-anlama-geliyor/3249729 adresinden alındı

Rakipoğlu, D. M. (2024, 06 19). ANALİZ - Netanyahu’nun Savaş Kabinesini feshetmesi ne anlama geliyor? 09 18, 2024 tarihinde AA: https://www.aa.com.tr/tr/analiz/analiz-netanyahu-nun-savas-kabinesini-feshetmesi-ne-anlama-geliyor/3252429 adresinden alındı

Sputnik Türkiye. (2023, 12 31). 2023'te İsrail-Filistin çatışmasında neler yaşandı? 09 16, 2024 tarihinde Sputnik Türkiye: https://anlatilaninotesi.com.tr/20231231/2023te-israil-filistin-catismasinda-neler-yasandi-1078750400.html adresinden alındı

Sputnik Türkiye. (2023, 11 22). İsrail basını: Ordu, ateşkes anlaşmasını Gazze'nin güneyine saldırı hazırlığı için kabul etti. 09 18, 2024 tarihinde Sputnik Türkiye: https://anlatilaninotesi.com.tr/20231122/canli--israil-sonunda-onayladi-ablukanin-47-gununde-gazzede-ateskes-karari-1077657442.html?full_online=1#1077664081 adresinden alındı

Sputnik Türkiye. (2023, 11 17). İsrail Başbakanı Netanyahu: Gazze'yi işgal etmeye çalışmıyoruz. 09 18, 2024 tarihinde Sputnik Türkiye: https://anlatilaninotesi.com.tr/20231117/canli--gazze-seridine-uluslararasi-baris-gucu-konuslandirma-plani-gerceklesecek-mi-1077484631.html?full_online=1#1077486339 adresinden alındı

Sputnik Türkiye. (2023, 12 04). İsrail Genelkurmay Başkanı Halevi: Gazze'nin güneyindeki çatışmalar, kuzeyindeki kadar yoğun olacak. 09 16, 2024 tarihinde Sputnik Türkiye: https://anlatilaninotesi.com.tr/20231204/israil-genelkurmay-baskani-halevi-gazzenin-guneyindeki-catismalar-kuzeyindeki-kadar-yogun-olacak-1078042783.html adresinden alındı

Sputnik Türkiye. (2023, 12 26). İsrail Savunma Bakanı Gallant, ülkesinin ‘7 cepheden saldırı altında olduğunu’ iddia etti. 09 16, 2024 tarihinde Sputnik Türkiye: https://anlatilaninotesi.com.tr/20231226/israil-savunma-bakani-gallant-ulkesinin-7-cepheden-saldiri-altinda-oldugunu-iddia-etti-1078982450.html adresinden alındı

Sputnik Türkiye. (2023, 11 13). İsrail Savunma Bakanı'ndan 'esirlerin kurtarılması için anlaşma yapılabileceği' sinyali. 09 18, 2024 tarihinde Sputnik Türkiye: https://anlatilaninotesi.com.tr/20231113/israil-savunma-bakanindan-esirlerin-kurtarilmasi-icin-anlasma-yapilabilecegi-sinyali-1077324057.html adresinden alındı

Sputnik Türkiye. (2023, 12 27). İsrail'de hükümet krizi: 'Netanyahu, Savunma Bakanı ile MOSSAD Başkanı'nın görüşmesini engelliyor'. 09 16, 2024 tarihinde Sputnik Türkiye: https://anlatilaninotesi.com.tr/20231227/israilde-hukumet-krizi-netanyahu-savunma-bakani-ile-mossad-baskaninin-gorusmesini-engelliyor-1079031287.html adresinden alındı

Sputnik Türkiye. (2023, 11 21). İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, Hamas ile yapılması öngörülen esir takası anlaşmasını eleştirerek, bunun bir “felaket getirebileceğini” söyledi. 09 18, 2024 tarihinde Sputnik Türkiye: https://anlatilaninotesi.com.tr/20231121/israilli-asiri-sagci-bakan-ben-gvirden-esir-takasi-anlasmasi-icin-felaket-getirebilir-yorumu-1077647143.html adresinden alındı

Sputnik Türkiye. (2023, 12 14). İsrailli esirlerin yakınlarından Netanyahu'ya "Hamas'la müzakerelere yeniden başlanması" çağrısı. 09 18, 2024 tarihinde Sputnik Türkiye: https://anlatilaninotesi.com.tr/20231214/israilli-esirlerin-yakinlarindan-netanyahuya-hamasla-muzakerelere-yeniden-baslanmasi-cagrisi-1078479998.html adresinden alındı

Sputnik Türkiye. (2023, 12 05). Netanyahu ile İsrailli esir yakınları arasında tartışma: 'Şu anda herkesi eve getirme imkanı yok'. 09 16, 2024 tarihinde Sputnik Türkiye: https://anlatilaninotesi.com.tr/20231205/netanyahu-ile-israilli-esir-yakinlari-arasinda-tartisma-su-anda-herkesi-eve-getirme-imkani-yok-1078116293.html adresinden alındı

Sputnik Türkiye. (2023, 10 23). Netanyahu ile ordu arasında kriz iddiası: 'İstifasını istiyorlar'. 09 18, 2024 tarihinde Sputnik Türkiye: https://anlatilaninotesi.com.tr/20231023/netanyahu-ile-ordu-arasinda-kriz-iddiasi-istifasini-istiyorlar-1076628596.html adresinden alındı

Sputnik Türkiye. (2023, 11 22). Netanyahu: Güvenlik güçleri rehine anlaşmasını destekliyor. 09 18, 2024 tarihinde Sputnik Türkiye: https://anlatilaninotesi.com.tr/20231122/netanyahu-guvenlik-gucleri-rehine-anlasmasini-destekliyor-1077655549.html adresinden alındı

Sputnik Türkiye. (2023, 11 23). Netanyahu’dan Mossad'a Hamas liderlerini ‘dünyanın neresinde olursa olsun’ vur emri. 09 18, 2024 tarihinde Sputnik Türkiye: https://anlatilaninotesi.com.tr/20231123/netanyahudan-mossada-hamas-liderlerini-dunyanin-neresinde-olursa-olsun-vur-emri-1077696958.html adresinden alındı

Sputnik Türkiye. (2023, 12 20). Netanyahu’nun ‘Gazze’ bahanesi yolsuzluk davasıyla mı ilgili? 09 18, 2024 tarihinde Sputnik Türkiye: https://anlatilaninotesi.com.tr/20231220/netanyahunun-gazze-bahanesi-yolsuzluk-davasiyla-mi-ilgili-1078630371.html adresinden alındı

Sputnik Türkiye. (2023, 12 05). Netanyahu'nun iktidarı sallanıyor mu: 'İsrail Ekonomi Bakanı Netanyahu'ya başkaldırdı'. 09 16, 2024 tarihinde Sputnik Türkiye: https://anlatilaninotesi.com.tr/20231205/netanyahunun-iktidari-sallaniyor-mu-israil-ekonomi-bakani-netanyahuya-baskaldirdi-1078086693.html adresinden alındı

TRT Haber. (2024, 05 22). İsrail Savunma Bakanı Gallant: Hiç kimsenin İsrail'i eleştirme hakkı yok. 09 23, 2024 tarihinde TRT Haber: https://www.trthaber.com/haber/dunya/israil-savunma-bakani-gallant-hic-kimsenin-israili-elestirme-hakki-yok-859011.html adresinden alındı

Yılmaz, H., & Topçu, G. (2024, 04 28). İsrail Savaş Kabinesi üyesinden, "esir takası anlaşması imzalanmazsa hükümetin düşebileceği" uyarısı. 09 17, 2024 tarihinde AA: https://www.aa.com.tr/tr/dunya/israil-savas-kabinesi-uyesinden-esir-takasi-anlasmasi-imzalanmazsa-hukumetin-dusebilecegi-uyarisi/3204688 adresinden alındı

Zilber, N., & Shotter, J. (2024, 01 19). Split in Israel’s war leadership breaks into the open. 09 23, 2024 tarihinde FINANCIAL TIMES: https://www.ft.com/content/e1a54af7-2ee7-416c-af2b-e4af42621556 adresinden alındı

 BBC News Türkçe. (2024). Uluslararası Adalet Divanı nedir, ‘İsrail’in Gazze’de soykırım yapmakla’ suçlandığı dava neden bu mahkemede görülecek? BBC.

Uluslararası Af Örgütü. (2024). Uluslararası Adalet Divanı’nda İsrail hakkında Soykırım Sözleşmesi’ni ihlal gerekçesiyle başlayan dava. Amnesty.

BBC News Türkçe. (2024). İsrail’e karşı ‘soykırım’ davası: Uluslararası Adalet Divanı’nın ara kararı. BBC.

Dergipark. (2024). Bir İnsanlık Suçu ve Soykırım Trajedisi: İsrail’in Filistinlilere yönelik eylemleri. Dergipark.

Al Jazeera Türk. (2024). Arap Birliği’nden İsrail’e kınama. Al Jazeera.

Hürriyet. (2024). Türkiye-İsrail ilişkilerinde yeni dönem. Hürriyet.

Birleşmiş Milletler. (2024). İnsan Hakları Konseyi İsrail’i kınadı. UN.

Uluslararası Ceza Mahkemesi. (2024). İsrail’in Filistin topraklarındaki eylemleri inceleme altında. ICC.

The Guardian. (2024). Social media and the Israel-Palestine conflict. The Guardian.

Vad, M. (2024, Eylül 8).          تقارير: مقتل 1664 إسرائيليا ونزوح 143 ألفا منذ 7 أكتوبر .   el-Cezira.https://www.aljazeera.net/politics/2024/9/8/%D8%AA%D9%82%D8%A7%D8%B1%D9%8A%D8%B1-%D9%85%D9%82%D8%AA%D9%84-1664-%D8%A5%D8%B3%D8%B1%D8%A7%D8%A6%D9%8A%D9%84%D9%8A%D8%A7-%D9%88%D9%86%D8%B2%D9%88%D8%AD-143-%D8%A3%D9%84%D9%81%D8%A7

Aydemir, M. (2023, Aralık 12). İsrailli askeri uzmana göre, İsrail ordusu Gazze’deki hedeflerine ulaşamayacak. Anadolu Ajansı. https://www.aa.com.tr/tr/dunya/israilli-askeri-uzmana-gore-israil-ordusu-gazze-deki-hedeflerine-ulasamayacak/3080707

Harel, A. (2024, Eylül 12). Commander of Elite Israeli Army Intelligence Unit Resigns Due to 'Failure' of Oct. 7. Haaretz. https://www.haaretz.com/israel-news/2024-09-12/ty-article/.premium/commander-of-elite-israeli-army-intelligence-unit-resigns-due-to-failure-of-oct-7/00000191-e664-d1c1-adbf-f7f6b5220000

El-Cezira. (2024, Ağustos 14). أرقام تفصيلية جديدة عن خسائر الجيش الإسرائيلي في غزة. https://www.aljazeera.net/news/2024/8/14/%D8%B9%D8%A7%D8%AC%D9%84-%D9%82%D8%B3%D9%85-%D8%A5%D8%B9%D8%A7%D8%AF%D8%A9-%D8%AA%D8%A3%D9%87%D9%8A%D9%84-%D8%A7%D9%84%D8%AC%D9%86%D9%88%D8%AF-%D9%81%D9%8A-%D9%88%D8%B2%D8%A7%D8%B1%D8%A9

El-Cezira. (2024, Haziran 16). خسائر بشرية ثقيلة للجيش الإسرائيلي منذ بداية يونيو. https://www.aljazeera.net/news/2024/6/16/%D8%AE%D8%B3%D8%A7%D8%A6%D8%B1-%D8%A8%D8%B4%D8%B1%D9%8A%D8%A9-%D8%AB%D9%82%D9%8A%D9%84%D8%A9-%D9%84%D9%84%D8%AC%D9%8A%D8%B4-%D8%A7%D9%84%D8%A5%D8%B3%D8%B1%D8%A7%D8%A6%D9%8A%D9%84%D9%8A

El-Cezira. (2024, Eylül 15). حرب غزة تدفع التضخم في إسرائيل لأعلى مستوى بعام. https://www.aljazeera.net/ebusiness/2024/9/15/%D8%AD%D8%B1%D8%A8-%D8%BA%D8%B2%D8%A9-%D8%AA%D8%AF%D9%81%D8%B9-%D8%A7%D9%84%D8%AA%D8%B6%D8%AE%D9%85-%D9%81%D9%8A-%D8%A5%D8%B3%D8%B1%D8%A7%D8%A6%D9%8A%D9%84-%D9%84%D8%A3%D8%B9%D9%84%D9%89

Filistin Davamız, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Yayınları (2024). https://www.iletisim.gov.tr/images/uploads/dosyalar/Filistin_Davamiz_TR.pdf

Ayabakan, Ş. (2024). Suç Dosyası: İşgalci İsrail’in 7 Ekim’den Bu Yana Gazze’de İşlediği Savaş Suçları. Demirbaş ve Aydoğan (Editörler) Aksa Tufanı İlk 100 Gün Raporu (s.41-59). https://www.kuduscalismagrubu.com/

Marsad Shireen (2024, Eylül 21). في فلسطين منذ بداية هذا العام. https://www.shireen.ps/home

ZAMAN TÜNELİ

2023

  • 7 Ekim 2023:  sabahın erken saatlerinde  Gazze'li direniş grupları Hamas ile koordineli bir şekilde Aksa Tufanı operasyonunu başlattı. İsrail ise buna karşılık Demir kılıç Harekatını başlatarak savaş ilan etti.

  • 8 Ekim 2023: Hizbullah üçüncü bir taraf olarak İsrail’in Kuzeyini bombaladı. İsrail ise mülteci kamplarının bulunduğu Lübnan’ın güneyini bombalamaya başladı.

  • 13 Ekim: İsrail Gazze halkına Güneye gitmesi için çağrıda bulundu.

  • 17 Ekim: Gazze'deki El-Ehli Hastanesi bombalandı. İsrail’in günler sonra üstlendiği katliamda 500’den fazla Filistinli şehit oldu.

  • 19 Ekim 2023: Yemen Husileri İsrail’e fırlattığı roketlerle savaşın bir tarafı olduğunu ilan etti.

  • 27 Ekim 2023; İsrail, HAMAS'ı yok etme ve rehineleri kurtarma bahanesiyle Gazze’nin Kuzeyine kara harekâtı başlattı.

  • 31 Ekim 2023: Cebaliye Mülteci kampı İsrail tarafından bombalandı.

  • 15 Kasım:  içinde Hamas’a ait tünellerin bulunduğu gerekçesiyle İsrail ordusu Şifa hastanesini kuşattı ve günlerce süren bir katliam gerçekleştirdi.

  • 17 Kasım: İsrail ablukasının şiddeti nedeniyle Gazzelilerin açlıkla mücadelesi başladı.

  • 18 Kasım: İsrail zorla yerinden ettiği Gazzelilerin sığındığı UNRWA'ya ait El-Fahura Okulu'nu  bombalayarak 200 Filistinliyi şehit etti.

  • 24 Kasım: İsrail ve Hamas arasında geçici ateşkese varıldı. 7 gün süren ateşkeste esir takası ve gıda yardımı sağlandı.

  • 3 Aralık: İsrail ordusu güvenli bölge olarak ilan ettiği Han Yunus’a Hamas Liderlerin bulunduğu gerekçesiyle kara harekatı başlattı. ( 7 Nisan 2024’te çekildi.)

  • 15 Aralık: İsrail Ordusu Gazze’de 3 rehinesini öldürdüğünü ilan etti.

  • 29 Aralık: Güney Afrika İsrail aleyhine Uluslararası Adalet Divanında Soykırım suçu davasını başlattı.

2024

  • 3 Ocak: Hamas lider yardımcısı Salih el-Aruri, İsrail tarafından Beyrut’ta suikastle şehit oldu.

  • 15 Şubat: İsrail ordusu 10 gün boyunca Nasır Hastanesi'ni kuşatarak yüzlerce Gazzeli’yi tutuklayıp öldürdü.

  • 29 Şubat: İsrail askerleri Gazze şehrinin güneyinde yardım tırlarını bekleyen Gazzelileri öldürüldü. (Un Katliamı)

  • 8 Mart: Amerika Başbakanı Joe Biden yardım amaçlı Gazze sahiline Geçici bir liman kuracaklarını ilan etti. Liman 17 Mayıs’ta açıldı. ABD 10 Temmuz’da İsrail’e askeri yardım desteği gerekçeleri nedeniyle limandan çekildi.

  • 18 Mart: İsrail Ordusu 2. kez Şifa hastanesini kuşattı. Hastane bahçesinde sıra sıra dizilmiş cesetler akılda kaldı.

  • 24 Mart: 2. Nasır Hastanesi kuşatması yaşandı, tanıklar içeride toplu mezarlıkların olduğunu ispat ettiler.

  • 25 Mart: BM Güvenlik Konseyi Ramazan ayında ateşkesi kabul etti ancak İsrail bu karara uymadı

  • 2 Nisan: İsrail ordusu yabancı vatandaşlığa sahip olan Dünya Merkez Mutfağı çalışanlarını öldürdü.

  • 9 Nisan: Türkiye İsrail ile ticareti kısıtladı. 2 Mayıs’ta ise ticareti tamamen kesti.

  • 13 Nisan: İsrail'in Şam’ın İran büyükelçisini öldürmesine karşılık olarak İran, İsrail’e 350 roket fırlattı.

  • 6 Mayıs: İsrail güvenli bölge ilan ettiği Refaha kara harekatı başlattı. Uluslararası tepkilere rağmen İsrail 2 milyon Gazzeli’nin bulunduğu Refah şehrine girdi.

  • 24 Mayıs: Adalet Divanı İsrail’e Refah Kara Harekâtını bitirmesini emretti.

  • 26 Mayıs: Refah katliamından göç eden Gazellilerin çadırları bombalandı.

  • 29 Mayıs: İsrail Gazze ve Mısır arasında bulunan Philadelphi Koridorunu aldığını ilan etti. Resmen 7 Haziran’da bu koridoru ele geçirdi.

  • 31 Mayıs: Biden İsrail’e 3 aşamalı ateşkes müzakeresi sunduğunu ve bu anlaşmada tüm rehinlerin verilmesi, Gazze’den tamamen çekilmek ve Gazze’nin imarı gibi şartların olduğunu belirtti. 2 Temmuz’da Hamas anlaşmayı kabul etse de Natenyahu yeni şartlar ekleyerek anlaşma sürecini bitirdi.

  • 8 Haziran: İsrail askerleri 4 rehineyi kurtarma bahanesiyle -Nusayrat Mülteci Kampı'nda katliam gerçekleştirdi.

  • 10 Haziran: BM güvenlik Konseyi Biden’ın 31 Mayıs’ta sunduğu ateşkes müzakere önerisini kabul etti.

  • 13 Temmuz: İsrail, Kassam lideri Muhammed Dayf’ın bulunduğunu idea ederek Han Yunus’taki Al-Mevasi bölgesinde katliam gerçekleştirdi.

  • 31 Temmuz: İsrail İsmail Haniye’yi Tahran ziyareti sırasında suikastla öldürdü.

  • 6 Ağustos: Hamas’ın yeni lideri Yahya Sinwar başa geldi.

  • 10 Ağustos: İsrail, Gazze'de zorla yerinden ettiği insanların barındığı bir okulu bombaladı.

  • 12 Ağustos: Hamas bir İsrailli rehineyi öldürdüğünü ilan etti.

  • 18 Ağustos: Gazze sivil savunma merkezi 1760 cesedin yok olduğunu ve 8240 cesedin bulunamadığını açıkladı.

  • 20 Ağustos: İsrail askerleri Gazze’den 6 rehinenin cesedini aldığını açıkladı.

  • 28 Ağustos: İsrail Ordusu Batı Şeria’da 20 yılın en geniş çaplı saldırısını gerçekleştirdi.

  • 30 Ağustos: İsrail Savaş Kabinesi ordunun Philadelphi Koridorunda kalmasını onayladı.

  • 9 Eylül: Gazze çocukları okula gitmedi.

  • 10 Eylül: İsrail Han Yunus’un Mevasi bölgesine saldırı düzenledi. 40 Filistinli hayatını kaybetti 60 kişi ise yaralandı.

  • 17 Eylül: İsrail Lübnan’da bulunan Hizbullah üyelerine yönelik büyük bir siber saldırı gerçekleştirdi.

  • 18 Eylül: Filistin tarafından ilk kez BM Genel Kurulu'na sunulan, İsrail'in işgal altındaki topraklardan 12 ay içinde çekilmesini talep eden karar tasarısı, 14’e karşı 124 oy ile kabul edildi.

  • 28 Eylül:  İsrail Hizbullah Lideri Nasrullah'ı öldürdü.

  • 1 Ekim:  İran ikinci kez Şehit İsmail Haniye ve Hizbullah Lideri Nasrallah için İsrail’e roketlerle saldırdı.

  • İsrail’in tekrar İran’ı vurması bekleniyor.

İsrail mühimmatlarını hangi ülkelerden alıyor?

Ayten Rumeysa ÜNSAÇAN

Kurulduğu yıldan bugüne dek İsrail’in en büyük müttefiki ve silah tedarikçisi ABD’dir. Onun ardından bir nevi Nazi soykırımını hafızalardan silmeye çalışan Almanya gelmektedir. İtalya ve diğer bazı devletlerle birlikte, bu durum 7 Ekim sonrası da değişmemiştir. Aslında büyük bir silah ihracatçısı olan İsrail, tarihindeki en yıkıcı saldırıları gerçekleştirirken ithal bomba, füze ve mühimmatlara gereksinim duymaktadır. Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü’nün (SIPRI) raporuna göre, ABD İsrail savunma sanayi ithalatının %69’unu sağlamaktadır. İkinci sıradaki Almanya %30 ve İtalya ise %0,9’luk bir paya sahiptir.

2018 yılında Başkan Obama döneminde imzalanan 10 yıllık bir mutabakata göre, ABD İsrail’e her yıl ortalama 3,8 milyar dolar değerinde askeri yardım sağlamaktadır. Yabancı Askeri Finansman (FMF) programı ve füze savunma sistemleri iş birliği de buna dâhildir. ABD’nin bu yardımları, İsrail’in gelişmiş silah endüstrisini kurmasına olanak tanımıştır. Yıllık yardımın yanı sıra ABD, İsrail’in bölgedeki Niteliksel Askeri Üstünlüğü’nü (QME) de korumaktadır.

Bu durum; ABD’nin, Ortadoğu’da İsrail dışında herhangi bir ülkeye askeri destek sağladığında, İsrail’e her zaman komşu ülkeler açısından caydırıcılığı daha yüksek bir yardım gerçekleştirmesi anlamına gelmektedir. Bu sayede İsrail’in bölgedeki askeri üstünlüğü istikrarını koruyabilmektedir. Yapılan yıllık yardımlara ek olarak Biden yönetimi 7 Ekim sonrasında İsrail’e ek askeri yardımda bulunulacağını açıklamıştır.

Uzun vadede teslim edilecek olan ve yaklaşık 26 milyar doları bulan bu yardımın kısa, orta ve uzun menzilli “Demir Kubbe” “Davut Sapanı” ve “Demir Kiriş” sistemleri için mühimmatın yanı sıra bölgedeki ABD stoklarını yenileme amacı da içerdiği belirtilmiştir. Bununla birlikte 7 Ekim’den bu yana ABD İsrail’e binlerce ton askeri teçhizat, mühimmat, koruyucu ekipman ve tıbbi malzemenin yanı sıra istihbarat desteği ve üst düzey danışmanlık da sağlamıştır. Eski bir Biden hükümeti yetkilisi, İsrail’in Gazze’deki saldırısını ABD desteği olmadan sürdüremeyeceğini ifade etmiştir.

Şekil 1. İsrail’in yıllara göre silah ithalat oranı (Kaynak:  Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü)

ABD’nin İsrail’e sağladığı desteğin katlanarak artması, bölgede güç asimetrisi oluşturarak bir silahlanma yarışı başlatmıştır. Bununla birlikte yıllardır devam eden koşulsuz destek, İsrail’i hukuka aykırı davranmak konusunda cesaretlendirmektedir. Zira ABD Dış İlişkiler Konseyi’nin (CFR) üyesi Elliot Abrams’a göre, ABD’nin İsrail’e askeri desteğini durdurması, en büyük müttefikinin geri çekildiğini göstererek Yahudi devletine yönelik saldırıları cesaretlendirecektir.

İşgalci devletin ikinci en büyük silah ihracatçısı olan Almanya ise 2023 yılında yaklaşık 350 milyon dolarlık askeri teçhizatın İsrail’e sevkiyatını gerçekleştirmiştir. Bu rakam bir önceki yılın verilerine göre 10 kat daha yüksektir. Satış kararlarının çoğunluğu ise 7 Ekim sonrasında verilmiştir. Bu da savaşın başlamasının ardından ülkenin İsrail’e açık desteğinin bir göstergesidir. Teçhizatın yanı sıra İsrail ordusu hâlihazırda envanterinde bulunan Alman denizaltılarını da yenilemek için yine Almanya ile anlaşma imzalanmıştır. Ancak ülkenin 2023’teki üstün desteğine rağmen, 2024 yılı başından itibaren artan uluslararası eleştiriler nedeniyle İsrail’e savaş silahları ihracatını azalttığı belirtilmektedir.

Şekil 2. Biden ve Netanyahu 2023 Ekim ayında Kudüs'te düzenlenen Savaş Kabinesi toplantısında (Kaynak: Miriam Alster- https://www.jpost.com/breaking-news/article-807975)

İsrail’e, ABD ve Almanya’ya göre daha az miktarda silah ihracatı yapan üçüncü ülke ise İtalya’dır. Hükümetinin insan haklarını ihlal ettiği düşünülen ülkelere silah satışını engelleyen bir yasası bulunmasına rağmen, 7 Ekim’in ardından yalnızca üç ay içerisinde İsrail’e 2,1 milyon euroluk ihracat onaylanmıştır. 9 Mayıs 2024 tarihinde ise İtalya Dışişleri Bakanlığı, yeni ihracat onaylarının durdurulduğunu bildirmiştir. Savunma Bakanlığı ise önceden imzalanmış anlaşmaların teslimatının gerçekleştirildiğini, ancak silahların Gazze’de sivillere karşı kullanılmayacağına dair denetimlerin yapıldığını belirtmiştir.

Diğer bir Avrupa ülkesi olan İngiltere ise, İsrail’in büyük silah tedarikçilerinden değildir. Diğer devletlerden farklı olarak, İsrail hükümetine doğrudan silah satışı yapmak yerine şirketlere satış lisansı vermektedir. 7 Ekim’den Mayıs 2024’e kadar 42 ihracat lisansı verilmiş olup, bunlar askeri uçaklar, araçlar ve gemilerin bileşenlerini içermektedir. Ancak Eylül 2024’e gelindiğinde İngiltere, Gazze’de kullanıldığı tespit edilen yaklaşık 30 askeri ekipmanın lisansını durdurduğunu bildirmiştir. Bu durum İsrail güvenlik kuvvetleri için küçük bir miktarı karşılasa da, Netanyahu İngiltere’nin bu kararını “utanç verici” ve “Hamas’ı cesaretlendirici” olarak değerlendirerek kınamıştır.

İspanya’nın da İsrail’e silah ihracatı yapan ülkelerden biri olduğu bilinmektedir.

Sanayi, Ticaret ve Turizm Bakanlığı’nın 2024 Şubat ayı verilerine göre İspanya 7 Ekim’den itibaren İsrail’e 987 bin euro değerinde silah ihraç etmiştir. Bunların arasında bombalar, el bombaları, torpidolar, mayınlar, füzeler, mermiler ve diğer mühimmat türlerinin bulunduğu belirtilmektedir.

İsrail’e ihracatı nispeten küçük olan ülkelerden bir diğeri ise Hollanda’dır. Yine Şubat ayında bir Hollanda mahkemesi, ülkenin İsrail’e sağladığı F-35 uçağı parça tedarikini durdurma kararı almıştır. Ekipmanların uluslararası hukukun ciddi ihlallerinde kullanıldığını gerekçe gösteren mahkemeye karşın Hollanda hükümeti, bu teslimatın İsrail’in bölgesel güvenliği açısından büyük önem taşıdığını ileri sürerek karara karşı çıkmıştır.

7 Ekim’den bu yana devam eden süreçte Sırbistan’ın da işgalci devletin istikrarlı bir müttefiki olduğu bilinmektedir. Ülke İsrail’e hava savunma sistemi tedariki sağlamaktadır. Bunun yanında Fransa ve Avusturya gibi devletler de İsrail’e silah ihracatı yapan ülkeler arasında yer almaktadır.

Öte yandan yukarıda bahsedilen ülkelerden bir kısmı da dâhil olmak üzere giderek daha fazla ülke ve şirket İsrail’e yaptıkları silah sevkiyatlarını durdurma kararı almaktadır. Belçika, Kanada, İtalya, İspanya ve Hollanda gibi ülkeler, savaşın dokuzuncu ayından itibaren gelinen noktada ihraç edilen teçhizatın kullanımının Gazze’de sivil kayıplara yol açabileceği endişesiyle sevkiyatları durdurduklarını belirtmişlerdir.

Bu ülkelerin geri çekilmesi ise İsrail’i Hindistan’a daha çok bağımlı hale getirmektedir. İşgalci devletin güçlü destekçilerinden olan Hindistan, ülkenin hem başlıca silah alıcısı konumundadır hem de savaş sürecinde ülkeye hammadde tedariki sağlamaktadır. Hindistan’ın deniz yoluyla gerçekleştirdiği 27 ton patlayıcı madde içeren bir sevkiyat ise İspanya tarafından engellemiştir. Tüm bunlar sonucunda İsrail kuvvetlerinin tanklar, buldozerler ve zırhlı taşıyıcılar için parça ile silah ve mühimmat sıkıntısı yaşayabileceği endişesi taşıdığı belirtilmektedir.

İsrail Savaş Sürecinde Hangi Mühimmatları Kullandı?

Şekil 3. ABD ve İsrail ordu subayları bir ABD Patriot füze savunma sisteminin önünde (Kaynak: Jack Guez- https://www.cfr.org/article/us-aid-israel-four-charts)

Aksa Tufanı henüz ikinci ayını doldurmamışken, İsrail topçu birlikleri 100 binden fazla mermi kullanıldığını bildirmiştir. Diğer taraftan Wall Street Journal’a göre 7 Ekim’in ardından başlayan süreçte yalnızca ilk üç ay içerisinde ABD İsrail’e 230 kargo uçağı ve 20 gemi ile askeri teçhizat göndermiştir. Gönderilen mühimmatlar arasında 5 bin 400 adet MK-84 ve 5 bin adet MK-82 bombası bulunmaktadır. İsrael Hayom Gazetesi’ne göre ise, Ekim ayından sonra yalnızca 6 ay içerisinde 300’den fazla uçak ve 50 geminin ulaştırdığı 35 bin ton silah ve mühimmat İsrail’e gönderilmiştir. Çoğunluğu ABD’den olmak üzere farklı ülkelerin bu gönderimde yer aldığı bilinmektedir.

Bununla birlikte ABD’den İsrail’e yüzden fazla satış yapıldığı, ancak bunların yalnızca ikisinin kamuoyuna bildirildiği belirtilmektedir. Bu iki satış 253 milyon dolar değerindeki 14 bin tank mermisi ve 155 milimetrelik top mermisi bileşenlerini içermektedir.

Diğer satışların ise resmi olarak bildirilmesi gereken tutarın alt eşiğinde planlandığı ve binlerce hassas güdümlü mühimmat, küçük bombalar ve hafif silahlar içerdiği söylenmektedir. Bunun yanında bin adet GBU-39 küçük çaplı patlayıcı ve 3 bin adet KMU-572 Ortak Doğrudan Saldırı Mühimmatı (JDAM), binlerce sığınak delici mühimmat ve 200 kamikaze İHA’nın da sağlanan mühimmatlar arasında yer aldığı belirtilmektedir. Askeri mühimmatların yanı sıra ABD ile yapılan antlaşmada İsrail ordusuna F-35 ve F-15 savaş uçakları ile Apache helikopterinin de tedarik edildiği bildirilmektedir. İsrail, Boeing şirketi tarafından üretilen F-35 uçaklarını teslim alan ilk ülke konumuna gelmektedir. Hava savunmada önemli rol oynayan diğer bileşenlerden Demir Kubbe füze savunma sistemi ve Davut Sapanı sistemine sağlanacak mühimmat ve finansman da anlaşma içinde yer almaktadır.

Ekim 2023-Ocak 2024 arası dönemde ABD’den İsrail’e günlük 15 kargo uçuşunun gerçekleştiği de belirtilmiştir. Haziran 2024’e kadar ise toplam 173 uçuş gerçekleşmiştir. Savaşın dokuzuncu ayına gelindiğinde ise isimleri açıklanmayan ABD yetkilileri Reuters’a güncellenmiş sevkiyat listesini açıklamışlardır.

Buna göre Gazze’deki savaşın başlangıcından bu yana Biden hükümetinin İsrail’e gönderdiği çok sayıda mühimmat arasında en az 14 bin adet yüksek tahrip gücüne sahip 2 bin poundluk (907 kg) bomba, 6 bin adet 500 poundluk (227 kg) bomba, 2 bin adet Hellfire hassas güdümlü havadan yere füze, bin adet sığınak delici bomba ve 2 bin 600 adet havadan atılan küçük çaplı bomba bulunduğu açıklanmıştır.

Bunun yanında yetkililer sevkiyat takvimini paylaşmamış ve kamuoyuna resmi bir açıklama yapma yetkilerinin bulunmadığını belirtmişlerdir. Bununla birlikte bildirilen teçhizatı, İsrail’de olduğu gibi her gelişmiş ordunun sahip olabileceği tipik eşyalar olarak tanımlamışlardır. Stratejik ve Uluslararası Araştırmalar Merkezi'nden silah uzmanı Tom Karako’ya göre ise bu rakamlar büyük bir çatışmada hızlıca tüketilebilirken, diğer yandan ABD’nin müttefikine verdiği askeri desteğin büyüklüğünü vurgulamaktadır.

Şekil 4. Bir ABD C-17 uçağı, 13 Ekim 2023'te Nevatim Hava Üssü'nde İsrail'e gönderilen Amerikan mühimmatlarıyla dolu kasalarla duruyor (Kaynak: Lolita Baldor- https://www.timesofisrael.com/who-are-israels-key-weapons-suppliers-and-who-has-halted-exports-since-oct-7/)

İsrail’e milyarlarca dolarlık askeri destek sağlayan ABD, ilk kez Mayıs 2024’te kentsel alanlarda kullanımıyla sivillerin ölebileceği endişesini belirterek 1.800 adet 2 bin poundluk (907 kg) ve 1.700 adet 500 poundluk bomba teslimatının geri çekileceğini duyurmuştur. Ancak Temmuz ayına gelindiğinde 500 poundluk bombaların teslim edileceğini, 2 bin poundluk olanların ise geri çekilmeye devam edileceğini açıklamıştır. 2 bin poundluk bir bomba kalın beton tabakasını ve metali parçalayarak geniş bir patlama çapı oluşturma özelliğine sahiptir. Öte yandan bombaların duraklatılan sevkiyatının, ABD tarafından sağlanan askeri desteğin %1’inden daha azını karşıladığı söylenmektedir. Bunun ardından ise ABD ve İsrail tekrar 20 milyar dolarlık bir anlaşma imzalamıştır. Önümüzdeki iki ila beş yıl içerisinde teslim edilecek bu ürünler 18,82 milyar dolar değerindeki 50 adet F-15 uçağını, 774 milyon dolar değerindeki 120 mm’lik top mermilerini, 102 milyon dolarlık orta menzilli hava-hava füzelerini ve 583 milyon dolarlık taktik araçlarını içermektedir.

Savaşın yaklaşık bir yılının geride kalmasının ardından İsrail, ekimden bu yana 500. ABD askeri ikmal uçağını teslim aldığını duyurmuştur. Süreç içerisinde toplam 50 bin tondan fazla askeri teçhizat 500 uçuş ve 107 deniz sevkiyatı ile İsrail’e ulaştırılmıştır. ABD, Rusya-Ukrayna savaşı boyunca Ukrayna’ya yaptığı yardımların ayrıntı ve miktarlarını açıklamasına rağmen İsrail’e yapılanların detaylarını paylaşmamaktadır.

İsrail’in bir diğer silah tedarikçisi olan Almanya ise, İsrail’e hava savunma sistemleri ve iletişim ekipmanları sevkiyatı gerçekleştirmiştir. Bunun yanı sıra mühimmat olarak 3 bin taşınabilir tanksavar silahı ve ateşli silahlar için 500 bin mermi ihraç edilmiştir. 7 Ekim’in hemen sonrasında da İsrail’in yanında yer alan Almanya, 2023 yılına dek son 5 yıl içerisinde İsrail askeri yardımının %30’unu sağlamıştır.

Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü'nün (IISS) 2023 yılındaki istatistiğine göre İsrail ordusunda 169.500 aktif ve 465.000 yedek olmak üzere 634.500 personel mevcuttur. İsrail ordusu Gazze Şeridine yaklaşık 300 bin İsrail askerinin konuşlandığını belirmiştir. Ordu aktif ve yedek kuvvetlerin yanı sıra karada 2 bin 200 tank ve 530 top, havada 339 savaş uçağı ve 142 helikopter, denizde ise 5 denizaltı ve 49 kıyı devriyesi ile güçlendirilmiştir. Ayrıca İsrail’in Gazze’yi işgal sürecinde beyaz fosfor bombası kullandığı da bilinmekte, nükleer silah varlığının da üzerinde durulmaktadır.

İsrail Askeri Harcama ve Mühimmatlara Ne Kadar Bütçe Ayırıyor?

Pentagon, başta ABD olmak üzere diğer ülkelerle yapılan silah anlaşmalarının maliyetinin büyük kısmının ABD yardım parasından karşılandığını belirtmiştir. ABD yıllık yardımının çoğunluğu yine ABD’den askeri teçhizat ve hizmetlerin satın alındığı Yabancı Askeri Finansman (FMF) uygulaması kapsamında kullanılmaktadır. ABD’den alınan bu hibe desteğinin, İsrail savunma bütçesinin %15’ini oluşturduğu belirtilmektedir. Buna verilebilecek örnek olarak, İsrail en gelişmiş savaş uçağı olan F-35’lerin 75 siparişinden 39’nu teslim almış ve bunların bedelini ABD yardımlarıyla ödemiştir.

Şekil 5. İsrail Ordusu'nun, dört ay boyunca kara saldırısı düzenlediği Han Yunus kentinden çekilmesinin ardından kara harekâtında kullandığı ABD menşeli silah ve mühimmatların görünümü, 16 Mayıs 2024 (Kaynak: Anas Zeyad Fteha- https://www.middleeastmonitor.com/20240827-israel-receives-500th-us-military-supply-aircraft-since-7-october)

İsrail’in maddi kazanç sağladığı en önemli sektörlerden biri ise silah ticaretidir. İsrail’den silah ithal eden ülkeler başta Hindistan olmak üzere Azerbaycan, Filipinler ve ABD şeklinde sıralanmaktadır. Bunun yanında İspanya, 7 Ekim’den bugüne İsrail’den 1,07 milyon değerinde euro silah satın almıştır. Ancak tarih boyunca ithalatı ihracatından hep daha fazla olan İsrail’in, son on yılda ise silah ihracat miktarı ithalatını geride bırakmaktadır.

Stockholm Uluslararası Barış Araştırma Enstitüsü'ne (SIPRI) göre İsrail’in ordusuna ayırdığı bütçenin en güncel verisi 2022 yılında 23,4 milyar dolar olarak belirtilmektedir. İsrail, dünyada kişi başına yapılan askeri harcamada ikinci sırada yer almaktadır. İsrail’de gayri safi yurtiçi hasılanın %4,5’i orduya ayrılmaktadır. Öte yandan savaşın yol açtığı finansal sıkıntılar sebebiyle önceki yıllara göre hükümetin bütçe açığında da artış olduğu görülmektedir. 2023’te gayri safi yurtiçi hasılasının %4,2 oranında bütçe açığı olduğunu belirten İsrail’in 2024 yılında ise bütçe açığı %6,6 oranına yükselmiştir.

İsrail kabinesi, 2023 Mayıs’ta onaylanan ve iki yılı (2023-2024) kapsayan bütçe planını artırmak üzere yeniden toplanmıştır. Başlangıçta bu bütçe 270 milyar dolar olarak öngörülmüştür. 2024 yılına gelindiğinde ise Netanyahu ve kabinesi, savaş için ek olarak 55 milyar şekel (15 milyar dolar) destek sağlayan ve diğer hükümet dairelerine ayrılmış fonlarda %3 oranında azaltmaya giderek savunma alanını büyüten bütçe düzenlemesini onaylamıştır. Zira savaşın (!) henüz üçüncü ayında çoğunluğu borçlanma yoluyla finanse edilen 30 milyar şekele (7,85 milyar dolar) rağmen fonların yetersiz olduğu görülmüştür. Ancak başta eğitim bakanlığı olmak üzere fonların kesilmesinden duyulan rahatsızlık üzerine Netanyahu, sağlık ve eğitim bütçesinde artış yapacağını belirterek itirazları yatıştırmıştır. Kabine bütçe düzenlemesi üzerinde mutabık kaldıktan sonra Netanyahu, iç güvenlik ve savunma bütçesindeki artışların gelecekteki zaferleri için büyük önem taşıdığına vurgu yapmıştır. Hemen ardından aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Ben-Gvir’in yeni bütçesine 534 milyon dolar ilave edilmiştir. Düzenlenen 15 milyar dolarlık ek bütçe, başta askeri donanım satın almakta ve İsrail’in 360.000 yedek askerine ödeme yapmak için kullanılmaktadır. İşgal edilen Filistin topraklarındaki İsrail yerleşim birimlerinin finansmanı için ayrılan miktar da bu bütçenin içinde yer almaktadır.

Gazze’ye açılan savaş, başladığı andan itibaren her gün İsrail’e yaklaşık 269 milyon dolara mal olmaktadır. İsrail Merkez Bankası ise savaş maliyetinin 2023-2025 yılları arasında 55,6 milyar dolara ulaşabileceğini öngörmektedir.

Bunun yanında savaşa ayrılan fonların kısa vadede tükenmeyeceği görülmektedir. İsrail’in bu kapsamda finansal kaynakları üzerinde ne kadar baskı olursa olsun, ABD’nin sonu gelmeyen parasal ve askeri desteğinin bunu mümkün kıldığı açıktır.

Savaş Kabinesi İçerisindeki Anlaşmazlıklar Neler Ve İkilemler Soykırımın Seyrini Ne Yönde Etkiliyor?

Nigar GÜMÜŞ

Birinci Dünya Savaşı sonrasında Filistin bölgesinde ortaya çıkan siyasi ve idari boşluk dönemin koşullarında İngilizlerin bölgede hakimiyet kurmaya çalışması şeklinde doldurulmaya çalışılmıştır. Fakat Yahudi terör gruplarının eylemleri ve bölgenin bir çıkmaza doğru gidiyor oluşu İngilizlerin bu bölgeyi BM’ye bırakmasına ve devamında 1948 yılında İsrail’in kurulmasına yol açmıştır. Devamlı çatışmanın hâkim olduğu bölge için tapınak gruplarının Mescid-i Aksa’ya olan baskınları, Filistinlilere yapılan eziyetler; Bünyamin Netanyahu’nun aşırılık yanlısı sağ hükümetinin başa geçmesi sonucunda artarak devam etmiş ve süreci 7 Ekim’e taşımıştır.  7 Ekim 2023 yılında Hamas İsrail tarafına ‘Aksa Tufanı’ adını verdiği operasyonu düzenlemiş ve birçok İsrail vatandaşı bu operasyon neticesinde esir alınmıştır. Bununla beraber İsrail’in askeri olarak çok güçlü olduğu intibası ve yenilmezliği büyük bir darbe almıştır.

Görsel 6. Bünyamin Netanyahu (Aydoğan, 2024)

Aksa Tufanı operasyonunun yapıldığı 7 Ekim günü birlik ve beraberlik mesajı veren İsrail Meclisi Knesset’teki muhalefet parti liderleri ortak bir açıklamada bulunarak orduya desteklerini bildirmişlerdir. Bu birlik beraberliğin devamı olarak ise 11 Ekim günü içerisinde muhalif Ulusal Birlik Partisi Başkanı Benny Gantz’ın da yer aldığı bir savaş kabinesi kurulmuştur.

7 Ekim’de verilen birlik beraberlik mesajının ardından 4 gün içerisinde bu birliğin uzun süreli olmayacağını gösteren sinyaller kendisini göstermeye başlamış ve 7 Ekim’de birlik mesajı verenler içerisinde yer alan ülkenin ana muhalefet partisi başkanı Yair Lapid 11 Ekim’de kurulan kabinede yer almamıştır. Savaş kabinesine katılmamasına ilişkin olarak bir işe yaramayacağını düşündüğünü ve aşırılık yanlılarının hükümetten uzaklaştırılması gerektiğini belirten Lapid, kabinenin kurulması fikrini ilk defa önerenlerden biriydi (Keller-Lynn, 2023).

İsrail ordusu bu süreçte savaş(!) için iki hedef belirlemiştir. İlk olarak Hamas’ın askeri kanadını yok etmek, ikinci olarak ise Hamas’ın liderliğini ortadan kaldırmak. Bu konuda başarıya ulaşmak ve yapılan katliamların sorumluluğunu yaymak için kurulan savaş kabinesi, kurulmasından bir ay kadar bir süre sonra çatırdamaya başlamıştır. Beş üyeden oluşan savaş kabinesinde; Başbakan Netanyahu, Savunma Bakanı Yoav Gallant, daha önce savunma bakanı olarak görev yapan muhalif Ulusal Birlik Partisi Başkanı Benny Gantz lider olarak görev alırken, Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer ve daha önce İsrail Savunma Güçleri (IDF) Genelkurmay Başkanı olarak görev yapan Gadi Eisenkot gözlemci olarak yer almıştır.

17 Ekim 2023 tarihinde El-Ehli Hastanesi’ni bombalayan işgal güçleri hastane bombalamasının ardından dünya kamuoyundan büyük bir tepki almıştır. Birçok ülke tarafından yapılan kınama açıklamaları sonrası hastanenin kendileri tarafından bombalanmadığını belirterek çelişkili ifadelerde bulunan İsrailli yetkililer ilerleyen günlerde Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı İletişim Ofisi Dezenformasyonla Mücadele Ekibi’nin yayınladığı bir video ile yalanlanmıştır. 18 Ekim’de ABD Başkanı Biden’ın Tel Aviv’e gitmesi ile ABD’nin her hal ve koşulda İsraili destekleyeceği mesajı dünyaya verilirken kara harekatı için ortam hazırlanmış, Gazze Şeridi’ne kara harekatı yapılmasının gerekliliği Biden’a iletilmiş ve destek vereceği sözü alınmıştır (Haber Merkezi, 2023).

Hastane katliamının üstüne kara harekatı için ABD’den gerekli desteği alan İsrail yine de ekim ayının sonuna kadarki süreçte kara harekatına başlayamamıştır. Daha önce açıklamalarında kara harekatının savaş kabinesinin belirleyeceği bir tarihte yapılacağını belirten Netanyahu kara harekatının başlangıcına kadar pek çok defa başladıkları ve başlayacaklarına dair açıklamalarda bulunmuştur. Bu süreçte kara harekatı başlamamış olsa da İsrail Gazze’yi yaptığı hava saldırıları ile sivil hedefleri kasten vurmaya devam etmiştir.

Görsel 7. Benny Gantz (Anadolu Staff, 2024)

Süreç içerisinde yapılan açıklamalar ordunun, Netanyahu’nun istifa etmesini istediği yönünde ilerlemiş ve ordu ile başbakan arasında bir sürtüşme olduğu basına yansımıştır. 29 Ekim tarihinde Netanyahu öncelikle X hesabından saldırılarla ilgili kendisine önceden bir uyarının gelmediği şeklinde bir tweet atmış ve bir süre sonra tweetini silerek özür dilediği bir paylaşımda bulunmuştur. Bu olay askeri yetkililer ile başbakanın bir sürtüşme içerisinde olduğu intibasını güçlendirmiştir. Konuya yönelik savaş kabinesinde yer alan Benny Gantz tweete ilk tepki verenlerden birisi olmuş ve  “Başbakan dün geceki açıklamasını geri çekmeli ve bu konuyla uğraşmayı bırakmalıdır” şeklinde X hesabından paylaşımda bulunmuştur (Independent Türkçe, 2023). Aynı şekilde basın sözcüsü de konu hakkında soru yönelten gazetecilere bir açıklama yapmaktan kaçınmıştır. Bu olay dışarıya birlik beraberlik mesajı veren kabinenin içeride daha farklı bir durumda olduğunu göstermektedir. 2 gün sonra 31 Ekim günü İsrail fiili olarak kara harekatına başlamıştır. Öncesinde ufak çaplı kara operasyonları düzenlemiş olmalarına rağmen büyük çaplı bir harekata başladıkları tarihin, basına yansıyan başbakan-ordu arasındaki soğukluk haberlerinin 2 gün sonrasına denk gelmesi ise manidardır. Kara harekatının Hamas’ı yok etmek ve esirleri kurtarmak şeklinde iki ana hedefi bulunmaktadır. Fakat bu hedefler savaşın birinci yılına girerken halen amacına ulaşmamıştır.

Kasım ayında savaş kabinesinde kriz olduğuna dair haberler ortaya çıktmıştır. Eski İsrail Genelkurmay Başkanı Gadi Eisenkot ve görevdeki Savunma Bakanı Yoav Gallant arasında olduğu öne sürülen krizin, iki ismin savaşa olan yaklaşım politikalarının farklılığından dolayı olduğu ve savaş kabinesinin yanı sıra büyük kabineye de krizin yansıdığı haberleri basına yansımıştır. Haberi yapan İsrail Kamu Yayın Kuruluşu Kan’ın siyasi işler muhabiri Michael Shemesh’e göre bu kriz daha geniş bir anlaşmazlığın sadece küçük bir parçasıdır (Kudüs Haber Ajansı , 2023).  Ateşkes olup olmayacağına yönelik olarak ise 8 Kasım tarihinde Netanyahu esirleri kurtarana kadar ateşkese varmayacaklarını belirtirken 13 Kasım tarihinde Gallant ise esirlerin kurtarılmasının anlaşma ya da operasyonların devamı şeklinde olabileceğini söyleyerek ateşkes ya da anlaşma ihtimaline dolaylı olarak değinmiştir. Buna müteakip Kasım’ın 15’inde savaş kabinesinin esirlerin kurtarılması ve rehine anlaşmasının maddelerini görüşmek için toplanacakları belirtilmiş, 22 Kasım’da ise İsrail’in esir takası anlaşmasını kabul ettiği bildirilmiş ve Netanyahu ordunun da bu anlaşmayı desteklediğini belirtmiştir. Aşırılık yanlısı bazı sağcılar anlaşmaya karşı çıkarken, İsrail Devlet Televizyonu KAN’a göre anlaşma Gazze’nin Güneyine doğru harekatı genişletmek için alınmış bir karar olarak açıklanmıştır. İsrail Dışişleri ise insani ara sebebinin yalnızca esirlerin kurtarılması olduğunu öne sürmüştür. İlerleyen günlerde ise savaş kabinesindeki yetkililerden Gazze’ye yönelik harekatların tüm Gazze’yi ele geçirene kadar devam edeceği ve harekatın amaçlarına ulaşılana kadar durulmayacağı yönünde peş peşe açıklamalar gelmiştir. Bu süreçte insani ara 3 gün daha eklenerek 1 Aralık’a kadar uzatılmıştır.

İsrail iç siyasetinde işlerin karıştığı; sağcıların Gazze’ye daha ağır bombardımanlar yapılmasını beklerken, muhalefetin Netanyahu’nun istifasını istediği bir döneme girilmiştir. Netanyahu’nun başkanı olduğu Likud partisinin içerisinde savaş sonrası seçim yapılması gerekliliğinin vurgulandığı ve esir yakınlarının başbakana tüm esirleri kurtarması için baskı yaptığı bir durumda, savaş kabinesi kararının “savaşa devam” olması şaşırılan bir durum olmadı. Buna ek olarak daha önce güvenli bölge ilan edilen Gazze’nin güneyine de harekâtın yayılacak olması iç siyasette sıkışan hükümetin kamuoyunu bastırmak için kullandığı bir araç olmuştur. İnsani aranın ardından İsrail Katar’da yer alan heyetini ateşkese dair sonuç alınamadığına ilişkin geri çağırmış, bir süre sonra tekrar Katar’a giden heyet ile görüşmelere devam edilmiş fakat aralık ayı içerisinde bu görüşmelerden de bir sonuç alınamamıştır. Aralık ayının sonuna doğru ise basına Netanyahu ve Gallant’ın arasının açık olduğu haberleri yansımıştır.

Netanyahu’nun esirler ile ilgili olarak Galllant ile Katar’da görüşmeler yapan Mossad Başkanı Barnea’nın yalnız görüşmelerine izin vermediği haberlerinin ardından ikilinin Tel Aviv’de aynı saatlerde ayrı olarak basın toplatısı düzenlemeleri de dikkat çekmiştir. Konuya ilişkin Netanyahu ‘Savunma Bakanına bu akşam ortak bir basın toplantısı düzenlemeyi önerdim. O da kendi kararını verdi’ diyerek yanıt verirken Gallant’ın ofisi ise ‘Bazen birlikte bazen de ayrı ayrı basın toplantıları düzenliyoruz’ şeklinde yanıt vermiştir. İkilinin Lübnan’a (Hizbullah’a) yoğun bir saldırı başlatılması konusunda da ayrıştığı ve Gallant’ın bunun için Netanyahu’ya baskı yapmasına rağmen Netanyahu’nun bunu desteklemediği iddialar arasında yer almıştır (Sputnik Türkiye, 2023).

Yeni bir yıla girildiği günlerde İsrail’de muhalefet partisi başkanının savaş kabinesi liderlerinden Benny Gantz’a kabineden istifa etmesini ve başbakan olarak kendisini destekleyeceklerini bildirmesi ile beraber İsrail’de yeni bir lider arayışına girildiği görülmektedir. Bu açıklamaya Benny Gantz’dan istifa etmeyeceği ve en önemli hedeflerinin esirleri kurtarmak olduğu yönünde bir cevap gelmiştir. Bu açıklama toparlayıcı olarak görünmekle beraber Netanyahu’nun Hamas’ı tamamen yok etmek olan amacı ile de çelişmektedir (Kudüs Haber Ajansı, 2024). Savaş kabinesi üyelerinin savaşın gidişatı ile alakalı birçok konuda farklı düşüncelere sahip olmaları iplerin gitgide gerildiğini gösterirken İsrail Yüksek Mahkemesi’nin yargı reformunu iptal etmiş olması da Netanyahu’yu ve hükümetini kazanamadıkları bu savaşta büyük bir çıkmaza doğru ilerletmektedir.

Görsel 8. Yaov Gallant (TRT Haber, 2024)

18 Ocak’ta yapılan bir habere göre, savaşın devamı ve Gazze’nin savaş sonunda kim tarafından yönetileceği hususunda tartışmalarının ana gündem olduğu savaş kabinesinde; Gantz ve Eisenkot Hamas’ın esirleri bırakması halinde savaşı bitirme yanlısı iken Netanyahu bu fikrin tam karşında yer almaktadır (Kudüs Haber Ajansı, 2024).  Kuzeyde Lübnan Hizbullahı ile çatışan İsrail; Lübnan, Batı Şeria ve Gazze olmak üzere üç koldan yürüttüğü savaşında gitgide bir bataklığa çekilmektedir. Bu süreçte Netanyahu’dan daha iyi çalıştığı düşünülen Ulusal Birlik Partisi başkanı Benny Gantz’ın yapılacak olası bir seçimde seçimleri kazanacağına yönelik anket çalışmaları dikkat çekmektedir (Kudüs Haber Ajansı, 2024). Üstüne Benny Gantz’ın Mart ayının başında Amerika’ya giderek üst düzey yetkililerle görüşmeler yapması, akla Amerika’nın Netanyahu yerine alternatif bir lider aradığı sorularını getirmiştir. Savaş kabinesi içerisinde liderlik görevi gören Netanyahu, Gantz ve Gallant arasındaki gizli yarış da bu şekilde yavaş yavaş kendisini göstermeye başlamıştır. Netanyahu’nun Refah’a karadan saldırmak istediği ve Amerika’nın buna olumlu bakmadığı biliniyor olsa da süreç bir şekilde Netanyahu’nun istekleri doğrultusunda ilerlemekte, Amerika ise söylemlerinin tersine yardım etmekten geri durmamaktadır. Savaş kabinesi içerisinde yer alan anlaşmazlıklar ise süreci yavaşlatırken zaman zaman küçük yön değişikliklerine sebep olmaktadır. Katliam konusunda ayrışmayan savaş kabinesi üyelerinin ayrıştıkları noktaların nereye, ne zaman gibi konular ve bunların yanı sıra iç siyasi meseleler olduğu gözlemlenmektedir.

Savaş uzadıkça ekonominin bozulması, esirlerin kurtarılamaması ve savaşın bölgeye yayılacak olmasına yönelik endişeler İsrail kamuoyunun protestolarının artmasına sebep olmuştur. 16 Nisan’da Eisenkot ordunun çok güzel işler yapmış olsa dahi esirleri getiremediğini belirterek bir eleştiride bulunurken (Kudüs Haber Ajansı, 2024), nisanın sonunda Gantz’da yaptığı açıklamada benzer şekilde esirleri geri getirmenin önemine değinmiştir (Yılmaz & Topçu, 2024).

7 Mayıs günü Hamas’ın ateşkesi kabul ettiğini bildirmesinin ardından Refah Sınır Kapısının Gazze tarafını işgal ettiğini duyuran İsrail’in Refah’a olan harekatı savaş kabinesi tarafından onaylanarak gerçekleştirilmiştir. Savaş kabinesi Refah’a girişleri için ‘İsrailli esirlerin serbest kalması ve savaşın amaçlarına ulaşılmasının hedeflendiği’ belirtilmiştir (Koşak, İsrail Savaş Kabinesi, Refah’ta saldırılara devam kararı aldı, 2024). İsrailli üç subayın yaptığı açıklamalarda Netanyahu’nun asıl amacının Yahya Sinvar’ı yakalamak olduğu ve bunun kişisel bir meseleye dönüştüğü söylenmiş, esirlerin ise artık umursanmadığı belirtilmiştir (Kudüs Haber Ajansı, 2024). Gazze’ye yapılan saldırılarda daha önce Yahya Sinvar’ın evine yapılan operasyon göz önüne alındığı zaman bunun olası bir çıkarım olduğu varsayılabilir. Bununla beraber kasım ayındaki insani aranın yapıldığı süreçte de Hamas yetkililerinin öldürülmesi için talimat verildiği hatırlanacak olursa savaşın başından beri var olan hedefin artık farklı bir boyut kazandığı söylenebilir.

İSRAİL’DE YENİ DÖNEM

Mayıs’ta Aksa Tufanı 7. ayını geride bırakmışken İsrail masum sivilleri öldürmek ve soykırımın şiddetini günden güne arttırmak dışında bir sonuca ulaşamamıştır. Bu süreçte savaş kabinesi ile ayrışmalar derinleşmiştir. 20 Mayıs’ta savaş kabinesi içerisinde tartışma yaşandığı haberleri basına yansımıştır. Bu tartışma daha öncekilerden farklı olarak Gantz’ın, İsrail saldırılarından sonra Gazze’nin idaresinin 8 Haziran’a kadar oylanmaması halinde hükümetten istifa edeceğini bildirmesi açısından önemlidir (Koşak, İsrail Savaş Kabinesinde Başbakan Netanyahu, Gantz ve Eisenkot ile tartıştı, 2024). Daha önce de tartışmalar yaşanmış olsa da Gantz tarafından hükümetten çekilme tehdidi ilk defa dile getirilmiştir. Bu durum yaşanan fikir ayrılıklarının gitgide arttığının göstergesidir. Bunun kuru bir tehdit olmadığı ise 10 gün sonra Gantz’ın partisi Ulusal Birlik’ in meclisin feshedilmesi için sunduğu tasarı ile görülmüştür.

Görsel 9. Savaş Kabinesi Üyeleri (Yaov Gallant, Benny Gantz, Benjamin Netanyahu, Ron Dermer, Gadi Eisenkot) (Zilber & Shotter, 2024)

Haziran ayında Benny Gantz hükümetten ve savaş kabinesinden istifa etmiş ve erken seçim talebinde bulunmuştur. Gantz ayrıca "Netanyahu'nun nefret söylemlerine rağmen hala birlik için kendisiyle konuşanların olmasına anlam veremediğini" belirtmiştir. Gantz’ın ardından eski genelkurmay başkanı ve kabinede gözlemci olarak yer alan Gadi Eisenkot da Netanyahu’ya istifa mektubunu iletmiştir. Eisenkot, Netanyahu’yu ülke çıkarlarını korumaya yönelik kararlar almamakla da eleştirmiştir. Netanyahu ise, Gantz’ı yanlış zamanda istifa etmekle suçlarken, tüm siyonist partilere kapısının açık olduğunu belirtmiştir (Fırat, 2024). Gelen istifaların ardından 17 Haziran’da  Netanyahu savaş kabinesini tamamen feshetmiştir. Savaş kabinesinin yerine birkaç kişi ile danışma toplantıları yapabileceği söylenmiştir. Toplantılara savaş kabinesindeki toplantılara da katılan Aryeh Deri, Savunma Bakanı Yoav Gallant, Stratejik İlişkiler Bakanı Ron Dermer’in katılacağı belirtilmiştir (BBC NEWS Türkçe, 2024).

İstifa haberleri ani gibi görünse de süreç incelendiği zaman kabinenin haziran ayına kadar devam edebilmiş olması bile şaşırtıcı olarak yorumlanabilir. Öncelikli olarak ayrıştıkları noktalardan biri olan esir takası meselesinde Netanyahu’nun bir türlü anlaşmaya yanaşmaması ayrıca savaşı bitirecek her türlü duruma da karşı çıkıyor oluşu ana sebeplerdendir. Bununla beraber İsrail’in Gazze’den çekilmesinin ardından Gazze’yi kimin yöneteceği ile ilgili de aralarında fikir ayrılıkları olduğu bilinen kabinenin erken seçim talepleri ile süreç bir liderlik yarışına da dönüşmüştür. Savaş kabinesinin feshedilmesi ile hükümet düşmemiş aksine merkezileşmiştir. Netanyahu’nun savaş kabinesinin feshinden sonra Gazze’de yaşanan başarısızlığın suçunu kabineye yüklemesinin önü açılmıştır.  

SAVAŞ KABİNESİNİN FESHEDİLMESİNDEN SONRA

Kabinenin dağıtılmasının ardından İsrail saldırılarını artırmıştır. Gerilimin son derece yükseldiği, Lübnan Hizbullahı ile çatışmaların sürdüğü, Gazze’ye olan saldırıların devam ettiği, Batı Şeria’da şiddet olaylarının arttığı ve esir ailelerinin greve başladığı günlerde bu sefer de Gallant Amerika’ya giderek gerginleşen Tel Aviv-Washington arasındaki ilişkiler hakkında görüşmeler yapmıştır. Bundan 1 ay kadar sonra Temmuz sonunda ise bu sefer Netanyahu Amerika’ya giderek kongrede konuşmuş ve uzun süre ayakta alkışlanmıştır. Amerika’nın sorgusuz desteği bir kez daha bu olayla görülmüştür.

31 Temmuz tarihine gelindiğinde İsrail saldırganlığını farklı bir boyuta taşıyarak Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye’yi İran’da şehit etmiş fakat bu konuda açıklama yapmaktan kaçınmıştır. İlerleyen günlerde İran’dan bir misilleme beklense de kayda değer bir durum olmamıştır.

Sonuç

Olayların 1. yılına girilirken artık esir takasının çok da gündemde olmadığı görülmektedir. İsrail’de halk ayaklanmaları artmış, iç savaş çıkabileceğine yönelik haberler basına yansımıştır. Fakat süreç içerisinde İsrail Hamas’ın Gazze’deki liderliğini bitirme, Hamas’ı yok etme, esirleri kurtarma şeklinde koyduğu hedeflerine ulaşamamıştır. İsrail hedeflerine ulaşamadıkça yayılmacılığı ve saldırganlığı artmaktadır. Mısır’da Philedelphia Koridoru’ndan çekilmeyi reddederken, Lübnan’a da saldırılarını artırmaktadır. Bu gidişatta sürecin Amerika’daki başkanlık seçimleri ile beraber daha çok belli olacağı ve şekilleneceği düşünülebilir.

İsrail’in Uluslararası İtibarı ve Soykırım Suçlamalarının Dış Politikadaki Etkileri

İlayda Kara

Giriş

İsrail, 1948’deki kuruluşundan bu yana, özellikle Filistin topraklarında uyguladığı politikalar nedeniyle uluslararası arenada çeşitli suçlamalarla karşı karşıya kalmıştır. Bu suçlamalar arasında en dikkat çekici olanı, İsrail’in Filistinlilere yönelik eylemlerinin soykırım olarak nitelendirilmesidir. Bu metinde, İsrail’in uluslararası itibarı ve soykırım suçlamalarının dış politikadaki etkileri derinlemesine incelenecektir.

Tarihsel Arka Plan

İsrail’in kuruluşu, 1948 Arap-İsrail Savaşı ve sonrasında yaşanan çatışmalar, uluslararası toplumun dikkatini çekmiştir. İsrail’in askeri operasyonları ve yerleşim politikaları, özellikle 1967 Altı Gün Savaşı sonrasında işgal ettiği topraklarda uyguladığı politikalar, sürekli olarak eleştirilmiştir. Bu eleştiriler, İsrail’in uluslararası itibarını zedelemiş ve ülkenin dış politikasını şekillendirmiştir.

Soykırım Suçlamaları

İsrail’e yönelik soykırım suçlamaları, özellikle Gazze Şeridi’ndeki askeri operasyonlar sırasında yoğunlaşmıştır. Uluslararası Adalet Divanı’nda (UAD) açılan davalar, İsrail’in Filistinlilere yönelik eylemlerinin soykırım niteliği taşıdığı iddialarını içermektedir. Güney Afrika’nın 2023 yılında UAD’ye yaptığı başvuru, bu suçlamaların en dikkat çekici örneklerinden biridir. Bu başvuruda, İsrail’in Gazze’deki Filistinlilere yönelik eylemlerinin soykırım özellikleri taşıdığı ve bu eylemlerin uluslararası hukuka aykırı olduğu savunulmaktadır (BBC News Türkçe, 2024) .

Uluslararası İtibar

İsrail’in uluslararası itibarı, soykırım suçlamaları nedeniyle ciddi şekilde zarar görmüştür. Birçok ülke ve uluslararası örgüt, İsrail’in politikalarını eleştirmiş ve yaptırımlar uygulamıştır. Bu durum, İsrail’in diplomatik ilişkilerini ve dış politikasını olumsuz etkilemiştir. Özellikle Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler gibi uluslararası kuruluşlar, İsrail’in politikalarını sert bir şekilde eleştirmiştir (Uluslararası Af Örgütü, 2024) .

Dış Politikadaki Etkiler

Soykırım suçlamaları, İsrail’in dış politikasında önemli değişikliklere yol açmıştır. İsrail, uluslararası arenada kendini savunmak ve itibarını korumak için yoğun diplomatik çabalar sarf etmektedir. Bu çabalar arasında, uluslararası kamuoyunu etkilemek için medya kampanyaları düzenlemek ve diplomatik ilişkileri güçlendirmek yer almaktadır. Ayrıca, bu suçlamalar İsrail’in bölgesel ilişkilerini de etkilemiştir. Özellikle Arap ülkeleriyle olan ilişkilerde gerginlikler yaşanmıştır. İsrail, bu gerginlikleri azaltmak için çeşitli diplomatik girişimlerde bulunmuş, ancak bu girişimler genellikle sınırlı başarı elde etmiştir (BBC News Türkçe, 2024) .

Bölgesel ve Küresel Tepkiler

İsrail’in Filistin topraklarındaki eylemleri, bölgesel ve küresel düzeyde geniş çaplı tepkilere yol açmıştır. Arap Birliği, İsrail’in politikalarını sürekli olarak kınamış ve Filistin halkına destek vermiştir. Ayrıca, Türkiye gibi bazı ülkeler de İsrail’e karşı sert eleştirilerde bulunmuş ve diplomatik ilişkilerini askıya almıştır. Bu tepkiler, İsrail’in bölgesel izolasyonunu artırmış ve ülkenin dış politikadaki manevra alanını daraltmıştır (Dergipark, 2024).

Uluslararası Hukuk ve İnsan Hakları

İsrail’in Filistin topraklarındaki eylemleri, uluslararası hukuk ve insan hakları bağlamında da yoğun eleştirilere maruz kalmıştır. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi, İsrail’in eylemlerini kınayan birçok karar almış ve bu eylemlerin uluslararası hukuka aykırı olduğunu belirtmiştir. Ayrıca, Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) de İsrail’in Filistin topraklarındaki eylemlerini incelemeye almıştır. Bu durum, İsrail’in uluslararası itibarını daha da zedelemiş ve ülkenin dış politikadaki hareket alanını kısıtlamıştır (Al Jazeera Türk, 2024) .

Medya ve Kamuoyu

Medya, İsrail’in Filistin topraklarındaki eylemlerini geniş çapta haberleştirmiş ve kamuoyunun dikkatini bu konuya çekmiştir. Özellikle sosyal medya, İsrail’in eylemlerine karşı küresel bir farkındalık yaratmada önemli bir rol oynamıştır. Bu durum, İsrail’in uluslararası itibarını olumsuz etkilemiş ve ülkenin dış politikadaki stratejilerini yeniden gözden geçirmesine yol açmıştır (Hürriyet, 2024) .

Sonuç

İsrail’in uluslararası itibarı ve soykırım suçlamalarının dış politikadaki etkileri, ülkenin diplomatik ilişkilerini ve uluslararası konumunu derinden etkilemiştir. Bu durum, İsrail’in gelecekteki dış politika stratejilerini şekillendirecek önemli bir faktör olmaya devam edecektir. İsrail, uluslararası itibarını korumak ve soykırım suçlamalarına karşı kendini savunmak için yoğun çabalar sarf etmeye devam edecektir.

İsrail Tarafındaki Kayıplar Neler?

Şerife Sena ŞEN

7 Ekim 2023’te başlayan Aksa Tufanı’nın ilk gününden beri Filistin tarafındaki kayıpların paylaşılan istatistikleri İsrail’in Gazze üzerinde yaptığı soykırım, hak ihlalleri ve savaş suçlarının boyutunu gözler önüne serdi. Filistin tarafındaki kayıplar, İsrail tarafında hükumetin “savaşta” ne kadar başarılı ve etkili olduğunu düşündürse de aslında İsrail’in de çok fazla kayıp verdiği ve zarara uğradığı bir gerçek. İsrail tarafındaki kayıplardan birçok kişi haberdar değil. Bunun en önemli sebeplerinden biri; İsrail ordu mensuplarının, halkın ve ordunun kendilerine olan inancını kaybetmemek adına kendi aleyhinde olan gerçek verileri paylaşmamasıdır.  Askeri sansür sebebiyle ordudaki ölü sayısı, tutsak ve rehabilite olanların sayısı İsrail askerlerinden ve kamuoyundan gizli tutulmaktadır.

Fotoğraf: İsrail ordu mensupları, Mostafa Alkharouf’un kadrajından (AA)

İsrailli askeri uzman Amos Harel, Aralık 2023’te yaptığı açıklamada işgal kuvvetlerinin Gazze’deki hedeflerine ulaşamayacağını öngördüğünü söylemişti. Harel, İsrail gazetesi Haaretz’de yayımlanan makalesinde, İsrail’in Hamas askeri gücünü tamamen ortadan kaldırmaya yönelik açıkladığı savaş hedeflerinin önündeki zorluk ve engellere değindi. Haaretz gazetesi için kaleme aldığı “İsrailli Politikacılar Gazze Savaşı Konusunda Ordunun Tutamayacağı Sözler Veriyor.” başlıklı makalede “Ordunun paylaştığı yaralı asker sayısı ile hastane verileri arasında uçurum var.” dedi. Harel; İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi için “… verilen kayıplara rağmen savaşın gidişatından oldukça memnun ancak Hamas’ın çöküşünün yakın olduğuna dair hiçbir işaret yok.” yorumunda bulundu. “Hamas’ın yok edilmesi, esirlerin geri getirilmesi, Gazze sınırında yıkılan tüm İsrail yerleşkelerinin yeniden inşası ve sınır güvenliğinin sağlanması” hedeflerine işaret eden Harel, “Bunlar iddialı hedefler ve bazılarına ulaşılamayacağı açıkça ortada. İsrail’in bu gerçeği ABD baskısıyla kabul edeceği de ortada.” ifadesini kullandı. "Hızla artmakta olan ekonomik sıkıntılar, yedek askerlerin üzerindeki yük ve ABD’nin beklentileri" gibi İsrail'in karşı karşıya olduğu sorunların, Gazze'deki yoğun saldırıların yakın zamanda sonlandırılmasıyla sonuçlanabileceğini" söyleyen Harel, şöyle devam etti: "Eğer bu gerçekleşirse, hükümet ve ordu iki ucu keskin bir sorunla karşı karşıya kalacak. Halkın büyük bir kısmı, rehinelerin serbest bırakılmasının İsrail'in birinci önceliği olması gerektiğine inanıyor ve onların geri dönüşlerindeki herhangi bir gecikmeyi büyük bir başarısızlık olarak değerlendiriyor."  

Fotoğraf: Amos Harel, 24 TV

Yine Amos Harel, 12 Eylül 2024’te Haaretz Gazetesi için kaleme aldığı manşette, İsrail ordusunun ünlü birim 8200'ünün başındaki Tuğgeneral Yossi Sariel’in; 7 Ekim saldırılarına yol açan istihbarat başarısızlığındaki “kişisel sorumluluğu” sebebiyle istifa ettiğini yazdı. Sariel, “Birim 8200’ün istihbarat başarısızlığı ve operasyonel başarısızlıktaki rolünün sorumluluğu tamamen bana aittir.” demişti. İstifa etmesi sonucu görevinden azledilen Yossi Sariel “Önceki yıllarda, önceki aylarda ve 7 Ekim’de resmin tamamını görmek ve tehditle yüzleşmeye hazırlanmak adına noktaları birleştiremediğimiz için siyasi ve operasyonel bir sistem olarak hepimiz başarısız olduk.” açıklamasını yaptı.

Raporlar 7 Ekim’den Bu Yana 1664 İsraillinin Öldüğünü ve 143 bin İsraillinin Yerinden Edildiğini Yazıyor

İsrail medya ve araştırma merkezlerinin verileri, 7 Ekim 2023’te Aksa Tufanı’nın başlamasından bu yana 706’sı asker olmak üzere yaklaşık 1664 İsraillinin öldüğünü ve 17.809 kişinin yaralandığını gösterdi. İsrail merkezli Walla haber sitesinin yaptığı habere göre Gazze’de 101 İsrailli tutuklu kalırken, savaşın başlamasından bu yana 143.000 İsrailli şehirlerinden ve evlerinden tahliye edildi. Savaşın başlamasından bu yana yedek kuvvetlerden 300.000 İsrail askeri seferber edilirken 935 İsrail yerleşim birimi ve kasabası bombardıman altında kaldı, sirenler çaldı ve bölge sakinleri yaklaşık 15.000 kez sığınaklara ve korunaklı alanlara saklanmak zorunda kaldı. Hamas’ın Gazze’deki yerleşimlere ve güneydeki İsrail kasabalarına yönelik beklenmedik çıkışında Ekim 2023’te toplam 7.771 roket ve patlayıcı fırlatma uyarısı kaydedilirken, Kasım ayında bu sayı 1.303, Aralık ayında ise 1.277 olmuştur. O tarihten bu yana siren sayısı, İran’ın 14 Nisan’da İsrail’e saldırması nedeniyle 1.000’den fazla alarmın yeniden kaydedildiği Nisan 2024 hariç, her ay 1000’in altına düşmüştür.

Hizbullah ile kuzey cephesinde yürütülen savaşa gelince, son veriler 24’ü asker olmak üzere 50 İsraillinin öldüğünü, Lübnan ve Suriye’den 7.560 roket ve patlayıcı drone atıldığını, 43 sınır kasabası ile Yukarı Celile ve Batı Celile’den 68.500 İsraillinin tahliye edildiğini göstermektedir.

İşgal altındaki Batı Şeria’da tırmanan gerilim bağlamında, Filistin direniş operasyonlarında 12 asker ve 3 polis memuru dâhil 41 yerleşimci öldü ve 285 yerleşimci yaralandı. İran’ın 14 Nisan’da İsrail’e yönelik saldırısında ise İsrail cephesi 120 balistik füzeyle vurulmuş, bunlardan 30’u önlenmiş, 170 patlayıcı drone fırlatılmış ve İran saldırısı 32 İsraillinin yaralanmasına neden olmuş ancak herhangi bir ölüm vakası rapor edilmemiştir. Ulusal Güvenlik Araştırma Enstitüsü, Yemen’deki Husi Ensarullah grubunun İsrail’e ve Kızıldeniz’deki deniz çıkarlarına yönelik saldırılarını izlemiş; 200 füze, mermi ve insansız hava aracının fırlatıldığı belgelenmiş, Hayfa ve Aşdod limanlarına doğru seyreden İsrail bağlantılı kargo gemilerine 340 deniz saldırısı gerçekleşmiştir.

El- Cezira’nın 14 Temmuz 2024’te yaptığı habere göre; İsrail ordu mensupları, Gazze Şeridi’nde uğradığı insani kayıplara ilişkin rakamları açıkladı. Söz konusu rakamlar; ölü, yaralı ve travma geçiren insanları içeriyordu.

Fotoğraf: İsrail her ay, savaşta yaralanan en az 1000 kişiyi Gazze’den tahliye ediyor. (el-Cezira)

Resmi verilere göre İsrail Savunma Bakanlığına bağlı rehabilitasyon merkezine; 7 Ekim 2023’ten itibaren 10.566 yaralı asker nakledildi, bu sayı hemen hemen her ay takriben 1000’den fazla yeni yaralı anlamına gelmekte. Bakanlığın yaptığı açıklamaya göre; 192 kafa yaralanması, 168 göz yaralanması, 690 omurilik yaralanması ve rehabilitasyon merkezinde tedavi gören 50 ampute dahil olmak üzere 3.700’den fazla yaralı uzuv vakası kaydedildi. Yaralı askerlerin %35’inin anksiyete, depresyon, ve travma sonrası stres bozukluğundan; %37’sinin ise uzuv yaralanmalarından muzdarip olduğu belirtildi. Bakanlık, yaralı askerlerin %68’inin yedek asker olduğunu ve çoğunun genç olduğunu, %51’inin 18- 30 yaş arasında, %31’inin ise 30-40 yaş arasında olduğunu ekledi. Tüm yaralı sayısının %28’inin ise temel probleminin zihinsel başa çıkamama sorunuyla ilgili olduğu söylendi.

İsrail ordu mensuplarının ölü sayısına ilişkin veriler, 330’u Gazze Şeridi’ndeki kara çatışmalarında olmak üzere Aksa Tufanı sürecinin başlamasından bu yana 690 asker ve subayın öldüğünü gösteriyor. Bu veriler, Tel Aviv’in Gazze Şeridi’ndeki gerçek ölü ve yaralı sayısını gizlediği söylenirken açıklandı. İsrail yetkilileri birden fazla kez ordunun Gazze Şeridi’ndeki çatışmalarda ağır bedeller ödediğini ve Hamas’la çetin bir mücadele verdiğini söyledi.

El-Cezira’nın 2024 Haziran ayının henüz ortalarında yaptığı habere göre, haziran ayının ilk iki haftasında Gazze Şeridi ve Güney Lübnan cephelerinde en az 19 İsrail askeri öldürüldü ve 70’ten fazla asker de yaralandı. İsrail Savunma Kuvvetlerinin (IDF) haziran ayının ilk yarısındaki en kötü tek günlük ölü sayısı, Refah’ta bir personel taşıyıcısını hedef alan bombalı saldırıda sekiz askerin öldüğü gün kaydedildi. İsrail’in yayınlanmasına izin verdiği resmi rakamlara göre 7 Ekim Aksa Tufanı operasyonunun ardından Gazze Şeridi’ne yönelik İsrail kara harekatının başlamasından bu yana, 306’sı 27 Ekim’de başlayan kara çatışmalarında olmak üzere 658 İsrailli asker ve subay öldürüldü. Veriler, ayrıca Aksa Tufanı başlamasından itibaren 1936’sı kara çatışmalarında olmak üzere 3835 işgal ordusu mensubunun yaralandığını göstermektedir.

Fotoğraf: Gazze’de ölen meslektaşları için düzenlenen cenaze töreninde İsrail askerleri, el-Cezira

Haziran ayının ilk yarı bilançosunu inceleyelim:

5 Haziran: Lübnan Hizbullahı tarafından Harviş’te askerlerin toplandığı bir yere düzenlenen insansız hava aracı saldırısında bir asker öldü.

6 Haziran: Refah’ta cephe gerisinde çıkan silahlı çatışmada bir asker öldü.

8 Haziran: Yamam Özel Biriminde görevli bir subay Nuseyrat Mülteci Kampı bölgesindeki 4 İsrailli rehineyi geri almak için düzenlenen operasyon sırasında öldü.

10 Haziran:  Refah’ın merkezinde bubi tuzaklı bir binada kurulan pusuda dört asker öldü, biri subay olmak üzere 6 asker de yaralandı. İsrail ordu radyosu askerlerin Refah’ın Shaboura mahallesindeki bir binada meydana gelen patlama sonucu öldüğünü bildirdi. Times of Israel gazetesinin askeri muhabiri patlamada beşi ağır olmak üzere 7 askerin yaralandığını söyledi.

11 Haziran: 24 saat içinde 10 asker yaralandı.

12 Haziran: 24 saat içinde 29 asker yaralandı.

13 Haziran: Ordu, Lübnan’dan atılan bir roket nedeniyle iki askerin yaralandığını kabul etti.

13 Haziran: Ordu, Lübnan’dan atılan bir roket nedeniyle iki askerin yaralandığını kabul etti. 24 saat içerisinde 11 asker yaralandı.

14 Haziran: 24 saat içerisinde 10 asker yaralandı.

15 Haziran: Gazze Şeridi’nin merkezinde bir tanka yerleştirilen patlayıcının infilak etmesi sonucu iki asker öldü. Refah’ta 10 Haziran’da bubi tuzaklı bir binanın patlaması sonucu Givati Tugayı’nda görevli bir asker hayatını kaybetti.

16 Haziran: Refah çatışmaları sırasında bir asker öldü.

İsrail’in Ekonomik Kaybı

7 Ekim 2023’ten günümüze kadar süregelen çatışmalar, İsrail’de enflasyonu son bir yılın en yüksek seviyesine çıkardı.

Merkezi İstatistik Bürosunun Ağustos ayında açıkladığı verilere göre Temmuz ayında %3,2 olan yıllık enflasyon oranı geçen ay %3,6’ya yükselerek ekim ayından bu yana en yüksek seviyesine ulaştı.

Fotoğraf: el-Cezira

İstatistik ofisine göre Ağustos ayında taze sebze maliyetleri %13,2; ulaştırma maliyetleri %2,8 konut maliyetleri %0,6; kültür ve eğlence maliyetleri ise %0,5 oranında artış kaydetti. Verilere göre giyim fiyatları %4,1 ve rafine petrol ürünleri %5,9 oranında düştü. Emlak piyasasında yenilenen sözleşmelerdeki kiralar %2,6 yeni kiracı sözleşmelerindeki kiralar ise %5,3 oranında arttı.

Enflasyondaki bu artış daha fazla faiz indirimini azaltırken, hükümet yetkilileri enflasyondaki yükselişten büyük ölçüde Gazze savaşıyla (!) bağlantılı mal ve hizmet arzını sorumlu tuttu. Ocak ayındaki rekor faiz indiriminin ardından İsrail Merkez Bankası Şubat, Nisan, Mayıs, Temmuz ve Ağustos aylarında yaptığı toplantılarda jeopolitik gerilimler, artan fiyat baskıları ve İsrail’in savaş nedeniyle maliye politikasının gevşetilmesini gerekçe göstererek faiz oranlarını değiştirmedi. İsrail Merkez Bankası’nın 9 Ekim’de bir faiz kararı alması bekleniyor ve İsrail Merkez Bankası uzmanları 2025 yılına kadar bir faiz indirimi beklemediklerini söylediler. Merkez Bankası Aksa Tufanı’nın enflasyon üzerindeki etkisine ilişkin endişelerini defalarca dile getirmiştir.

Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Landru Aber, geçen ayın sonlarında Bloomberg’e verdiği bir röportajda, faiz indiriminin gelecek yıla kadar masadan kalkabileceğini söyledi.

Mizrahi Tefahot Bank stratejisti Yonni Fanning “Enflasyon tarihsel açıdan bile alışılmadık derecede yüksek hale geldi.” dedi.

Fotoğraf: İsrail Merkez Bankası

“Savaş”ın Knesset’i (İsrail Parlamentosu) 2024 mali yılı için daha önce onaylanan ek bütçe artışını 727,4 milyar şekele (192 milyar dolar) çıkarmaya sevk etmesi dikkat çekici. Knesset, sivillerin tahliyesi ve yedek askerlerin bu yılın sonuna kadar bakımının finanse edilmesine yardımcı olmak için 3,4 milyar şekellik (924 milyon dolar) yeni artışı onayladı. Aksa Tufanı beklenenden daha uzun sürdüğü için başlangıçtaki bütçenin artan maliyetleri karşılaması mümkün görünmemektedir. 

Aksa Tufanı Devam Ederken Batı Şeria Ve Gazze’de Yaşanan Olaylar

Şerife Sena ŞEN

7 Ekim 2023’te, İzzeddin el-Kassam Tugayları “Aksa Tufanı” adlı kapsamlı bir operasyona başladı. Operasyonun temel gerekçesi, İsrail’in Mescid-i Aksa ve Filistinlilerin kutsal değerlerine yönelik saldırıları ve İsrail’in işgal altındaki Filistin topraklarında sürdürdüğü insan hakları ihlalleriydi.  İsrail ordusu, Gazze’den silahlı bir grubun İsrail topraklarına sızdığını ve savaş durumu ilan ettiğini duyurdu ve Gazze Şeridi’ne yönelik yoğun hava saldırısı başlattı. İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, Gazze Şeridi etrafında 80 km yarıçapındaki bölgeyi askeri alan ilan etti.  

İşgal güçleri, 7 Ekim ile başlayan süreçte Gazze ve Batı Şeria üzerinde pek çok savaş suçuna imza attı;

  • Beyaz fosfor kullanımı

  • Soykırım, toplu yok etme ve öldürme

  • İnsani yardım kaynaklarına, savunmasız yer ve araçlara, hastanelere saldırı

  • Göçe zorlama, nüfusun zorla nakli, sürgün

  • İnsani yardımın engellenmesi (ayrıntılar için bkz; Kudüs Çalışma Grubu Aksa Tufanı İlk 100 Gün Raporu)

Fotoğraf: Yerinden edilmiş bir Filistinli aile, İsrail operasyonunun ardından Tulkarm mülteci kampında yıkılan evlerinin enkazı arasında oturuyor, OCHA

KAYNAKÇA

ABD Dışişleri Bakanlığı, Siyasi-Askeri İşler Bürosyu. (2023). U.S. Security Cooperation with Israel. Erişim adresi: https://www.state.gov/u-s-security-cooperation-with-israel/. Erişim tarihi: 19.09.2024.

AJLabs. (2023). How big is Israel’s military and how much funding does it get from the US.  Erişim adresi: https://www.aljazeera.com/news/2023/10/11/how-big-is-israels-military-and-how-much-funding-does-it-get-from-the-us. Erişim tarihi: 19.09.2024.

Ali, R. (2024). Israel’s war on Gaza: How has the US extended military support to its biggest recipient. Erişim adresi: https://www.aa.com.tr/en/middle-east/israel-s-war-on-gaza-how-has-the-us-extended-military-support-to-its-biggest-recipient/3148155. Erişim tarihi: 19.09.2024.

Anonim, (2024). Israel receives 500th US military supply aircraft since 7 October. Erişim adresi: https://www.middleeastmonitor.com/20240827-israel-receives-500th-us-military-supply-aircraft-since-7-october/. Erişim tarihi: 19.09.2024.

Anonim, (2024). Israel’s munition shortage worsens as western states impose 'informal boycott’: Report. Erişim adresi: https://thecradle.co/articles-id/25843. Erişim tarihi: 19.09.2024.

Arnaout, A. R., Fırat, E. (2024). İsrail basınına göre 7 Ekim'den beri İsrail'e 35 bin ton silah ve mühimmat sevkiyatı yapıldı. Erişim adresi: https://www.aa.com.tr/tr/dunya/israil-basinina-gore-7-ekimden-beri-israile-35-bin-ton-silah-ve-muhimmat-sevkiyati-yapildi/3167444. Erişim tarihi: 19.09.2024.

Doğru, İ. (2024). US continues to provide military aid to Israel despite civilian casualties in Gaza. Erişim adresi: https://www.aa.com.tr/en/middle-east/us-continues-to-provide-military-aid-to-israel-despite-civilian-casualties-in-gaza/3268761. Erişim tarihi: 19.09.2024.

González, E. (2024). Spain has bought weapons from Israel for 1,027 million euros since October 7. Erişim adresi: https://thediplomatinspain.com/en/2024/07/10/spain-has-bought-weapons-from-israel-for-1027-million-euros-since-october-7/88530/.  Erişim tarihi: 19.09.2024.

Gritten, D. (2024). Gaza war: Where does Israel get its weapons.  Erişim adresi: https://www.bbc.com/news/world-middle-east-68737412. Erişim tarihi: 19.09.2024.

Kerr, P. K. (2024). Arms Sales: Congressional Review Process. Congressional Research Service.

Khan, M. (2024). The devil’s advocate: US aid and assistance to Israel post-7 October. Erişim adresi: https://www.middleeastmonitor.com/20240720-the-devils-advocate-us-aid-and-assistance-to-israel-post-7-october/. Erişim tarihi: 19.09.2024.

Khan, M. (2024). U.S. Aıd and assıstance to Israel post-october 7, Instıtute Of Strategıc Studıes Islamabad.

Masters, J., Merrow, W. (2024). U.S. Aid to Israel in Four Charts. Erişim adresi: https://www.cfr.org/article/us-aid-israel-four-charts. Erişim tarihi: 19.09.2024.

Pamuk, H., Stone, M. (2024). Exclusive: US has sent Israel thousands of 2,000-pound bombs since Oct. 7. Erişim adresi: https://www.reuters.com/world/us-has-sent-israel-thousands-2000-pound-bombs-since-oct-7-2024-06-28/. Erişim tarihi: 19.09.2024.

Sakman, T. (2024). Görüş – Soykırıma mühimmat desteği: İsrail’e kim ne kadar silah gönderiyor. Erişim adresi: https://www.aa.com.tr/tr/analiz/gorus-soykirima-muhimmat-destegi-israile-kim-ne-kadar-silah-gonderiyor/3202823. Erişim tarihi: 19.09.2024.

Sde, Y. (2024). Gayri resmi boykot: ülkeler İsrail’e “basit” mühimmat satmayı bırakıyor. Erişim adresi: https://www.calcalist.co.il/local_news/article/bja9gfyv0. Erişim tarihi: 19.09.2024.

Soussi, A. (2024). Israel’s new $15bn war budget: What’s it for and what gets cut. Erişim adresi: https://www.aljazeera.com/news/2024/1/16/israels-new-15bn-war-budget-whats-it-for-and-what-gets-cut. Erişim tarihi: 19.09.2024.

The Times of Israel ekibi. (2024). Report: US quietly approved more than 100 arms sales to Israel since October 7. Erişim adresi: https://www.timesofisrael.com/report-us-quietly-approved-more-than-100-arms-sales-to-israel-since-october-7/. Erişim tarihi: 19.09.2024.

The Times of Israel ekibi. (2024). Who are Israel’s key weapons suppliers, and who has halted exports since Oct. 7. Erişim adresi: https://www.timesofisrael.com/who-are-israels-key-weapons-suppliers-and-who-has-halted-exports-since-oct-7/. Erişim tarihi: 19.09.2024.

The Jerusalem Post ekibi. (2024). US government provided $6.5 billion in security aid to Israel since Oct. 7 – report. Erişim adresi: https://www.jpost.com/breaking-news/article-807975. Erişim tarihi: 19.09.2024.

Wezeman, P. D. (2024). Trends in international arms transfers, 2023. Stockholm International Peace Research Institue.

Alaca, M. (2024, 07 12). İsraillilerin yüzde 72'sine göre Netanyahu "7 Ekim'deki başarısızlık" nedeniyle istifa etmeli. 09 18, 2024 tarihinde AA: https://www.aa.com.tr/tr/dunya/israillilerin-yuzde-72sine-gore-netanyahu-7-ekimdeki-basarisizlik-nedeniyle-istifa-etmeli/3273921 adresinden alındı

Anadolu Staff. (2024, 03 29). 45% of Israelis prefer Benny Gantz as prime mini. 09 23, 2024 tarihinde AA: https://www.aa.com.tr/en/middle-east/45-of-israelis-prefer-benny-gantz-as-prime-minister-poll/3178128 adresinden alındı

Aydoğan, B. (2024, 07 31). Netanyahu, İsrail'i "ileride zorlu günlerin beklediğini" söyledi. 09 23, 2024 tarihinde AA: https://www.aa.com.tr/tr/dunya/netanyahu-israili-ileride-zorlu-gunlerin-bekledigini-soyledi/3291640 adresinden alındı

BBC NEWS Türkçe. (2024, 06 17). İsrail Başbakanı Netanyahu savaş kabinesini feshetti. 09 18, 2024 tarihinde BBC NEWS Türkçe: https://www.bbc.com/turkce/articles/ce55j638j1go adresinden alındı

Canlı, E. (2024, 07 07). İsrailliler, esir takası anlaşması ve Netanyahu'nun istifası talebiyle sokaklara indi. 09 18, 2024 tarihinde AA: https://www.aa.com.tr/tr/dunya/israilliler-esir-takasi-anlasmasi-ve-netanyahunun-istifasi-talebiyle-sokaklara-indi/3268215 adresinden alındı

Deveci, M. (2024, 08 11). İsrail ordusundan Heniyye suikastına ilişkin açıklama. 09 18, 2024 tarihinde AA: https://www.aa.com.tr/tr/dunya/israil-ordusundan-heniyye-suikastina-iliskin-aciklama/3292813 adresinden alındı

Deveci, M. (2024, 05 30). İsrail Savaş Kabinesi üyesi Gantz'ın partisi, Meclisin feshedilmesi için tasarı sundu. 09 18, 2024 tarihinde AA: https://www.aa.com.tr/tr/dunya/israil-savas-kabinesi-uyesi-gantzin-partisi-meclisin-feshedilmesi-icin-tasari-sundu/3235574 adresinden alındı

Fırat, E. (2024, 06 09). İsrail Savaş Kabinesi üyesi Gantz, kabineden istifa ettiğini duyurdu. 09 18, 2024 tarihinde AA: https://www.aa.com.tr/tr/dunya/israil-savas-kabinesi-uyesi-gantz-kabineden-istifa-ettigini-duyurdu/3245065 adresinden alındı

Haber Merkezi. (2023, 10 19). İsrail'in Gazze'ye saldırıları sürüyor (İsrail-Hamas çatışmalarında 13. gün). 09 14, 2024 tarihinde NTV: https://www.ntv.com.tr/galeri/dunya/israilin-gazzeye-saldirilari-suruyor-israil-hamas-catismalarinda-13-gun,SWc3X-LJVkaHy4-y9yWEjg/buaoqnZocUKWqaUCKNgL_Q adresinden alındı

İlhan, B. (2024, 07 25). Netanyahu'nun Kongre konuşması: Yalan, ezber ve ABD içişlerine müdahale. 09 18, 2024 tarihinde AA: https://www.aa.com.tr/tr/analiz/netanyahunun-kongre-konusmasi-yalan-ezber-ve-abd-icislerine-mudahale/3285014 adresinden alındı

Independent Türkçe. (2023, 10 30). Netanyahu ‘ordu ve istihbaratı’ suçlayan tweetini neden sildi? 09 14, 2024 tarihinde INDEPENDENT Türkçe: https://www.indyturk.com/node/670731/d%C3%BCnya/netanyahu-%E2%80%98ordu-ve-istihbarat%C4%B1%E2%80%99-su%C3%A7layan-tweetini-neden-sildi adresinden alındı

Keller-Lynn, C. (2023, 10 12). Knesset okays war cabinet; PM: Saturday ‘most horrible day for Jews since Holocaust’. 09 12, 2024 tarihinde The Times Of Israil: https://www.timesofisrael.com/knesset-okays-war-cabinet-pm-saturday-most-horrible-day-for-jews-since-holocaust/ adresinden alındı

Koşak, Ç. (2024, 05 07). İsrail Savaş Kabinesi, Refah’ta saldırılara devam kararı aldı. 09 17, 2024 tarihinde AA: https://www.aa.com.tr/tr/dunya/israil-savas-kabinesi-refah-ta-saldirilara-devam-karari-aldi/3211925 adresinden alındı

Koşak, Ç. (2024, 05 20). İsrail Savaş Kabinesinde Başbakan Netanyahu, Gantz ve Eisenkot ile tartıştı. 09 18, 2024 tarihinde AA: https://www.aa.com.tr/tr/dunya/israil-savas-kabinesinde-basbakan-netanyahu-gantz-ve-eisenkot-ile-tartisti/3224233 adresinden alındı

Kudüs Haber Ajansı . (2023, 11 10). İsrail Savaş Kabinesinde Kriz Derinleşiyor. 09 15, 2024 tarihinde Kudüs Haber. adresinden alındı

Kudüs Haber Ajansı. (2024, 06 26). Gallant, Blinken İle Görüştü. 09 18, 2024 tarihinde Kudüs Haber: https://kudushaber.com.tr/d/14389/gallant-blinken-ile-gorustu adresinden alındı

Kudüs Haber Ajansı. (2024, 02 16). İngiliz Gazetesi: Netanyahu'yla Askerler Ayrışıyor. 09 17, 2024 tarihinde Kudüs Haber: https://kudushaber.com.tr/d/13763/ingiliz-gazetesi-netanyahu-yla-askerler-ayrisiyor adresinden alındı

Kudüs Haber Ajansı. (2024, 01 18). İsrail Savaş Kabinesi Kaynıyor. 09 17, 2024 tarihinde Kudüs Haber: https://kudushaber.com.tr/d/13537/israil-savas-kabinesi-kayniyor adresinden alındı

Kudüs Haber Ajansı. (2024, 04 16). İsrail Savaş Kabinesi Üyesinden Gazze İtirafı. 09 17, 2024 tarihinde Kudüs Haber: https://kudushaber.com.tr/d/14101/israil-savas-kabinesi-uyesinden-gazze-itirafi adresinden alındı

Kudüs Haber Ajansı. (2024, 01 11). İsrail Savaş Kabinesinde Çatışma Tırmanıyor. 09 17, 2024 tarihinde Kudüs Haber: https://kudushaber.com.tr/d/13493/israil-savas-kabinesinde-catisma-tirmaniyor adresinden alındı

Kudüs Haber Ajansı. (2024, 05 07). İsrail: Refah Sınır Kapısını Ele Geçirdik. 09 18, 2024 tarihinde Kudüs Haber: https://kudushaber.com.tr/d/14224/israil-refah-sinir-kapisini-ele-gecirdik adresinden alındı

Kudüs Haber Ajansı. (2024, 08 13). İsrailli Siyasi Lider: İç Savaşın Eşiğindeyiz. 09 18, 2024 tarihinde Kudüs Haber: https://kudushaber.com.tr/d/14626/israilli-siyasi-lider-ic-savasin-esigindeyiz adresinden alındı

Kudüs Haber Ajansı. (2024, 05 10). İsrailli Subay: Netanyahu'nun Asıl Hedefi Başka. 09 17, 2024 tarihinde Kudüs Haber: https://kudushaber.com.tr/d/14249/israilli-subay-netanyahu-nun-asil-hedefi-baska adresinden alındı

Kudüs Haber Ajansı. (2024, 01 02). Netanyahu'ya Kötü Haber; Siyasi Kriz Kapıda. 09 18, 2024 tarihinde Kudüs Haber: https://kudushaber.com.tr/d/13392/netanyahu-ya-kotu-haber-siyasi-kriz-kapida adresinden alındı

Özkan, Ş. (2024, 06 15). ANALİZ- İsrail iç siyasetinde karışıklık: Gantz’ın istifası ne anlama geliyor? 09 18, 2024 tarihinde AA: https://www.aa.com.tr/tr/analiz/analiz-israil-ic-siyasetinde-karisiklik-gantz-in-istifasi-ne-anlama-geliyor/3249729 adresinden alındı

Rakipoğlu, D. M. (2024, 06 19). ANALİZ - Netanyahu’nun Savaş Kabinesini feshetmesi ne anlama geliyor? 09 18, 2024 tarihinde AA: https://www.aa.com.tr/tr/analiz/analiz-netanyahu-nun-savas-kabinesini-feshetmesi-ne-anlama-geliyor/3252429 adresinden alındı

Sputnik Türkiye. (2023, 12 31). 2023'te İsrail-Filistin çatışmasında neler yaşandı? 09 16, 2024 tarihinde Sputnik Türkiye: https://anlatilaninotesi.com.tr/20231231/2023te-israil-filistin-catismasinda-neler-yasandi-1078750400.html adresinden alındı

Sputnik Türkiye. (2023, 11 22). İsrail basını: Ordu, ateşkes anlaşmasını Gazze'nin güneyine saldırı hazırlığı için kabul etti. 09 18, 2024 tarihinde Sputnik Türkiye: https://anlatilaninotesi.com.tr/20231122/canli--israil-sonunda-onayladi-ablukanin-47-gununde-gazzede-ateskes-karari-1077657442.html?full_online=1#1077664081 adresinden alındı

Sputnik Türkiye. (2023, 11 17). İsrail Başbakanı Netanyahu: Gazze'yi işgal etmeye çalışmıyoruz. 09 18, 2024 tarihinde Sputnik Türkiye: https://anlatilaninotesi.com.tr/20231117/canli--gazze-seridine-uluslararasi-baris-gucu-konuslandirma-plani-gerceklesecek-mi-1077484631.html?full_online=1#1077486339 adresinden alındı

Sputnik Türkiye. (2023, 12 04). İsrail Genelkurmay Başkanı Halevi: Gazze'nin güneyindeki çatışmalar, kuzeyindeki kadar yoğun olacak. 09 16, 2024 tarihinde Sputnik Türkiye: https://anlatilaninotesi.com.tr/20231204/israil-genelkurmay-baskani-halevi-gazzenin-guneyindeki-catismalar-kuzeyindeki-kadar-yogun-olacak-1078042783.html adresinden alındı

Sputnik Türkiye. (2023, 12 26). İsrail Savunma Bakanı Gallant, ülkesinin ‘7 cepheden saldırı altında olduğunu’ iddia etti. 09 16, 2024 tarihinde Sputnik Türkiye: https://anlatilaninotesi.com.tr/20231226/israil-savunma-bakani-gallant-ulkesinin-7-cepheden-saldiri-altinda-oldugunu-iddia-etti-1078982450.html adresinden alındı

Sputnik Türkiye. (2023, 11 13). İsrail Savunma Bakanı'ndan 'esirlerin kurtarılması için anlaşma yapılabileceği' sinyali. 09 18, 2024 tarihinde Sputnik Türkiye: https://anlatilaninotesi.com.tr/20231113/israil-savunma-bakanindan-esirlerin-kurtarilmasi-icin-anlasma-yapilabilecegi-sinyali-1077324057.html adresinden alındı

Sputnik Türkiye. (2023, 12 27). İsrail'de hükümet krizi: 'Netanyahu, Savunma Bakanı ile MOSSAD Başkanı'nın görüşmesini engelliyor'. 09 16, 2024 tarihinde Sputnik Türkiye: https://anlatilaninotesi.com.tr/20231227/israilde-hukumet-krizi-netanyahu-savunma-bakani-ile-mossad-baskaninin-gorusmesini-engelliyor-1079031287.html adresinden alındı

Sputnik Türkiye. (2023, 11 21). İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, Hamas ile yapılması öngörülen esir takası anlaşmasını eleştirerek, bunun bir “felaket getirebileceğini” söyledi. 09 18, 2024 tarihinde Sputnik Türkiye: https://anlatilaninotesi.com.tr/20231121/israilli-asiri-sagci-bakan-ben-gvirden-esir-takasi-anlasmasi-icin-felaket-getirebilir-yorumu-1077647143.html adresinden alındı

Sputnik Türkiye. (2023, 12 14). İsrailli esirlerin yakınlarından Netanyahu'ya "Hamas'la müzakerelere yeniden başlanması" çağrısı. 09 18, 2024 tarihinde Sputnik Türkiye: https://anlatilaninotesi.com.tr/20231214/israilli-esirlerin-yakinlarindan-netanyahuya-hamasla-muzakerelere-yeniden-baslanmasi-cagrisi-1078479998.html adresinden alındı

Sputnik Türkiye. (2023, 12 05). Netanyahu ile İsrailli esir yakınları arasında tartışma: 'Şu anda herkesi eve getirme imkanı yok'. 09 16, 2024 tarihinde Sputnik Türkiye: https://anlatilaninotesi.com.tr/20231205/netanyahu-ile-israilli-esir-yakinlari-arasinda-tartisma-su-anda-herkesi-eve-getirme-imkani-yok-1078116293.html adresinden alındı

Sputnik Türkiye. (2023, 10 23). Netanyahu ile ordu arasında kriz iddiası: 'İstifasını istiyorlar'. 09 18, 2024 tarihinde Sputnik Türkiye: https://anlatilaninotesi.com.tr/20231023/netanyahu-ile-ordu-arasinda-kriz-iddiasi-istifasini-istiyorlar-1076628596.html adresinden alındı

Sputnik Türkiye. (2023, 11 22). Netanyahu: Güvenlik güçleri rehine anlaşmasını destekliyor. 09 18, 2024 tarihinde Sputnik Türkiye: https://anlatilaninotesi.com.tr/20231122/netanyahu-guvenlik-gucleri-rehine-anlasmasini-destekliyor-1077655549.html adresinden alındı

Sputnik Türkiye. (2023, 11 23). Netanyahu’dan Mossad'a Hamas liderlerini ‘dünyanın neresinde olursa olsun’ vur emri. 09 18, 2024 tarihinde Sputnik Türkiye: https://anlatilaninotesi.com.tr/20231123/netanyahudan-mossada-hamas-liderlerini-dunyanin-neresinde-olursa-olsun-vur-emri-1077696958.html adresinden alındı

Sputnik Türkiye. (2023, 12 20). Netanyahu’nun ‘Gazze’ bahanesi yolsuzluk davasıyla mı ilgili? 09 18, 2024 tarihinde Sputnik Türkiye: https://anlatilaninotesi.com.tr/20231220/netanyahunun-gazze-bahanesi-yolsuzluk-davasiyla-mi-ilgili-1078630371.html adresinden alındı

Sputnik Türkiye. (2023, 12 05). Netanyahu'nun iktidarı sallanıyor mu: 'İsrail Ekonomi Bakanı Netanyahu'ya başkaldırdı'. 09 16, 2024 tarihinde Sputnik Türkiye: https://anlatilaninotesi.com.tr/20231205/netanyahunun-iktidari-sallaniyor-mu-israil-ekonomi-bakani-netanyahuya-baskaldirdi-1078086693.html adresinden alındı

TRT Haber. (2024, 05 22). İsrail Savunma Bakanı Gallant: Hiç kimsenin İsrail'i eleştirme hakkı yok. 09 23, 2024 tarihinde TRT Haber: https://www.trthaber.com/haber/dunya/israil-savunma-bakani-gallant-hic-kimsenin-israili-elestirme-hakki-yok-859011.html adresinden alındı

Yılmaz, H., & Topçu, G. (2024, 04 28). İsrail Savaş Kabinesi üyesinden, "esir takası anlaşması imzalanmazsa hükümetin düşebileceği" uyarısı. 09 17, 2024 tarihinde AA: https://www.aa.com.tr/tr/dunya/israil-savas-kabinesi-uyesinden-esir-takasi-anlasmasi-imzalanmazsa-hukumetin-dusebilecegi-uyarisi/3204688 adresinden alındı

Zilber, N., & Shotter, J. (2024, 01 19). Split in Israel’s war leadership breaks into the open. 09 23, 2024 tarihinde FINANCIAL TIMES: https://www.ft.com/content/e1a54af7-2ee7-416c-af2b-e4af42621556 adresinden alındı

 BBC News Türkçe. (2024). Uluslararası Adalet Divanı nedir, ‘İsrail’in Gazze’de soykırım yapmakla’ suçlandığı dava neden bu mahkemede görülecek? BBC.

Uluslararası Af Örgütü. (2024). Uluslararası Adalet Divanı’nda İsrail hakkında Soykırım Sözleşmesi’ni ihlal gerekçesiyle başlayan dava. Amnesty.

BBC News Türkçe. (2024). İsrail’e karşı ‘soykırım’ davası: Uluslararası Adalet Divanı’nın ara kararı. BBC.

Dergipark. (2024). Bir İnsanlık Suçu ve Soykırım Trajedisi: İsrail’in Filistinlilere yönelik eylemleri. Dergipark.

Al Jazeera Türk. (2024). Arap Birliği’nden İsrail’e kınama. Al Jazeera.

Hürriyet. (2024). Türkiye-İsrail ilişkilerinde yeni dönem. Hürriyet.

Birleşmiş Milletler. (2024). İnsan Hakları Konseyi İsrail’i kınadı. UN.

Uluslararası Ceza Mahkemesi. (2024). İsrail’in Filistin topraklarındaki eylemleri inceleme altında. ICC.

The Guardian. (2024). Social media and the Israel-Palestine conflict. The Guardian.

Vad, M. (2024, Eylül 8).          تقارير: مقتل 1664 إسرائيليا ونزوح 143 ألفا منذ 7 أكتوبر .   el-Cezira.https://www.aljazeera.net/politics/2024/9/8/%D8%AA%D9%82%D8%A7%D8%B1%D9%8A%D8%B1-%D9%85%D9%82%D8%AA%D9%84-1664-%D8%A5%D8%B3%D8%B1%D8%A7%D8%A6%D9%8A%D9%84%D9%8A%D8%A7-%D9%88%D9%86%D8%B2%D9%88%D8%AD-143-%D8%A3%D9%84%D9%81%D8%A7

Aydemir, M. (2023, Aralık 12). İsrailli askeri uzmana göre, İsrail ordusu Gazze’deki hedeflerine ulaşamayacak. Anadolu Ajansı. https://www.aa.com.tr/tr/dunya/israilli-askeri-uzmana-gore-israil-ordusu-gazze-deki-hedeflerine-ulasamayacak/3080707

Harel, A. (2024, Eylül 12). Commander of Elite Israeli Army Intelligence Unit Resigns Due to 'Failure' of Oct. 7. Haaretz. https://www.haaretz.com/israel-news/2024-09-12/ty-article/.premium/commander-of-elite-israeli-army-intelligence-unit-resigns-due-to-failure-of-oct-7/00000191-e664-d1c1-adbf-f7f6b5220000

El-Cezira. (2024, Ağustos 14). أرقام تفصيلية جديدة عن خسائر الجيش الإسرائيلي في غزة. https://www.aljazeera.net/news/2024/8/14/%D8%B9%D8%A7%D8%AC%D9%84-%D9%82%D8%B3%D9%85-%D8%A5%D8%B9%D8%A7%D8%AF%D8%A9-%D8%AA%D8%A3%D9%87%D9%8A%D9%84-%D8%A7%D9%84%D8%AC%D9%86%D9%88%D8%AF-%D9%81%D9%8A-%D9%88%D8%B2%D8%A7%D8%B1%D8%A9

El-Cezira. (2024, Haziran 16). خسائر بشرية ثقيلة للجيش الإسرائيلي منذ بداية يونيو. https://www.aljazeera.net/news/2024/6/16/%D8%AE%D8%B3%D8%A7%D8%A6%D8%B1-%D8%A8%D8%B4%D8%B1%D9%8A%D8%A9-%D8%AB%D9%82%D9%8A%D9%84%D8%A9-%D9%84%D9%84%D8%AC%D9%8A%D8%B4-%D8%A7%D9%84%D8%A5%D8%B3%D8%B1%D8%A7%D8%A6%D9%8A%D9%84%D9%8A

El-Cezira. (2024, Eylül 15). حرب غزة تدفع التضخم في إسرائيل لأعلى مستوى بعام. https://www.aljazeera.net/ebusiness/2024/9/15/%D8%AD%D8%B1%D8%A8-%D8%BA%D8%B2%D8%A9-%D8%AA%D8%AF%D9%81%D8%B9-%D8%A7%D9%84%D8%AA%D8%B6%D8%AE%D9%85-%D9%81%D9%8A-%D8%A5%D8%B3%D8%B1%D8%A7%D8%A6%D9%8A%D9%84-%D9%84%D8%A3%D8%B9%D9%84%D9%89

Filistin Davamız, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Yayınları (2024). https://www.iletisim.gov.tr/images/uploads/dosyalar/Filistin_Davamiz_TR.pdf

Ayabakan, Ş. (2024). Suç Dosyası: İşgalci İsrail’in 7 Ekim’den Bu Yana Gazze’de İşlediği Savaş Suçları. Demirbaş ve Aydoğan (Editörler) Aksa Tufanı İlk 100 Gün Raporu (s.41-59). https://www.kuduscalismagrubu.com/

Marsad Shireen (2024, Eylül 21). في فلسطين منذ بداية هذا العام. https://www.shireen.ps/home

ZAMAN TÜNELİ

2023

  • 7 Ekim 2023:  sabahın erken saatlerinde  Gazze'li direniş grupları Hamas ile koordineli bir şekilde Aksa Tufanı operasyonunu başlattı. İsrail ise buna karşılık Demir kılıç Harekatını başlatarak savaş ilan etti.

  • 8 Ekim 2023: Hizbullah üçüncü bir taraf olarak İsrail’in Kuzeyini bombaladı. İsrail ise mülteci kamplarının bulunduğu Lübnan’ın güneyini bombalamaya başladı.

  • 13 Ekim: İsrail Gazze halkına Güneye gitmesi için çağrıda bulundu.

  • 17 Ekim: Gazze'deki El-Ehli Hastanesi bombalandı. İsrail’in günler sonra üstlendiği katliamda 500’den fazla Filistinli şehit oldu.

  • 19 Ekim 2023: Yemen Husileri İsrail’e fırlattığı roketlerle savaşın bir tarafı olduğunu ilan etti.

  • 27 Ekim 2023; İsrail, HAMAS'ı yok etme ve rehineleri kurtarma bahanesiyle Gazze’nin Kuzeyine kara harekâtı başlattı.

  • 31 Ekim 2023: Cebaliye Mülteci kampı İsrail tarafından bombalandı.

  • 15 Kasım:  içinde Hamas’a ait tünellerin bulunduğu gerekçesiyle İsrail ordusu Şifa hastanesini kuşattı ve günlerce süren bir katliam gerçekleştirdi.

  • 17 Kasım: İsrail ablukasının şiddeti nedeniyle Gazzelilerin açlıkla mücadelesi başladı.

  • 18 Kasım: İsrail zorla yerinden ettiği Gazzelilerin sığındığı UNRWA'ya ait El-Fahura Okulu'nu  bombalayarak 200 Filistinliyi şehit etti.

  • 24 Kasım: İsrail ve Hamas arasında geçici ateşkese varıldı. 7 gün süren ateşkeste esir takası ve gıda yardımı sağlandı.

  • 3 Aralık: İsrail ordusu güvenli bölge olarak ilan ettiği Han Yunus’a Hamas Liderlerin bulunduğu gerekçesiyle kara harekatı başlattı. ( 7 Nisan 2024’te çekildi.)

  • 15 Aralık: İsrail Ordusu Gazze’de 3 rehinesini öldürdüğünü ilan etti.

  • 29 Aralık: Güney Afrika İsrail aleyhine Uluslararası Adalet Divanında Soykırım suçu davasını başlattı.

2024

  • 3 Ocak: Hamas lider yardımcısı Salih el-Aruri, İsrail tarafından Beyrut’ta suikastle şehit oldu.

  • 15 Şubat: İsrail ordusu 10 gün boyunca Nasır Hastanesi'ni kuşatarak yüzlerce Gazzeli’yi tutuklayıp öldürdü.

  • 29 Şubat: İsrail askerleri Gazze şehrinin güneyinde yardım tırlarını bekleyen Gazzelileri öldürüldü. (Un Katliamı)

  • 8 Mart: Amerika Başbakanı Joe Biden yardım amaçlı Gazze sahiline Geçici bir liman kuracaklarını ilan etti. Liman 17 Mayıs’ta açıldı. ABD 10 Temmuz’da İsrail’e askeri yardım desteği gerekçeleri nedeniyle limandan çekildi.

  • 18 Mart: İsrail Ordusu 2. kez Şifa hastanesini kuşattı. Hastane bahçesinde sıra sıra dizilmiş cesetler akılda kaldı.

  • 24 Mart: 2. Nasır Hastanesi kuşatması yaşandı, tanıklar içeride toplu mezarlıkların olduğunu ispat ettiler.

  • 25 Mart: BM Güvenlik Konseyi Ramazan ayında ateşkesi kabul etti ancak İsrail bu karara uymadı

  • 2 Nisan: İsrail ordusu yabancı vatandaşlığa sahip olan Dünya Merkez Mutfağı çalışanlarını öldürdü.

  • 9 Nisan: Türkiye İsrail ile ticareti kısıtladı. 2 Mayıs’ta ise ticareti tamamen kesti.

  • 13 Nisan: İsrail'in Şam’ın İran büyükelçisini öldürmesine karşılık olarak İran, İsrail’e 350 roket fırlattı.

  • 6 Mayıs: İsrail güvenli bölge ilan ettiği Refaha kara harekatı başlattı. Uluslararası tepkilere rağmen İsrail 2 milyon Gazzeli’nin bulunduğu Refah şehrine girdi.

  • 24 Mayıs: Adalet Divanı İsrail’e Refah Kara Harekâtını bitirmesini emretti.

  • 26 Mayıs: Refah katliamından göç eden Gazellilerin çadırları bombalandı.

  • 29 Mayıs: İsrail Gazze ve Mısır arasında bulunan Philadelphi Koridorunu aldığını ilan etti. Resmen 7 Haziran’da bu koridoru ele geçirdi.

  • 31 Mayıs: Biden İsrail’e 3 aşamalı ateşkes müzakeresi sunduğunu ve bu anlaşmada tüm rehinlerin verilmesi, Gazze’den tamamen çekilmek ve Gazze’nin imarı gibi şartların olduğunu belirtti. 2 Temmuz’da Hamas anlaşmayı kabul etse de Natenyahu yeni şartlar ekleyerek anlaşma sürecini bitirdi.

  • 8 Haziran: İsrail askerleri 4 rehineyi kurtarma bahanesiyle -Nusayrat Mülteci Kampı'nda katliam gerçekleştirdi.

  • 10 Haziran: BM güvenlik Konseyi Biden’ın 31 Mayıs’ta sunduğu ateşkes müzakere önerisini kabul etti.

  • 13 Temmuz: İsrail, Kassam lideri Muhammed Dayf’ın bulunduğunu idea ederek Han Yunus’taki Al-Mevasi bölgesinde katliam gerçekleştirdi.

  • 31 Temmuz: İsrail İsmail Haniye’yi Tahran ziyareti sırasında suikastla öldürdü.

  • 6 Ağustos: Hamas’ın yeni lideri Yahya Sinwar başa geldi.

  • 10 Ağustos: İsrail, Gazze'de zorla yerinden ettiği insanların barındığı bir okulu bombaladı.

  • 12 Ağustos: Hamas bir İsrailli rehineyi öldürdüğünü ilan etti.

  • 18 Ağustos: Gazze sivil savunma merkezi 1760 cesedin yok olduğunu ve 8240 cesedin bulunamadığını açıkladı.

  • 20 Ağustos: İsrail askerleri Gazze’den 6 rehinenin cesedini aldığını açıkladı.

  • 28 Ağustos: İsrail Ordusu Batı Şeria’da 20 yılın en geniş çaplı saldırısını gerçekleştirdi.

  • 30 Ağustos: İsrail Savaş Kabinesi ordunun Philadelphi Koridorunda kalmasını onayladı.

  • 9 Eylül: Gazze çocukları okula gitmedi.

  • 10 Eylül: İsrail Han Yunus’un Mevasi bölgesine saldırı düzenledi. 40 Filistinli hayatını kaybetti 60 kişi ise yaralandı.

  • 17 Eylül: İsrail Lübnan’da bulunan Hizbullah üyelerine yönelik büyük bir siber saldırı gerçekleştirdi.

  • 18 Eylül: Filistin tarafından ilk kez BM Genel Kurulu'na sunulan, İsrail'in işgal altındaki topraklardan 12 ay içinde çekilmesini talep eden karar tasarısı, 14’e karşı 124 oy ile kabul edildi.

  • 28 Eylül:  İsrail Hizbullah Lideri Nasrullah'ı öldürdü.

  • 1 Ekim:  İran ikinci kez Şehit İsmail Haniye ve Hizbullah Lideri Nasrallah için İsrail’e roketlerle saldırdı.

  • İsrail’in tekrar İran’ı vurması bekleniyor.

İsrail mühimmatlarını hangi ülkelerden alıyor?

Ayten Rumeysa ÜNSAÇAN

Kurulduğu yıldan bugüne dek İsrail’in en büyük müttefiki ve silah tedarikçisi ABD’dir. Onun ardından bir nevi Nazi soykırımını hafızalardan silmeye çalışan Almanya gelmektedir. İtalya ve diğer bazı devletlerle birlikte, bu durum 7 Ekim sonrası da değişmemiştir. Aslında büyük bir silah ihracatçısı olan İsrail, tarihindeki en yıkıcı saldırıları gerçekleştirirken ithal bomba, füze ve mühimmatlara gereksinim duymaktadır. Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü’nün (SIPRI) raporuna göre, ABD İsrail savunma sanayi ithalatının %69’unu sağlamaktadır. İkinci sıradaki Almanya %30 ve İtalya ise %0,9’luk bir paya sahiptir.

2018 yılında Başkan Obama döneminde imzalanan 10 yıllık bir mutabakata göre, ABD İsrail’e her yıl ortalama 3,8 milyar dolar değerinde askeri yardım sağlamaktadır. Yabancı Askeri Finansman (FMF) programı ve füze savunma sistemleri iş birliği de buna dâhildir. ABD’nin bu yardımları, İsrail’in gelişmiş silah endüstrisini kurmasına olanak tanımıştır. Yıllık yardımın yanı sıra ABD, İsrail’in bölgedeki Niteliksel Askeri Üstünlüğü’nü (QME) de korumaktadır.

Bu durum; ABD’nin, Ortadoğu’da İsrail dışında herhangi bir ülkeye askeri destek sağladığında, İsrail’e her zaman komşu ülkeler açısından caydırıcılığı daha yüksek bir yardım gerçekleştirmesi anlamına gelmektedir. Bu sayede İsrail’in bölgedeki askeri üstünlüğü istikrarını koruyabilmektedir. Yapılan yıllık yardımlara ek olarak Biden yönetimi 7 Ekim sonrasında İsrail’e ek askeri yardımda bulunulacağını açıklamıştır.

Uzun vadede teslim edilecek olan ve yaklaşık 26 milyar doları bulan bu yardımın kısa, orta ve uzun menzilli “Demir Kubbe” “Davut Sapanı” ve “Demir Kiriş” sistemleri için mühimmatın yanı sıra bölgedeki ABD stoklarını yenileme amacı da içerdiği belirtilmiştir. Bununla birlikte 7 Ekim’den bu yana ABD İsrail’e binlerce ton askeri teçhizat, mühimmat, koruyucu ekipman ve tıbbi malzemenin yanı sıra istihbarat desteği ve üst düzey danışmanlık da sağlamıştır. Eski bir Biden hükümeti yetkilisi, İsrail’in Gazze’deki saldırısını ABD desteği olmadan sürdüremeyeceğini ifade etmiştir.

Şekil 1. İsrail’in yıllara göre silah ithalat oranı (Kaynak:  Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü)

ABD’nin İsrail’e sağladığı desteğin katlanarak artması, bölgede güç asimetrisi oluşturarak bir silahlanma yarışı başlatmıştır. Bununla birlikte yıllardır devam eden koşulsuz destek, İsrail’i hukuka aykırı davranmak konusunda cesaretlendirmektedir. Zira ABD Dış İlişkiler Konseyi’nin (CFR) üyesi Elliot Abrams’a göre, ABD’nin İsrail’e askeri desteğini durdurması, en büyük müttefikinin geri çekildiğini göstererek Yahudi devletine yönelik saldırıları cesaretlendirecektir.

İşgalci devletin ikinci en büyük silah ihracatçısı olan Almanya ise 2023 yılında yaklaşık 350 milyon dolarlık askeri teçhizatın İsrail’e sevkiyatını gerçekleştirmiştir. Bu rakam bir önceki yılın verilerine göre 10 kat daha yüksektir. Satış kararlarının çoğunluğu ise 7 Ekim sonrasında verilmiştir. Bu da savaşın başlamasının ardından ülkenin İsrail’e açık desteğinin bir göstergesidir. Teçhizatın yanı sıra İsrail ordusu hâlihazırda envanterinde bulunan Alman denizaltılarını da yenilemek için yine Almanya ile anlaşma imzalanmıştır. Ancak ülkenin 2023’teki üstün desteğine rağmen, 2024 yılı başından itibaren artan uluslararası eleştiriler nedeniyle İsrail’e savaş silahları ihracatını azalttığı belirtilmektedir.

Şekil 2. Biden ve Netanyahu 2023 Ekim ayında Kudüs'te düzenlenen Savaş Kabinesi toplantısında (Kaynak: Miriam Alster- https://www.jpost.com/breaking-news/article-807975)

İsrail’e, ABD ve Almanya’ya göre daha az miktarda silah ihracatı yapan üçüncü ülke ise İtalya’dır. Hükümetinin insan haklarını ihlal ettiği düşünülen ülkelere silah satışını engelleyen bir yasası bulunmasına rağmen, 7 Ekim’in ardından yalnızca üç ay içerisinde İsrail’e 2,1 milyon euroluk ihracat onaylanmıştır. 9 Mayıs 2024 tarihinde ise İtalya Dışişleri Bakanlığı, yeni ihracat onaylarının durdurulduğunu bildirmiştir. Savunma Bakanlığı ise önceden imzalanmış anlaşmaların teslimatının gerçekleştirildiğini, ancak silahların Gazze’de sivillere karşı kullanılmayacağına dair denetimlerin yapıldığını belirtmiştir.

Diğer bir Avrupa ülkesi olan İngiltere ise, İsrail’in büyük silah tedarikçilerinden değildir. Diğer devletlerden farklı olarak, İsrail hükümetine doğrudan silah satışı yapmak yerine şirketlere satış lisansı vermektedir. 7 Ekim’den Mayıs 2024’e kadar 42 ihracat lisansı verilmiş olup, bunlar askeri uçaklar, araçlar ve gemilerin bileşenlerini içermektedir. Ancak Eylül 2024’e gelindiğinde İngiltere, Gazze’de kullanıldığı tespit edilen yaklaşık 30 askeri ekipmanın lisansını durdurduğunu bildirmiştir. Bu durum İsrail güvenlik kuvvetleri için küçük bir miktarı karşılasa da, Netanyahu İngiltere’nin bu kararını “utanç verici” ve “Hamas’ı cesaretlendirici” olarak değerlendirerek kınamıştır.

İspanya’nın da İsrail’e silah ihracatı yapan ülkelerden biri olduğu bilinmektedir.

Sanayi, Ticaret ve Turizm Bakanlığı’nın 2024 Şubat ayı verilerine göre İspanya 7 Ekim’den itibaren İsrail’e 987 bin euro değerinde silah ihraç etmiştir. Bunların arasında bombalar, el bombaları, torpidolar, mayınlar, füzeler, mermiler ve diğer mühimmat türlerinin bulunduğu belirtilmektedir.

İsrail’e ihracatı nispeten küçük olan ülkelerden bir diğeri ise Hollanda’dır. Yine Şubat ayında bir Hollanda mahkemesi, ülkenin İsrail’e sağladığı F-35 uçağı parça tedarikini durdurma kararı almıştır. Ekipmanların uluslararası hukukun ciddi ihlallerinde kullanıldığını gerekçe gösteren mahkemeye karşın Hollanda hükümeti, bu teslimatın İsrail’in bölgesel güvenliği açısından büyük önem taşıdığını ileri sürerek karara karşı çıkmıştır.

7 Ekim’den bu yana devam eden süreçte Sırbistan’ın da işgalci devletin istikrarlı bir müttefiki olduğu bilinmektedir. Ülke İsrail’e hava savunma sistemi tedariki sağlamaktadır. Bunun yanında Fransa ve Avusturya gibi devletler de İsrail’e silah ihracatı yapan ülkeler arasında yer almaktadır.

Öte yandan yukarıda bahsedilen ülkelerden bir kısmı da dâhil olmak üzere giderek daha fazla ülke ve şirket İsrail’e yaptıkları silah sevkiyatlarını durdurma kararı almaktadır. Belçika, Kanada, İtalya, İspanya ve Hollanda gibi ülkeler, savaşın dokuzuncu ayından itibaren gelinen noktada ihraç edilen teçhizatın kullanımının Gazze’de sivil kayıplara yol açabileceği endişesiyle sevkiyatları durdurduklarını belirtmişlerdir.

Bu ülkelerin geri çekilmesi ise İsrail’i Hindistan’a daha çok bağımlı hale getirmektedir. İşgalci devletin güçlü destekçilerinden olan Hindistan, ülkenin hem başlıca silah alıcısı konumundadır hem de savaş sürecinde ülkeye hammadde tedariki sağlamaktadır. Hindistan’ın deniz yoluyla gerçekleştirdiği 27 ton patlayıcı madde içeren bir sevkiyat ise İspanya tarafından engellemiştir. Tüm bunlar sonucunda İsrail kuvvetlerinin tanklar, buldozerler ve zırhlı taşıyıcılar için parça ile silah ve mühimmat sıkıntısı yaşayabileceği endişesi taşıdığı belirtilmektedir.

İsrail Savaş Sürecinde Hangi Mühimmatları Kullandı?

Şekil 3. ABD ve İsrail ordu subayları bir ABD Patriot füze savunma sisteminin önünde (Kaynak: Jack Guez- https://www.cfr.org/article/us-aid-israel-four-charts)

Aksa Tufanı henüz ikinci ayını doldurmamışken, İsrail topçu birlikleri 100 binden fazla mermi kullanıldığını bildirmiştir. Diğer taraftan Wall Street Journal’a göre 7 Ekim’in ardından başlayan süreçte yalnızca ilk üç ay içerisinde ABD İsrail’e 230 kargo uçağı ve 20 gemi ile askeri teçhizat göndermiştir. Gönderilen mühimmatlar arasında 5 bin 400 adet MK-84 ve 5 bin adet MK-82 bombası bulunmaktadır. İsrael Hayom Gazetesi’ne göre ise, Ekim ayından sonra yalnızca 6 ay içerisinde 300’den fazla uçak ve 50 geminin ulaştırdığı 35 bin ton silah ve mühimmat İsrail’e gönderilmiştir. Çoğunluğu ABD’den olmak üzere farklı ülkelerin bu gönderimde yer aldığı bilinmektedir.

Bununla birlikte ABD’den İsrail’e yüzden fazla satış yapıldığı, ancak bunların yalnızca ikisinin kamuoyuna bildirildiği belirtilmektedir. Bu iki satış 253 milyon dolar değerindeki 14 bin tank mermisi ve 155 milimetrelik top mermisi bileşenlerini içermektedir.

Diğer satışların ise resmi olarak bildirilmesi gereken tutarın alt eşiğinde planlandığı ve binlerce hassas güdümlü mühimmat, küçük bombalar ve hafif silahlar içerdiği söylenmektedir. Bunun yanında bin adet GBU-39 küçük çaplı patlayıcı ve 3 bin adet KMU-572 Ortak Doğrudan Saldırı Mühimmatı (JDAM), binlerce sığınak delici mühimmat ve 200 kamikaze İHA’nın da sağlanan mühimmatlar arasında yer aldığı belirtilmektedir. Askeri mühimmatların yanı sıra ABD ile yapılan antlaşmada İsrail ordusuna F-35 ve F-15 savaş uçakları ile Apache helikopterinin de tedarik edildiği bildirilmektedir. İsrail, Boeing şirketi tarafından üretilen F-35 uçaklarını teslim alan ilk ülke konumuna gelmektedir. Hava savunmada önemli rol oynayan diğer bileşenlerden Demir Kubbe füze savunma sistemi ve Davut Sapanı sistemine sağlanacak mühimmat ve finansman da anlaşma içinde yer almaktadır.

Ekim 2023-Ocak 2024 arası dönemde ABD’den İsrail’e günlük 15 kargo uçuşunun gerçekleştiği de belirtilmiştir. Haziran 2024’e kadar ise toplam 173 uçuş gerçekleşmiştir. Savaşın dokuzuncu ayına gelindiğinde ise isimleri açıklanmayan ABD yetkilileri Reuters’a güncellenmiş sevkiyat listesini açıklamışlardır.

Buna göre Gazze’deki savaşın başlangıcından bu yana Biden hükümetinin İsrail’e gönderdiği çok sayıda mühimmat arasında en az 14 bin adet yüksek tahrip gücüne sahip 2 bin poundluk (907 kg) bomba, 6 bin adet 500 poundluk (227 kg) bomba, 2 bin adet Hellfire hassas güdümlü havadan yere füze, bin adet sığınak delici bomba ve 2 bin 600 adet havadan atılan küçük çaplı bomba bulunduğu açıklanmıştır.

Bunun yanında yetkililer sevkiyat takvimini paylaşmamış ve kamuoyuna resmi bir açıklama yapma yetkilerinin bulunmadığını belirtmişlerdir. Bununla birlikte bildirilen teçhizatı, İsrail’de olduğu gibi her gelişmiş ordunun sahip olabileceği tipik eşyalar olarak tanımlamışlardır. Stratejik ve Uluslararası Araştırmalar Merkezi'nden silah uzmanı Tom Karako’ya göre ise bu rakamlar büyük bir çatışmada hızlıca tüketilebilirken, diğer yandan ABD’nin müttefikine verdiği askeri desteğin büyüklüğünü vurgulamaktadır.

Şekil 4. Bir ABD C-17 uçağı, 13 Ekim 2023'te Nevatim Hava Üssü'nde İsrail'e gönderilen Amerikan mühimmatlarıyla dolu kasalarla duruyor (Kaynak: Lolita Baldor- https://www.timesofisrael.com/who-are-israels-key-weapons-suppliers-and-who-has-halted-exports-since-oct-7/)

İsrail’e milyarlarca dolarlık askeri destek sağlayan ABD, ilk kez Mayıs 2024’te kentsel alanlarda kullanımıyla sivillerin ölebileceği endişesini belirterek 1.800 adet 2 bin poundluk (907 kg) ve 1.700 adet 500 poundluk bomba teslimatının geri çekileceğini duyurmuştur. Ancak Temmuz ayına gelindiğinde 500 poundluk bombaların teslim edileceğini, 2 bin poundluk olanların ise geri çekilmeye devam edileceğini açıklamıştır. 2 bin poundluk bir bomba kalın beton tabakasını ve metali parçalayarak geniş bir patlama çapı oluşturma özelliğine sahiptir. Öte yandan bombaların duraklatılan sevkiyatının, ABD tarafından sağlanan askeri desteğin %1’inden daha azını karşıladığı söylenmektedir. Bunun ardından ise ABD ve İsrail tekrar 20 milyar dolarlık bir anlaşma imzalamıştır. Önümüzdeki iki ila beş yıl içerisinde teslim edilecek bu ürünler 18,82 milyar dolar değerindeki 50 adet F-15 uçağını, 774 milyon dolar değerindeki 120 mm’lik top mermilerini, 102 milyon dolarlık orta menzilli hava-hava füzelerini ve 583 milyon dolarlık taktik araçlarını içermektedir.

Savaşın yaklaşık bir yılının geride kalmasının ardından İsrail, ekimden bu yana 500. ABD askeri ikmal uçağını teslim aldığını duyurmuştur. Süreç içerisinde toplam 50 bin tondan fazla askeri teçhizat 500 uçuş ve 107 deniz sevkiyatı ile İsrail’e ulaştırılmıştır. ABD, Rusya-Ukrayna savaşı boyunca Ukrayna’ya yaptığı yardımların ayrıntı ve miktarlarını açıklamasına rağmen İsrail’e yapılanların detaylarını paylaşmamaktadır.

İsrail’in bir diğer silah tedarikçisi olan Almanya ise, İsrail’e hava savunma sistemleri ve iletişim ekipmanları sevkiyatı gerçekleştirmiştir. Bunun yanı sıra mühimmat olarak 3 bin taşınabilir tanksavar silahı ve ateşli silahlar için 500 bin mermi ihraç edilmiştir. 7 Ekim’in hemen sonrasında da İsrail’in yanında yer alan Almanya, 2023 yılına dek son 5 yıl içerisinde İsrail askeri yardımının %30’unu sağlamıştır.

Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü'nün (IISS) 2023 yılındaki istatistiğine göre İsrail ordusunda 169.500 aktif ve 465.000 yedek olmak üzere 634.500 personel mevcuttur. İsrail ordusu Gazze Şeridine yaklaşık 300 bin İsrail askerinin konuşlandığını belirmiştir. Ordu aktif ve yedek kuvvetlerin yanı sıra karada 2 bin 200 tank ve 530 top, havada 339 savaş uçağı ve 142 helikopter, denizde ise 5 denizaltı ve 49 kıyı devriyesi ile güçlendirilmiştir. Ayrıca İsrail’in Gazze’yi işgal sürecinde beyaz fosfor bombası kullandığı da bilinmekte, nükleer silah varlığının da üzerinde durulmaktadır.

İsrail Askeri Harcama ve Mühimmatlara Ne Kadar Bütçe Ayırıyor?

Pentagon, başta ABD olmak üzere diğer ülkelerle yapılan silah anlaşmalarının maliyetinin büyük kısmının ABD yardım parasından karşılandığını belirtmiştir. ABD yıllık yardımının çoğunluğu yine ABD’den askeri teçhizat ve hizmetlerin satın alındığı Yabancı Askeri Finansman (FMF) uygulaması kapsamında kullanılmaktadır. ABD’den alınan bu hibe desteğinin, İsrail savunma bütçesinin %15’ini oluşturduğu belirtilmektedir. Buna verilebilecek örnek olarak, İsrail en gelişmiş savaş uçağı olan F-35’lerin 75 siparişinden 39’nu teslim almış ve bunların bedelini ABD yardımlarıyla ödemiştir.

Şekil 5. İsrail Ordusu'nun, dört ay boyunca kara saldırısı düzenlediği Han Yunus kentinden çekilmesinin ardından kara harekâtında kullandığı ABD menşeli silah ve mühimmatların görünümü, 16 Mayıs 2024 (Kaynak: Anas Zeyad Fteha- https://www.middleeastmonitor.com/20240827-israel-receives-500th-us-military-supply-aircraft-since-7-october)

İsrail’in maddi kazanç sağladığı en önemli sektörlerden biri ise silah ticaretidir. İsrail’den silah ithal eden ülkeler başta Hindistan olmak üzere Azerbaycan, Filipinler ve ABD şeklinde sıralanmaktadır. Bunun yanında İspanya, 7 Ekim’den bugüne İsrail’den 1,07 milyon değerinde euro silah satın almıştır. Ancak tarih boyunca ithalatı ihracatından hep daha fazla olan İsrail’in, son on yılda ise silah ihracat miktarı ithalatını geride bırakmaktadır.

Stockholm Uluslararası Barış Araştırma Enstitüsü'ne (SIPRI) göre İsrail’in ordusuna ayırdığı bütçenin en güncel verisi 2022 yılında 23,4 milyar dolar olarak belirtilmektedir. İsrail, dünyada kişi başına yapılan askeri harcamada ikinci sırada yer almaktadır. İsrail’de gayri safi yurtiçi hasılanın %4,5’i orduya ayrılmaktadır. Öte yandan savaşın yol açtığı finansal sıkıntılar sebebiyle önceki yıllara göre hükümetin bütçe açığında da artış olduğu görülmektedir. 2023’te gayri safi yurtiçi hasılasının %4,2 oranında bütçe açığı olduğunu belirten İsrail’in 2024 yılında ise bütçe açığı %6,6 oranına yükselmiştir.

İsrail kabinesi, 2023 Mayıs’ta onaylanan ve iki yılı (2023-2024) kapsayan bütçe planını artırmak üzere yeniden toplanmıştır. Başlangıçta bu bütçe 270 milyar dolar olarak öngörülmüştür. 2024 yılına gelindiğinde ise Netanyahu ve kabinesi, savaş için ek olarak 55 milyar şekel (15 milyar dolar) destek sağlayan ve diğer hükümet dairelerine ayrılmış fonlarda %3 oranında azaltmaya giderek savunma alanını büyüten bütçe düzenlemesini onaylamıştır. Zira savaşın (!) henüz üçüncü ayında çoğunluğu borçlanma yoluyla finanse edilen 30 milyar şekele (7,85 milyar dolar) rağmen fonların yetersiz olduğu görülmüştür. Ancak başta eğitim bakanlığı olmak üzere fonların kesilmesinden duyulan rahatsızlık üzerine Netanyahu, sağlık ve eğitim bütçesinde artış yapacağını belirterek itirazları yatıştırmıştır. Kabine bütçe düzenlemesi üzerinde mutabık kaldıktan sonra Netanyahu, iç güvenlik ve savunma bütçesindeki artışların gelecekteki zaferleri için büyük önem taşıdığına vurgu yapmıştır. Hemen ardından aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Ben-Gvir’in yeni bütçesine 534 milyon dolar ilave edilmiştir. Düzenlenen 15 milyar dolarlık ek bütçe, başta askeri donanım satın almakta ve İsrail’in 360.000 yedek askerine ödeme yapmak için kullanılmaktadır. İşgal edilen Filistin topraklarındaki İsrail yerleşim birimlerinin finansmanı için ayrılan miktar da bu bütçenin içinde yer almaktadır.

Gazze’ye açılan savaş, başladığı andan itibaren her gün İsrail’e yaklaşık 269 milyon dolara mal olmaktadır. İsrail Merkez Bankası ise savaş maliyetinin 2023-2025 yılları arasında 55,6 milyar dolara ulaşabileceğini öngörmektedir.

Bunun yanında savaşa ayrılan fonların kısa vadede tükenmeyeceği görülmektedir. İsrail’in bu kapsamda finansal kaynakları üzerinde ne kadar baskı olursa olsun, ABD’nin sonu gelmeyen parasal ve askeri desteğinin bunu mümkün kıldığı açıktır.

Savaş Kabinesi İçerisindeki Anlaşmazlıklar Neler Ve İkilemler Soykırımın Seyrini Ne Yönde Etkiliyor?

Nigar GÜMÜŞ

Birinci Dünya Savaşı sonrasında Filistin bölgesinde ortaya çıkan siyasi ve idari boşluk dönemin koşullarında İngilizlerin bölgede hakimiyet kurmaya çalışması şeklinde doldurulmaya çalışılmıştır. Fakat Yahudi terör gruplarının eylemleri ve bölgenin bir çıkmaza doğru gidiyor oluşu İngilizlerin bu bölgeyi BM’ye bırakmasına ve devamında 1948 yılında İsrail’in kurulmasına yol açmıştır. Devamlı çatışmanın hâkim olduğu bölge için tapınak gruplarının Mescid-i Aksa’ya olan baskınları, Filistinlilere yapılan eziyetler; Bünyamin Netanyahu’nun aşırılık yanlısı sağ hükümetinin başa geçmesi sonucunda artarak devam etmiş ve süreci 7 Ekim’e taşımıştır.  7 Ekim 2023 yılında Hamas İsrail tarafına ‘Aksa Tufanı’ adını verdiği operasyonu düzenlemiş ve birçok İsrail vatandaşı bu operasyon neticesinde esir alınmıştır. Bununla beraber İsrail’in askeri olarak çok güçlü olduğu intibası ve yenilmezliği büyük bir darbe almıştır.

Görsel 6. Bünyamin Netanyahu (Aydoğan, 2024)

Aksa Tufanı operasyonunun yapıldığı 7 Ekim günü birlik ve beraberlik mesajı veren İsrail Meclisi Knesset’teki muhalefet parti liderleri ortak bir açıklamada bulunarak orduya desteklerini bildirmişlerdir. Bu birlik beraberliğin devamı olarak ise 11 Ekim günü içerisinde muhalif Ulusal Birlik Partisi Başkanı Benny Gantz’ın da yer aldığı bir savaş kabinesi kurulmuştur.

7 Ekim’de verilen birlik beraberlik mesajının ardından 4 gün içerisinde bu birliğin uzun süreli olmayacağını gösteren sinyaller kendisini göstermeye başlamış ve 7 Ekim’de birlik mesajı verenler içerisinde yer alan ülkenin ana muhalefet partisi başkanı Yair Lapid 11 Ekim’de kurulan kabinede yer almamıştır. Savaş kabinesine katılmamasına ilişkin olarak bir işe yaramayacağını düşündüğünü ve aşırılık yanlılarının hükümetten uzaklaştırılması gerektiğini belirten Lapid, kabinenin kurulması fikrini ilk defa önerenlerden biriydi (Keller-Lynn, 2023).

İsrail ordusu bu süreçte savaş(!) için iki hedef belirlemiştir. İlk olarak Hamas’ın askeri kanadını yok etmek, ikinci olarak ise Hamas’ın liderliğini ortadan kaldırmak. Bu konuda başarıya ulaşmak ve yapılan katliamların sorumluluğunu yaymak için kurulan savaş kabinesi, kurulmasından bir ay kadar bir süre sonra çatırdamaya başlamıştır. Beş üyeden oluşan savaş kabinesinde; Başbakan Netanyahu, Savunma Bakanı Yoav Gallant, daha önce savunma bakanı olarak görev yapan muhalif Ulusal Birlik Partisi Başkanı Benny Gantz lider olarak görev alırken, Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer ve daha önce İsrail Savunma Güçleri (IDF) Genelkurmay Başkanı olarak görev yapan Gadi Eisenkot gözlemci olarak yer almıştır.

17 Ekim 2023 tarihinde El-Ehli Hastanesi’ni bombalayan işgal güçleri hastane bombalamasının ardından dünya kamuoyundan büyük bir tepki almıştır. Birçok ülke tarafından yapılan kınama açıklamaları sonrası hastanenin kendileri tarafından bombalanmadığını belirterek çelişkili ifadelerde bulunan İsrailli yetkililer ilerleyen günlerde Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı İletişim Ofisi Dezenformasyonla Mücadele Ekibi’nin yayınladığı bir video ile yalanlanmıştır. 18 Ekim’de ABD Başkanı Biden’ın Tel Aviv’e gitmesi ile ABD’nin her hal ve koşulda İsraili destekleyeceği mesajı dünyaya verilirken kara harekatı için ortam hazırlanmış, Gazze Şeridi’ne kara harekatı yapılmasının gerekliliği Biden’a iletilmiş ve destek vereceği sözü alınmıştır (Haber Merkezi, 2023).

Hastane katliamının üstüne kara harekatı için ABD’den gerekli desteği alan İsrail yine de ekim ayının sonuna kadarki süreçte kara harekatına başlayamamıştır. Daha önce açıklamalarında kara harekatının savaş kabinesinin belirleyeceği bir tarihte yapılacağını belirten Netanyahu kara harekatının başlangıcına kadar pek çok defa başladıkları ve başlayacaklarına dair açıklamalarda bulunmuştur. Bu süreçte kara harekatı başlamamış olsa da İsrail Gazze’yi yaptığı hava saldırıları ile sivil hedefleri kasten vurmaya devam etmiştir.

Görsel 7. Benny Gantz (Anadolu Staff, 2024)

Süreç içerisinde yapılan açıklamalar ordunun, Netanyahu’nun istifa etmesini istediği yönünde ilerlemiş ve ordu ile başbakan arasında bir sürtüşme olduğu basına yansımıştır. 29 Ekim tarihinde Netanyahu öncelikle X hesabından saldırılarla ilgili kendisine önceden bir uyarının gelmediği şeklinde bir tweet atmış ve bir süre sonra tweetini silerek özür dilediği bir paylaşımda bulunmuştur. Bu olay askeri yetkililer ile başbakanın bir sürtüşme içerisinde olduğu intibasını güçlendirmiştir. Konuya yönelik savaş kabinesinde yer alan Benny Gantz tweete ilk tepki verenlerden birisi olmuş ve  “Başbakan dün geceki açıklamasını geri çekmeli ve bu konuyla uğraşmayı bırakmalıdır” şeklinde X hesabından paylaşımda bulunmuştur (Independent Türkçe, 2023). Aynı şekilde basın sözcüsü de konu hakkında soru yönelten gazetecilere bir açıklama yapmaktan kaçınmıştır. Bu olay dışarıya birlik beraberlik mesajı veren kabinenin içeride daha farklı bir durumda olduğunu göstermektedir. 2 gün sonra 31 Ekim günü İsrail fiili olarak kara harekatına başlamıştır. Öncesinde ufak çaplı kara operasyonları düzenlemiş olmalarına rağmen büyük çaplı bir harekata başladıkları tarihin, basına yansıyan başbakan-ordu arasındaki soğukluk haberlerinin 2 gün sonrasına denk gelmesi ise manidardır. Kara harekatının Hamas’ı yok etmek ve esirleri kurtarmak şeklinde iki ana hedefi bulunmaktadır. Fakat bu hedefler savaşın birinci yılına girerken halen amacına ulaşmamıştır.

Kasım ayında savaş kabinesinde kriz olduğuna dair haberler ortaya çıktmıştır. Eski İsrail Genelkurmay Başkanı Gadi Eisenkot ve görevdeki Savunma Bakanı Yoav Gallant arasında olduğu öne sürülen krizin, iki ismin savaşa olan yaklaşım politikalarının farklılığından dolayı olduğu ve savaş kabinesinin yanı sıra büyük kabineye de krizin yansıdığı haberleri basına yansımıştır. Haberi yapan İsrail Kamu Yayın Kuruluşu Kan’ın siyasi işler muhabiri Michael Shemesh’e göre bu kriz daha geniş bir anlaşmazlığın sadece küçük bir parçasıdır (Kudüs Haber Ajansı , 2023).  Ateşkes olup olmayacağına yönelik olarak ise 8 Kasım tarihinde Netanyahu esirleri kurtarana kadar ateşkese varmayacaklarını belirtirken 13 Kasım tarihinde Gallant ise esirlerin kurtarılmasının anlaşma ya da operasyonların devamı şeklinde olabileceğini söyleyerek ateşkes ya da anlaşma ihtimaline dolaylı olarak değinmiştir. Buna müteakip Kasım’ın 15’inde savaş kabinesinin esirlerin kurtarılması ve rehine anlaşmasının maddelerini görüşmek için toplanacakları belirtilmiş, 22 Kasım’da ise İsrail’in esir takası anlaşmasını kabul ettiği bildirilmiş ve Netanyahu ordunun da bu anlaşmayı desteklediğini belirtmiştir. Aşırılık yanlısı bazı sağcılar anlaşmaya karşı çıkarken, İsrail Devlet Televizyonu KAN’a göre anlaşma Gazze’nin Güneyine doğru harekatı genişletmek için alınmış bir karar olarak açıklanmıştır. İsrail Dışişleri ise insani ara sebebinin yalnızca esirlerin kurtarılması olduğunu öne sürmüştür. İlerleyen günlerde ise savaş kabinesindeki yetkililerden Gazze’ye yönelik harekatların tüm Gazze’yi ele geçirene kadar devam edeceği ve harekatın amaçlarına ulaşılana kadar durulmayacağı yönünde peş peşe açıklamalar gelmiştir. Bu süreçte insani ara 3 gün daha eklenerek 1 Aralık’a kadar uzatılmıştır.

İsrail iç siyasetinde işlerin karıştığı; sağcıların Gazze’ye daha ağır bombardımanlar yapılmasını beklerken, muhalefetin Netanyahu’nun istifasını istediği bir döneme girilmiştir. Netanyahu’nun başkanı olduğu Likud partisinin içerisinde savaş sonrası seçim yapılması gerekliliğinin vurgulandığı ve esir yakınlarının başbakana tüm esirleri kurtarması için baskı yaptığı bir durumda, savaş kabinesi kararının “savaşa devam” olması şaşırılan bir durum olmadı. Buna ek olarak daha önce güvenli bölge ilan edilen Gazze’nin güneyine de harekâtın yayılacak olması iç siyasette sıkışan hükümetin kamuoyunu bastırmak için kullandığı bir araç olmuştur. İnsani aranın ardından İsrail Katar’da yer alan heyetini ateşkese dair sonuç alınamadığına ilişkin geri çağırmış, bir süre sonra tekrar Katar’a giden heyet ile görüşmelere devam edilmiş fakat aralık ayı içerisinde bu görüşmelerden de bir sonuç alınamamıştır. Aralık ayının sonuna doğru ise basına Netanyahu ve Gallant’ın arasının açık olduğu haberleri yansımıştır.

Netanyahu’nun esirler ile ilgili olarak Galllant ile Katar’da görüşmeler yapan Mossad Başkanı Barnea’nın yalnız görüşmelerine izin vermediği haberlerinin ardından ikilinin Tel Aviv’de aynı saatlerde ayrı olarak basın toplatısı düzenlemeleri de dikkat çekmiştir. Konuya ilişkin Netanyahu ‘Savunma Bakanına bu akşam ortak bir basın toplantısı düzenlemeyi önerdim. O da kendi kararını verdi’ diyerek yanıt verirken Gallant’ın ofisi ise ‘Bazen birlikte bazen de ayrı ayrı basın toplantıları düzenliyoruz’ şeklinde yanıt vermiştir. İkilinin Lübnan’a (Hizbullah’a) yoğun bir saldırı başlatılması konusunda da ayrıştığı ve Gallant’ın bunun için Netanyahu’ya baskı yapmasına rağmen Netanyahu’nun bunu desteklemediği iddialar arasında yer almıştır (Sputnik Türkiye, 2023).

Yeni bir yıla girildiği günlerde İsrail’de muhalefet partisi başkanının savaş kabinesi liderlerinden Benny Gantz’a kabineden istifa etmesini ve başbakan olarak kendisini destekleyeceklerini bildirmesi ile beraber İsrail’de yeni bir lider arayışına girildiği görülmektedir. Bu açıklamaya Benny Gantz’dan istifa etmeyeceği ve en önemli hedeflerinin esirleri kurtarmak olduğu yönünde bir cevap gelmiştir. Bu açıklama toparlayıcı olarak görünmekle beraber Netanyahu’nun Hamas’ı tamamen yok etmek olan amacı ile de çelişmektedir (Kudüs Haber Ajansı, 2024). Savaş kabinesi üyelerinin savaşın gidişatı ile alakalı birçok konuda farklı düşüncelere sahip olmaları iplerin gitgide gerildiğini gösterirken İsrail Yüksek Mahkemesi’nin yargı reformunu iptal etmiş olması da Netanyahu’yu ve hükümetini kazanamadıkları bu savaşta büyük bir çıkmaza doğru ilerletmektedir.

Görsel 8. Yaov Gallant (TRT Haber, 2024)

18 Ocak’ta yapılan bir habere göre, savaşın devamı ve Gazze’nin savaş sonunda kim tarafından yönetileceği hususunda tartışmalarının ana gündem olduğu savaş kabinesinde; Gantz ve Eisenkot Hamas’ın esirleri bırakması halinde savaşı bitirme yanlısı iken Netanyahu bu fikrin tam karşında yer almaktadır (Kudüs Haber Ajansı, 2024).  Kuzeyde Lübnan Hizbullahı ile çatışan İsrail; Lübnan, Batı Şeria ve Gazze olmak üzere üç koldan yürüttüğü savaşında gitgide bir bataklığa çekilmektedir. Bu süreçte Netanyahu’dan daha iyi çalıştığı düşünülen Ulusal Birlik Partisi başkanı Benny Gantz’ın yapılacak olası bir seçimde seçimleri kazanacağına yönelik anket çalışmaları dikkat çekmektedir (Kudüs Haber Ajansı, 2024). Üstüne Benny Gantz’ın Mart ayının başında Amerika’ya giderek üst düzey yetkililerle görüşmeler yapması, akla Amerika’nın Netanyahu yerine alternatif bir lider aradığı sorularını getirmiştir. Savaş kabinesi içerisinde liderlik görevi gören Netanyahu, Gantz ve Gallant arasındaki gizli yarış da bu şekilde yavaş yavaş kendisini göstermeye başlamıştır. Netanyahu’nun Refah’a karadan saldırmak istediği ve Amerika’nın buna olumlu bakmadığı biliniyor olsa da süreç bir şekilde Netanyahu’nun istekleri doğrultusunda ilerlemekte, Amerika ise söylemlerinin tersine yardım etmekten geri durmamaktadır. Savaş kabinesi içerisinde yer alan anlaşmazlıklar ise süreci yavaşlatırken zaman zaman küçük yön değişikliklerine sebep olmaktadır. Katliam konusunda ayrışmayan savaş kabinesi üyelerinin ayrıştıkları noktaların nereye, ne zaman gibi konular ve bunların yanı sıra iç siyasi meseleler olduğu gözlemlenmektedir.

Savaş uzadıkça ekonominin bozulması, esirlerin kurtarılamaması ve savaşın bölgeye yayılacak olmasına yönelik endişeler İsrail kamuoyunun protestolarının artmasına sebep olmuştur. 16 Nisan’da Eisenkot ordunun çok güzel işler yapmış olsa dahi esirleri getiremediğini belirterek bir eleştiride bulunurken (Kudüs Haber Ajansı, 2024), nisanın sonunda Gantz’da yaptığı açıklamada benzer şekilde esirleri geri getirmenin önemine değinmiştir (Yılmaz & Topçu, 2024).

7 Mayıs günü Hamas’ın ateşkesi kabul ettiğini bildirmesinin ardından Refah Sınır Kapısının Gazze tarafını işgal ettiğini duyuran İsrail’in Refah’a olan harekatı savaş kabinesi tarafından onaylanarak gerçekleştirilmiştir. Savaş kabinesi Refah’a girişleri için ‘İsrailli esirlerin serbest kalması ve savaşın amaçlarına ulaşılmasının hedeflendiği’ belirtilmiştir (Koşak, İsrail Savaş Kabinesi, Refah’ta saldırılara devam kararı aldı, 2024). İsrailli üç subayın yaptığı açıklamalarda Netanyahu’nun asıl amacının Yahya Sinvar’ı yakalamak olduğu ve bunun kişisel bir meseleye dönüştüğü söylenmiş, esirlerin ise artık umursanmadığı belirtilmiştir (Kudüs Haber Ajansı, 2024). Gazze’ye yapılan saldırılarda daha önce Yahya Sinvar’ın evine yapılan operasyon göz önüne alındığı zaman bunun olası bir çıkarım olduğu varsayılabilir. Bununla beraber kasım ayındaki insani aranın yapıldığı süreçte de Hamas yetkililerinin öldürülmesi için talimat verildiği hatırlanacak olursa savaşın başından beri var olan hedefin artık farklı bir boyut kazandığı söylenebilir.

İSRAİL’DE YENİ DÖNEM

Mayıs’ta Aksa Tufanı 7. ayını geride bırakmışken İsrail masum sivilleri öldürmek ve soykırımın şiddetini günden güne arttırmak dışında bir sonuca ulaşamamıştır. Bu süreçte savaş kabinesi ile ayrışmalar derinleşmiştir. 20 Mayıs’ta savaş kabinesi içerisinde tartışma yaşandığı haberleri basına yansımıştır. Bu tartışma daha öncekilerden farklı olarak Gantz’ın, İsrail saldırılarından sonra Gazze’nin idaresinin 8 Haziran’a kadar oylanmaması halinde hükümetten istifa edeceğini bildirmesi açısından önemlidir (Koşak, İsrail Savaş Kabinesinde Başbakan Netanyahu, Gantz ve Eisenkot ile tartıştı, 2024). Daha önce de tartışmalar yaşanmış olsa da Gantz tarafından hükümetten çekilme tehdidi ilk defa dile getirilmiştir. Bu durum yaşanan fikir ayrılıklarının gitgide arttığının göstergesidir. Bunun kuru bir tehdit olmadığı ise 10 gün sonra Gantz’ın partisi Ulusal Birlik’ in meclisin feshedilmesi için sunduğu tasarı ile görülmüştür.

Görsel 9. Savaş Kabinesi Üyeleri (Yaov Gallant, Benny Gantz, Benjamin Netanyahu, Ron Dermer, Gadi Eisenkot) (Zilber & Shotter, 2024)

Haziran ayında Benny Gantz hükümetten ve savaş kabinesinden istifa etmiş ve erken seçim talebinde bulunmuştur. Gantz ayrıca "Netanyahu'nun nefret söylemlerine rağmen hala birlik için kendisiyle konuşanların olmasına anlam veremediğini" belirtmiştir. Gantz’ın ardından eski genelkurmay başkanı ve kabinede gözlemci olarak yer alan Gadi Eisenkot da Netanyahu’ya istifa mektubunu iletmiştir. Eisenkot, Netanyahu’yu ülke çıkarlarını korumaya yönelik kararlar almamakla da eleştirmiştir. Netanyahu ise, Gantz’ı yanlış zamanda istifa etmekle suçlarken, tüm siyonist partilere kapısının açık olduğunu belirtmiştir (Fırat, 2024). Gelen istifaların ardından 17 Haziran’da  Netanyahu savaş kabinesini tamamen feshetmiştir. Savaş kabinesinin yerine birkaç kişi ile danışma toplantıları yapabileceği söylenmiştir. Toplantılara savaş kabinesindeki toplantılara da katılan Aryeh Deri, Savunma Bakanı Yoav Gallant, Stratejik İlişkiler Bakanı Ron Dermer’in katılacağı belirtilmiştir (BBC NEWS Türkçe, 2024).

İstifa haberleri ani gibi görünse de süreç incelendiği zaman kabinenin haziran ayına kadar devam edebilmiş olması bile şaşırtıcı olarak yorumlanabilir. Öncelikli olarak ayrıştıkları noktalardan biri olan esir takası meselesinde Netanyahu’nun bir türlü anlaşmaya yanaşmaması ayrıca savaşı bitirecek her türlü duruma da karşı çıkıyor oluşu ana sebeplerdendir. Bununla beraber İsrail’in Gazze’den çekilmesinin ardından Gazze’yi kimin yöneteceği ile ilgili de aralarında fikir ayrılıkları olduğu bilinen kabinenin erken seçim talepleri ile süreç bir liderlik yarışına da dönüşmüştür. Savaş kabinesinin feshedilmesi ile hükümet düşmemiş aksine merkezileşmiştir. Netanyahu’nun savaş kabinesinin feshinden sonra Gazze’de yaşanan başarısızlığın suçunu kabineye yüklemesinin önü açılmıştır.  

SAVAŞ KABİNESİNİN FESHEDİLMESİNDEN SONRA

Kabinenin dağıtılmasının ardından İsrail saldırılarını artırmıştır. Gerilimin son derece yükseldiği, Lübnan Hizbullahı ile çatışmaların sürdüğü, Gazze’ye olan saldırıların devam ettiği, Batı Şeria’da şiddet olaylarının arttığı ve esir ailelerinin greve başladığı günlerde bu sefer de Gallant Amerika’ya giderek gerginleşen Tel Aviv-Washington arasındaki ilişkiler hakkında görüşmeler yapmıştır. Bundan 1 ay kadar sonra Temmuz sonunda ise bu sefer Netanyahu Amerika’ya giderek kongrede konuşmuş ve uzun süre ayakta alkışlanmıştır. Amerika’nın sorgusuz desteği bir kez daha bu olayla görülmüştür.

31 Temmuz tarihine gelindiğinde İsrail saldırganlığını farklı bir boyuta taşıyarak Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye’yi İran’da şehit etmiş fakat bu konuda açıklama yapmaktan kaçınmıştır. İlerleyen günlerde İran’dan bir misilleme beklense de kayda değer bir durum olmamıştır.

Sonuç

Olayların 1. yılına girilirken artık esir takasının çok da gündemde olmadığı görülmektedir. İsrail’de halk ayaklanmaları artmış, iç savaş çıkabileceğine yönelik haberler basına yansımıştır. Fakat süreç içerisinde İsrail Hamas’ın Gazze’deki liderliğini bitirme, Hamas’ı yok etme, esirleri kurtarma şeklinde koyduğu hedeflerine ulaşamamıştır. İsrail hedeflerine ulaşamadıkça yayılmacılığı ve saldırganlığı artmaktadır. Mısır’da Philedelphia Koridoru’ndan çekilmeyi reddederken, Lübnan’a da saldırılarını artırmaktadır. Bu gidişatta sürecin Amerika’daki başkanlık seçimleri ile beraber daha çok belli olacağı ve şekilleneceği düşünülebilir.

İsrail’in Uluslararası İtibarı ve Soykırım Suçlamalarının Dış Politikadaki Etkileri

İlayda Kara

Giriş

İsrail, 1948’deki kuruluşundan bu yana, özellikle Filistin topraklarında uyguladığı politikalar nedeniyle uluslararası arenada çeşitli suçlamalarla karşı karşıya kalmıştır. Bu suçlamalar arasında en dikkat çekici olanı, İsrail’in Filistinlilere yönelik eylemlerinin soykırım olarak nitelendirilmesidir. Bu metinde, İsrail’in uluslararası itibarı ve soykırım suçlamalarının dış politikadaki etkileri derinlemesine incelenecektir.

Tarihsel Arka Plan

İsrail’in kuruluşu, 1948 Arap-İsrail Savaşı ve sonrasında yaşanan çatışmalar, uluslararası toplumun dikkatini çekmiştir. İsrail’in askeri operasyonları ve yerleşim politikaları, özellikle 1967 Altı Gün Savaşı sonrasında işgal ettiği topraklarda uyguladığı politikalar, sürekli olarak eleştirilmiştir. Bu eleştiriler, İsrail’in uluslararası itibarını zedelemiş ve ülkenin dış politikasını şekillendirmiştir.

Soykırım Suçlamaları

İsrail’e yönelik soykırım suçlamaları, özellikle Gazze Şeridi’ndeki askeri operasyonlar sırasında yoğunlaşmıştır. Uluslararası Adalet Divanı’nda (UAD) açılan davalar, İsrail’in Filistinlilere yönelik eylemlerinin soykırım niteliği taşıdığı iddialarını içermektedir. Güney Afrika’nın 2023 yılında UAD’ye yaptığı başvuru, bu suçlamaların en dikkat çekici örneklerinden biridir. Bu başvuruda, İsrail’in Gazze’deki Filistinlilere yönelik eylemlerinin soykırım özellikleri taşıdığı ve bu eylemlerin uluslararası hukuka aykırı olduğu savunulmaktadır (BBC News Türkçe, 2024) .

Uluslararası İtibar

İsrail’in uluslararası itibarı, soykırım suçlamaları nedeniyle ciddi şekilde zarar görmüştür. Birçok ülke ve uluslararası örgüt, İsrail’in politikalarını eleştirmiş ve yaptırımlar uygulamıştır. Bu durum, İsrail’in diplomatik ilişkilerini ve dış politikasını olumsuz etkilemiştir. Özellikle Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler gibi uluslararası kuruluşlar, İsrail’in politikalarını sert bir şekilde eleştirmiştir (Uluslararası Af Örgütü, 2024) .

Dış Politikadaki Etkiler

Soykırım suçlamaları, İsrail’in dış politikasında önemli değişikliklere yol açmıştır. İsrail, uluslararası arenada kendini savunmak ve itibarını korumak için yoğun diplomatik çabalar sarf etmektedir. Bu çabalar arasında, uluslararası kamuoyunu etkilemek için medya kampanyaları düzenlemek ve diplomatik ilişkileri güçlendirmek yer almaktadır. Ayrıca, bu suçlamalar İsrail’in bölgesel ilişkilerini de etkilemiştir. Özellikle Arap ülkeleriyle olan ilişkilerde gerginlikler yaşanmıştır. İsrail, bu gerginlikleri azaltmak için çeşitli diplomatik girişimlerde bulunmuş, ancak bu girişimler genellikle sınırlı başarı elde etmiştir (BBC News Türkçe, 2024) .

Bölgesel ve Küresel Tepkiler

İsrail’in Filistin topraklarındaki eylemleri, bölgesel ve küresel düzeyde geniş çaplı tepkilere yol açmıştır. Arap Birliği, İsrail’in politikalarını sürekli olarak kınamış ve Filistin halkına destek vermiştir. Ayrıca, Türkiye gibi bazı ülkeler de İsrail’e karşı sert eleştirilerde bulunmuş ve diplomatik ilişkilerini askıya almıştır. Bu tepkiler, İsrail’in bölgesel izolasyonunu artırmış ve ülkenin dış politikadaki manevra alanını daraltmıştır (Dergipark, 2024).

Uluslararası Hukuk ve İnsan Hakları

İsrail’in Filistin topraklarındaki eylemleri, uluslararası hukuk ve insan hakları bağlamında da yoğun eleştirilere maruz kalmıştır. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi, İsrail’in eylemlerini kınayan birçok karar almış ve bu eylemlerin uluslararası hukuka aykırı olduğunu belirtmiştir. Ayrıca, Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) de İsrail’in Filistin topraklarındaki eylemlerini incelemeye almıştır. Bu durum, İsrail’in uluslararası itibarını daha da zedelemiş ve ülkenin dış politikadaki hareket alanını kısıtlamıştır (Al Jazeera Türk, 2024) .

Medya ve Kamuoyu

Medya, İsrail’in Filistin topraklarındaki eylemlerini geniş çapta haberleştirmiş ve kamuoyunun dikkatini bu konuya çekmiştir. Özellikle sosyal medya, İsrail’in eylemlerine karşı küresel bir farkındalık yaratmada önemli bir rol oynamıştır. Bu durum, İsrail’in uluslararası itibarını olumsuz etkilemiş ve ülkenin dış politikadaki stratejilerini yeniden gözden geçirmesine yol açmıştır (Hürriyet, 2024) .

Sonuç

İsrail’in uluslararası itibarı ve soykırım suçlamalarının dış politikadaki etkileri, ülkenin diplomatik ilişkilerini ve uluslararası konumunu derinden etkilemiştir. Bu durum, İsrail’in gelecekteki dış politika stratejilerini şekillendirecek önemli bir faktör olmaya devam edecektir. İsrail, uluslararası itibarını korumak ve soykırım suçlamalarına karşı kendini savunmak için yoğun çabalar sarf etmeye devam edecektir.

İsrail Tarafındaki Kayıplar Neler?

Şerife Sena ŞEN

7 Ekim 2023’te başlayan Aksa Tufanı’nın ilk gününden beri Filistin tarafındaki kayıpların paylaşılan istatistikleri İsrail’in Gazze üzerinde yaptığı soykırım, hak ihlalleri ve savaş suçlarının boyutunu gözler önüne serdi. Filistin tarafındaki kayıplar, İsrail tarafında hükumetin “savaşta” ne kadar başarılı ve etkili olduğunu düşündürse de aslında İsrail’in de çok fazla kayıp verdiği ve zarara uğradığı bir gerçek. İsrail tarafındaki kayıplardan birçok kişi haberdar değil. Bunun en önemli sebeplerinden biri; İsrail ordu mensuplarının, halkın ve ordunun kendilerine olan inancını kaybetmemek adına kendi aleyhinde olan gerçek verileri paylaşmamasıdır.  Askeri sansür sebebiyle ordudaki ölü sayısı, tutsak ve rehabilite olanların sayısı İsrail askerlerinden ve kamuoyundan gizli tutulmaktadır.

Fotoğraf: İsrail ordu mensupları, Mostafa Alkharouf’un kadrajından (AA)

İsrailli askeri uzman Amos Harel, Aralık 2023’te yaptığı açıklamada işgal kuvvetlerinin Gazze’deki hedeflerine ulaşamayacağını öngördüğünü söylemişti. Harel, İsrail gazetesi Haaretz’de yayımlanan makalesinde, İsrail’in Hamas askeri gücünü tamamen ortadan kaldırmaya yönelik açıkladığı savaş hedeflerinin önündeki zorluk ve engellere değindi. Haaretz gazetesi için kaleme aldığı “İsrailli Politikacılar Gazze Savaşı Konusunda Ordunun Tutamayacağı Sözler Veriyor.” başlıklı makalede “Ordunun paylaştığı yaralı asker sayısı ile hastane verileri arasında uçurum var.” dedi. Harel; İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi için “… verilen kayıplara rağmen savaşın gidişatından oldukça memnun ancak Hamas’ın çöküşünün yakın olduğuna dair hiçbir işaret yok.” yorumunda bulundu. “Hamas’ın yok edilmesi, esirlerin geri getirilmesi, Gazze sınırında yıkılan tüm İsrail yerleşkelerinin yeniden inşası ve sınır güvenliğinin sağlanması” hedeflerine işaret eden Harel, “Bunlar iddialı hedefler ve bazılarına ulaşılamayacağı açıkça ortada. İsrail’in bu gerçeği ABD baskısıyla kabul edeceği de ortada.” ifadesini kullandı. "Hızla artmakta olan ekonomik sıkıntılar, yedek askerlerin üzerindeki yük ve ABD’nin beklentileri" gibi İsrail'in karşı karşıya olduğu sorunların, Gazze'deki yoğun saldırıların yakın zamanda sonlandırılmasıyla sonuçlanabileceğini" söyleyen Harel, şöyle devam etti: "Eğer bu gerçekleşirse, hükümet ve ordu iki ucu keskin bir sorunla karşı karşıya kalacak. Halkın büyük bir kısmı, rehinelerin serbest bırakılmasının İsrail'in birinci önceliği olması gerektiğine inanıyor ve onların geri dönüşlerindeki herhangi bir gecikmeyi büyük bir başarısızlık olarak değerlendiriyor."  

Fotoğraf: Amos Harel, 24 TV

Yine Amos Harel, 12 Eylül 2024’te Haaretz Gazetesi için kaleme aldığı manşette, İsrail ordusunun ünlü birim 8200'ünün başındaki Tuğgeneral Yossi Sariel’in; 7 Ekim saldırılarına yol açan istihbarat başarısızlığındaki “kişisel sorumluluğu” sebebiyle istifa ettiğini yazdı. Sariel, “Birim 8200’ün istihbarat başarısızlığı ve operasyonel başarısızlıktaki rolünün sorumluluğu tamamen bana aittir.” demişti. İstifa etmesi sonucu görevinden azledilen Yossi Sariel “Önceki yıllarda, önceki aylarda ve 7 Ekim’de resmin tamamını görmek ve tehditle yüzleşmeye hazırlanmak adına noktaları birleştiremediğimiz için siyasi ve operasyonel bir sistem olarak hepimiz başarısız olduk.” açıklamasını yaptı.

Raporlar 7 Ekim’den Bu Yana 1664 İsraillinin Öldüğünü ve 143 bin İsraillinin Yerinden Edildiğini Yazıyor

İsrail medya ve araştırma merkezlerinin verileri, 7 Ekim 2023’te Aksa Tufanı’nın başlamasından bu yana 706’sı asker olmak üzere yaklaşık 1664 İsraillinin öldüğünü ve 17.809 kişinin yaralandığını gösterdi. İsrail merkezli Walla haber sitesinin yaptığı habere göre Gazze’de 101 İsrailli tutuklu kalırken, savaşın başlamasından bu yana 143.000 İsrailli şehirlerinden ve evlerinden tahliye edildi. Savaşın başlamasından bu yana yedek kuvvetlerden 300.000 İsrail askeri seferber edilirken 935 İsrail yerleşim birimi ve kasabası bombardıman altında kaldı, sirenler çaldı ve bölge sakinleri yaklaşık 15.000 kez sığınaklara ve korunaklı alanlara saklanmak zorunda kaldı. Hamas’ın Gazze’deki yerleşimlere ve güneydeki İsrail kasabalarına yönelik beklenmedik çıkışında Ekim 2023’te toplam 7.771 roket ve patlayıcı fırlatma uyarısı kaydedilirken, Kasım ayında bu sayı 1.303, Aralık ayında ise 1.277 olmuştur. O tarihten bu yana siren sayısı, İran’ın 14 Nisan’da İsrail’e saldırması nedeniyle 1.000’den fazla alarmın yeniden kaydedildiği Nisan 2024 hariç, her ay 1000’in altına düşmüştür.

Hizbullah ile kuzey cephesinde yürütülen savaşa gelince, son veriler 24’ü asker olmak üzere 50 İsraillinin öldüğünü, Lübnan ve Suriye’den 7.560 roket ve patlayıcı drone atıldığını, 43 sınır kasabası ile Yukarı Celile ve Batı Celile’den 68.500 İsraillinin tahliye edildiğini göstermektedir.

İşgal altındaki Batı Şeria’da tırmanan gerilim bağlamında, Filistin direniş operasyonlarında 12 asker ve 3 polis memuru dâhil 41 yerleşimci öldü ve 285 yerleşimci yaralandı. İran’ın 14 Nisan’da İsrail’e yönelik saldırısında ise İsrail cephesi 120 balistik füzeyle vurulmuş, bunlardan 30’u önlenmiş, 170 patlayıcı drone fırlatılmış ve İran saldırısı 32 İsraillinin yaralanmasına neden olmuş ancak herhangi bir ölüm vakası rapor edilmemiştir. Ulusal Güvenlik Araştırma Enstitüsü, Yemen’deki Husi Ensarullah grubunun İsrail’e ve Kızıldeniz’deki deniz çıkarlarına yönelik saldırılarını izlemiş; 200 füze, mermi ve insansız hava aracının fırlatıldığı belgelenmiş, Hayfa ve Aşdod limanlarına doğru seyreden İsrail bağlantılı kargo gemilerine 340 deniz saldırısı gerçekleşmiştir.

El- Cezira’nın 14 Temmuz 2024’te yaptığı habere göre; İsrail ordu mensupları, Gazze Şeridi’nde uğradığı insani kayıplara ilişkin rakamları açıkladı. Söz konusu rakamlar; ölü, yaralı ve travma geçiren insanları içeriyordu.

Fotoğraf: İsrail her ay, savaşta yaralanan en az 1000 kişiyi Gazze’den tahliye ediyor. (el-Cezira)

Resmi verilere göre İsrail Savunma Bakanlığına bağlı rehabilitasyon merkezine; 7 Ekim 2023’ten itibaren 10.566 yaralı asker nakledildi, bu sayı hemen hemen her ay takriben 1000’den fazla yeni yaralı anlamına gelmekte. Bakanlığın yaptığı açıklamaya göre; 192 kafa yaralanması, 168 göz yaralanması, 690 omurilik yaralanması ve rehabilitasyon merkezinde tedavi gören 50 ampute dahil olmak üzere 3.700’den fazla yaralı uzuv vakası kaydedildi. Yaralı askerlerin %35’inin anksiyete, depresyon, ve travma sonrası stres bozukluğundan; %37’sinin ise uzuv yaralanmalarından muzdarip olduğu belirtildi. Bakanlık, yaralı askerlerin %68’inin yedek asker olduğunu ve çoğunun genç olduğunu, %51’inin 18- 30 yaş arasında, %31’inin ise 30-40 yaş arasında olduğunu ekledi. Tüm yaralı sayısının %28’inin ise temel probleminin zihinsel başa çıkamama sorunuyla ilgili olduğu söylendi.

İsrail ordu mensuplarının ölü sayısına ilişkin veriler, 330’u Gazze Şeridi’ndeki kara çatışmalarında olmak üzere Aksa Tufanı sürecinin başlamasından bu yana 690 asker ve subayın öldüğünü gösteriyor. Bu veriler, Tel Aviv’in Gazze Şeridi’ndeki gerçek ölü ve yaralı sayısını gizlediği söylenirken açıklandı. İsrail yetkilileri birden fazla kez ordunun Gazze Şeridi’ndeki çatışmalarda ağır bedeller ödediğini ve Hamas’la çetin bir mücadele verdiğini söyledi.

El-Cezira’nın 2024 Haziran ayının henüz ortalarında yaptığı habere göre, haziran ayının ilk iki haftasında Gazze Şeridi ve Güney Lübnan cephelerinde en az 19 İsrail askeri öldürüldü ve 70’ten fazla asker de yaralandı. İsrail Savunma Kuvvetlerinin (IDF) haziran ayının ilk yarısındaki en kötü tek günlük ölü sayısı, Refah’ta bir personel taşıyıcısını hedef alan bombalı saldırıda sekiz askerin öldüğü gün kaydedildi. İsrail’in yayınlanmasına izin verdiği resmi rakamlara göre 7 Ekim Aksa Tufanı operasyonunun ardından Gazze Şeridi’ne yönelik İsrail kara harekatının başlamasından bu yana, 306’sı 27 Ekim’de başlayan kara çatışmalarında olmak üzere 658 İsrailli asker ve subay öldürüldü. Veriler, ayrıca Aksa Tufanı başlamasından itibaren 1936’sı kara çatışmalarında olmak üzere 3835 işgal ordusu mensubunun yaralandığını göstermektedir.

Fotoğraf: Gazze’de ölen meslektaşları için düzenlenen cenaze töreninde İsrail askerleri, el-Cezira

Haziran ayının ilk yarı bilançosunu inceleyelim:

5 Haziran: Lübnan Hizbullahı tarafından Harviş’te askerlerin toplandığı bir yere düzenlenen insansız hava aracı saldırısında bir asker öldü.

6 Haziran: Refah’ta cephe gerisinde çıkan silahlı çatışmada bir asker öldü.

8 Haziran: Yamam Özel Biriminde görevli bir subay Nuseyrat Mülteci Kampı bölgesindeki 4 İsrailli rehineyi geri almak için düzenlenen operasyon sırasında öldü.

10 Haziran:  Refah’ın merkezinde bubi tuzaklı bir binada kurulan pusuda dört asker öldü, biri subay olmak üzere 6 asker de yaralandı. İsrail ordu radyosu askerlerin Refah’ın Shaboura mahallesindeki bir binada meydana gelen patlama sonucu öldüğünü bildirdi. Times of Israel gazetesinin askeri muhabiri patlamada beşi ağır olmak üzere 7 askerin yaralandığını söyledi.

11 Haziran: 24 saat içinde 10 asker yaralandı.

12 Haziran: 24 saat içinde 29 asker yaralandı.

13 Haziran: Ordu, Lübnan’dan atılan bir roket nedeniyle iki askerin yaralandığını kabul etti.

13 Haziran: Ordu, Lübnan’dan atılan bir roket nedeniyle iki askerin yaralandığını kabul etti. 24 saat içerisinde 11 asker yaralandı.

14 Haziran: 24 saat içerisinde 10 asker yaralandı.

15 Haziran: Gazze Şeridi’nin merkezinde bir tanka yerleştirilen patlayıcının infilak etmesi sonucu iki asker öldü. Refah’ta 10 Haziran’da bubi tuzaklı bir binanın patlaması sonucu Givati Tugayı’nda görevli bir asker hayatını kaybetti.

16 Haziran: Refah çatışmaları sırasında bir asker öldü.

İsrail’in Ekonomik Kaybı

7 Ekim 2023’ten günümüze kadar süregelen çatışmalar, İsrail’de enflasyonu son bir yılın en yüksek seviyesine çıkardı.

Merkezi İstatistik Bürosunun Ağustos ayında açıkladığı verilere göre Temmuz ayında %3,2 olan yıllık enflasyon oranı geçen ay %3,6’ya yükselerek ekim ayından bu yana en yüksek seviyesine ulaştı.

Fotoğraf: el-Cezira

İstatistik ofisine göre Ağustos ayında taze sebze maliyetleri %13,2; ulaştırma maliyetleri %2,8 konut maliyetleri %0,6; kültür ve eğlence maliyetleri ise %0,5 oranında artış kaydetti. Verilere göre giyim fiyatları %4,1 ve rafine petrol ürünleri %5,9 oranında düştü. Emlak piyasasında yenilenen sözleşmelerdeki kiralar %2,6 yeni kiracı sözleşmelerindeki kiralar ise %5,3 oranında arttı.

Enflasyondaki bu artış daha fazla faiz indirimini azaltırken, hükümet yetkilileri enflasyondaki yükselişten büyük ölçüde Gazze savaşıyla (!) bağlantılı mal ve hizmet arzını sorumlu tuttu. Ocak ayındaki rekor faiz indiriminin ardından İsrail Merkez Bankası Şubat, Nisan, Mayıs, Temmuz ve Ağustos aylarında yaptığı toplantılarda jeopolitik gerilimler, artan fiyat baskıları ve İsrail’in savaş nedeniyle maliye politikasının gevşetilmesini gerekçe göstererek faiz oranlarını değiştirmedi. İsrail Merkez Bankası’nın 9 Ekim’de bir faiz kararı alması bekleniyor ve İsrail Merkez Bankası uzmanları 2025 yılına kadar bir faiz indirimi beklemediklerini söylediler. Merkez Bankası Aksa Tufanı’nın enflasyon üzerindeki etkisine ilişkin endişelerini defalarca dile getirmiştir.

Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Landru Aber, geçen ayın sonlarında Bloomberg’e verdiği bir röportajda, faiz indiriminin gelecek yıla kadar masadan kalkabileceğini söyledi.

Mizrahi Tefahot Bank stratejisti Yonni Fanning “Enflasyon tarihsel açıdan bile alışılmadık derecede yüksek hale geldi.” dedi.

Fotoğraf: İsrail Merkez Bankası

“Savaş”ın Knesset’i (İsrail Parlamentosu) 2024 mali yılı için daha önce onaylanan ek bütçe artışını 727,4 milyar şekele (192 milyar dolar) çıkarmaya sevk etmesi dikkat çekici. Knesset, sivillerin tahliyesi ve yedek askerlerin bu yılın sonuna kadar bakımının finanse edilmesine yardımcı olmak için 3,4 milyar şekellik (924 milyon dolar) yeni artışı onayladı. Aksa Tufanı beklenenden daha uzun sürdüğü için başlangıçtaki bütçenin artan maliyetleri karşılaması mümkün görünmemektedir. 

Aksa Tufanı Devam Ederken Batı Şeria Ve Gazze’de Yaşanan Olaylar

Şerife Sena ŞEN

7 Ekim 2023’te, İzzeddin el-Kassam Tugayları “Aksa Tufanı” adlı kapsamlı bir operasyona başladı. Operasyonun temel gerekçesi, İsrail’in Mescid-i Aksa ve Filistinlilerin kutsal değerlerine yönelik saldırıları ve İsrail’in işgal altındaki Filistin topraklarında sürdürdüğü insan hakları ihlalleriydi.  İsrail ordusu, Gazze’den silahlı bir grubun İsrail topraklarına sızdığını ve savaş durumu ilan ettiğini duyurdu ve Gazze Şeridi’ne yönelik yoğun hava saldırısı başlattı. İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, Gazze Şeridi etrafında 80 km yarıçapındaki bölgeyi askeri alan ilan etti.  

İşgal güçleri, 7 Ekim ile başlayan süreçte Gazze ve Batı Şeria üzerinde pek çok savaş suçuna imza attı;

  • Beyaz fosfor kullanımı

  • Soykırım, toplu yok etme ve öldürme

  • İnsani yardım kaynaklarına, savunmasız yer ve araçlara, hastanelere saldırı

  • Göçe zorlama, nüfusun zorla nakli, sürgün

  • İnsani yardımın engellenmesi (ayrıntılar için bkz; Kudüs Çalışma Grubu Aksa Tufanı İlk 100 Gün Raporu)

Fotoğraf: Yerinden edilmiş bir Filistinli aile, İsrail operasyonunun ardından Tulkarm mülteci kampında yıkılan evlerinin enkazı arasında oturuyor, OCHA

KAYNAKÇA

ABD Dışişleri Bakanlığı, Siyasi-Askeri İşler Bürosyu. (2023). U.S. Security Cooperation with Israel. Erişim adresi: https://www.state.gov/u-s-security-cooperation-with-israel/. Erişim tarihi: 19.09.2024.

AJLabs. (2023). How big is Israel’s military and how much funding does it get from the US.  Erişim adresi: https://www.aljazeera.com/news/2023/10/11/how-big-is-israels-military-and-how-much-funding-does-it-get-from-the-us. Erişim tarihi: 19.09.2024.

Ali, R. (2024). Israel’s war on Gaza: How has the US extended military support to its biggest recipient. Erişim adresi: https://www.aa.com.tr/en/middle-east/israel-s-war-on-gaza-how-has-the-us-extended-military-support-to-its-biggest-recipient/3148155. Erişim tarihi: 19.09.2024.

Anonim, (2024). Israel receives 500th US military supply aircraft since 7 October. Erişim adresi: https://www.middleeastmonitor.com/20240827-israel-receives-500th-us-military-supply-aircraft-since-7-october/. Erişim tarihi: 19.09.2024.

Anonim, (2024). Israel’s munition shortage worsens as western states impose 'informal boycott’: Report. Erişim adresi: https://thecradle.co/articles-id/25843. Erişim tarihi: 19.09.2024.

Arnaout, A. R., Fırat, E. (2024). İsrail basınına göre 7 Ekim'den beri İsrail'e 35 bin ton silah ve mühimmat sevkiyatı yapıldı. Erişim adresi: https://www.aa.com.tr/tr/dunya/israil-basinina-gore-7-ekimden-beri-israile-35-bin-ton-silah-ve-muhimmat-sevkiyati-yapildi/3167444. Erişim tarihi: 19.09.2024.

Doğru, İ. (2024). US continues to provide military aid to Israel despite civilian casualties in Gaza. Erişim adresi: https://www.aa.com.tr/en/middle-east/us-continues-to-provide-military-aid-to-israel-despite-civilian-casualties-in-gaza/3268761. Erişim tarihi: 19.09.2024.

González, E. (2024). Spain has bought weapons from Israel for 1,027 million euros since October 7. Erişim adresi: https://thediplomatinspain.com/en/2024/07/10/spain-has-bought-weapons-from-israel-for-1027-million-euros-since-october-7/88530/.  Erişim tarihi: 19.09.2024.

Gritten, D. (2024). Gaza war: Where does Israel get its weapons.  Erişim adresi: https://www.bbc.com/news/world-middle-east-68737412. Erişim tarihi: 19.09.2024.

Kerr, P. K. (2024). Arms Sales: Congressional Review Process. Congressional Research Service.

Khan, M. (2024). The devil’s advocate: US aid and assistance to Israel post-7 October. Erişim adresi: https://www.middleeastmonitor.com/20240720-the-devils-advocate-us-aid-and-assistance-to-israel-post-7-october/. Erişim tarihi: 19.09.2024.

Khan, M. (2024). U.S. Aıd and assıstance to Israel post-october 7, Instıtute Of Strategıc Studıes Islamabad.

Masters, J., Merrow, W. (2024). U.S. Aid to Israel in Four Charts. Erişim adresi: https://www.cfr.org/article/us-aid-israel-four-charts. Erişim tarihi: 19.09.2024.

Pamuk, H., Stone, M. (2024). Exclusive: US has sent Israel thousands of 2,000-pound bombs since Oct. 7. Erişim adresi: https://www.reuters.com/world/us-has-sent-israel-thousands-2000-pound-bombs-since-oct-7-2024-06-28/. Erişim tarihi: 19.09.2024.

Sakman, T. (2024). Görüş – Soykırıma mühimmat desteği: İsrail’e kim ne kadar silah gönderiyor. Erişim adresi: https://www.aa.com.tr/tr/analiz/gorus-soykirima-muhimmat-destegi-israile-kim-ne-kadar-silah-gonderiyor/3202823. Erişim tarihi: 19.09.2024.

Sde, Y. (2024). Gayri resmi boykot: ülkeler İsrail’e “basit” mühimmat satmayı bırakıyor. Erişim adresi: https://www.calcalist.co.il/local_news/article/bja9gfyv0. Erişim tarihi: 19.09.2024.

Soussi, A. (2024). Israel’s new $15bn war budget: What’s it for and what gets cut. Erişim adresi: https://www.aljazeera.com/news/2024/1/16/israels-new-15bn-war-budget-whats-it-for-and-what-gets-cut. Erişim tarihi: 19.09.2024.

The Times of Israel ekibi. (2024). Report: US quietly approved more than 100 arms sales to Israel since October 7. Erişim adresi: https://www.timesofisrael.com/report-us-quietly-approved-more-than-100-arms-sales-to-israel-since-october-7/. Erişim tarihi: 19.09.2024.

The Times of Israel ekibi. (2024). Who are Israel’s key weapons suppliers, and who has halted exports since Oct. 7. Erişim adresi: https://www.timesofisrael.com/who-are-israels-key-weapons-suppliers-and-who-has-halted-exports-since-oct-7/. Erişim tarihi: 19.09.2024.

The Jerusalem Post ekibi. (2024). US government provided $6.5 billion in security aid to Israel since Oct. 7 – report. Erişim adresi: https://www.jpost.com/breaking-news/article-807975. Erişim tarihi: 19.09.2024.

Wezeman, P. D. (2024). Trends in international arms transfers, 2023. Stockholm International Peace Research Institue.

Alaca, M. (2024, 07 12). İsraillilerin yüzde 72'sine göre Netanyahu "7 Ekim'deki başarısızlık" nedeniyle istifa etmeli. 09 18, 2024 tarihinde AA: https://www.aa.com.tr/tr/dunya/israillilerin-yuzde-72sine-gore-netanyahu-7-ekimdeki-basarisizlik-nedeniyle-istifa-etmeli/3273921 adresinden alındı

Anadolu Staff. (2024, 03 29). 45% of Israelis prefer Benny Gantz as prime mini. 09 23, 2024 tarihinde AA: https://www.aa.com.tr/en/middle-east/45-of-israelis-prefer-benny-gantz-as-prime-minister-poll/3178128 adresinden alındı

Aydoğan, B. (2024, 07 31). Netanyahu, İsrail'i "ileride zorlu günlerin beklediğini" söyledi. 09 23, 2024 tarihinde AA: https://www.aa.com.tr/tr/dunya/netanyahu-israili-ileride-zorlu-gunlerin-bekledigini-soyledi/3291640 adresinden alındı

BBC NEWS Türkçe. (2024, 06 17). İsrail Başbakanı Netanyahu savaş kabinesini feshetti. 09 18, 2024 tarihinde BBC NEWS Türkçe: https://www.bbc.com/turkce/articles/ce55j638j1go adresinden alındı

Canlı, E. (2024, 07 07). İsrailliler, esir takası anlaşması ve Netanyahu'nun istifası talebiyle sokaklara indi. 09 18, 2024 tarihinde AA: https://www.aa.com.tr/tr/dunya/israilliler-esir-takasi-anlasmasi-ve-netanyahunun-istifasi-talebiyle-sokaklara-indi/3268215 adresinden alındı

Deveci, M. (2024, 08 11). İsrail ordusundan Heniyye suikastına ilişkin açıklama. 09 18, 2024 tarihinde AA: https://www.aa.com.tr/tr/dunya/israil-ordusundan-heniyye-suikastina-iliskin-aciklama/3292813 adresinden alındı

Deveci, M. (2024, 05 30). İsrail Savaş Kabinesi üyesi Gantz'ın partisi, Meclisin feshedilmesi için tasarı sundu. 09 18, 2024 tarihinde AA: https://www.aa.com.tr/tr/dunya/israil-savas-kabinesi-uyesi-gantzin-partisi-meclisin-feshedilmesi-icin-tasari-sundu/3235574 adresinden alındı

Fırat, E. (2024, 06 09). İsrail Savaş Kabinesi üyesi Gantz, kabineden istifa ettiğini duyurdu. 09 18, 2024 tarihinde AA: https://www.aa.com.tr/tr/dunya/israil-savas-kabinesi-uyesi-gantz-kabineden-istifa-ettigini-duyurdu/3245065 adresinden alındı

Haber Merkezi. (2023, 10 19). İsrail'in Gazze'ye saldırıları sürüyor (İsrail-Hamas çatışmalarında 13. gün). 09 14, 2024 tarihinde NTV: https://www.ntv.com.tr/galeri/dunya/israilin-gazzeye-saldirilari-suruyor-israil-hamas-catismalarinda-13-gun,SWc3X-LJVkaHy4-y9yWEjg/buaoqnZocUKWqaUCKNgL_Q adresinden alındı

İlhan, B. (2024, 07 25). Netanyahu'nun Kongre konuşması: Yalan, ezber ve ABD içişlerine müdahale. 09 18, 2024 tarihinde AA: https://www.aa.com.tr/tr/analiz/netanyahunun-kongre-konusmasi-yalan-ezber-ve-abd-icislerine-mudahale/3285014 adresinden alındı

Independent Türkçe. (2023, 10 30). Netanyahu ‘ordu ve istihbaratı’ suçlayan tweetini neden sildi? 09 14, 2024 tarihinde INDEPENDENT Türkçe: https://www.indyturk.com/node/670731/d%C3%BCnya/netanyahu-%E2%80%98ordu-ve-istihbarat%C4%B1%E2%80%99-su%C3%A7layan-tweetini-neden-sildi adresinden alındı

Keller-Lynn, C. (2023, 10 12). Knesset okays war cabinet; PM: Saturday ‘most horrible day for Jews since Holocaust’. 09 12, 2024 tarihinde The Times Of Israil: https://www.timesofisrael.com/knesset-okays-war-cabinet-pm-saturday-most-horrible-day-for-jews-since-holocaust/ adresinden alındı

Koşak, Ç. (2024, 05 07). İsrail Savaş Kabinesi, Refah’ta saldırılara devam kararı aldı. 09 17, 2024 tarihinde AA: https://www.aa.com.tr/tr/dunya/israil-savas-kabinesi-refah-ta-saldirilara-devam-karari-aldi/3211925 adresinden alındı

Koşak, Ç. (2024, 05 20). İsrail Savaş Kabinesinde Başbakan Netanyahu, Gantz ve Eisenkot ile tartıştı. 09 18, 2024 tarihinde AA: https://www.aa.com.tr/tr/dunya/israil-savas-kabinesinde-basbakan-netanyahu-gantz-ve-eisenkot-ile-tartisti/3224233 adresinden alındı

Kudüs Haber Ajansı . (2023, 11 10). İsrail Savaş Kabinesinde Kriz Derinleşiyor. 09 15, 2024 tarihinde Kudüs Haber. adresinden alındı

Kudüs Haber Ajansı. (2024, 06 26). Gallant, Blinken İle Görüştü. 09 18, 2024 tarihinde Kudüs Haber: https://kudushaber.com.tr/d/14389/gallant-blinken-ile-gorustu adresinden alındı

Kudüs Haber Ajansı. (2024, 02 16). İngiliz Gazetesi: Netanyahu'yla Askerler Ayrışıyor. 09 17, 2024 tarihinde Kudüs Haber: https://kudushaber.com.tr/d/13763/ingiliz-gazetesi-netanyahu-yla-askerler-ayrisiyor adresinden alındı

Kudüs Haber Ajansı. (2024, 01 18). İsrail Savaş Kabinesi Kaynıyor. 09 17, 2024 tarihinde Kudüs Haber: https://kudushaber.com.tr/d/13537/israil-savas-kabinesi-kayniyor adresinden alındı

Kudüs Haber Ajansı. (2024, 04 16). İsrail Savaş Kabinesi Üyesinden Gazze İtirafı. 09 17, 2024 tarihinde Kudüs Haber: https://kudushaber.com.tr/d/14101/israil-savas-kabinesi-uyesinden-gazze-itirafi adresinden alındı

Kudüs Haber Ajansı. (2024, 01 11). İsrail Savaş Kabinesinde Çatışma Tırmanıyor. 09 17, 2024 tarihinde Kudüs Haber: https://kudushaber.com.tr/d/13493/israil-savas-kabinesinde-catisma-tirmaniyor adresinden alındı

Kudüs Haber Ajansı. (2024, 05 07). İsrail: Refah Sınır Kapısını Ele Geçirdik. 09 18, 2024 tarihinde Kudüs Haber: https://kudushaber.com.tr/d/14224/israil-refah-sinir-kapisini-ele-gecirdik adresinden alındı

Kudüs Haber Ajansı. (2024, 08 13). İsrailli Siyasi Lider: İç Savaşın Eşiğindeyiz. 09 18, 2024 tarihinde Kudüs Haber: https://kudushaber.com.tr/d/14626/israilli-siyasi-lider-ic-savasin-esigindeyiz adresinden alındı

Kudüs Haber Ajansı. (2024, 05 10). İsrailli Subay: Netanyahu'nun Asıl Hedefi Başka. 09 17, 2024 tarihinde Kudüs Haber: https://kudushaber.com.tr/d/14249/israilli-subay-netanyahu-nun-asil-hedefi-baska adresinden alındı

Kudüs Haber Ajansı. (2024, 01 02). Netanyahu'ya Kötü Haber; Siyasi Kriz Kapıda. 09 18, 2024 tarihinde Kudüs Haber: https://kudushaber.com.tr/d/13392/netanyahu-ya-kotu-haber-siyasi-kriz-kapida adresinden alındı

Özkan, Ş. (2024, 06 15). ANALİZ- İsrail iç siyasetinde karışıklık: Gantz’ın istifası ne anlama geliyor? 09 18, 2024 tarihinde AA: https://www.aa.com.tr/tr/analiz/analiz-israil-ic-siyasetinde-karisiklik-gantz-in-istifasi-ne-anlama-geliyor/3249729 adresinden alındı

Rakipoğlu, D. M. (2024, 06 19). ANALİZ - Netanyahu’nun Savaş Kabinesini feshetmesi ne anlama geliyor? 09 18, 2024 tarihinde AA: https://www.aa.com.tr/tr/analiz/analiz-netanyahu-nun-savas-kabinesini-feshetmesi-ne-anlama-geliyor/3252429 adresinden alındı

Sputnik Türkiye. (2023, 12 31). 2023'te İsrail-Filistin çatışmasında neler yaşandı? 09 16, 2024 tarihinde Sputnik Türkiye: https://anlatilaninotesi.com.tr/20231231/2023te-israil-filistin-catismasinda-neler-yasandi-1078750400.html adresinden alındı

Sputnik Türkiye. (2023, 11 22). İsrail basını: Ordu, ateşkes anlaşmasını Gazze'nin güneyine saldırı hazırlığı için kabul etti. 09 18, 2024 tarihinde Sputnik Türkiye: https://anlatilaninotesi.com.tr/20231122/canli--israil-sonunda-onayladi-ablukanin-47-gununde-gazzede-ateskes-karari-1077657442.html?full_online=1#1077664081 adresinden alındı

Sputnik Türkiye. (2023, 11 17). İsrail Başbakanı Netanyahu: Gazze'yi işgal etmeye çalışmıyoruz. 09 18, 2024 tarihinde Sputnik Türkiye: https://anlatilaninotesi.com.tr/20231117/canli--gazze-seridine-uluslararasi-baris-gucu-konuslandirma-plani-gerceklesecek-mi-1077484631.html?full_online=1#1077486339 adresinden alındı

Sputnik Türkiye. (2023, 12 04). İsrail Genelkurmay Başkanı Halevi: Gazze'nin güneyindeki çatışmalar, kuzeyindeki kadar yoğun olacak. 09 16, 2024 tarihinde Sputnik Türkiye: https://anlatilaninotesi.com.tr/20231204/israil-genelkurmay-baskani-halevi-gazzenin-guneyindeki-catismalar-kuzeyindeki-kadar-yogun-olacak-1078042783.html adresinden alındı

Sputnik Türkiye. (2023, 12 26). İsrail Savunma Bakanı Gallant, ülkesinin ‘7 cepheden saldırı altında olduğunu’ iddia etti. 09 16, 2024 tarihinde Sputnik Türkiye: https://anlatilaninotesi.com.tr/20231226/israil-savunma-bakani-gallant-ulkesinin-7-cepheden-saldiri-altinda-oldugunu-iddia-etti-1078982450.html adresinden alındı

Sputnik Türkiye. (2023, 11 13). İsrail Savunma Bakanı'ndan 'esirlerin kurtarılması için anlaşma yapılabileceği' sinyali. 09 18, 2024 tarihinde Sputnik Türkiye: https://anlatilaninotesi.com.tr/20231113/israil-savunma-bakanindan-esirlerin-kurtarilmasi-icin-anlasma-yapilabilecegi-sinyali-1077324057.html adresinden alındı

Sputnik Türkiye. (2023, 12 27). İsrail'de hükümet krizi: 'Netanyahu, Savunma Bakanı ile MOSSAD Başkanı'nın görüşmesini engelliyor'. 09 16, 2024 tarihinde Sputnik Türkiye: https://anlatilaninotesi.com.tr/20231227/israilde-hukumet-krizi-netanyahu-savunma-bakani-ile-mossad-baskaninin-gorusmesini-engelliyor-1079031287.html adresinden alındı

Sputnik Türkiye. (2023, 11 21). İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, Hamas ile yapılması öngörülen esir takası anlaşmasını eleştirerek, bunun bir “felaket getirebileceğini” söyledi. 09 18, 2024 tarihinde Sputnik Türkiye: https://anlatilaninotesi.com.tr/20231121/israilli-asiri-sagci-bakan-ben-gvirden-esir-takasi-anlasmasi-icin-felaket-getirebilir-yorumu-1077647143.html adresinden alındı

Sputnik Türkiye. (2023, 12 14). İsrailli esirlerin yakınlarından Netanyahu'ya "Hamas'la müzakerelere yeniden başlanması" çağrısı. 09 18, 2024 tarihinde Sputnik Türkiye: https://anlatilaninotesi.com.tr/20231214/israilli-esirlerin-yakinlarindan-netanyahuya-hamasla-muzakerelere-yeniden-baslanmasi-cagrisi-1078479998.html adresinden alındı

Sputnik Türkiye. (2023, 12 05). Netanyahu ile İsrailli esir yakınları arasında tartışma: 'Şu anda herkesi eve getirme imkanı yok'. 09 16, 2024 tarihinde Sputnik Türkiye: https://anlatilaninotesi.com.tr/20231205/netanyahu-ile-israilli-esir-yakinlari-arasinda-tartisma-su-anda-herkesi-eve-getirme-imkani-yok-1078116293.html adresinden alındı

Sputnik Türkiye. (2023, 10 23). Netanyahu ile ordu arasında kriz iddiası: 'İstifasını istiyorlar'. 09 18, 2024 tarihinde Sputnik Türkiye: https://anlatilaninotesi.com.tr/20231023/netanyahu-ile-ordu-arasinda-kriz-iddiasi-istifasini-istiyorlar-1076628596.html adresinden alındı

Sputnik Türkiye. (2023, 11 22). Netanyahu: Güvenlik güçleri rehine anlaşmasını destekliyor. 09 18, 2024 tarihinde Sputnik Türkiye: https://anlatilaninotesi.com.tr/20231122/netanyahu-guvenlik-gucleri-rehine-anlasmasini-destekliyor-1077655549.html adresinden alındı

Sputnik Türkiye. (2023, 11 23). Netanyahu’dan Mossad'a Hamas liderlerini ‘dünyanın neresinde olursa olsun’ vur emri. 09 18, 2024 tarihinde Sputnik Türkiye: https://anlatilaninotesi.com.tr/20231123/netanyahudan-mossada-hamas-liderlerini-dunyanin-neresinde-olursa-olsun-vur-emri-1077696958.html adresinden alındı

Sputnik Türkiye. (2023, 12 20). Netanyahu’nun ‘Gazze’ bahanesi yolsuzluk davasıyla mı ilgili? 09 18, 2024 tarihinde Sputnik Türkiye: https://anlatilaninotesi.com.tr/20231220/netanyahunun-gazze-bahanesi-yolsuzluk-davasiyla-mi-ilgili-1078630371.html adresinden alındı

Sputnik Türkiye. (2023, 12 05). Netanyahu'nun iktidarı sallanıyor mu: 'İsrail Ekonomi Bakanı Netanyahu'ya başkaldırdı'. 09 16, 2024 tarihinde Sputnik Türkiye: https://anlatilaninotesi.com.tr/20231205/netanyahunun-iktidari-sallaniyor-mu-israil-ekonomi-bakani-netanyahuya-baskaldirdi-1078086693.html adresinden alındı

TRT Haber. (2024, 05 22). İsrail Savunma Bakanı Gallant: Hiç kimsenin İsrail'i eleştirme hakkı yok. 09 23, 2024 tarihinde TRT Haber: https://www.trthaber.com/haber/dunya/israil-savunma-bakani-gallant-hic-kimsenin-israili-elestirme-hakki-yok-859011.html adresinden alındı

Yılmaz, H., & Topçu, G. (2024, 04 28). İsrail Savaş Kabinesi üyesinden, "esir takası anlaşması imzalanmazsa hükümetin düşebileceği" uyarısı. 09 17, 2024 tarihinde AA: https://www.aa.com.tr/tr/dunya/israil-savas-kabinesi-uyesinden-esir-takasi-anlasmasi-imzalanmazsa-hukumetin-dusebilecegi-uyarisi/3204688 adresinden alındı

Zilber, N., & Shotter, J. (2024, 01 19). Split in Israel’s war leadership breaks into the open. 09 23, 2024 tarihinde FINANCIAL TIMES: https://www.ft.com/content/e1a54af7-2ee7-416c-af2b-e4af42621556 adresinden alındı

 BBC News Türkçe. (2024). Uluslararası Adalet Divanı nedir, ‘İsrail’in Gazze’de soykırım yapmakla’ suçlandığı dava neden bu mahkemede görülecek? BBC.

Uluslararası Af Örgütü. (2024). Uluslararası Adalet Divanı’nda İsrail hakkında Soykırım Sözleşmesi’ni ihlal gerekçesiyle başlayan dava. Amnesty.

BBC News Türkçe. (2024). İsrail’e karşı ‘soykırım’ davası: Uluslararası Adalet Divanı’nın ara kararı. BBC.

Dergipark. (2024). Bir İnsanlık Suçu ve Soykırım Trajedisi: İsrail’in Filistinlilere yönelik eylemleri. Dergipark.

Al Jazeera Türk. (2024). Arap Birliği’nden İsrail’e kınama. Al Jazeera.

Hürriyet. (2024). Türkiye-İsrail ilişkilerinde yeni dönem. Hürriyet.

Birleşmiş Milletler. (2024). İnsan Hakları Konseyi İsrail’i kınadı. UN.

Uluslararası Ceza Mahkemesi. (2024). İsrail’in Filistin topraklarındaki eylemleri inceleme altında. ICC.

The Guardian. (2024). Social media and the Israel-Palestine conflict. The Guardian.

Vad, M. (2024, Eylül 8).          تقارير: مقتل 1664 إسرائيليا ونزوح 143 ألفا منذ 7 أكتوبر .   el-Cezira.https://www.aljazeera.net/politics/2024/9/8/%D8%AA%D9%82%D8%A7%D8%B1%D9%8A%D8%B1-%D9%85%D9%82%D8%AA%D9%84-1664-%D8%A5%D8%B3%D8%B1%D8%A7%D8%A6%D9%8A%D9%84%D9%8A%D8%A7-%D9%88%D9%86%D8%B2%D9%88%D8%AD-143-%D8%A3%D9%84%D9%81%D8%A7

Aydemir, M. (2023, Aralık 12). İsrailli askeri uzmana göre, İsrail ordusu Gazze’deki hedeflerine ulaşamayacak. Anadolu Ajansı. https://www.aa.com.tr/tr/dunya/israilli-askeri-uzmana-gore-israil-ordusu-gazze-deki-hedeflerine-ulasamayacak/3080707

Harel, A. (2024, Eylül 12). Commander of Elite Israeli Army Intelligence Unit Resigns Due to 'Failure' of Oct. 7. Haaretz. https://www.haaretz.com/israel-news/2024-09-12/ty-article/.premium/commander-of-elite-israeli-army-intelligence-unit-resigns-due-to-failure-of-oct-7/00000191-e664-d1c1-adbf-f7f6b5220000

El-Cezira. (2024, Ağustos 14). أرقام تفصيلية جديدة عن خسائر الجيش الإسرائيلي في غزة. https://www.aljazeera.net/news/2024/8/14/%D8%B9%D8%A7%D8%AC%D9%84-%D9%82%D8%B3%D9%85-%D8%A5%D8%B9%D8%A7%D8%AF%D8%A9-%D8%AA%D8%A3%D9%87%D9%8A%D9%84-%D8%A7%D9%84%D8%AC%D9%86%D9%88%D8%AF-%D9%81%D9%8A-%D9%88%D8%B2%D8%A7%D8%B1%D8%A9

El-Cezira. (2024, Haziran 16). خسائر بشرية ثقيلة للجيش الإسرائيلي منذ بداية يونيو. https://www.aljazeera.net/news/2024/6/16/%D8%AE%D8%B3%D8%A7%D8%A6%D8%B1-%D8%A8%D8%B4%D8%B1%D9%8A%D8%A9-%D8%AB%D9%82%D9%8A%D9%84%D8%A9-%D9%84%D9%84%D8%AC%D9%8A%D8%B4-%D8%A7%D9%84%D8%A5%D8%B3%D8%B1%D8%A7%D8%A6%D9%8A%D9%84%D9%8A

El-Cezira. (2024, Eylül 15). حرب غزة تدفع التضخم في إسرائيل لأعلى مستوى بعام. https://www.aljazeera.net/ebusiness/2024/9/15/%D8%AD%D8%B1%D8%A8-%D8%BA%D8%B2%D8%A9-%D8%AA%D8%AF%D9%81%D8%B9-%D8%A7%D9%84%D8%AA%D8%B6%D8%AE%D9%85-%D9%81%D9%8A-%D8%A5%D8%B3%D8%B1%D8%A7%D8%A6%D9%8A%D9%84-%D9%84%D8%A3%D8%B9%D9%84%D9%89

Filistin Davamız, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Yayınları (2024). https://www.iletisim.gov.tr/images/uploads/dosyalar/Filistin_Davamiz_TR.pdf

Ayabakan, Ş. (2024). Suç Dosyası: İşgalci İsrail’in 7 Ekim’den Bu Yana Gazze’de İşlediği Savaş Suçları. Demirbaş ve Aydoğan (Editörler) Aksa Tufanı İlk 100 Gün Raporu (s.41-59). https://www.kuduscalismagrubu.com/

Marsad Shireen (2024, Eylül 21). في فلسطين منذ بداية هذا العام. https://www.shireen.ps/home

Bu Sayfada:

Title

Title

Title

İlginizi çekebilir

İlginizi çekebilir

İlginizi çekebilir

• Kudüs Çalışma Grubu • Kudüs Çalışma Grubu